SAĞLIK - 14 Ekim 2017 Cumartesi 14:13

Başkan Soylu’dan sahil bölgelerine sağlık hizmeti

A
A
A
Başkan Soylu’dan sahil bölgelerine sağlık hizmeti

İzmir’in Menderes ilçesinde, belediye tarafından ilçeye kazandırılan yeni meydanda yapımı tamamlanan Özdere Semt Polikliniği görkemli bir törenle hizmete açıldı.

İzmir’in Menderes ilçesinde, belediye tarafından ilçeye kazandırılan yeni meydanda yapımı tamamlanan Özdere Semt Polikliniği görkemli bir törenle hizmete açıldı. Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, "Biz bugüne kadar ne söz verdiysek yaptık. İnşallah sahil bölgemize devlet hastanesi de kazandıracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.


Menderes’in sahil bölgesi Gümüldür, Özdere ve Ahmetbeyli’nin en büyük sorunları arasında yer alan sağlık hizmetlerinin yetersiz oluşu, Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’nun girişimleri sayesinde son buldu. Sağlık Bakanlığı ve Menderes Belediyesi arasında yapılan protokol ile belediye tarafından devri yapılan 6 dükkanın polikliniğe dönüştürülmesiyle sağlık hizmeti sıkıntısı ortadan kalktı. Özdere Meydanında yer alan polikliniğin resmi açılışı da, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya ve Kerem Ali Sürekli’nin katılımıyla gerçekleşti.


Açılışta konuşan Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, verdikleri her sözü yerine getirmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Yapmış olduğumuz poliklinik açılışıyla vatandaşımıza verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bazı kesimler bulunduğumuz Özdere Meydanı’nı inşa ettiğimizde başkan kendine saray yaptı dediler. Bizim hiçbir zaman kendimize saray yapmak gibi bir derdimiz, hayalimiz olmadı. Ama saraya benzetenlerden Allah razı olsun. Bu sarayın vatandaşa, halka yapılmış olduğunu da bugün hep birlikte burada gösteriyor ve ispat ediyoruz” dedi.



Sahil bölgesine hastane sözü


Menderes’in uzun yıllardın yaşadığı sağlık hizmetleri sıkıntısını ortadan kaldırmak için canla başla çalıştıklarını kaydeden Başkan Soylu, “Sahil bölgesine kazandırdığımız polikliniğin yanı sıra Menderes’e diş hastanesi de kazandırdık. Menderes Devlet Hastanemizin çalışmaları hızla devam ediyor. 2018 yılında devlet hastanemizi ilçemize kazandıracağız. Kısa süre sonra Özdere Semt Polikliniğimiz de 24 saat hizmet vermeye başlayacak. Biz bugüne kadar ne söz verdiysek yaptık. Şimdi de buradan sahil bölgesinde yaşayan vatandaşlarımıza bir söz vermek istiyorum. İnşallah sahil bölgemize de devlet hastanesi kazandıracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.



Kocaoğlu’na eleştiri


Başkan Soylu, “Vatandaşlarımızı temiz enerji doğal gazla buluşturduk, elektrik sıkıntılarını sonra erdirdik. Bunlar olurken ilçemizde yapılan yol kazıları nedeniyle vatandaşımız mağdur oldu. Ne yazık ki kazılan yolları kapatmak için kurumlardan ücretini alan İzmir Büyükşehir Belediyesi vatandaşımızı mağdur etti. Şimdi içme suyu çalışmaları var, yine aynı mağduriyeti yaşıyoruz. Artık biz de sabır kalmadı. Vatandaşımızın eğriyi doğruyu bilmesi lazım. Hangi iş kimin görevi bunu bilmesi için ilçenin her tarafına pankart astık. Bu pankartları asmadan önce de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyla da üç defa görüştük. Kendisine mağduriyeti anlattık. Vatandaş bana küfür eder duruma geldi. ’Bu yolların kapatılmamasından beni sorumlu buluyorlar’ diye kendisine söyledim. ’Siz bu yolları kapatmak için parayı aldınız, bu yolları kapatmanız gerekiyor. Belki beni cezalandırdığınızı zannediyorsunuz ama 87 bin Menderesliyi cezalandırıyorsunuz’ diye 3 kez kendisine söyledim ama tık yok. Sonunda da pankartları astık. Vatandaşlarımız da neyin ne olduğunu gördü” dedi.



"Değil Menderes’i bütün İzmir’i pankartlarla döşerim"


Büyükşehir meclisinde konunun gündeme geldiğini hatırlatan Başkan Soylu, "Geçen gün büyükşehir meclisinde konu tartışıldı. Biz zaten kazılan yerlerin yüzde 50’sini kendimiz kapatıyoruz. Aldıkları para yine İzmir Büyükşehir Belediyesine kalıyor. Siz benim vatandaşımı mağdur ederseniz, siz benim vatandaşımı toz içerisinde bırakırsanız değil Menderes’i bütün İzmir’i pankartlarla döşerim. Bütün İzmirliye gerçeğin ne olduğunu altını çize çize gösteririz. Bizim siyaseti bilmediğimizi söylüyorlar. Biz siyaset yapmıyoruz. Bizim siyasetimiz hizmet siyaseti. Biz diyoruz ki; ’insanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Biz bu anlayışla yolumuza devam ediyoruz. İşte ispatı açılışın yaptığımız bu projeler. Biz sizden siyaset öğrenecek değiliz. Bizim başımızda siyasetin hizmet siyaseti olduğunu bize hatta dünyaya öğreten genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Siz hiç kusura bakmayın, bizim sizden öğrenecek hiçbir şeyimiz yok. Ucuz siyaset yaptığımızı söylüyor. 15 senedir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor, 15 yılda bir tane Büyükşehir Belediyesi çalışanı bizim yollarımızı süpürmedi. Yahu hangi dağda kurt öldü de şimdi üç tane süpürgeci gönderdiniz Menderes’in tertemiz yollarını süpürtüyorsunuz. İşte ucuz siyaset budur, bedava siyaset budur” diye konuştu.


AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya da Menderes’in en büyük sıkıntılarından birisini çözüme kavuşturduklarını belirterek, “Genel iktidar ve yerel iktidarın bir araya gelince ne güzel işler ortaya çıkardığının en önemli örneklerinden birisini yaşıyoruz. Bu noktada polikliniğin açılması için 6 adet dükkanın Sağlık Bakanlığına devrini yaptığı için Menderes aşığı belediye başkanımız Bülent Soylu’ya teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli ise şöyle devam etti:


"Menderes için, İzmir için ne gerekiyorsa biz işimizin başındayız. Menderes’in 43 kilometrelik sahil şeridi artık sağlık hizmetleri sıkıntısı yaşamayacak."


İzmir Güney Hastaneleri Genel Sekreteri Anıl Esen, belediye ile yapılan iş birliğinin önemli olduğunun altını çizerken, Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Doğan Yıldırım, Başkan Soylu’ya destekleri için teşekkür etti. Konuşmaların ardından Özdere Semt Polikliniğinin açılış kurdelesi kesildi. Poliklinikte; ortopedi, dermatoloji, göğüs, nöroloji, psikiyatri, dahiliye, genel cerrahi ve çocuk hastalıkları üzerine hizmet verilirken; röntgen, laboratuvar, kan alma bölümü ve bebek emzirme odası da yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.