YEREL HABERLER - 25 Şubat 2017 Cumartesi 15:04

Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan ’İzmir köy’ çıkışı

A
A
A
Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan ’İzmir köy’ çıkışı

Küçük Menderes’in evsel, endüstriyel ve tarımsal kirlilikten kurtarılması için çevre yatırımlarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, bölgedeki 11. arıtmayı da açtı. Bayındır Hasköy’de kurulan tesisin açılış töreninde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, "Tarihin en eski, en verimli ovalarından birine yeniden hayat vereceğiz" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Küçük Menderes Havzasını kirlilikten kurtarmak için başlattığı arıtma seferberliği kapsamında bölgenin 11. arıtma tesisini de hizmete aldı. Havzada Güneybatı, Urla, Urla Yüksek Teknoloji, Menderes (Havza), Özdere, Seferihisar, Doğanbey, Bayındır, Torbalı ile Ayrancılar - Yazıbaşı ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, Bayındır Hasköy’deki arıtma tesisini de törenle açtı.
Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 13 yıllık süreçte İzmir’in temiz su ve atık su arıtma tesisleri konusunda tarihi nitelikte yatırımlara imza attıklarını belirtti. Kocaoğlu, "Göreve geldiğimizde iki arıtma tesisimiz vardı. Bu dönemde Gördes’ten gelen suyun arıtılması için bir temiz su arıtma tesisi yaptık. Sarıkız kuyularında, Manisa’da Celal Bayar Üniversitesinin orada Çullu kuyularında, Halkapınar’da, Menemen kuyularında temiz su arıtma tesisleri yaptık. Şimdi Çeşme’deki arıtmayı rehabilite ediyoruz. Aliağa’daki arıtmayı yeniden yapıyoruz. Diğer arıtmaların da kapasitesini artırıyoruz. Ana şebekede arıtma yapmadan sisteme su vermiyoruz. Göreve geldiğimizde sadece Tahtalı ve Balçova barajının suyunu arıtıyorduk. Bugün bütün yer altı ve yer üstü sularını arıtıyoruz" dedi.

"Neyi hedeflediğimizi hepiniz biliyorsunuz"
Atık su arıtma tesisleri konusundaki çalışmalarını da anlatan Başkan Kocaoğlu, "Göreve geldiğimizde Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi açılmıştı. Güneybatı arıtmamız vardı. Bir de Tahtalı havza arıtmanın temeli atılmıştı. Başka da bir arıtma tesisimiz yoktu. O günden bu yana Urla, Seferihisar, İYTE, Doğanbey Ürkmez, Özdere Gümüldür, Ayrancılar Yazıbaşı, Menderes Havza, Bayındır’da atık su arıtma tesisi yaptık. Bugün Hasköy’ü açıyoruz. Tire’de çalışmalarımız sürüyor. Kiraz, Birgi gibi bölgelerde paket arıtmalar yaparak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kemalpaşa’da Nif Arıtmayı yaptık. Menderes’te, Aliağa’da, Yeni Foça’da arıtma tesisi yoktu. Sadece Yeni Foça için 120 milyon TL civarında kaynak ayırdık. Çeşme’deki arıtmayı geliştiriyoruz. Bergama’da, Ödemiş’te arıtma var, onların geliştirilmesi ve isale hatları konularını çalışıyoruz. Beydağ, Kiraz, Ödemiş, Bayındır, Tire ve Torbalının beldelerinde arıtma planlama çalışmalarımız devam ediyor."
İzmir’de Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Tahtalı olmak üzere dört havzanın bulunduğuna dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu, Tahtalı’nın İZSU sayesinde Türkiye’nin en iyi korunan su havzası olduğunu belirterek, yaptıkları yatırımlarla diğer havzaları da büyük ölçüde koruma altına aldıklarını dile getirdi. Başkan Aziz Kocaoğlu, Küçük Menderes’i 70 yıl önceki durumuna kavuşturmak için çalıştıklarının altını çizerek, "İlçe belediyeleri altyapı gibi maliyeti yüksek işleri yapacak bir yapıda değil. Onları suçlamak hiçbirimizin haddi değil. Günlük 600 ton çamur çürütme kapasitesine sahip tesisimizin ihale bedeli 4 yıl önce 61 milyon 500 bin TL’ydi. Yine Çiğli’de 4. faz için 81 milyon TL’ye ihaleye çıkmıştık. İzmir olarak çevre konusunda zaten Türkiye’de çok büyük farkla öndeyiz. Bizim hedefimiz İzmir’i dünyada bugün en ileri olan Kuzey Almanya ile yarıştıracak duruma gelmektir. 3 senedir tesisi yapacak araziyi İzmir çukurunda bulamadık. Şimdi bir yer bulduk. Her bakımdan mutabık kaldık. Önümüzde bir hukuki süreç var. Dava lehimize biterse 1,5 ay içinde ÇED raporunu alıp, 2017 yılında ihaleye çıkmış olacağız. Küçük Menderes Ovası İzmir’i de Ege Bölgesi’ni de yetiştirdiği ürünlerle ve ürün çeşitliğiyle besleyebilecek bir ovamız. Tarıma, kırsala, hayvancılığa nasıl baktığımız, kırsal kalkınmayla neyi hedeflediğimizi hepiniz biliyorsunuz. Küçük Menderes’teki üreticilerin bir şansı var. Aynı şansı Gediz, Tahtalı, Bakırçay’da bulamıyoruz. Bu şans kooperatif örgütlenmeleridir. Bir çiftçi çocuğu olarak bana tarımla ilgili hayalimi gerçekleştirme şansı veren buradaki kooperatif örgütlenmelerine sonsuz teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

"’İzmir köy, geri kalmış’ diye olumsuz propaganda yapıyorlar"
Kocaoğlu, son olarak şunları kaydetti:
"Büyükşehir Belediye Başkanın kim olduğu kente bakışından belli oluyor. Toprağa mı, sağlığa mı, tarımın kalkınmasına mı, tarihin ayağa kalkmasına mı ağırlık verecek? Belediye başkanının farkı insana bakışından, yaptığı yatırımlardan ortaya çıkıyor. Bizim nüfusumuz 4 milyon 200 bin. Norveç kadar nüfusumuz var. 13 senedir yaptığımız bütün yatırımları hep Türkiye’deki en ucuz fiyata mal ettik. İhalelerimizi hep şeffaf yaptık. Herkes girdi, teklifini verdi. Biz de inceledik, uygun teklif sunana işi verdik. Bu yatırımları çalmadan, çaldırmadan, çalışarak tüm ekibimizle beraber gerçekleştirdik. Belediye başkanlığımızın birinci döneminde 2 milyar TL, ikinci dönem 4 milyar 500 bin TL yatırım yaptık. 3. dönemin ilk 3 yılında ise 8,5 milyar liralık yatırım yapmış olacağız. Her dönem ikiye katlayarak yatırımlarınızı sürdürüyoruz. İzmir’e söz söylüyorlar. ’İzmir köy, geri kalmış’ diye olumsuz propaganda yapıyorlar. Bunu da daha çok dışarıdan İzmir’e gelen siyasetçiler yapıyorlar. 2016 yılında Ege Bölgesi illerinin devlete verdiği vergi ve aldığı paylar yayınladı. Sonuç; İzmir 52 milyar lira vergi vermiş, kamu görevlilerinin maaşına varıncaya kadar devletten 13 milyar lira para almış. Nasıl oluyor? Hem köy, hem geri kalmış. Dilin kemiği yoktur. Sözler incitici olabilir; ama rakamlara doğru baktığınızda İzmir’in ne yaptığı, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ne yaptığı ayan beyan ortaya çıkar."
Bayındır’ın Arıkbaşı, Çırpı, Hasköy ve Havuzbaşı yerleşimlerinin evsel atık sularını arıtan tesis, Hasköy ve Gerenler Mahallesi sınırları içerisinde 10 bin metrekarelik alanda yer alıyor. Günlük 2 bin metreküp artıma kapasitesiyle yaklaşık 10 bin kişinin atık suyunu arıtacak kapasiteye sahip tesiste, ileri biyolojik yöntemlerle arıtma yapılıyor. Öte yandan, Arıkbaşı, Çırpı, Hasköy ve Havuzbaşı mahallelerinin evsel atıklarının alınarak tesise iletilmesi amacıyla yaklaşık 8 kilometre uzunluğunda atık su iletim hattı ile iki adet terfi merkezi imal atı da yapıldı. İletim hattı ve elektrik temini ile birlikte yapılan yatırım miktarı 12.8 milyon liraya ulaştı. Hasköy arıtma tesisinin de devreye girmesiyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin K.Menderes havzasında kurduğu arıtma tesisi sayısı 11’e çıktı. İZSU, havzanın 12. arıtma tesisini de Tire’de kuruyor. 2009 yılında Bayındır’da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete alınan arıtmanın ardından Hasköy, ilçenin ikinci ileri biyolojik atık su arıtma tesisi oldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “Rezerv Alan uygulaması belirsizliği artırıyor” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, son günlerde mülk sahibi vatandaşı ve işyeri sahibi esnafı rahatsız eden Rezerv Alan uygulamasına tepki gösterdi. MTSO Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan Başkan Sadıkoğlu, Rezerv Alanlar belirlenirken istişareden uzak hareket edilmesini eleştirdi. Başkan Sadıkoğlu, “Deprem sonrasında ilan edilen rezerv alanlar, sürecin yönetimi ve vatandaşlarla olan kopuk iletişim nedeniyle geniş çaplı sorunlar doğuruyor. Mülkiyet haklarının yok edildiği düşüncesi, sağlam ve az hasarlı yapıların yıkımı, evini, iş yerini kaybeden veya kaybedecek vatandaşların sorularının yanıtsız kalması büyük kaosa neden olmaktadır. Sürecin öncesi ve sonrasının nasıl işleyeceğine dair açık ve anlaşılır bilgilerin eksikliği kaygıları artırmaktadır” dedi. Yeniden yapılanmanın sadece fiziksel bir inşa süreciyle değil, adil, planlı ve depremzede vatandaşı önceleyen çalışmalarla olması gerektiğinin altını çizen Başkan Sadıkoğlu, “İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde, şeffaf bir iletişim kurulması ve mağduriyetlerin önüne geçilmesi için gerekli sorumluluğun alınmasını bekliyoruz. Özellikle Yeni Sanayi Sitesi’nde, az ve orta hasarlı işyerine yıkım kararı çıkan esnafımız nereye gideceği, ürünlerini, teçhizatını nereye koyacağı ve nerede işini sürdüreceği konusunda çaresiz bırakılmış durumda. Yetkililer biran evvel vatandaşın ve esnafın kafasındaki sorulara cevap vermelidir” diye konuştu. Mülkiyet hakları yok edilmek istenen sağlam ya da hafif hasarlı bina sahiplerinin sorularına yanıt bulamadıkları gibi kendilerini doğru bilgilendirecek bir yetkiliye de ulaşamadığının altını çizen Başkan Sadıkoğlu, "Sağlam binam yıkılacak mı? Dükkanım veya evim aynı yerde mi verilecek? Bağımsız yerimi yeniden yaparken, metrekaresi düşük gerekçesi ile bizi başkaları ile ortak mı yapacaklar? Yeni bina yapılınca bana herhangi bir borç çıkarılacak mı? gibi sorulara ivedi bir şekilde cevap verilmeli” dedi.
Van Kar suları eridi ovanın büyük bölümü sular altına kaldı Van’da Çaldıran ilçesinde karın erimesiyle Çaldıran Ovası’ndaki arazilerin büyük bir bölümü su altında kaldı. Meteoroloji genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Bahçesaray ilçesinden sonra bu kış en çok kar yağışı alan Çaldıran ilçesinde ilkbaharın gelişiyle karlar erimeye başladı. İlçede havanın ısınmasıyla eriyen kar ve etkili olan sağanak, dere ve kanalların taşmasına yol açtı. Kanal ve derelerin Yukarı Kuyucak ve Hanköy mahallesinin arazilerinin birçoğu sular altına kaldı. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Su Ürünleri Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre bu yıl Bahçesaray ilçesinden sonra bu kış en çok kar yağışı alan bölge Bendimahi Çayı’nın stoklama havzası olan yukarı kesimlerde yer alan Çaldıran ilçesi bulunuyor. Çaldıran ilçesinin kar yağışı alması özellikle çok çok büyük öneme sahip. Çünkü Bendimahi Çayı Çaldıran ilçesi ve Tendürek Dağı’na doğru yağan karla besleniyor. Yaz mevsiminde buradaki yavaşça eriyen kar, Bendimahi Çayı’nı besliyor. Üremek için Van Gölü’nden Bendimahi Çayı’na giren inci kefalleri için adeta bir hayat kaynağı oluyor. Ekolojide temel bir kural vardır. Su bir kendine ait olanı mutlaka geri alır. Eğer bizler bir bölgeye baktığımızda uzun yıllar kurak olmasına karşı göl tabanı ise, orası sulak alan ise bunu çok iyi bilmemiz lazım bir gün kendisine ait olan yerleri geri alacak. Dolayısıyla sulak alanlara ev yapmayalım” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta bir garip "kapan" hikayesi Esenyurt’ta ters yöne girişi engellemek için sokağa konulan kapan, sürücüleri durduramadı. Kapan engelini aşmak için dakikalarca uğraşan ve paspas yardımıyla geçen gençler kameraya yansıdı. Bölgede çalışan Ali Gürsoy, "Sürücülerin ısrarını anlamıyoruz. Bu sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz" diyerek duruma tepki gösterdi. Akçaburgaz Mahallesi’nde sürekli kazaların yaşandığı 1566 Sokak’ta ters yön ihlalini engellemek için belediye ekiplerince kapan konuldu. Ancak kapanlı önlem, kural tanımaz sürücüleri durduramadı. Sokakta kapan olduğunu bilen birçok sürücü, çeşitli yöntemlerle engelleri aşarak yolunda devam etmeye çalıştı. 100 metre ilerideki dönüşü kullanmak yerine dakikalarca uğraşarak paspas yöntemi ile kapanı aşan gençler kameraya yansıdı. Kazaların devam ettiği sokakta bazı sürücülerin ise dikkatsizce kapana girerek lastiklerini patlattığı görüldü. Kapana giren bir sürücü ise, şans eseri lastiği patlamadan yoluna devam etti. "Bu sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz" Bölgede çalışan Ali Gürsoy, "Burası meşhur sokağımız. Sürekli kaza oluyordu. Belediye ekiplerince kapan konuldu. Bu kez de kaldırımdan geçmeye çalışan, paspas koyanlar oluyor. Sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz. Kaldırımdan geçmeye çalışan, paspas koyanlar var. Kapan da çözüm olmadı. Bilinçli olarak ihlal ediliyor. Kapanı gördükleri halde geçmeye çalışıyorlar. Yüz metre ileride dönüş yok. Yüz metre dolanmaktansa dakikalarca uğraşıp kapanı geçmeye çalışıyorlar" dedi. Sokakta birçok trafik kazasının yaşandığını anlatan Gürsoy, bazı sürücülerin ise dikkatsizce kapandan geçerek lastiklerini patlattığını söyledi.