YEREL HABERLER - 22 Haziran 2017 Perşembe 10:02

Türkiye’nin en uzun yangın merdiveni

A
A
A
Türkiye’nin en uzun yangın merdiveni

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüksek yapılardaki yangın ve kurtarma faaliyetleri için 2.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüksek yapılardaki yangın ve kurtarma faaliyetleri için 2.4 milyon Euro’ya 104 metrelik yangın merdiveni satın aldı. 60 ton ağırlığındaki aracın gövdesi 360 derece dönebiliyor.



İzmir Büyükşehir Belediyesi, itfaiye teşkilatını yeni araç ve teçhizatlarla güçlendirmeye devam ediyor. Bina yüksekliklerinin artması üzerine araç filosuna 104 metre uzunluğunda "Türkiye’nin en uzun yangın merdivenini" dahil eden İzmir’in yerel yönetimi, böylece yüksek yapılardaki yangın ve kurtarma faaliyetlerine daha çabuk müdahale olanağına sahip olacak. 60 ton ağırlığındaki aracın gövdesi 360 derece dönebiliyor. Tüm hareketleri ana kumanda merkezinden kontrol edilebiliyor. Kırılmalı merdiven sayesinde dar sokaklarda yatay olarak çalışabiliyor. Hidrolik ve su basınç sistemiyle sac veya camı kolaylıkla kırabiliyor. Kurtarma tüneli ise belirli bir noktadan sonra araca bağlanıp, kazazedeleri bulundukları konumdan hızlıca aşağıya indiriyor.



60 tonluk dev araç


İzmir’in Alsancak Liman arkası ile Bayraklı Turan arasındaki 550 hektarlık bölgenin ‘Yeni Kent Merkezi’ planlanmasının ardından bölgede gökdelenlerin yükselmeye başladığına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Arama Kurtarma ve Afet İşleri Şube Müdürü İsmail Derse, “Kentteki bu gelişmeyi dikkate alarak, Türkiye’nin ilk ve tek en uzun merdivenli itfaiye aracını Bayraklı İtfaiye Grubumuzda konuşlandırdık. 60 ton yüke sahip merdivenli itfaiye aracıyla olay yerine gittiğimizde, ilk iş olarak hızlı bir şekilde zemin etüdü yapmamız gerekiyor. Lotsel ölçüm cihazıyla yeraltı, kanalizasyon, elektrik, su, internet ve doğalgaz altyapıları ve yumuşak zemin bilgilerini elde ediyoruz. Bu bilgiler sayesinde aracımızı kaza riskinden uzak sağlam bir zeminde konuşlandırıyoruz” dedi.



İzmirlilere önemli uyarı


Gökdelenlerin olduğu bölgede olası yangın ve afet risklerine karşı uzun merdivenli itfaiye aracını konuşlandıracakları yerleri önceden tespit ettiklerini söyleyen Derse, vatandaşlardan da bu bölgedeki araçlarını yangın söndürme vanalarının bulunduğu yerlere park etmemeleri gerektiğini önemle belirtti. Ayrıca araç üzerinde kırıcı ve delici aletin bulunduğunu, bu cihazın hidrolik ve su basınç sistemiyle çalıştığını söyleyen Derse, “Kırıcı ve delici alet üst üste vurup hızlı bir biçimde sac veya camı kırarak yangına hızlı müdahale etmemizi sağlıyor. Bu aracın en önemli özelliklerinden biri de kurtarma tüneli. Belirli bir noktadan sonra tüneli araca bağlayıp kazazedeleri bulundukları konumdan hızlıca aşağıya indirebilmeyi sağlıyor” diye konuştu.



Kurtarma tüneli de var


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüksek binalarda yangın söndürme, tahliye ve kurtarma olaylarında kullanmak üzere filosuna dahil ettiği 104 metrelik hidrolik itfaiye aracı, 17.5 metre uzunluğunda, 2.5 metre genişliğinde ve 4 metre yüksekliğinde. 2.5 milyon Euroluk aracın şnorkel olarak adlandırılan gövdesi 360 derece dönebiliyor. Kurtarma sepeti ise ihtiyaç durumunda yerden en yüksek nokta olan 104 metreye 6 dakika içinde çıkabiliyor. Tüm hareketleri, kablosuz ve telsiz bağlantılı olarak da ana kumanda merkezinden kontrol edilebilen araçta, olay yerinin gözlemi için uzaktan kumandalı video kamera bulunuyor. Aracın 104 metrelik merdiveninin 34 metresi kırılmalı olduğundan ulaşılması zor olan, dar sokaklarda 70 metreden sonra yatay olarak da çalışabiliyor. Ayrıca araç üzerinde kırıcı ve delici alet bulunuyor. Hidrolik ve su basınç sistemiyle çalışan araç, üst üste vurup hızlı bir biçimde sac veya camı kırarak itfaiye erlerinin zamandan kazanmalarını sağlıyor ve yangına hızlı müdahale ediliyor. 104 metrelik merdivenli itfaiye aracının en önemli özelliklerinden birisi de kurtarma tüneli. Tünel, belirli bir noktadan sonra araca bağlanıp, kazazedeleri bulundukları konumdan hızlıca aşağıya indirebilmeyi sağlıyor.



Dış cephe malzemelerine dikkat


Son yıllarda artış gözlenen yüksek yapılar nedeniyle İtfaiye Yönetmeliği’nde değişikliğe gittiklerini hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı İnşaat Mühendisi Seher Ruken Doğan ise, özellikle Bayraklı ve Turan arasında yükselen yapıların yangın güvenliği konusuna dikkat çekti. Doğan, "2015 yılında, özellikle dünyada görülen yüksek yapı yangınlarının raporları incelenerek İtfaiye Yönetmeliği revize edildi. Dış cephe kaplamalarında zor yanıcı maddelerin, TSE standartlarına uygun, A2 sınıfı malzemelerin kullanımı zorunlu hale getirildi. Biz de yaptığımız denetimlerde yönetmeliğe uyup uymadığına dikkat ediyoruz” dedi.



"Tedbirlerin alınması gerek"


Müteahhitlerin ve bina sahiplerinin de dikkat edeceği noktalara değinen Doğan, şu uyarılarda bulundu: “Ülkemizde en çok görülen yanlışlıklardan bir tanesi, alüminyum panel kompozit kaplamaları. Bu dış cephe kaplamalarının içerisinde yanıcı malzeme bulunuyor. Bu da son derece tehlikeli olabilir. Bu malzemelerin yerine zor yanıcı A2 sınıfı malzemeler kullanılmalıdır. Elbette sadece dış cephe kaplamasıyla bu durum aşılamaz. Bina içerisinde de tüm tedbirlerin alınması gerek. Özellikle su söndürme sistemlerinin dış cephelere en çok bir buçuk metre mesafede olması, 2 metre aralıklarla su söndürme ve yağmurlama başlıklarının ilave edilmesi gerek. Yağmurlama sistemi çoğumuzun bildiği gibi yangın anında itfaiye gelmeden önce ilk başta söndürmenin sağlanması anlamında önem arz ediyor. Binaların yangından korunması anlamında yine İtfaiye Yönetmeliği’ne göre, binaların bulunduğu itfaiye geçiş yolların açık tutulması gerek. Bazen yol açık olabilir ama bina çevresine park edilen araçlar veya geçici olarak konulan malzemeler de itfaiyenin işini daha geç yapmasına yol açar. Yüksek yapılarda güvenlik işlerine bakan personel bu konuda eğitilmeli ve uyarılmalı. Yüksek binaların çevresinin ve vanaların çevresinin açık tutulması sağlanmalı çünkü kaza geliyorum demez.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bulgaristan’da ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’ sanatseverlerle buluştu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu, Filibe Belediye Başkanlığı, Filibe Ressamlar Derneği ve Nöbet Tepe Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü iş birliğiyle düzenlenen ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, Bulgaristan’ın kültür başkenti Plovdiv’de sanatseverlerle buluştu. Plovdiv Belediye Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışı, yoğun katılım ve güçlü diplomatik temsil ile görkemli bir atmosferde gerçekleşti. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav başta olmak üzere diplomatik temsilciler, yerel yöneticiler, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı. Küratörlüğünü Aynur Mahmudova Kaplan’ın üstlendiği sergide, 30 Türk ve 30 Bulgar sanatçının 120 eseri yer aldı. Resim, özgün teknikler ve çağdaş yorumlarla zenginleşen eserler; iki ülke arasındaki ortak kültürel hafızayı, tarihsel bağları ve sanat yoluyla kurulan dostluğu görünür kıldı. Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav yaptığı konuşmasında, iki ülkenin gerek coğrafi gerek kültürel benzerliklerinden bahsederek, bu tür etkinliklerin daha da artmasını diledi. Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Birsen Çeken ve ekibine de teşekkür belgesi sunuldu. ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, 15 Ocak 2026 tarihine kadar Plovdiv Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Aydın Aydınlı sağlık ekibi birinciliği bırakmadı Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibi, çocuk yoğun bakım alanında yürüttükleri bilimsel çalışmalarla üst üste dört yıldır ödül almayı başarırken, bu yıl da birincilik ödülüne layık görüldü. Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Uluslararası Katılımlı 21. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ile 17. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi’nde, Türkiye’nin saygın üniversiteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin yer aldığı kategoride, Aydınlı ekibin çalışması birincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık görülen çalışma, kongrede ekip adına Selma Albayrak tarafından sunulan "Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde; Hemşire Odaklı Bispektral İndeks (BIS) İzlemiyle Uygulanan Sedasyon Protokolünün Klinik Sonuçlara Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma" başlığını taşıyor. Sağlık ekibi geliştirdikleri yeni protokol sayesinde, solunum cihazına bağlı çocuklarda kullanılan anestezik ilaçların miktarını belirgin şekilde azaltmayı başardı. Çocuk Yoğun Bakım ekibinin sorumlusu Doç. Dr. Ekin Soydan, başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Bu kongrelerde Türkiye’nin en saygın hastaneleri yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla dört yıl üst üste ödül alan başka bir merkez bulunmuyor. Bu nedenle elde edilen başarı bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı. Ekip arkadaşımız Selma Albayrak, yıl boyunca araştırmamızın bulgularını titizlikle derleyerek kongrede son derece başarılı bir sunum gerçekleştirdi. 1.lik ödülünü tekrar kazanmamızı sağladı. Yaklaşık 3,5 yıldır Aydın’da görev yapan bir hekim olarak, hasta bakımında son derece özverili, insani ve mesleki açıdan güçlü bir yoğun bakım ekibiyle çalışıyorum. Bu başarının arkasındaki en önemli güç, ekip arkadaşlarımdır. Önceki yıllarda birincilik ödülü alan çalışmalarımızın yurt dışında saygın dergilerde yayımlanacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Çalışmalarımızda ve mesleki eğitim sürecimde büyük katkıları bulunan, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden Prof. Dr. Hasan Ağın hocama da buradan özellikle teşekkürlerimi iletmek isterim’
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.