KÜLTÜR SANAT - 29 Mart 2017 Çarşamba 09:44

Susuz Yaz’ın izinden gelen ödül

A
A
A
Susuz Yaz’ın izinden gelen ödül

Türk sinemasının efsane filmlerinden, Metin Erksan imzalı Altın Ayı ödüllü “Susuz Yaz”, genç sinemacılara ilham vermeyi sürdürüyor.

Türk sinemasının efsane filmlerinden, Metin Erksan imzalı Altın Ayı ödüllü “Susuz Yaz”, genç sinemacılara ilham vermeyi sürdürüyor. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi dört genç, filmin çekildiği Bademler köyüne yaklaşık 50 yıl sonra yeniden giderek filmin izlerini sürdü. Öğrenciler, belgeselleri "Susuz Yaz’ın İzinde" ile Makedonya’nın Ohrid kentinde yapılan Feelmotion Film Festivali’nde ödül kazandı.


Erol Taş ve Hülya Koçyiğit’in başrollerini oynadığı, Metin Erksan imzalı Susuz Yaz, 1963 yazında Urla Bademler köyünde çekildi ve 1964 yılında Berlin Film Festivali’nden kazandığı Altın Ayı ödülü ile uluslararası alanda ödül alan ilk Türk filmi oldu. Film, Martin Scorsese’nin Dünya Sineması Projesi kapsamında 2013 yılında restore edilerek DVD olarak tekrar yayınlandı. Türk sinemasının efsanesi Susuz Yaz, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü 4. sınıf öğrencileri İrem Özyürek, Duygu Uzel, Ural Atakılınç ve Funda Kocaman’a da ilham verdi. Genç sinemacılar, çektikleri “Susuz Yaz’ın İzinde” isimli belgeselleriyle, köyde yaşayan birçoğu da bazı sahnelerde rol almış insanların filmle ilgili anıları ve Susuz Yaz’ın çekildiği eşsiz mekanları anlattı.



En ilham verici film ödülü


Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazlı Bayram’ın danışmanlığında çektikleri belgeselleriyle, Makedonya’nın Ohrid kentinde yapılan ve Avrupa’nın birçok ülkesinden öğrencilerin katıldığı Feelmotion Film Festivali’nde Yaşar Üniversiteli gençler, “En ilham verici film” ödülünü kazandı. Filmi 3. sınıfta çektiklerini belirten öğrenciler, belgesellerinin daha önce 23. Adana Film Festivali Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması ve 36. Moskova VGIK Öğrenci Filmleri Festivalinde belgesel dalı finalisti olduğunu, 53. Antalya Film Festivalinde Ulusal Belgesel Gösterim Seçkisinde, 17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivalinde ise Ulusal Film Seçkisinde yer aldığını ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Isparta’yı bu yıl gül kokusu erken sardı Türkiye’nin gül bahçesi Isparta’da yağışların az olması ve havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı erken başladı. 12 bin ton rekoltenin beklendiği şehirde gül turizmi açısından da beklenti oldukça yüksek. Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini karşılayan Isparta’da bu yıl havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı 15-20 gün erken başladı. Gül çiçeklerinin açmasıyla şehri gül kokusu sararken, sabahın erken saatlerinde gül bahçelerinde hummalı çalışmalar başlıyor. Özenle toplanan güller bölgedeki tesislere ulaştırılarak dev imbiklerde damıtılarak gül yağına ve gül suyuna dönüştürülüyor. Yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden 1 kilogram gül yağı elde ediliyor. Gül yağının büyük bir kısmı ise ihraç ediliyor. Isparta’da bu yıl 12 bin ton gül çiçeği rekoltesi bekleniyor. Ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sunan gül hasat döneminde ağırladığı ziyaretçilerle de bölge halkı için önemli bir turizm getirisi sağlanıyor. Bu yıl gül hasadının 45 gün sürmesi bekleniyor. Şehirde güllerin açtığı yerlerden birisi de Keçiborlu ilçesine bağlı Ardıçlı köyü. Ardıçlı köyünde sabahın erken saatlerinde toplanan güller çuvallara konularak, fabrikalara ulaştırılıyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Ardıçlı köyü eski muhtarı ve üretici Yakup Yolcu, mevsim dolayısıyla hasadın erken başladığını belirterek, “Yağışlar olmaması sebebiyle gülün yoğunluğu tarla tarla değişiklik gösterdi iklim şartlarından dolayı. Bazı tarlalarda 3 metrede gül çiçeği varken 5 metrede yok. Şu günlerde yağış gösteriyor, eğer yağış olursa hasat uzun sürecek; sürmezse bu sene gülün erken bitme ihtimali çok yüksek. İnşallah iyi ve bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin yüzü güler” dedi. Gül hasadının erken başlamasının turizmi de etkilediğini belirten Yolcu, “Turizmciler programlarını gül hasadının normal tarihine aldılar ama bizim mevsim dolayısıyla hasat erken başladı bu sebeple turizm biraz durgun. İnşallah ilerleyen zamanlarda yoğun geçer. Bütün üreticilere bereketli ve hayırlı kazançlar dilerim” şeklinde konuştu. Ardıçlı köyünde 100 dekar alanda 20 yıldır üreticilik yapan Tolgahan Sarıkaya ise babasından kalan mesleği devam ettirdiğini belirterek, gül çiçeği hasat yoğunluğunun erken başladığını söyledi. Sarıkaya konuşmasının devamında, “Gülcülük iyi bir meslek, sadece son dönemlerde işçilerle alakalı sıkıntılarımız oluyor. Gül tarlası önceden bu kadar çok yoktu. Piyasamızda modern tarımsal aletler eksik olduğu için herkes bu kadar çok gül işi yapmıyordu. Herkes az bir dekar alanda iş yapıyordu. Teknolojinin gelişmesiyle insanlar 50-100 dekar alanda üretim yapıyor artık, bu sebeple işçi bulma sıkıntısı yaşıyorduk. Onun haricinde bir problemimiz yok” açıklamalarında bulundu. Bir başka üretici Yusuf Yıldırım ise sezonun iyi başladığını söyleyerek, “Bu sene 20-25 güne yakın erken başladı. Verim gayet iyi şükürler olsun” dedi. Yıldırım konuşmasının devamında üreticilerin masraflarının fazla olduğunu söyleyerek, “Mazot olsun, ilaçlar olsun, işçilik olsun ağır olduğu için üreticiler çok da bir şey kazanmıyor. Çok kazanıyor diye bir şey yok yani anca işte ucu ucuna emeğini koruyor” açıklamalarında bulundu.
Kocaeli İstinat duvarındaki 241 yıllık tarih Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bir binanın istinat duvarına gömülü şekilde bulunan tarihi çeşme, 241 yıldır ayakta duruyor. Tarihi Kapanca Sokak’ta yer alan Zeliha Hanım Çeşmesi, 1783 yılında hayırsever Zeliha Hanım tarafından yaptırıldı. Bir binanın istinat duvarına gömülü halde bulunan çeşme, uzun yıllar bölgedeki vatandaşların su ihtiyacını karşıladı. Susayan herkesin durak noktası olma özelliğini taşıyan 241 yıllık Zeliha Hanım Çeşmesi, 3 Temmuz 1987’de İstanbul 2 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla tescillendi. Tarihi çeşmenin kitabesinde ise, "Maşallah. Bu çeşme haznesi tecdidin eyleyen merhum İnce El-Hac Mehmed Ağa zevcesi Zeliha’dır. Deyince besmele her derde ider derman. Hayat-ı cümle-i eşya kamu mine’ l-ma’ dır. Sene Hicri 1198 Miladi 1783" ifadeleri yer alıyor. "Evler restore edildikten sonra mahalle turist alan bölge haline geldi" Uzun yıllardır Kapanca Sokak’ta ikamet eden Zerrin Sakçı, "Burası eski, köklü bir yer. Hatta mübadelede İzmit’e yerleşenlerin oturduğu ilk yer olarak bilinir. Mahallemiz birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Terk edilmiş evler restore edildikten sonra turist alan bölge haline geldi" dedi. "Çeşmenin 241 yıllık tarihi var" Zeliha Hanım Çeşmesi’nin yıllar boyunca kullanıldığına dikkat çeken Sakçı, "Çocukluğumuzda çeşmenin suyundan içerdik. Bir dönem çeşme kullanılmaz duruma geldi. Sonradan İzmit Belediyesi tarafından onarıldı. Yolu kullanan insanlar çeşmedeki suyla elini yüzünü yıkıyor, suyundan içiyor. Tarihi sokak ve çeşme düğünlerde ve nişanlarda gelin ile damadın fotoğraf çekim mekanı olarak kullanılıyor. Çeşmenin 241 yıllık tarihi var. Kendimi bildim bileli bu çeşme kullanılıyor. Tarihimizin bilinmesini, bizden sonraki nesle geçmesini arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Adana Ticaret Odası Mobil Uygulama hayata geçirildi Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram ‘’ Üyelerimizin işlemlerini kolaylaştıracak ATO Mobil uygulamamız devreye alındı. Türkiye’de ilk defa, mobil uygulama üzerinden üyelerimiz Odamızca düzenlenen belgeleri e-belge olarak alabilecekler. Bu müjdeyi Üyelerimizle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Artık üyelerimizin tamamı, birçok işlemini mobil uygulama üzerinden yapabilecek, hem zaman kaybının önüne geçilecek, hem de uygulama sayesinde işlemlerini hızla cep telefonları ile yerine getirebilecektir" dedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, "Teknolojinin hayatımızın merkezi haline gelmesi ile öne çıkan pek çok platform olmuştur. Son yüzyılın öne çıkan ve en çok kullanılan gelişimi olarak mobil teknolojiyi vermek mümkündür. Mobil işletim sistemlerindeki hızlı gelişmelerle birlikte mobil uygulamalar daha aktif ve akıllı hale gelmektedir. İnsanların akıllı telefonlarıyla ve doğal olarak uygulamalarla geçirdikleri vakitte her geçen gün daha da artmaktadır. Günümüzde mobil uygulamalar hayatın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bugün mobil uygulamalar ile tüm işleri halledebilmek mümkündür. Adana Ticaret Odası olarak biz de dünyadaki bu trende uygun olarak Üyelerimizin mobil uygulama ile işlerini yapabilmeleri için ATO MOBİL uygulamamızı geliştirerek, devreye aldık" diye konuştu. Bayram açıklamasına şöyle devam etti: "Mobil uygulamalar için sınırsız fikir üretilebilir. Bizler Üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda ve kendi ARGE çalışmalarımızla uygulamamızın sürekli olarak geliştireceğiz. Üyelerimizin, mobil uygulamayı kullanabilmek için APP Store ve Google Play Store’den Mobil Uygulamamızı cep telefonlarına indirmesi gerekli ve yeterlidir. Mobil uygulamamız oldukça pratiktir. Üyelerimiz uygulama üzerinden, Aidat Ödeme, Oda E-Belge İşlemleri, Üye İşlemleri, Üye Arama, Meslek Grubu Üyeleri, Ortak ve Temsilci Arama, Meslek Grubu NACE kodu dağılımları, Odamızdan Haberler, Duyurular, Oda Yayınları, Oda Organları, Meslek Komitesi, Meclis, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu Üyeleri, Komiteme İlet, İletişim, Bize Ulaşın, Bilgi Edinme Formu, Canlı Sohbet, Coğrafi İşaretli Ürünler ve Üreticileri gibi birçok bilgi ve hizmete tek tuşla erişebilecektir. Mobil uygulamamızın tüm Üyelerimize hayırlı olmasını diliyorum."
Gümüşhane Gümüşhane’de badem çağlası bereketi Gümüşhane kent merkezinin simge zirvelerinden Kuşakkaya’nın eteklerindeki hazine arazilerine 1962 yılında dönemin Belediye Başkanı merhum Sebahattin Aytaç’ın girişimleriyle dikilen badem ağaçları her yıl meyve vermesine rağmen toplanmadığı için dalında çürüyor. O zamanlar çorak olan bölgeyi ağaçlandırmak için dikilen badem ağaçları yıllardan beri sezonun ilk meyvesi olarak Gümüşhane dağlarını süslüyor. Çiçek açtığındaki görüntüsüyle eşsiz bir manzara sunan bölgede her yıl bugünlerde çağlalar yenilebilir hale geliyor. Manavlarda 100 TL, Gümüşhane’de bedava Tamamen doğal şartlarda ilaç ve gübresiz olarak kendiliğinden büyüyen binlerce ağacın olduğu alanda kimsenin toplamaması nedeniyle çağlalar her yıl dalında çürürken, Çamlıca Mahallesi sakinleri vatandaşları manavlarda kilogramı 100 TL’den satılan badem çağlasını ücretsiz olarak toplamaya davet etti. Hasat yalnızca 20 gün sürüyor Bahar mevsiminde yalnızca 20 gün görülebilen ve sezonun ilk meyvesi olan badem çağlası Çamlıca ve Karaer Mahallesi’nin yüksek kesimlerine 1962 yılında dönemin Belediye Başkanı merhum Sebahattin Aytaç’ın girişimleriyle başta askeri birlikler olmak üzere çok sayıda vatandaşın katkısıyla dikilmişti. Şifa deposu çağla İçeriğinde bol miktarda fosfor, azot ve potasyum bulunmasının yanında bağışıklık sistemini güçlendiren, yüksek dozda C ve E vitamini ile selenyum içermesi nedeniyle çok sayıda hastalığa karşı koruyucu olduğu biliniyor. An itibariyle Gümüşhane’deki manavlarda kilogramı 100 TL’den satılan badem çağlasının Bayraktepe ve civarındaki binlerce ağaçta ücretsiz olarak toplanabileceğini kaydeden Çamlıca Mahallesi sakinlerinden Ali Ateş, vatandaşları çağla toplamaya davet etti. “Dalları bütün Gümüşhane’ye yetecek bir şekilde bademle dolu” Çamlıca Mahallesi Bayraktepe mevkisinde Kuşakkaya Dağı’nın eteklerinde Gümüşhane’yi ayaklarının altına aldıkları bir manzara eşliğinde badem topladıklarını kaydeden Ateş, “Gümüşhane’de 1962 yılında o günkü belediye başkanı rahmetli Sebahattin Aytaç tarafından dikilen badem ağaçları 60 yılın sonunda bugün bütün Gümüşhane’nin dağlarını sardı. Bu badem ağaçları bu sene de çiçeklerin donmaması sebebiyle dalları bütün Gümüşhane’ye yetecek bir şekilde bademle dolu” dedi. “Kilosu 100 liradan satılan badem ağacı burada bedava” Gümüşhane halkını çarşıdan, pazardan alacakları bademler yerine hafta sonlarını da değerlendirerek taze bir şekilde badem toplamak için bölgeye davet eden Ateş, “Gümüşhane’nin üst kesimlerindeki bu bölgeyi taşlık alandan, çoraklıktan kurtarmak için o günkü askeri birliklerin de yardımıyla merhum Sebahattin Aytaç tarafından yönlendirilerek bu bademler dikildi. Şu anda büyük büyük ağaçlar oldular ve üzerleri gerçekten müthiş derecede güzel bademlerle dolu. Onun için Gümüşhane halkını buralardan badem toplamaya davet ediyorum. Gelsinler taze ve güzel bademlerden yesinler. Bulunduğumuz bölge Gümüşhane’nin üst kesimlerinde ve Gümüşhane’yi ayaklarının altına alacak bir şekilde bir ortamda bulunuyoruz. Buraya dikilen badem ağaçları mevsimin ilk ürünleri. Yani bugün tezgahlarda daha birkaç gün önce kilosu 100 liradan satılan badem ağacı şu anda bedava. Onun için hem burada gelsinler pikniklerini yapsınlar hem de gelsin bademlerini toplasınlar. Müsait olan herkesi buraya davet ediyorum” diye konuştu.
Kocaeli İstinat duvarındaki 241 yıllık tarih Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bir binanın istinat duvarına gömülü şekilde bulunan tarihi çeşme 241 yıldır ayakta duruyor. Tarihi Kapanca Sokak’ta yer alan Zeliha Hanım Çeşmesi, 1783 yılında hayırsever Zeliha Hanım tarafından yaptırıldı. Bir binanın istinat duvarına gömülü halde bulunan çeşme, uzun yıllar bölgedeki vatandaşların su ihtiyacını karşıladı. Susayan herkesin durak noktası olma özelliğini taşıyan 241 yıllık Zeliha Hanım Çeşmesi, 3 Temmuz 1987’de İstanbul 2 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla tescillendi. Tarihi çeşmenin kitabesinde ise "Maşallah. Bu çeşme haznesi tecdidin eyleyen merhum İnce El-Hac Mehmed Ağa zevcesi Zeliha’dır. Deyince besmele her derde ider derman. Hayat-ı cümle-i eşya kamu mine’ l-ma’ dır. Sene Hicri 1198 Miladi 1783" ifadeleri yer alıyor. "Evler restore dildikten sonra mahalle turist alan bölge haline geldi" Uzun yıllardır Kapanca Sokak’ta ikamet eden Zerrin Sakçı, "Burası eski, köklü bir yer. Hatta mübadelede İzmit’e yerleşenlerin oturduğu ilk yer olarak bilinir. Mahallemiz birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Terk edilmiş evler restore edildikten sonra turist alan bölge haline geldi" dedi. "Çeşmenin 241 yıllık tarihi var" Zeliha Hanım Çeşmesinin yıllar boyunca kullanıldığına dikkat çeken Sakçı, "Çocukluğumuzda çeşmenin suyundan içerdik. Bir dönem çeşme kullanılmaz duruma geldi. Sonradan İzmit Belediyesi tarafından onarıldı. Yolu kullanan insanlar çeşmedeki suyla elini yüzünü yıkıyor, suyundan içiyor. Tarihi sokak ve çeşme düğünlerde ve nişanlarda gelin ile damadın fotoğraf çekim mekanı olarak kullanılıyor. Çeşmenin 241 yıllık tarihi var. Kendimi bildim bileli bu çeşme kullanılıyor. Tarihimizin bilinmesi, bizden sonraki nesle geçmesini arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.