EĞİTİM - 24 Kasım 2017 Cuma 10:18

(Özel haber) Hem sınıfı değiştirdi, hem de klasik eğitim anlayışını

A
A
A
(Özel haber) Hem sınıfı değiştirdi, hem de klasik eğitim anlayışını

İzmir’de klasik eğitim anlayışının dışına çıkan Aslı öğretmen, sınıfın fiziki yapısını baştan aşağı değiştirdi.

İzmir’de klasik eğitim anlayışının dışına çıkan Aslı öğretmen, sınıfın fiziki yapısını baştan aşağı değiştirdi. Eline fırçayı alıp sınıfı rengarenk boyayan Aslı öğretmenin öğrencileri, ders sırasında müzik dinliyor, minderlere oturup masal kitabı okuyor, ayakta durmak istediklerinde sıralarında oturmak zorunda kalmıyor. Kollarını ardına kadar açan minikler, “Aslı öğretmenimizi bu kadar seviyoruz” diyerek ona olan sevgilerini gösteriyor.


İzmir’in Menderes ilçesinde bulunan Ataköy İlkokulunda öğretmenlik yapan Aslı Işık, klasik eğitim anlayışının dışında bir eğitim profili çiziyor. Birinci sınıfları okutan Aslı öğretmen, işe önce sınıfın görünümünü değiştirerek başladı. Çeşitli sponsorlar bularak sınıfın fiziki yapısını değiştirecek malzemeler alan Aslı öğretmen, velilerin ve resim öğretmeninin de yardımıyla eline fırçayı alıp sınıfı rengarenk yaptı. Sınıfa sınıf ayakkabısı ile giren öğrenciler, ders sırasında müzik dinleyebiliyor, minderleri yere serip masal okuyor.



“Özgür bir ortam”


Klasik sıraların görüntüsünün çocuklar için çok uygun olmadığını ve sert malzemeden oluştuğunu belirten Aslı öğretmen, “Bu sene birinci sınıfları okutuyorum daha önceki sınıflarda öğrencilerimin çok fazla yere oturma isteği olduğunu gördüm. Örneğin düşen kalemini almak için yere eğiliyordu ve ben görene kadar kalkmıyordu. Daha özgür bir ortam oluşturmak istedim. Takla atsınlar, oynasınlar, zıplasınlar istedim. Türkiye’de bu tip sınıflardan da örnek alarak çalışmaya başladım. Önce sponsorlar bulduk. Yazın sınıfı boyadım, sponsorlar aracılığıyla sandalye, dolap, minderler aldık. Resim öğretmenimiz duvarlara resim çizdi” dedi.



Eski sandalyelerden satranç takımları yaptı


İki yıl drama eğitimi aldığını ve bu eğitimi derslere de yansıttığını söyleyen Aslı Işık, “Bir yandan derslerimizde müzik dinliyoruz, darbuka çalıyoruz, oyun oynuyoruz. Minderleri yere serip masal kitabı okuyoruz. Bazen film veya belgesel izliyoruz. Ayrıca muhtarlıkta atıl durumda olan masa ve sandalyelerden de satranç takımları yaptım. Bu takımlar okulumuzun koridorlarına konuldu. Öğrencilerimiz teneffüslerde satranç ve dama oynuyor. Öğrencilerim oturup sadece öğretmeni dinleyen çocuklar değiller. Öğrenci dersini bitirip dans etmek istediğinde ‘tabii ki’ diyorum. Ayrıca öğrencilerim sınıfa dışarıda giydikleri ayakkabıları ile girmiyorlar. Sınıf ayakkabılarını giyip o şekilde ders işliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Feride 3. yılında da geldi Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde ’Feride’ isimli tilki Taşlı Yaylasında esnaflık yapan Faik Hancı’yı 3 yıldır yalnız bırakmıyor. Esnaf ve Tilki’nin dostluk görüntüleri cep telefonu kamerasına yansırken, esnafın tilkiyle olan dostluğu görenleri gülümsetiyor.Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde 2 bin 300 rakımlı Taşlı Yaylası’nda esnaf Faik Hancı ile tilki ’Feride’nin 3 yıldır süren dostluğu dikkat çekiyor. Kış aylarında hayvancılık yapan yaz aylarında ise Taşlı Yaylası’da işletmecilik yapan Faik Hancı 3 yıl önce dükkanının önüne gelen tilki ile tanıştı. Her yıl yaz aylarında Hancı’nın yanına beslenmek için gelen ’Feride’ isimli tilki bu yıl da geleneği bozmadı. Yaylacılık sezonunun açılmasından kısa bir süre sonra Hancıoğlu Konağı işletmecisi Faik Hancı’nın yanına gelen Feride isimli tilki, dostluğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Yaylanın maskotu haline gelen Feride isimli tilki ile Faik Hancı’nın 3. yılındaki ilk buluşması cep telefonu kamerasına yansırken, tilkinin zayıfladığı gören Hancı’nın diyalogu izleyenleri gülümsetti. Tilkiye yemek veren Faik Hancı, “Nihayet sonunda Feride geldi. Feride sen neredeydin gel bakalım. Ben 15 gün oldu burayı açalı sen neredeydin. Sen ne kadar zayıflamışsın böyle. Sen burada hiç kendine bakmamışsın ki. Feride sonunda meydana çıktı. Anca anladı benim geldiğimi. Feride gelmiş hoş gelmiş” ifadelerini kullandı.Yavrularının olduğu öğrenilen tilki her gün gelerek et ve köftesini alırken, kimi zaman ise bakkaldan bisküvisini almaya ihmal etmiyor. Faik Hancı’nın sosyal medya hesabından paylaştığı görüntüleri gören vatandaşlar da Feride isimli tilkiyi görmek için Taşlı Yaylası’na gelirken, insanlara yakınlığı ile tanınan tilkiyi çocuklar da besliyor.“Feride artık buranın maskotu oldu”30 yıldır Taşlı Yaylası’nda bulunduğu belirten Hancıoğlu Konağı işletmecisi Faik Hancı, 3 yıl önce Feride ile tanıştığını dile getirdi. Feride’nin artık kendisi ile hayat sürdüğünü kaydeden Hancı, “30 yıldır bu yayladayım. 3 yıl önce güz mevsiminde bir tilki geldi. Bize yaklaşmıyordu. Artık sezonun bitmesini bekliyorduk. O bize yaklaşmıyordu ama biz ona sevgi göstermeye çalıştık. 2-3 gün boyunca yanımıza gelmesi için uğraştık. Tesisin önüne geldi. Kimse olmayınca yanımıza geldi. Uzaktan köfte ve et attık. Sonrasında daha da yaklaştı. Elimizden yemek yemeye başladı. Böylece bize daha da yaklaşmaya başladı. Bakkaldan bizden habersiz yemek almaya başladı. O anları sosyal medyadan paylaşınca herkes merak etmeye başladı. Tilkiyi görmeye gelenler bile oldu. Tilkinin çocuklarla arası da çok güzel. Artık bizimle beraber bir hayat sürüyor. 3 yıl oldu. Her gün gelip etini, köftesi alır. Bazen ise bakkaldan bisküvisini alır. İsmini ’Feride’ koydum. 2 tane oldular. Diğeri de geliyor ama o biraz daha kurnaz. Kışın kayalıklarda barınıyor. Bu sene yavrulamış. 3 yıl oldu yuvasını bulamadık. Artık yavrularınla beraber gelmesini istiyoruz. Bu tilkileri bazı insanların vurmamasını istiyorum. Taşlı Yaylası’nda 2 tane tilki var bunlar insanlardan kaçmıyor. Bu hayvanların bu dağlarda olması gerekiyor. Çocuklar bile burada tilkiyi yediriyor. Feride artık buranın maskotu oldu. Bu hayvan 3 yıl oldu hiçbir zarar vermedi” dedi.
Niğde Niğde’nin doğa harikası alanı çöplüğe dönüyor Niğde’nin Ulukışla ilçe sınırları içerisindeki Bolkar Dağları bölgesinde bulunan Meydan Yaylası, Karagöl ve Çinigöl’ü ziyaret edenlerin bilinçsiz davranışları ile bölgenin doğal güzellikleri tehlike altında. Onlarca endemik bitki türüne, ’sessiz kurbağa’ olarak da bilinen Toros kurbağasına (Rana Holtzi), yılkı atlarına ev sahipliği yapan bölgede tur şirketleri aracılığı ile gelenlerin çöp konteyneri olmasına rağmen gelişigüzel attığı çöpler, göl kenarına gelen kampçıların dünyanın tek sessiz kurbağa türünün doğal yaşamını etkilemeyecek mesafeye çadırlarını kurmamalarına doğaseverler isyan etti. Doğaseverler tarafından yapılan açıklamada, "Bern Sözleşmesi ile koruma altında bulunan Toros kurbağasının doğal yaşam alanı olan Karagöl’e sıfır mesafede kampçıların çadır kurması onların hayatlarını tehlikeye atıyor. Gelen kulüp üyelerinin neredeyse gölün içerisine girecek derecede kurbağaların yaşam alanına, endemik bitki türlerinin üzerine çadır kurmaları hiç doğru değil. Gerekli uyarıları yapmamıza rağmen bunu dikkate almadılar. Kamp yapan, bölgede doğa yürüyüşü yapanların bu doğa güzellikleri koruması gerekir" ifadelerine yer verdiler. Öte yandan bölgeye tur şirketleri aracılığı ile gelen ziyaretçilerin Meydan Yaylası’nda Niğde İl Özel İdaresi tarafından konulan çöp konteynerlerine rağmen gelişigüzel atılan çöpleri toplayan doğa severler ziyaretçileri eleştirdi. Bölgede yerli ve yabancı ziyaretçilere rehberlik eden, Dağcı Hikmet İçel şunları söyledi; "6 - 7 otobüs bölgeye gelip kontrol edilemeyecek sayıda bir insan topluluğuyla yürüyüş yapmak doğa yürüyüşleri içerisinde yer alan bir tanım değil ve hiç bir zaman olmayacak. 150 kişinin bağırarak iletişim kurduğu, avazı çıktığı kadar bağırıp türkü söylediği bir yerde doğayı dinleme imkanımız maalesef olmuyor. Göle sıfır çadır kurmak, burada vakit geçirmek bölgenin endemik türüne maalesef zarar vermektedir. Bölgede bulunan çöplerin dışarıya dağıldığını gören ve bunu göre göre çöp atan bir zihniyet kendine doğa severim demesin. Ekip liderlerinin bunları uyarmıyor oluşu ayrı bir durum belirtmek isterim.” Bölgede yılın belli dönemlerinde çıkan endemik bitki türü ters lalenin birkaç gün içinde bilinçsiz ziyaretler nedeniyle yok olduğunu ifade eden İçel, "Önceki geldiğimizde her yerde olan ters laleler birkaç gün sonra geldiğimizde hem koparılmış hem de üstüne basılarak ezilmiş durumda çok çok az kalmıştı. Yakın illerden gelen ellerinde poşet ve bıçakla göl etrafında ot toplayan yürüyüş gruplarını da gördük. Uyarmamıza rağmen devam ettiler. Aynı ekipte ekip lideri gözümün içine baka baka sigara izmaritini yere attı ve devam etti. Bu kontrolsüzlük böyle devam ettiği sürece korkarız ki yakında ne kurbağa kalır ne ters lale ne de çayır çimen” şeklinde konuştu.