GENEL - 03 Ağustos 2017 Perşembe 10:47

Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu’nun kapatılmasına tepki

A
A
A
Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu’nun kapatılmasına tepki

İzmir’de FETÖ’ye yönelik operasyonlardan sonra Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu adını alan okulun, kapatılarak Bilim ve Sanat Merkezi’ne dönüşmesie veliler tepki gösterdi.

İzmir’de FETÖ’ye yönelik operasyonlardan sonra Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu adını alan okulun, kapatılarak Bilim ve Sanat Merkezi’ne dönüşmesie veliler tepki gösterdi.


İzmir’de Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik operasyonlar kapsamında kapatılan özel okulun yerine açılan Şehit Ömer Halis Demir Ortaokulu hakkında kademeli olarak kapatılma kararı alındı. Okulun üstün yetenekli çocukların öğrenim göreceği okul sonrası program olan Bilim ve Sanat Merkezi’ne (BİLSEM) dönüşeceği belirtilirken, mevcut ortaokul öğrencilerine 7 katlı olan merkezden 2 kat verilecek. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ulaştırılan yazı ile ön kayıtların durdurulması ve okulun kademeli olarak kapatılacağını duyan veliler ise duruma tepki gösterdi.



“Yeni kurulan bir okulu neden kapatıyorlar”


Konak ilçesi Güzelyalı semtinde hizmet veren okulun kapatılacağı kararını duyan okul aile birliği yönetimi ile veliler tepkilerini dile getirdi. Okul aile birliği adına açıklama yapan Perihan Örmeci, “Okulumuzun kademeli olarak kapatılacağını ve tamamen BİLSEM’e verileceğini öğrendik. Biz de Şehit Ömer Halis Demir Ortaokulu velileri olarak bu duruma kesinlikle karşı çıkıyoruz. Okulumuzun ortaokul olarak devam etmesini istiyoruz. Neden kapandığını anlaşmış değiliz. BİMER’e, CİMER’e yazılar yazdık. Böyle bir durumun söz konusu olmadığını söylediler. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü de net bir açıklama yapmadı. Ta ki bugüne kadar. Ama bu durumda hem bizim çocuklarımız mağdur olacak hem de 180-200 tane ön kayıt aldığımız beşinci sınıf öğrencisi ve ara nakil yapılan çocuklar mağdur olacak. Biliyorsunuz ki İzmir’de sınıf mevcutları 40-45 kişilik. Bu okul yeni bir nefes olmuştu İzmir’e. Ben anlamıyorum neden yeni kurulan bir okulu bu kadar kısa sürede kapatma kararı aldılar ve Şehit Ömer Halisdemir adını siliyorlar. Ben bunu merak ediyorum ve bunu soruyorum yetkililere” diye konuştu.



“Bizim çocuklarımız nasıl ders işleyecek”


Merkezde öğrencilere sadece iki kat verildiğine işaret eden Örmeci, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Koskoca İzmir’de BİLSEM’e bir bina bulunamadı mı? Bu ortaokula İzmir’in ihtiyacı varken, neden BİLSEM’e veriliyor? Bize ‘Sizi kesinlikle mağdur etmeyeceğiz’ dediler. Okul üstüne okul olduğu zaman bizim çocuklarımız mağdur edilmemiş mi oluyor? 7 katlı bina ve ortaokul bölümüne verilen sadece iki kat. Onların teneffüs saati yok, velileri ile birlikte girip çıkıyorlar. Bizim çocuklarımız onlar elini kolunu sallayıp giriş çıkış yaptığında nasıl ders işleyecek? Onların velilerinin de binaya giriş çıkışları serbestmiş.”



“Halisdemir adıyla koşup geldik, yalvarıyoruz kapatmayın”


Veliler de yetkililere okulların kapanmaması çağrısında bulunarak, şunları söyledi:


“Eğitim süreklilik ister. Devletimiz bize bu hakkı verdi. Biz bunun devamını talep ediyoruz. Biz bu hükümete güvenmiş insanlarız. Biz Şehit Ömer Halisdemir adıyla bu okula koşup geldik. Ama bir sene bile olmadan bu okulu kademeli kapatma kararı geldi. Bu çok acı bir durum, bu eğitime yapılmış bir darbe niteliği taşıyor. BİLSEM’i biz bu okulda istemiyoruz. Okulumuz kapanmasın ve beşinci sınıf kayıtları alınsın. Biz bu haberi aldıktan sonra kısa bir süre içinde organize olduk. Dilekçeler hazırladık ki sağolsun velilerimizi de tek tek imzaladılar. Bunları gerekli yerlere vereceğiz. Biz bu okula gelirken güvenerek geldik. Başka okullardan nakil alarak bu okula geldik. Çocuklarımız bu okula alıştırdık, çocuklarımız o kadar mutlu ki bu okulda. Bunu duyunca kahroldu çocuğum. Devletimiz duysun, onlar çağırdı bizi buraya. Buradan atılmak istemiyoruz. Lütfen okulumuza dokunmayın. Çocuklarımızın eğitim hakkını almayın bir anne olarak yalvarıyoruz.”



“Ev üstüne ev olmazsa okul üstüne de okul olmaz”


Öğrenciler ise okullarının kapanmamasını istediklerini belirterek yetkililere seslendi.


Eğitim haklarının kısıtlanacağını savunan 11 yaşındaki Samet Can Öztürk, “Onlar bizim okulumuzu alırlarsa biz kütüphanelerimizi, laboratuarlarımızı nasıl kullanacağız? Fen dersinde nasıl öğreneceğiz? Onlar bizden daha iyi not alacaklar, biz onlardan daha kötü not alacağız. Bizim eğitim hakkımızı kısıtlamayın. Ben valimize, kaymakamımıza sesleniyorum. Ev üstüne ev olmazsa okul üstüne de okul olmaz. Ben bu okula severek geldim. Sınıflar 18 kişiydi ki eskiden 41 kişilik sınıftaydık, sınıflar çok kalabalıktı anlayamıyorduk. Ama bu okulda dersimizi çok güzel anlayabiliyoruz. Notlarım yükseldi. Ben eski okulumda TUDEM Değerlendirme Sınavı’na bile giremiyordum. Bu okulda iki kere ikinci oldum” diye konuştu.



“Türk milleti okumuyor diyorlar, okullar olmazsa nasıl okuyalım”


Öğrencilerden Onur Hepkafadar ise “Biz okulumuzun kapanmasını istemiyoruz. Türk milleti okumuyor diyorlar. Bu okullar olmazsa biz nasıl okuyalım. Hadi söyleyin bana, bilgi kimsenin tekelinde değildir. Bizim okumamız lazım ki bu okullar olacak. Biz okuyup gelecekte iyi vatandaşlar olacağız. Bizim okulumuzu kapatamazlar” dedi.



Aynı adla devam edecek


Mili Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise, okulun kademeli olarak öğrencilerin eğitimlerini tamamlamasının ardından kapatılacağını ancak aynı Şehit Ömer Halisdemir adıyla Bilim ve Sanat Merkezi’ne dönüşeceğini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.