- 06 Ekim 2017 Cuma 11:15

Gurbetten gelen hediyeler kitaplaştırıldı

A
A
A
Gurbetten gelen hediyeler kitaplaştırıldı

Almanya’ya Türk işçi göçünün 56.

Almanya’ya Türk işçi göçünün 56. yılı dolayısıyla Türkiye’deki tanıdıklara tatillerde gelen hediyelerin hikayeleri “Göçün Getirdikleri: Göçmen Hediyeleri” aldı çalışmada toplandı.


İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı, Görsel İletişim Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökhan Mura, araştırmasında Almanya’dan gelen hediyelerin anlattığı göç hikayelerinin iki ülke arasında ekonomik ve kültürel ilişkilere farklı bir açıdan bakmamızı sağladığını kaydetti. Bugün Almanya’da üçüncü nesle ulaşan yaklaşık 3 milyon Türkiyeli göçmen bulunduğunu, “çam sakızı çoban armağanı” olarak da tanımlanan hediye alımının bir geleneğin yansıması olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Mura, “Çocukluğumda, yurt dışından tanıdıklarımızın getirdiği nesnelere, sabun, krem, çikolata gibi küçük hediyelere ayrı bir değer verilirdi. O hediyeler, Türkiye’de bulunmadıklarından, ikincisinin ne zaman geleceğinin bilinmemesi nedeniyle uzun süre kullanılmazdı. Bu durum o ürünleri gözümüzde özel yapıyordu. Bu anlam kayması, nesnelerin kullanım değeri ötesinde kazandığı değer, kullanılsın ve bitsin diye yapılan bir nesnenin ömrünü uzattı. Ürünün de daha yavaş tüketilmesini sağladı. Birçok hediye de vitrinlerde saklandı. Kimi zaman çikolatalar tüketilmediği için bozuldu. Gurbetçi hediyelerini, ekonomik ve kültürel ilişkilere yeni bir bakış açısı sağladığı için araştırmak istedim” dedi.



Gurbetçi hediyesinin tadı


Hediyelerin iki ülke arasındaki kültürel ilişkiye ve etkileşime ışık tuttuğunu, göçmenlerin nesnelerle olan ilişkisi üzerine çeşitli ülkelerde araştırmalarını sürdürdüğünü belirten Yrd. Doç. Dr. Mura, gurbetçilerin hediyeleriyle ülkenin maddi kültür iklimine katkıda bulunduğunu, Türkiye’de anlatılan Almanya hikayesine de farklı bir anlatı sağladıklarını ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Mura, şunları söyledi:


“Almanya’dan gelen hediyelerin çoğu memleketteki sevdiklerine ufak tefek hediyeler getirmek temel duygusundan dolayı getirilmiş olsa da hediyelerin bir kısmı göçün ilk yıllarında orada yaşanan zorluklara değinmeyen bir anlatı oluşturuyor. Türkiye’de daha farklı bir Almanya hikayesi anlatıyordu. Yıllık izinlerinde memleketi ziyaret eden göçmenler hem kıyafetleri hem de getirdikleri eşya ve hediyelerle göze batan şahsiyetler oldu. Başka ülkelerin endüstri ve ekonomi politikalarıyla şekillenen ürünler Türkiye’de az bulunan, değerli ve sahip olunması arzu edilen endüstriyel egzotik nesneler haline geldi. Bu nedenle şampuan, sabun, çikolata, oyuncak gibi ufak hediyeler sınırı geçip Türkiye’ye geldiğinde bir anlam kaymasına uğradı. Bu durum Türkiye’de de bu ürünlere ulaşılabilmesiyle bir hayli değişti. Zamanında çokça değer verdiğimiz, bizlere hediye olarak gelen endüstriyel egzotik nesneler Türkiye’de de rahatça ulaşılabilir tüketim nesnelerine döndüklerinden beri Almanya’dan gelenlerin de eski tadı kalmadı gibi görünüyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir KAEÜ’den Gazze’deki katliama karşı duran dünyadaki öğrencilere destek Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri tarafından “Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Öğrencileri ABD’deki Öğrencilerin Yanında” başlıklı bir basın açıklaması yapıldı. Üniversite Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü organizasyonunda düzenlenen basın açıklaması, Merkez Yerleşkesi Yabancı Diller Yüksekokulu Binası önünde akademik ve idari personel ile öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Basın açıklamasında, ABD’de başlayan ve dünyanın tüm seçkin üniversitelerine yayılan protesto eylemlerinde Gazze’deki katliama karşı gelen öğrenci ve akademisyenlerin yanında oldukları belirtildi. 7 Ekim’den beri devam eden soykırımın insanlık tarihinin en kanlı şekilde devam ettiğinin ifade edildiği basın açıklamasında, 15 binden fazla çocuğun, 10 binden fazla kadının öldürüldüğü, hastanelerin hedef alındığı, yeni doğmuş bebeklerin vahşice katledildiği insanlık tarihinin en kanlı soykırımına karşı yeryüzündeki her bir bireyin insanlık onurunun sesi olarak tepki vermesi insan olmanın temel gereksinimlerinden biri olduğu vurgulandı. ABD’de bulunan üniversitelerde başlayan ve “Kampüs İntifadası” olarak ifade edilen eylemlerin dünyanın farklı ülkelerinde bulunan seçkin üniversitelere yayılarak küresel bir tepki haline dönüşmesinin ardından Ahi Evran Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri, “Bizler de buradan bu onurlu tepkiye desteğimizi ilan ediyoruz adlı eylemi gerçekleştirdi.
Ankara AK Parti Sözcüsü Çelik’ten DEM Parti’ye eleştiri: "Kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, DEM Parti’yi eleştirerek, "Kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısının devam ettiği sırada basın toplantısı düzenledi. Çelik’in gündeminde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Ziyareti ve DEM Partili yöneticilerin milli değerlere yönelik tutumu vardı. “Söz konusu Siyonizm olunca bütün hak ve hürriyetler askıya alınıyor” Gazze’deki durumun birinci gündem olmaya devam ettiğini bildiren Çelik, “Uluslararası Adalet Divanı kararlarına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen hiçbir güç Netanyahu Hükümeti’nin soykırımcı politikasını durduramıyor. Son dönemde meydana gelen bütün protestoların neticesi olarak gündeme gelen birtakım eylemlerde görülen şudur ki; verilen tepkiler Gazze meselesinde insani bir duruşu bastırmaya insanlığın ve vicdanın sesine tepki vermeye dönük olaraktır. Düşünceye, felsefeye, vicdana vurulan bu ters kelepçe şu anda en önemli gündem maddesi olmaya devam ediyor. Söz konusu Siyonizm olunca bütün temel hak ve hürriyetler askıya alınıyor. Siyonizmin karşısında insanlığın birikimi olan basın ve ifade hürriyeti tamamen işlevsiz hale getiriliyor” ifadelerini kullandı. “(Irak) Tek seferde en çok anlaşma imzalanan ziyaret budur” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretine ilişkin konuşan Çelik, 12 yıl aradan sonra Irak’a gidildiğini hatırlatarak, “Irak’ta pozitif yöndeki bu gelişmeleri görmek 12 yıl aradan sonra son derece memnuniyet verici oldu. Görüşmenin başlıkları çok kapsamlıydı; terörle mücadele, sınır aşan sular, güvenlik, savunma sanayii, ticaret, sağlık, enerji, iletişim, ulaşım gibi konularda çok kapsamlı değerlendirmeler yapıldı” diye konuştu. Çelik ayrıca “Tek seferde en çok anlaşma imzalanan ziyaret budur. Yaklaşık 27 kalemde anlaşma imzalanmıştır” açıklamasında bulundu. Irak’ın terör örgütü PKK’yı yasaklı örgütler listesine almasını olumlu olarak değerlendirdiklerini belirten Çelik, “Irak makamlarının PKK’yı yasaklı örgütler listesine almasını elbette memnuniyetle karşılıyoruz ama doğrudan terör örgütleri listesine alması gerektiğini de ifade ediyoruz. PKK Irak’ın toprak bütünlüğüne de halkına da karşı olan bir terör örgütüdür” ifadelerini kullandı. “Hiç kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” Konuşmasının devamında DEM Parti yöneticilerin milli değerlere karşı olan tutumunu eleştiren Çelik, “Bazı DEM Parti yöneticileri İstiklal Marşı’na saygısızlık yapıyorlar, bayrağımıza saygısızlık yapıyorlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygısızlık ve Cumhurbaşkanımıza saygısızlık yapıyorlar. İstiklal Marşımız, bayrağımız, Atatürk ve devletin başı olarak Cumhurbaşkanımız konusunda gösterilmesi gereken saygı hem siyasetin gereğidir hem de ilkelerin gereğidir. Hiç kimse meşru siyaset alanında aldığı yetkiyi gayrimeşru birtakım girişimler için kullanamaz” şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, “Türkiye’de artık Parlamenter Sistem ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bilek güreşi gibi bunu sunmaktan artık vazgeçmek lazım. Vatandaş kararını vermiştir ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimizin iradesiyle onaylanmıştır ve ülkemiz bu sistemle yönetilmektedir” dedi. Öğretmen atamaları Çelik, öğretmen atamalarına ilişkin soru üzerine, “Onunla ilgili takvim çalışıyorlar. Sayı da çalışıyorlar. Ama kısa zamanda açıklarlar. Kendileri her zaman bizim gündemimizde, kuşkusuz sadece bu konularla ilgili olarak değil diğer konularla da ilgili olarak. Takvim çalışması yapılıyor. Yakında açıklanır” cevabını verdi. “Bu açıklamayı yanlış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz" Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yabancı bir medya kuruluşuna verdiği röportajda Hamas’a dair açıklamalarının sorulması üzerine, “Bu açıklamayı yanlış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Hamas’ın bir terör örgütü olarak suçlanması tamamen yanlıştır. Ortada bir terör varsa Netanyahu hükümetinin soykırımcı politikasıdır” yanıtını verdi.