EKONOMİ - 22 Şubat 2017 Çarşamba 12:27

Aliağa’ya lojistik köy talebi

A
A
A
Aliağa’ya lojistik köy talebi

Türkiye’nin en önemli petrokimya, demir-çelik, enerji ve sanayi bölgesi olarak bilinen Aliağa, son yıllarda limancılık faaliyetlerinde katettiği mesafeyle ‘liman merkezi’ hedefine doğru ilerlerken, ilçenin yeni hedefi büyük yük hareketinin planlı bir şekilde elleçlenebileceği bir lojistik köye sahip olmak.
Aliağa limanlarının 2016 yılı verilerini değerlendiren Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, denizcilik firmalarının zaman, maliyet ve derinlik avantajı ile daha fizibıl olan Aliağa limanlarını tercih ettiğini ifade ederek, bölgede elleçlenen bu yükten daha fazla katma değer sağlamak için bir lojistik köy kurulması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin en yoğun ikinci limanı
Ege’nin dünyaya açılan kapısı olan Aliağa Nemrut Körfezi’nde bulunan Tüpraş, Petkim, Ege Çelik, İDÇ, Poaş, Ege Gübre, Habaş, Nemport, Batıçim, Ege Gaz, Total, Alpet, Milangaz liman işletmelerinde 2016 yılında toplam 4 bin 959 gemi hareketi olurken, Aliağa limanları İzmit’ten sonra Türkiye’nin ikinci yoğun limanı oldu.

13 limandan 50 milyon ton elleçleme
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı verilerine göre, Aliağa limanları 2016 yılında bir önceki yıla göre 48 milyon 794 bin ton olan elleçleme miktarını da artırarak, toplam 50 milyon 540 bin ton elleçleme miktarına ulaştı. 2015 yılında 580 bin 250 TEU olan konteyner yük hareketleri ise 2016 yılında da artış göstererek toplam 641 bin 845 TEU olarak gerçekleşti.

‘Yalnız taşıma ile lojistik olmuyor’
Lojistik avantajların Aliağa’yı yatırımcı için cazibe merkezi haline getirdiğini belirten Saka, bu gelişmenin daha da hızlanmasını engelleyen, planlamaya dönük bazı eksikliler olduğunu, bunları da kısa sürede gidermek gerektiğini vurgulayarak, “Yalnız taşıma ile lojistik olmuyor. Buraya gelen malları, bölgemizde ayrıştıracak ve yeniden sevkıyatını yapacak bir lojistik köy kurmamız gerekiyor. Bunun altyapısını şimdiden hazırlamak zorundayız. Aliağa’daki herhangi bir limana bir gemi ile dökme olarak binlerce ayakkabı geldiğinde, bir firmanın o ürünleri lojistik köye alarak orada, ambalajlayıp, parti parti farklı adreslere göndereceği bir yapıda çalışabilmemiz gerekiyor. Bu sistemi kurduğumuzda, malın asıl sahibi buradaki lojistik köyde hizmet veren bir firma ile anlaşacak, navlun maliyetlerini düşürmek için bazı işleri buraya aktaracak ve ürün buradan son tüketiciye ulaşacak. Aliağa’da elleçlediği yüklerden çok daha fazla katma değer sağlamış olacak. Aliağa’da lojistik köyü kurmak için doğru yeri seçip, doğru planlama ile zamanında bütün yatırımlarını yapmamız lazım” diye konuştu.

‘İstatistikler yatırımların ne kadar doğru olduğunu gösteriyor’
Kara, deniz, demiryolu ulaşım ağlarının odağında yer alan Aliağa’nın, Manisa, Denizli başta olmak üzere, Batı Anadolu’nun dünya ticaretine açıldığı bir nokta haline geldiğini ifade eden Saka, “Aliağa tek başına ülke dış ticaretinin yüzde 12’sini elleçliyor. Limanlarda yaşanan gemi hareketleri bakımından da Türkiye’nin en yoğun ikinci limanı konumunda. Ege Gübre ve Nemport limanlarında gerçekleşen konteyner hareketlerinin yanı sıra geçtiğimiz günlerde ilk etabı hizmete giren APM Terminals’in işlettiği liman ile birlikte Alsancak Limanı’nın geçileceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Tüm bu istatistikler Aliağa’da yapılan ve yapılacak olan yatırımların ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” dedi.

’Maliyet ve zaman tasarrufu’
Saka, İzmir-Çanakkale Otoyoluna bağlanacak İzmir-Çandarlı çevre yolunun bir bölümünün daha geçtiğimiz günlerde ihale edildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Proje, İzmir’in kuzeyi için oldukça önemli bir gelişme. Yolun tamamlanmasıyla Nemrut Limanı, Aliağa ve Menemen arasında günde 40 bin aracın geçtiği bölgenin trafik sorunu çözülmüş olacak. Otoyolun Aliağa sanayisi ve limanlarına bağlantısıyla birlikte ihracat için temel öneme sahip maliyet ve zaman açısından kazanım sağlayacağız. Proje yap-işlet-devret modeli ile yapılacak. Böyle olursa belki paralı olacak ama çok daha hızlı biteceği için biz destekliyoruz. Bizim için en önemlisi yolun en kısa sürede bitmesi. Zaten trafikte bekleyerek, dur-kalk ile boşa yakıt harcıyoruz. Harcadığımız yakıtı ithal ediyoruz ve milyon dolarlarımız boşa gidiyor. Yolun ücreti boşa yakılan akaryakıtın ücretinden daha fizibıl olacaktır. Aynı zamanda her alanında en büyük ihtiyaç olan ‘zamanı’ kazanacağız. Bu nedenle bizim birinci isteğimiz çevre yolunun en kısa sürede bitirilmesi.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa’nın tarihi ve doğası TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı’nda renklendi Aliağa Habaş Mehmet Rüştü Başaran Bilim ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı’nda, Aliağa’nın tarihi ve doğal güzellikleri öğrenci projeleriyle buluştu. Fuarın açılışını, Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, İlçe Milli Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz ile Kurum Müdürü Pınar Kavuştu yaptı. Proje yürütücüsü Dr. Özlem Yıldız, fuarda kültürel miras, oyun ve oyunlaştırma, biyoçeşitlilik temalarında 14 projenin öğrencilerin yoğun emekleriyle hazırlandığını söyledi. Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, fuarda sergilenen projeleri tek tek inceleyerek öğrencilerden bilgiler aldı. Aliağa tarihi, çini tabaklarda yaşadı Öğrenciler tarafından hazırlanan projeler arasında otsu bitkiler kataloğu, tıbbi aromatik bitkiler gibi projelerin yanı sıra Aliağa kenti ve tarihi ile ilgili birçok proje de yer aldı. Aliağa’nın antik kentlerine ait çini tabak tasarımları büyük ilgi gördü. Dijital oyun ve kutu oyunları gibi tasarım projeleri de fuarda öne çıkanlar arasındaydı. Görsel sanatlar atölyesi öğrencilerinin mitolojik simgeler içeren akrilik boya çalışmaları da sergilendi. Fuar kapsamında piyano eşliğinde doğaçlama müzik konseri de gerçekleştirildi. TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı, 2 gün boyunca Aliağa Habaş Mehmet Rüştü Başaran Bilim ve Sanat Merkezi’nde ziyarete açık olacak.
Antalya Üniversite öğrencileri, İsrail saldırılarını protesto etti AK Parti Antalya İl Gençlik Kolları Üniversite Birimi, Avrupa ve Amerika’da ki üniversitelerde başlatılan İsrail protestolarına destek açıklaması yaparak yürüyüş düzenledi. İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırıların 209’uncu gününde devam ederken Türkiye’ni çeşitli illerinde üniversite öğrencileri Avrupa ve Amerika’daki üniversitelerde devam eden Filistin protestolarına destek amacıyla yürüyüş düzenledi. Antalya’da da AK Parti Antalya İl Gençlik Kolları Üniversite Birimi tarafından Akdeniz Üniversitesi’nde Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına dikkat çekilerek kınandı. AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin’in de katıldığı yürüyüş öncesi Türkçe ve İngilizce olarak basın açıklaması yapıldı. ‘Kundaktaki bebekler bombalanıyor’ İsrail’in 1948’den buyana milyonlarca Filistinliyi göç ve kıtlık ile sınadığını belirten AK Parti Antalya İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mevlüt Emre Yavuz “İsrail yayılmacılığı, 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendirileceği bir soykırım halini almıştır. 209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır” dedi. ‘İnsani bir duruş sergileniyor’ Özellikle geçtiğimiz hafta ABD’nin New York kentindeki Columbia Üniversitesi’nde öğrencilerin ve akademisyenlerin katılımıyla başlatılan İsrail protestolarının dünya genelinde bir başkaldırının fitilini ateşlediğini vurgulayan Yavuz, “İsrail barbarlığı dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, ırkları, renkleri ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze’deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlamıştır. ABD genelindeki onlarca kampüse yayılan ve bu insani duruşu derslerini iptal ettirmek, disiplin soruşturmasına sevk edilmek hatta tutuklanmak pahasına sergileyen, eylemlere katılan, sesini yükselten tüm kardeşlerimize AK Parti Gençlik Kollan Üniversiteler Teşkilatı olarak yürekten teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Erzurum Çığlık: “EİT 2025 Erzurum’a çok şeyler katacak” Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü olarak atanan Muharrem Çığlık, 2025 Turizm Başkentliği süresince yürütülecek proje ve faaliyetlerle ilgili açıklamalar yaptı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 4. Turizm Bakanları Toplantısı’nda "2025 EİT Turizm Başkenti" olarak ilan edilen Erzurum’da kollar sıvandı. Erzurum’un 2025 EİT Turizm Başkenti seçilmesi ve diğer turizm hareketliliklerini değerlendirmek üzere oluşturulan çalışma geçtiğimiz aylarda başlatılmıştı. EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık, turizm sektörünün dünya genelinde sağladığı istihdam ve ulaştığı hacim ile dünyadaki en aktif sektörlerden biri olduğu dile getirerek, “Orta ve uzun vadede şehrimizde turizm sektörünün ekonomik büyümeyi yönlendirmesi ve iş imkânları oluşturması bakımından öncü sektörlerden olması beklenmektedir.” dedi. “Turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi önemli” 2025 Erzurum Turizm başkenti süreci şehrin turizmi çeşitlendirme hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen alt yapı, çevre, tanıtım ve yatırım faaliyetlerine önemli ölçüde katkı sağlayacağını dile getiren Çığlık, “Erzurum, coğrafi konumu itibariyle doğal güzellikleri, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmasına bağlı olarak tarihi ve kültürel zenginlikleri, zengin bitki örtüsü, gastronomisi, insanımızın sıcakkanlılığı ve misafirperverliği gibi birçok artısıyla ulusal ve uluslararası turizminde rekabet üstünlüğü sağlayacak potansiyele ve avantajlara sahiptir. İhtiyaç ve beklentilerin hızla değiştiği turizm sektöründe, potansiyelin avantaja dönüştürebilmesi, Erzurum gibi birçok turistik ürün çeşidini bünyesinde barındıran ve halen daha bakir sayılabilecek turizm bölgelerinde turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesine bağlıdır” şeklinde konuştu. “Şehrimizle özdeşleşmiş ürünlerimiz korunacak” Erzurum’un; tarihi geçmişi ve bulunduğu konum itibari ile olarak Türkiye’nin en zengin gastronomi, tarihi ve ticari geçiş güzergâhında bulunması sebebi ile sahip olduğunu anlatan EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık, şöyle konuştu, “Zenginliklerin farkında olduklarını hatırlatan ve şehrimizle özdeşleşmiş ürünlerimizin korunarak ileriki dönemlere aktarılabilmesi için çalışmalarımızı ve planlamalarımızı bu doğrultuda yapmaya çalışıyoruz. 2025 Erzurum Turizm Başkenti hedefleri ve turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi doğrultusunda EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti ana komisyonu tarafından; EİT 2025 İstişare Kurulu, EİT 2025 Danışma Kurulu ve EİT 2025 Alt Komisyon Kurulu oluşturulmuştur. EİT 2025 Alt Komisyon grubu süreç içerisinde gerçekleştirdiği istişare ve değerlendirme toplantıları ile 2025 yılı içerisinde düzenlenmesi planlanan etkinlik ve organizasyonların takvimini oluşturmaya çalışmıştır.”