YEREL HABERLER - 30 Mayıs 2017 Salı 11:53

Anıt tartışmalarına Başkan Akpınar’dan yanıt

A
A
A
Anıt tartışmalarına Başkan Akpınar’dan yanıt

Karşıyaka’nın simgesi olan Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı’nın yenilenecek olması nedeniyle gelen tepkiler için konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Artık sussunlar.

Karşıyaka’nın simgesi olan Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı’nın yenilenecek olması nedeniyle gelen tepkiler için konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Artık sussunlar. Kendisine faydası olmayanlar, kent halkını ilgilendiren projelerle ilgilenmesin. Bu kente ihanettir” dedi.


Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar; Karşıyaka’nın simgesi de olan “Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı” ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirme toplantısı düzenledi. Anayasa Meydanındaki anıtı yenileme çalışmalarına başlayan Karşıyaka Belediyesine ilçede bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının dava açmasının ardından Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, il ve bazı ilçe temsilcilerinin de destek verdiği toplantıda önemli açıklamalarda bulundu.


Yapılan eleştirilere ilişkin konuşan Başkan Akpınar, “Tabi ki muhalefet edip eleştireceğiz ama doğruları göz ardı etmeyeceğiz. Rozet Atatürkçülüğü değil gerçek Atatürkçünün o anıtın yanından her geçtiğinde yüreği sızlamaktadır. Karşıyaka Belediyesi, hayatın her alında olduğu gibi yaşanan olumsuzluğu ortadan kaldırmaya ve kullanan anıtı Karşıyakamız ve İzmirimize yakışır şekilde yeniden yapmaya karar vermiştir. Anıtın yeniden yapılmasına karar vermek kişisel bir ihtirasın, hırsın, düşüncenin, ‘ben yıktım oldu’ anlayışının ürünü değildir. Bunu böyle algılatan her kimse bu kendisinin kıskançlığı ve yerel yönetim başarımıza nasıl leke sürebilirim çabasıdır. Siyaset insanların birbirini karalaması değildir, farklılıkları ortaya çıkararak halkı buna inandırmasıdır” dedi.



“İçki içilen, mangal yapılan yer olarak kullanmış”


Anıtın yeniden yapılmasına yakın bir zamanda karar vermediklerini açıklayan Akpınar, “Stratejik planımızda yer alan bir projedir. Belediye meclisinde defalarca onurla bahsettiğim projedir. Kendi başıma aldığım bir kararla bu anıtı yenilemiyorum. Yasal müellifi Prof. Tamer Başoğlu’dur ve onun izniyle bu anıtın yenilenmesine karar verilmiştir. Kendisi uzun yıllardır bu halini gördükçe dönemin belediye başkanı arkadaşlarımıza mektuplar yazmış ve karşılık alamamış. Yazdığım kitapta bile var. Söylemedim, yazdıklarımdan anlasınlar istedim. Benim Atatürk devrimleri ışığında belediyecilik yaptığımı görsünler istedim. Başkan olduğumda ilk tören bu alanın yanındaydı. Alana geldiğimizde belediye başkanı olarak halinden utandım ve inanın gözyaşı döktüm. Etrafında dolaştım. Hiç anıtın yanına gelmemiş, geçmemiş insanların anıtla ilgili söz söylemesini esefle kınıyorum. İdrar kokusunu olan, bira içilen bir yer haline gelmiş. Bu anıt yapıldığında dünyada örneği olmayan bir anıttı. İçki içilecek yer, sığınılacak yer, mangal yapılacak yer olarak kullanmış. Sayamayacağım birçok çirkin olaylar orada söz konusu olmuş. Hemen yenileyelim dedik” şeklinde konuştu.



“Böyle mi Atatürkçüyüz biz?”


Meslek odalarına seslenen Akpınar, “Oturduğunuz yerde değil anıtın yanına sizi davet ediyorum. Gelin o raporları orada yazın. Bu anıt, döneminin en yüksek anıtıydı. Ancak yıpranmış. Başoğlu kendisi ‘Madem yapıyorsunuz, tadilatlarla değil yıkalım, yeni kazık sistemiyle yeniden yapalım. En yüksek anıttı şimdi en cüce anıt kaldı. Körfezin her yerinden görünen bir hal alsın’ dedi. Biz de bunu olumlu karşıladık. Kentler anıtlarıyla, meydanlarıyla anılır. Özgürlük Anıtı yapılmış ama etrafında boğulan konutlar yok. Eyfel Kulesi’nin etrafında boğacak binalar yok. ‘Saat Kulesi de binaların arasında kaldı. O da mı yıkılacak?’ diyorlar. Bu ayıptır, dalga geçmektir. Kimseye Atatürk’ün hatırasıyla dalga geçirtmem. Herkes haddini bilecek. AFAD’ın (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) bize en son gönderdiği raporda, ‘Alanda balık tutan yurttaşlar var. Herhangi bir durumda bir şey olursa sorumluluk kabul etmiyoruz’ ifadeleri yer alıyor. Daha ne yapılabilir? Demir parmaklıklarla kapalı mı dursun? Böyle mi Atatürkçüyüz biz?” açıklamasını yaptı.



“Bu kente ihanettir”


Eser müellifi Prof. Tamer Başoğlu’nun anıtla ilgili çalışmayı destekleyen mesajını okuduktan sonra anıtın eski halinin fotoğraflarını gösteren Akpınar, “Ne yazık ki Gölcük depremine benzer görüntüler oluşmuş” dedi. Ardından yeni proje fotoğraflarını paylaşan Akpınar bu kez, “İşte buna karşı çıkıyorlar. Artık sussunlar. Bazı şeylere engel olmasınlar. Kendisine faydası olmayanlar kent halkını ilgilendiren projelerle ilgilenmesin. Bu kente ihanettir” diye konuştu.



“100 yıllık bir eser olacak”


Proje tarihine ilişkin de konuşan Akpınar, “Yer teslimi yaptık. Hemen başlayacak. 6 ay sonra da bitecek. 73 tane kazık yapılacak. 100 yıllık bir eser olacak. 45 metre yüksekliğindeki anıt artık sahilde bina yapılmayacağı için açıkta kalacak. Yıllarca hep tadilat yapılmış. Artık yıkılma riski var. Yamalı bohça gibi sıva yapılmış. Artık demir paslanmış. Balık tutan birinin tepesine düşse bunun sorumluluğunu kim taşıyacak? Belediye taşıyacak” açıklamasını yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Muhtarlık ikisine de yar olmadı Trabzon’un Çaykara ilçesi Yaylaönü Mahallesi’nde 31 Mart’ta yaşanan muhtarlık seçimi sonrası yaşananlar Karadeniz fıkralarını aratmadı. Seçimi kaybeden eski muhtar yeni seçilen muhtarın adli sicil kaydı olduğu için muhtar olamayacağını belirterek İlçe Seçim Kurulu’na şikayet etti, kendisi muhtarlığa geleceğini düşünürken aynı suçtan kendisinin de adli sicil kaydı olduğunu unuttu. İlçe Seçim Kurulu mahallede iki muhtarın da aday olamayacağı hükmederken, seçimde 3. bir aday olmaması nedeniyle mahallede 2 Haziran’da yeniden muhtar seçimi yapılmasına karar verdi. Deniz seviyesinden bin 890 metre yükseklikte bulunan bulutlara komşu Trabzon’un Çaykara ilçesi Yaylaönü mahallesinde tüm Türkiye’de olduğu gibi 31 Mart 2024 tarihinde seçmen sandık başına giderek muhtarını seçti. 2 muhtar adayından Hasan Asan 137 oyla seçimi önde tamamlarken, 3 dönemdir köyün muhtarlığını yapan Yakup Toprak ise 111 oy alarak seçimi kaybetti. Seçimi kaybetmeyi içine sindiremeyen eski muhtar, seçimi kazanan Hasan Asan’ın 2017 yılında Uzungöl’de yaptığı apart otel ile ilgili imar suçu nedeniyle aldığı adli ceza dolayısıyla İlçe Seçim Kurulu’na şikayet etti. Çaykara İlçe Seçim Kurulu’na mazbatasını almaya giden Hasan Asan, kendisi hakkında yapılan şikayet nedeniyle muhtar olamayacağını ve mazbatanın kendisine değil de seçimi kaybeden eski muhtara verileceğini öğrenince o da Yakup Toprak’ın benzer bir suç kaydı bulunduğunu belirterek o da şikayette bulundu. Konuyu değerlendiren İlçe Seçim Kurulu her iki adayın da muhtar olma yeterliliğine sahip olmadığına karar verdi. Kurul, Çaykara ilçesi Yaylaönü Mahallesi’nde Hasan Asan ve eski muhtar dışında 3. bir aday olmaması üzerine seçimin yenilenmesine ve her iki muhtar adayın aday olamayacağı seçimin 2 Haziran 2024 tarihinde yapılmasına karar verdi. "Daha önce biz onu şikayet etmemiştik ama o bizi şikayet etti" Hasan Asan, yaşanan olayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “2017 yılında Uzungöl’de bir apart otel yaptım. Daha önce yapılan işlem engel teşkil etmiyordu, 2019’da yasa değişti. 1 seneden fazla ceza alan her kimse seçilme yeterliliğini yitiriyordu. Biz de öyle bir engele takıldık. 12 yıllık muhtar rakibimdi, şikayet etti. Muhtarlık düştü. Onun da aynı suçu vardı ve biz onu önceki seçimde şikayet etmedik ama o seçimi kaybedince tuttu bizi şikayet etti. Bunun üzerine biz de onun muhtar olmaması için kendisini şikayet ettik, o da muhtarlığı alamadı. Şimdi 2 Haziran’da yeniden mahallede seçime gidilecek, ikimiz de muhtarlık yarışına giremeyeceğiz” dedi. Eski muhtar Yakup Toprak da yaşanan olayla ilgili “Rakibim benden çok oy aldı. Hukuki olarak işlemiş olduğu suçtan ötürü muhtarlık yapması mümkün değildi. Ben kendisini şikayet ettim. Aynı suçun benim de işlediğim ortaya çıkınca YSK 2 Haziran’da yeniden seçim yapılmasına karar verdi” ifadelerini kullandı.
İzmir Milyonluk tekneler İzmir’de vitrine çıktı Denizcilik sektörünün üreticilerini ve önemli markalarını deniz tutkunlarıyla buluşturan MAST İzmir Boat Show-Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, fiyatı on milyonlarca lirayı aşan tekneleri görücüye çıkardı. Yerli ve yabancı firmaların ürünlerinin sergilendiği fuar deniz tutkunlarının akınına uğrarken, birbirinden değerli tekneler için satış görüşmeleri de yapıldı. Fuara olan ilgi katılımcı firmalar tarafından memnuniyetle karşılandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve ED Fuarcılık ortaklığında bu yıl ikinci kez düzenlen MAST İzmir Boat Show - Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, Fuar İzmir’de devam ediyor. 5 Mayıs’a kadar B ve C holünde devam edecek MAST İzmir Boat Show’da insan gücüyle çalışan su motorları, elektrikli sörf tahtaları, sürat tekneleri, boyutu 16 metreyi bulan büyük tekneler ve sektörün gelişimi için tasarlanan inovatif ürünler yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisiyle karşılandı. Fuarı ziyaret eden yerli ve yabancı konuklar fiyatı 15-20 milyon liraları bulan tekneler için görüşmeler yaptı. Fuara katılan firmaların temsilcilerinden Buğrahan Biçer, “Çok güzel bir fuar, katılımcı ve ziyaretçi oranımız çok iyi” diye konuşurken, başka bir firmanın müdürü Hilal Kaya da, “Bundan sonraki yıllarda da katılmayı planlıyoruz. Böyle bir fuarın destekçisiyiz” ifadelerini kullandı.