SAĞLIK - 11 Eylül 2023 Pazartesi 09:31

Yürüyen ceset sendromuna dikkat

A
A
A
Yürüyen ceset sendromuna dikkat

Yürüyen ceset sendromu olarak bilinen Cotard sendromu ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Doç. Dr. Taha Can Tuman, sendromunun, hastaların öldüklerine veya artık var olmadıklarına inandıkları bir klinik tablo olduğunu belirterek, “Hastalarda ciddi bir zeka geriliği, kendisini öldürmek isteyen insanların olduğunu düşünme, gündelik ihtiyaçların inkar edilmesi ve yeme içme reddi, iç organlarının çalışmadığını düşünme görülebilir” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Taha Can Tuman, yürüyen ceset sendromu olarak bilinen Cotard sendromuna karşı önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Tuman, Cotard sendromunun, hastaların öldüklerine veya artık var olmadıklarına inandıkları bir klinik tablo olduğunu belirterek “Cotard sendromu 1880 yılında Jules Cotard tarafından tanımlandı. Cotard sendromu genellikle kişinin öldüğüne veya var olmadığına dair sanrılı bir inanç olarak tanımlanır.

Cotard’ın kendisi, durum için birkaç açıklama sunarak, onun klasik zarar görme sanrılarından ayrımına odaklanmış ve bunun bir tür tersine çevrilmiş büyüklenmecilik olabileceğini öne sürmüştür. Yeni teoriler ise sağ beyin yarım küresinde işlevlerde bir bozulma olduğunu ve bu bozulmanın muhakeme bozuklukları ile birleştiğinde algısal ve kompleks duyu sisteminde gerçek dışılık duygularına yol açarak var olmama inançlarını ortaya çıkardığını öne sürmektedir” diye konuştu.

Nörolojik hastalıklarla da ilgili bulunuyor

Doç. Dr. Tuman, Cotard sendromlu hastaların ‘öldüm’, ‘iç organlarım yok’ şeklinde düşündüğü, çoğunlukla hastalık hastalığı ve nihilistik sanrılar olmak üzere bir dizi klinik özelliği taşıdığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

“Ayrıca endişeli ve depresif duygudurum, lanetlenme ve ölümsüzlük sanrıları, dünyanın var olmadığına inanma, intihara ve kendini yaralama davranışları yer alır. Hastalarda ciddi bir zeka geriliği, kendisini öldürmek isteyen insanların olduğunu düşünme, gündelik ihtiyaçların inkar edilmesi ve yeme içme reddi, iç organlarının çalışmadığını düşünme görülebilir. Cotard sendromu, psikiyatrik veya nörolojik hastalığı olan hastalarda ortaya çıkabilir ve psikotik depresyonun bu durumun gelişiminde önemli bir faktör olduğu öne sürülür. Hastaların büyük çoğunluğunda depresif belirtiler bildirilir. Bunun dışında şizofreni, madde kullanımı, anormal hareket ve duygunun sendromu gibi hastalıkların seyri esnasında ortaya çıktığına dair olgu bildirimleri mevcuttur.

Cotard sendromu nörolojik olarak ise başta inme, beyinde frontotemporal bölgede küçülme, epilepsi, beyin iltihabı, beyin tümörleri, travmatik beyin hasarı olmak üzere çok çeşitli tıbbi durumlarla ilişkilendirilmiştir.”

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.