ASAYİŞ - 16 Temmuz 2016 Cumartesi 09:16

"Hakkımda suç duyurusu yok" diyen Toros’a, albaydan belgeli yanıt

A
A
A
"Hakkımda suç duyurusu yok" diyen Toros’a, albaydan belgeli yanıt

FETÖ yöneticisi olmakla suçlanan ve hakkında yakalama kararı bulunan gazeteci Tarık Toros’un, hakkında hiçbir suç duyurusu olmadığı ve kaçmadığı açıklamasına; Askeri Casusluk davasının iki numaralı sanığı olarak yargılanarak beraat eden Emekli Kurmay Albay Coşkun Başbuğ’dan belgeli yanıt geldi. Toros’un, "Benim yurt dışına çıkış tarihim 10 Mart 2016. O tarihte hakkımda yürüyen hiçbir soruşturma yoktu" sözlerinden sonra konuşan casusluk sanıklarından Başbuğ, "Al sana belge al sana delil. Suç duyurusu 9 Mart, kaçış 10 Mart" dedi.
Kamuoyunda "Askeri casusluk" olarak bilinen "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davası kapsamında 2,5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra beraat eden kumpas mağdurlarından Coşkun Başbuğ, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) medya ayağına yönelik 9 Mart 2016 tarihinde suç duyurusunda bulunduğunu ve Tarık Toros’un bunu duyarak yurt dışına pijama atlet kaçtığını söyledi. Sosyal medya hesabı Twitter’dan 10 Mart 2016’da Türkiye’den çıktığını, o dönem hakkında hiçbir soruşturma olmadığını ve dolayısıyla kaçmadığını belirten Tarık Toros’un, 9 Mart 2016’da hakkında verilen suç duyurusunun ortaya çıkması dikkat çekti.
“Duyurudan hemen sonra pijama, atlet, eşofman yurt dışına kaçtı”
Gülen Hareketi’ne yakınlığıyla bilinen ve hakkında gözaltı kararı bulunan Bugün TV eski Genel Yayın Yönetmeni alınan Tarık Toros’un öncelki gün yaptığı ‘Kaçmadım’ açıklamalarına tepki gösteren Albay Coşkun Başbuğ, “Bu örgütün harbiye imamı, haber kuryesi gazeteci kılığına girmiş Tarık Toros, yakın dönemde kendisi ile ilgili suçlamalara yönelik twitter hesabından açıklamalar gönderdi. Kendisi ‘Ben 10 Mart 2016 tarihinde Atatürk Havalimanı’ndan resmi yollardan çıkış yaptım. Kaçtığım yalan, hakkımda yürütülen herhangi bir soruşturma yok ki neden kaçayım” diyor. Halbuki ben bu örgütün medya ayağına yönelik Akın İpek, Nazlı Ilıcak ve Tarık Toros gibi isimlere yönelik suç duyurusunda bulundum. Bu suç duyurusunda şunu ifade ettim; ‘Bu kişiler yurt dışına çıkacak tedbir alın’ dedim. Benim bu duyuruyu verdiğim tarih, 9 mart 2016. Tarık Toros’un yurt dışına çıkış tarihi kendi de ifade ediyor, 10 Mart 2016. Yani duyurudan hemen sonra diğer yandaşların yaptığı gibi pijama, atlet, eşofman arkasında bile bakmadan yurtdışına kaçtı” dedi.
Buna rağmen Tarık Toros’un milyonlara yalan söylediğini ve normal yollarla Türkiye’den çıkış yaptığını belirten Albay Başbuğ, “Kaçtı, yalan söylüyor. Velev ki ben hatalıyım veya yanlış biliyoruz. Hakkında onlarca suçlama var, madem doğrusun, sütten çıkmış ak kaşıksın, dön ve yargı önünde bu hakkındaki suçlamaların hesabını ver, aklan. Bizler öyle yaptık. Bizler sizlerin o yalan dolu iddialarına karşı dünyanın dört bir yanında bütün arkadaşlar koşa koşa geldik. Hesap verdik, aklandık. Çünkü suçsuzuz ve kendimize güveniyoruz” diye konuştu.
Coşkun Başbuğ, Toros ve beraberindekilerin yaptıkları hataların ve ihanetin kendilerini ipe götüreceğinin farkında oldukları için dönmeyeceklerini belirterek, teslim olmayacaklarını dile getirdi.
Her ne olursa olsun önünde sonunda bu kişilerin hesap vereceklerini ifade eden Albay Başbuğ, şunları söyledi:
“Bugün en azılı katil, haydut, en yavuz hırsız gün geliyor yaptığı suçu itiraf ediyor. Bu da bir duruş, bu da bir omurga. Hatalısın, gel hesabını ver. Twitterda ‘belgeyle konuşmak lazım, delil lazım’ diyor. Al sana belge al sana delil. Suç duyurusu 9 Mart, kaçış 10 Mart. Ben 2,5 yıl cezaevinde kaldım. Son nefesime kadar bu davanın takipçisiyim. FETÖ denen örgüt son nefesini verene kadar, bu hesap kapanana kadar millet ve devlet adına mücadelem sürecek.”
Hakkında yakalama kararı çıkması ile yurt dışına kaçtığı yönündeki haberlere karşılık Tarık Toros sosyal medya hesabı Twitter’dan şu twitleri paylaştı:
"Çarşaf çarşaf haberler..Bir senaryo yazmışlar, hazır yurt dışına yerleştim diye tüm boşluklara adımı yazıyorlar. Benim yurt dışına çıkış tarihim 10 Mart 2016. Yani tam dört ay önce. O tarihte hakkımda yürüyen hiçbir soruşturma yoktu. Atatürk Havalimanı pasaport polisinden geçmişim. Emniyet elinizde, kamera kayıtları orada. Açın bakın, işinizi size ben mi öğreteceğim."
TSK içindeki Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında aralarında doktor, öğretmen, öğretim üyesi, gazeteci ve kamu görevlilerinin bulunduğu 22 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış, gözaltı kararı çıkartılanlardan 8 kişi yakalanırken, 14’ünün operasyonu önceden haber alarak kaçtığı tespit edilmişti. Soruşturma dosyasına göre gazeteci Tarık Toros’un da örgüt yöneticisi konumunda olduğu öne sürülmüş ve yurt dışına kaçması ile hakkında da yakalama kararı çıkartılmıştı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bulgaristan’da ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’ sanatseverlerle buluştu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu, Filibe Belediye Başkanlığı, Filibe Ressamlar Derneği ve Nöbet Tepe Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü iş birliğiyle düzenlenen ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, Bulgaristan’ın kültür başkenti Plovdiv’de sanatseverlerle buluştu. Plovdiv Belediye Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışı, yoğun katılım ve güçlü diplomatik temsil ile görkemli bir atmosferde gerçekleşti. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav başta olmak üzere diplomatik temsilciler, yerel yöneticiler, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı. Küratörlüğünü Aynur Mahmudova Kaplan’ın üstlendiği sergide, 30 Türk ve 30 Bulgar sanatçının 120 eseri yer aldı. Resim, özgün teknikler ve çağdaş yorumlarla zenginleşen eserler; iki ülke arasındaki ortak kültürel hafızayı, tarihsel bağları ve sanat yoluyla kurulan dostluğu görünür kıldı. Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav yaptığı konuşmasında, iki ülkenin gerek coğrafi gerek kültürel benzerliklerinden bahsederek, bu tür etkinliklerin daha da artmasını diledi. Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Birsen Çeken ve ekibine de teşekkür belgesi sunuldu. ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, 15 Ocak 2026 tarihine kadar Plovdiv Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Aydın Aydınlı sağlık ekibi birinciliği bırakmadı Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibi, çocuk yoğun bakım alanında yürüttükleri bilimsel çalışmalarla üst üste dört yıldır ödül almayı başarırken, bu yıl da birincilik ödülüne layık görüldü. Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Uluslararası Katılımlı 21. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ile 17. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi’nde, Türkiye’nin saygın üniversiteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin yer aldığı kategoride, Aydınlı ekibin çalışması birincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık görülen çalışma, kongrede ekip adına Selma Albayrak tarafından sunulan "Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde; Hemşire Odaklı Bispektral İndeks (BIS) İzlemiyle Uygulanan Sedasyon Protokolünün Klinik Sonuçlara Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma" başlığını taşıyor. Sağlık ekibi geliştirdikleri yeni protokol sayesinde, solunum cihazına bağlı çocuklarda kullanılan anestezik ilaçların miktarını belirgin şekilde azaltmayı başardı. Çocuk Yoğun Bakım ekibinin sorumlusu Doç. Dr. Ekin Soydan, başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Bu kongrelerde Türkiye’nin en saygın hastaneleri yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla dört yıl üst üste ödül alan başka bir merkez bulunmuyor. Bu nedenle elde edilen başarı bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı. Ekip arkadaşımız Selma Albayrak, yıl boyunca araştırmamızın bulgularını titizlikle derleyerek kongrede son derece başarılı bir sunum gerçekleştirdi. 1.lik ödülünü tekrar kazanmamızı sağladı. Yaklaşık 3,5 yıldır Aydın’da görev yapan bir hekim olarak, hasta bakımında son derece özverili, insani ve mesleki açıdan güçlü bir yoğun bakım ekibiyle çalışıyorum. Bu başarının arkasındaki en önemli güç, ekip arkadaşlarımdır. Önceki yıllarda birincilik ödülü alan çalışmalarımızın yurt dışında saygın dergilerde yayımlanacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Çalışmalarımızda ve mesleki eğitim sürecimde büyük katkıları bulunan, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden Prof. Dr. Hasan Ağın hocama da buradan özellikle teşekkürlerimi iletmek isterim’
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.