SAĞLIK - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 10:42

"Erken yaşta sünnet cinsel kimliği etkiliyor"

A
A
A
"Erken yaşta sünnet cinsel kimliği etkiliyor"

Üroloji Uzmanı Dr.

Üroloji Uzmanı Dr. Deniz Arslan, çocukların cinsel gelişme dönemi olan 1-6 yaş arasında sünnet edilmemesi gerektiğini, aksi takdirde olumsuz sonuçlar ortaya çıkabildiğini söyledi.


Okulların kapanmasına kısa bir süre kala çocuklarını sünnet ettirmek isteyen aileler, yaz aylarını tercih etmesi ile yaklaşan sünnet sezonunda, doktorlar ailelere uyarılarda bulundu. İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Deniz Arslan, çocukların mutlaka 7 yaşında sonra sünnet edilmesi gerektiğini belirterek, “13 yaşına kadar ergenlik çağına girene kadar herhangi bir yaşta yapılabilir ama tıbbi olarak önerilen yaş 7 yaşından sonradır. 7 yaşından önceki çocuklara sünnet kavramını anlatmak ve açıklamak mümkün değil, çocuğun onu anlaması da mümkün değil. Dolayısıyla çocuğa yapılacak herhangi bir işlem çocuğun psikolojisini bozabilir, ileride cinsel yaşantısında çeşitli olumsuzlara yol açabilir” dedi.



“Çocuğun 1-6 yaş arası cinsel gelişme dönemidir”


Özellikle 1 ile 6 yaş arasındaki çocukların cinsel gelişme dönemi olduğuna dikkat çeken Dr. Arslan, “1-6 yaş arası falik dönem dediğimiz cinsel gelişme dönemidir ve o yaş aralığında cinsel bölge çok önemlidir. Çocuklar bu yaşlarda o bölgeden çok büyük haz alırlar, keyif alırlar. O bölge onlar için çok önemlidir. O bölgede o yaşlarda yapılacak olan bir işlem çocukta ileri ki yaşlarda, o bölgede bir eksiklik olmuş olma duygusu oluşturabilir. Dolayısıyla 1 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda sünneti tavsiye etmiyoruz. Bu işlemi kavrayabileceği, anlatılanı anlayabileceği bir yaş olan 7 yaş ve sonrasındaki herhangi bir yaşta yapılması gerekiyor” diye konuştu.



“Avrupa ülkelerinde 13 yaş altında yapılması sakıncalı”


Çocukların 8, 9 ya da 10 yaşında sünnet olmasının mümkün olduğunu ve dinde herhangi bir yaş aralığı belirtilmediğine işaret eden Dr. Deniz Arslan, Avrupa Birliği ülkelerinde 13-14 yaşında önce sünnet işleminin sakıncalı bulunduğunu söyledi. Sünnetin en önemli faydasının cinsel yolla bulaşan hastalık riskini azaltmak olduğunu belirten Arslan, küçük yaşta çocuğun cinsel ilişki ihtimalinin de olmadığını ve psikolojisinin kaldırabileceği yaşlarda yapılması gerektiğini vurguladı.



“Sünnetin çocuğun gelişimi ve boyunun uzamasıyla ilişkisi yok”


Çocuğun gelişimi, boyunun uzaması ile sünnet arasında hiçbir ilişki olmadığına da değinen Dr. Arslan, “3, 4 ya da 5 yaşındaki çocuklarda bunun için acele etmenin gereği yok. O yaşlarda sünnet olduğu zaman çocuğun ne boyu artar, ne kilosu artar ne de başka bir yerinde çok daha farklı bir gelişme olur. İnsanlarda ‘Biz küçük yaşlarda sünnet edelim, çocuğun boyu uzasın’ gibi yanlış bir inanış var. Böyle bir şey olsaydı Türkler dünyanın en uzun boylu insanları olurlardı, Amerikalılar, İngilizler, İtalyanlar gibi birçok ülkede boy kısalığı problemi olurdu. Boy kısalığı ile sünnetin arasında hiçbir ilişki yok” ifadelerini kullandı.



“Kollarından bacaklarından tutarak zorla yapılamaz”


Sünnetin zorla yapılmaması gerektiğini dile getiren Arslan, “Eğer zorla yaparsanız o çocukta mutlaka ilerde sıkıntılar yaşanabilir. Mümkün mertebe görüntüler eşliğinde, çocuğa bilgi vererek bu işlemin neden yapılması gerektiği ve nasıl yapacağımızı anlatıyoruz. Dolayısıyla çocuğun bu işi anlaması, korkmaması lazım. Kollarından, bacaklarından, ayaklarından birkaç kişinin tuttuğu, herkesin kahkahalarla güldüğü bir ortam düşünün; çocuğun bundan etkilenmemesi mümkün mü? Çocuğun psikolojisi için asla böyle bir şey yapmamak lazım. Zorla sünnet yapmamak gerekiyor çocuğa, eğer çocuk itiraz ediyorsa uyutmak gerekiyor” dedi.



“Sünnet bir ameliyat doktorlar ve uzmanlar yapmalı”


Sünnetin bir ameliyat olduğunu ve bu nedenle steril ortamlarda doktorlar ve uzmanlar tarafından yapılması gerektiğini söyleyen Dr. Deniz Arslan, “Sünneti bu konuda uzmanlığı olan insanların, cerrahların yapması gerekiyor. Çünkü bir ameliyattır sünnet. Bu ameliyatı yapabilecek yetkinlikte doktorların, bu konuda özel olarak çalışmış insanların yapması gerekiyor. Mutlaka steril ortamda yapılmalı eğer mikrop kaparsa organı kaybetmeye götürecek sonuçlar doğabiliyor ve biz bunları görüyoruz” diye konuştu.



“Endişelerim vardı, korkacak bir şey yokmuş”


Doktor Deniz Arslan tarafından sünnet edilen 9 yaşındaki Emir Murat Al da sünnet olmadan önce aynı işlemin yapıldığı başka çocukların görüntülerini izledi. Çocukların ağlamadığını ve acı hissetmediğini görüntülerden izleyen küçük çocuk, sünnet olmaya da korkmadan girdi. Sünnet işlemi gerçekleştikten sonra duygularını ifade eden Emir Murat Al, “Kendimi iyi hissediyorum ağrısı da yok. Biraz endişelerim vardı, doktor başka çocukların görüntülerini bana izletti, korkum geçti. Korkacak hiçbir şey yokmuş, herkes hastanede sünnet olsun” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Eğitim-Bir-Sen’den Ankara’da öğrencisi tarafından bıçaklanan öğretmen için basın açıklaması Ankara’da bir araya gelen Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) üyeleri, Pursaklar’da bir lisede öğrencisi tarafından bıçaklanan müdür yardımcısı için basın açıklaması düzenledi. Saldırının meydana geldiği okulun önünde toplanan grup, eeğitimde şiddetin son bulmasını talep etti. Pursaklar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdür yardımcısı Sadettin Dinçer (55), öğrencisi R.U.’yu (17) okulda elektronik sigara ile yakalayarak ailesine haber verdi. Bunun üzerine öğretmenine kin besleyen R.U., pusu kurduğu Dinçer’i bacağından bıçakladı. Dinçer, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilirken, saldırgan öğrenci ise yakalanarak gözaltına alındı. Son zamanlarda artan öğretmen şiddeti olaylarına dikkat çekmek isteyen Eğitim-Bir-Sen yetkilileri ise saldırının olduğu lise önünde bir araya gelerek duruma tepki gösterdi. Ellerinde pankartlarla birlikte slogan atan grup, hep bir ağızdan eğitimde şiddetin son bulmasını talep etti. Grup adına açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Ankara 8 Numaralı Şube Başkanı Güngör Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini göstermektedir. Şiddeti önleyecek önemli bir aktör olması gereken eğitimciler, maalesef şiddetin mağduru durumuna gelmiştir. Eğitimcinin itibarını artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirleri almak zorundayız. Eğitimci, şiddete karşı yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat şiddeti önleyen; eğitim ise şiddeti ortadan kaldıran bir enstrüman olmalıdır. Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı, bilakis şiddeti beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapılması gereken, medeniyet değerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberliğine ve eğitim programına geçmektir. Şu da bilinmelidir ki bir tek sebebi ve kaynağı olmayan şiddet, ancak topyekûn bir duyarlılık ve bilinçle önlenebilir. Varlık ve medeniyet iddiamızı sürdürmek istiyorsak, bu seferberliği başlatmaya ve başarmaya mecburuz, yoksa pırıl pırıl olması gereken kalplerine attığımız karanlık kördüğümlerle hem çocuklarımıza şiddet uygulamış hem de onları şiddete yönlendirmiş olacağız. Eğitim merkezli düzenlemeler ciddi bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden tanzim edilmelidir. Öğretmenlik mesleğine itibar kazandırılmalı, eğitim çalışanlarımız saldırılara açık, korumasız, korunaksız, güvensiz bırakılmamalıdır. Çocuklarımızı, umudumuzu, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalı, etkinleştirilmelidir. Bu kapsamda, değerler eğitimi, aileyi de içine alacak şekilde ve sosyal çevrenin öğrenci üzerindeki muhtemel negatif etkilerinden arındıracak kapsamda yeniden ele alınmalıdır.”
Sakarya Döner Avrupa ile kültürel bütünleşmenin simgesi oldu Bir radyoda yayınlanan ‘Memleket Treni’ adlı programa katılan SUBÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Şengül, AB’nin Türk dönerini tescile hazırlanmasına yönelik açıklamalarda bulunarak dönerin Türklerin Avrupa’ya göçünde kültürel bütünleşmenin bir simgesi haline geldiğini söyledi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Şengül, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda (TSR) yayınlanan ‘Memleket Treni’ programının canlı yayın konuğu oldu. Sunucu Gülnur Akalın’ın sorularını cevaplayan Şengül, Avrupa Birliği’nin (AB) Türk dönerini geleneksel ürün adı olarak tescile hazırlanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk döneri için kritik bir adım atıldığını kaydeden SUBÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Şengül, “Uluslararası Döner Federasyonu’nun başvurusu ile başlayan süreçte döner, 2021 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından geleneksel ürün adı olarak tescillendi. Daha sonra 2022 yılında AB’ye tescil için başvuru yapıldı. Geçtiğimiz günlerde AB Resmi Gazetesi’nde başvuru olarak yayınlanan dönerin kabulü için önümüzde 3 aylık bir itiraz süreci var. Bu süreçte herhangi bir itiraz olmaz ise tescil kesinleşecek. Döner, 1962’den 1979’a kadar yoğun bir şekilde devam eden Türklerin Avrupa’ya ve özellikle Almanya’ya göçünü neticesinde kültürel bütünleşmenin bir simgesi haline geldi. Dönerin adı ve üretim süreci değişmeden Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine yayıldı. Türk mutfağında da dönerin ayrı bir yeri vardır. Avrupa’da en popüler sokak lezzetleri arasında olan döner, Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacak” ifadelerini kullandı.
İstanbul İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan Eyüpsultan Belediyesi’ne ziyaret İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, yerel seçimlerde Eyüpsultan Belediye Başkanlığını kazanan Dr. Mithat Bülent Özmen’i, başarısından dolayı tebrik etmek amacıyla Eyüpsultan Belediyesi Başkanlık Binasında ziyaret etti. Beraberindeki heyetle birlikte başkanlık binasına gelen İBB Başkanı İmamoğlu’nu bina girişinde belediye çalışanları tarafından karşıladı. İmamoğlu, ziyareti sırasında Başkan Dr. Mithat Bülent Özmen ile başkanlık makamında bir süre görüştü. “Güzel bir hizmet dönemini birlikte yapacağımıza inanıyorum” Ziyareti sırasında Başkan Dr. Mithat Bülent Özmen ile başkanlık makamında bir süre görüşen İmamoğlu, “Eyüpsultan İstanbul’un odağındaki ilçelerinden biri, hassasiyetimiz yüksek. Geçtiğimiz 5 yılda da özellikle hizmetlerimizi verirken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak çok cömert davrandığımızı düşünüyorum. Çok güzel işler yaptığımızı düşünüyorum. Ama Eyüpsultan keşfedildikçe, aslında yapacak çok işimiz olduğunun da farkındayız. Bu yönüyle çok uyumlu, karşılıklı diyaloğu en üst seviyede tutan hem Eyüpsultan’ın maneviyatına hem buranın tarihi dokusuna, İstanbul’un geçmişten bugüne gelen ayrılmaz bir parçasına dönük hassasiyetimizi gösteren, güzel bir hizmet dönemini birlikte yapacağımıza inanıyorum. Sizin de hassas kamu deneyiminizin buraya yansıyacağından hiç kuşkumuz yok” diye konuştu. “Hassas bir dönemi yöneteceksiniz” İBB Başkanı İmamoğlu belediyelerde bu değişim sürecinde dikkat etmeleri gereken çok önemli hususların olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Elbette bir hizmet fark oluşturmamız lazım, bizden vatandaşın beklediği bu. Tabii burada yüksek ilgi, ayrımcılık yapmamak, bir de gerçekten hizmet verirken, topyekûn tüm karma duyguları içinde tutan, nitelikli, liyakatli, ahlaklı davranan herkesin bizimle yol yürüyebileceğini ispat eden, hassas bir dönemi yöneteceksiniz. Bu kapsamda, başkanlarımıza çok güveniyoruz. Tabii sizinle 5 yıllık sıkı bir yol arkadaşlığımız var. Dolayısıyla en örnek hamleleri ya da en örnek çalışmaları beklediğimiz başkanlarımızdan birisi de sizsiniz. Bizim de en üst seviyede takibimiz, yol arkadaşlarımızla ilçemize olan ilgimiz devam edecek. Umuyorum 5 yıl sonrasında Eyüpsultan halkımız hem Eyüpsultan Belediyemizi, sizi, ekibinizi hem de Büyükşehir Belediyemizin sizlerle olan uyumunu alkışlayan bir süreci hep beraber yaşarız. Başarılar dilerim. Allah utandırmasın. Size ve bütün arkadaşlarınıza yolunuz açık olsun, diyorum.” "Eyüpsultan’ı hak ettiği değere ulaştırma niyetimiz var" İBB Başkanı İmamoğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Eyüpsultan Belediye Başkanı Özmen ise şöyle konuştu: “Eyüpsultan Belediye Başkanı olarak sizi karşılamaktan dolayı heyecanlıyım. 2019’da sizi, İGDAŞ Genel Müdürü olarak karşılamıştım. O zaman da çok heyecanlıydık, güzel işler yapmak konusunda hevesimiz ve umudumuz vardı. Çok şükür ki, 5 yıl boyunca, 16 milyon İstanbulluya ve size mahcup olmadan, çok güzel işler yaptığımıza inanıyoruz. Şimdi, Eyüpsultan Belediyesi’nde Eyüpsultan Belediye Başkanı olarak sizi ağırlamaktan büyük onur duyuyorum. Buraya geldiğim kısa süre içerisinde belediyemizde ve ilçemizde yapılan süreçlere baktığımda, sizin bundan evvel her yerde ısrarla vurguladığınız gibi, bütün İstanbul’a ayrım gözetmeksizin hizmet götürmek konusundaki o yaklaşımın geçtiğimiz 5 yıldaki yansımalarını buradaki birçok işte gördük. Ama inanıyorum ki sizlerin önderliğinde, Büyükşehir’in koordinasyonunda ve desteğiyle Eyüpsultan’da, Eyüpsultanlılara çok güzel hizmetleri önümüzdeki 5 yılda yapacağız. Eyüpsultan’ı gerçekten hak ettiği değere ulaştırma niyetimiz, gayretimiz var, inşallah başarılı olacağız." İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Başkan Özmen ziyaret sonunda, Eyüpsultan’ın sorunlarına ve çözüm yollarına dönük ortak bir toplantı gerçekleştirdi.