ASAYİŞ - 24 Ağustos 2017 Perşembe 12:54

Alkollü sürücünün serbest kalmasına aile isyan etti

A
A
A
Alkollü sürücünün serbest kalmasına aile isyan etti

İzmir’in Urla ilçesinde, emniyet şeridinde arıza yapan motorlarına çekici beklerken alkollü sürücü Burcu G.

İzmir’in Urla ilçesinde, emniyet şeridinde arıza yapan motorlarına çekici beklerken alkollü sürücü Burcu G.’nin çarpması sonucu bir kişi hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralanmıştı. Polis ekiplerinin yaptığı alkol testinde 0,83 promil alkollü çıkan ve kazada kusurlu olan sürücünün mahkemede serbest kalmasına hayatını kaybeden Mehmet Can Ardil’in ailesi ve yakınlarından tepki geldi. Ailenin avukatı Erhan Koçyiğit ise, “Sulh Ceza Hakimliği bir hukuka ve vicdana aykırı kararı vererek şahsı serbest bırakmıştır. Bu durum evladını kaybeden bir babayı, 2 yaralı gencimizi hem onun ailelerini hem de toplum vicdanını yaralayan bir husustur” dedi.


Karabağlar ilçesinde oturan arkadaşlar Ozan Ergün (25), Engin Güven (20), Mehmet Can Ardil (17) ve Gazi Birol (20) Çeşme’ye denize gitmek için geçtiğimiz 5 Ağustos sabahı 2 motosiklet ile yola çıktı. İzmir-Çeşme otobanında 2 motosikletle ilerleyen 4 arkadaştan, Engin Güven’in kullandığı motosiklet Karaburun kavşağında arıza yaptı. Motosikletin arıza yapması üzerine Çeşme’ye gitmekten vazgeçen arkadaşlar, kavşaktan İzmir yönüne dönerek emniyet şeridine geçip tanıdıkları çekiciyi aradı. Emniyet şeridinde motosikletleri için çekiciyi bekleyen arkadaşlara, Çeşme’den İzmir yönüne gelen Burcu G. (27) yönetimindeki 35 N 6183 plakalı otomobil çarptı. Kazayı son anda fark eden Ergün, kendisini refüje atarak kurtuldu. Otomobil yaklaşık 100 metre ileride durabilirken, durumun bildirilmesi ile gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Mehmet Can Ardil’in yaşamını yitirdiği belirlendi. Birol ve Güven ise Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Her iki arkadaş da bacağından yaralanırken, hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edildi. Kazanın ardından otomobil sürücüsü Burcu G.’nin 0,83 promil alkollü olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Burcu G., Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri ardından cumhuriyet savcısının tutuklama istemiyle sevk edildiği Urla Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘Adli kontrol şartı’ ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.



Acılı aile ’adalet’ istiyor


Bu kararın ardından hayatını kaybeden Mehmet Can Ardil’in ailesi ve kazada yaralanan iki genç ile aileleri ikinci şoku yaşadı. Ardil’in babası Ferhat Ardil, annesi Duygu Özkan, yaralı gençlerin aileleri ve yakınları alkollü sürücünün serbest kalma kararı verildiği Urla Adliyesi önünde eylem yaptı. Grup ellerindeki ’kaza değil cinayet’ pankartları ile ’adalet istiyoruz’ sloganı attı. Burada konuşan Mehmet Can Ardil’in annesi Duygu Özkan, “Bizim acımız daha tazeyken, ben daha 17 yaşındaki yavrumu kaybetmişken alkollü sürücünün serbest kalması yapılmaz, haksızlık. Katliam bu. Benim yavrum öldü, diğer yavrularımız yaralı. Ben adalet istiyorum. Bu katliamı yapan hanımın cezaevine girmesini istiyorum’’ dedi.


Baba Ferhat Ardil ise ‘’17 yaşında evladımı kaybettim. İki sefer öldüm. Birinci sefer evladımı toprağa verdiğimde öldüm ikinci sefer ise alkollü sürücünün serbest bırakıldığında öldüm. Daha benim 17 yaşındaki evladımın kanı yerde kurumamışken bu alkollü sürücünün serbest kalması hangi adalete, hangi vicdana sığar?” ifadelerini kullandı.



Avukatlar: “Hukuka ve vicdana aykırı”


Avukatı Murat Gülmez, “Sürücü şahıs 0,87 promil alkollü aynı zamanda asli kusurlu olduğu mevcuttur. Sürücü şahıs Urla Cumhuriyet Savcılığı tarafından tutuklama talebiyle Urla Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmişse de Sulh Ceza Hakimliği ‘Adli kontrol şartı’ ile serbest bırakmıştır. Biz gerekli itirazlarımızı yaptık. Yaptığımız itirazın sonucu hala çıkmadı. Bu karar öncelikle acılı ailelerimizin vicdanında daha sonra biz avukatların vicdanında derin yaralar açmıştır” dedi.


Kazada yaralanan 2 kişinin ve hayatını kaybeden Mehmet Can Ardil’in ailesinin avukatı Erhan Koçyiğit ise “Bu kaza sonrasında sürücü şahıs Karayolları Trafik Kanuna araç sürücülerinin uyması gereken bir takım kurallara ihlal ettiğini aynı zamanda alkollü olduğu hususu görevli memurlarca tespit edilmiştir. Bu trafik kaza tespit tutanağına da sürücü şahsın asli kusurlu olarak geçtiği hususu sabittir. Somut ve kuvvetli suç şüphesinin varlığının olması sebebiyle Urla Cumhuriyet Savcılığı sürücünün tutuklanması yönünde talepte bulunarak Sulh Ceza Hakimliğine tutuklanması için sevk etmiştir. Sayın Sulh Ceza Hakimliği bir hukuka ve vicdana aykırı kararı vererek şahsı ‘Adli kontrol şartı’ ile ve haftada bir gün imza vermek kaydıyla serbest bırakmıştır. Bu durum 17 yaşında evladını kaybeden bir babayı, 2 yaralı gencimizi, hem onun ailelerini, hem onun dostlarını, hem de toplum vicdanını yaralayan bir husustur’’ diye konuştu.



Kazada yaralanan gençler karara tepkili


Kazada yaralanan gençlerden Engin Güven, “Pazar sabahı 4 arkadaş 2 motosiklet ile Çeşme’ye gitmek için çıktık yola. İzmir-Çeşme otobanı Karaburun kavşağında arkadaşımızın motosikleti bozuldu. Kavşaktan dönüp İzmir istikametine yöneldik ve emniyet şeridine geçerek çekiciyi aradık. Çekici yarım saate geleceğini söyledi. Çekiciyi bekliyorduk emniyet şeridinde o anda araba gelip bize çarptı. Ondan sonra bir şey hatırlamıyorum. Diz kapağımda, dizimde ve kollarımda yerde sürüklenmeden dolayı yaralanma var” şeklinde konuştu.


Kazada bacağından yaralanan Gazi Birol ise “Motosikletlerden biri arızalanınca emniyet şeridine geçtik, motosikletlerin dörtlülerini yakıp çekicinin gelmesini bekliyorduk. Çekici karşı yoldan geliyordu bize el salladı. Kavşaktan dönüp gelecekti. O sırada araba üzerimize gelirken Ozan ağabey eliyle vurdu bana, arabayı fark etmiş. Ben hamle yaptım geriye doğru arkadaşlarım hamle yapamadı. Araba hızlıydı, ne korna çaldı ne de fren yaptı. Zaten sürücü de alkollüymüş. Biz sürücünün tutuklandığını sanıyorduk. Bir hafta sonra öğrendik ki alkollü olan sürücü tutuklanmamış serbest kalmış. Arkadaşımızın ölümünün acısını yaşarken sürücünün de serbest kalması bize ikinci bir acı yaşattı. Biz adalet istiyoruz, sürücü tutuklansın. Benim bacağım yaralandı. İleride yürümem de sıkıntı olacakmış. Bunun hesabını kim verecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Önce ağabeyi bıçaklayarak darp ettiler, sonra da kardeşi döverek öldürdüler Hatay’da taşlı, sopalı kavgada darp edilerek hayatını kaybeden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi de yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Kutlu ailesi, olaya karıştıklarını iddia ettikleri 3 şahsın da mahkemece tutuklanmasını istiyor. Geçtiğimiz günlerde Antakya ilçesi Kuzeytepe Mahallesi’nde meydana gelen taşlı, sopalı kavgada yaralanan 37 yaşındaki Ayhan Kutlu, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olay üzerine polis ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 şahıstan; O.A. ve R.A. mahkemece tutuklandı. Vefat eden Kutlu da ailesi tarafından Kuzeytepe Mahallesi mezarlığına defnedildi. Vefat eden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi Celal Kutlu’nun da yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından darp edilerek bıçaklı saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Kardeşleri darp edilerek vefat eden aile, mahkemece serbest kalan 3 şahsın da tutuklanmasını istiyor. "Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar" Kardeşini öldürenlerin yaklaşık bir buçuk ay önce kendisini bıçaklayarak darp ettiğini ifade eden Celal Kutlu, "1 buçuk ay önce aynı kişiler bana da saldırdı. Yine aynı kişiler kardeşim Ayhan Kutlu’ya pusu kurup taşla ve sopayla döverek öldürdüler. Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar. Ben aynı kişiler tarafından 3 defa bıçaklandım. Bizim can güvenliğimiz yok. Önceden de şikayette bulundum. Her zaman tehdit ediyorlar, acımız çok taze. Bize saldıran ailede serbest kalan 3 kişi var. Beni bıçakladıkları zaman o ailenin büyük oğlu burada değildi. Onu Arabistan’dan çağırıp kardeşime pusu kurdular. Bu olayların olmamasını istiyoruz. Bu adamların dışarıda olmamalarını istiyoruz. Adalete güveniyoruz ve sığınıyoruz" dedi. "Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler" Mahkemece serbest kalan 3 kişinin de tutuklanmasını istediklerini söyleyen Kutlu ise, "Kardeşimi öldüren aileyle husumetimiz yok. Mahallede olan ufak tartışmalar oldu. Kardeşimi öldüren komşumuzdu. Komşularımız kendilerini üstün görüyorlar. Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler. Bu şekilde ölmesini hazmediyorum. Ailecek içimiz parçalandı. Ne yapacağımızı ve ne düşüneceğimizi bilmiyoruz. Önce Allah’ın adaletine sonra da devletimizin adaletine güveniyoruz. Bu tür insanların dışarıda gezmeleri mahallemiz ve insanlar için tehlikelidir. Bu olay kardeşimin başına gelmeseydi, başka kişilerin başına gelecekti. Çünkü bunlar inşan değil ve bunlar cani. Bu aileyle aramızda hiçbir şey yok. Değecek hiçbir şey olmadı, olsaydı üzülmezdik. O aileden 2 kişi tutuklandı ama diğerleri serbest kaldı. Onların tutuklanmalarını istiyorum. Onlar hala dışarda geziyorlar. İnsanların deyimine göre kendilerini haklı göstererek insanlara anlatıyorlar. Onların tutuklanmalarını istiyoruz. Ben adalete güveniyorum. Ben Allah’ın adaletine güveniyorum. Adalet tecelli edecek. Bunların dışarıda gezmeleri, insanlar ve çocuklar için tehdit oluyor" ifadelerini kullandı.