Karşıyaka Belediyesi tarafından kurulan Atık Getirme Merkezi ve Çöp Transfer İstasyonu sayesinde, 18 aylık süreçte toplam 103 ton atık geri dönüşüme kazandırıldı. Atık yağların toplanmasıyla 2 milyar litre içme suyunun kirlenmesinin önüne geçildi. Metal, cam ve plastik atıklar ile 2 milyon litreden fazla benzin tasarrufu sağlandı. Kağıt ve kartonların geri dönüşümüyle de onlarca ağaç kesilmekten kurtuldu.
İzmir’de ilk kez 1. Sınıf Atık Getirme Merkezi ve Çöp Transfer İstasyonu kuran Karşıyaka Belediyesi, hem doğanın korunmasına hem de ekonomiye önemli katkılar sağladı. Tesiste bugüne kadar; 29 ton karışık ambalaj, 2,5 ton cam, 7 ton atık pil, 2,250 ton atık yağ, 7 ton plastik, 46 ton metal, 8,7 ton lastik, 770 kilogram elektronik atık ve 194 kilogram ilaç toplandı. Atıklar, yeniden üretim süreçlerine dahil edilmek üzere, lisanslı geri dönüşüm tesislerine teslim edildi.
Geri dönüşüm çalışmalarıyla daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya hedefine destek veren Karşıyaka Belediyesi; sağladığı tasarruflarla ülke ekonomisine de katkı sundu. Bu çerçevede; toplanan evsel kaynaklı bitkisel atık yağlar ile 2 milyar litre içme suyunun kirlenmesinin önüne geçildi, sudaki canlıların yaşam tehlikesi ortadan kaldırıldı. Metal, cam ve plastik atıklar ile 2 milyon litreden fazla benzin tasarrufu sağlandı. Geri dönüştürülen her 1 ton kağıt/karton atık ile de 17 ağaç kesilmekten kurtarıldı. Ayrıca tesiste, 600 öğrenciye çevre ve geri dönüşüm konusunda eğitimler verildi.
Türkiye’deki sayılı tesislerden
Atık Getirme Merkezi ve Çöp Transfer İstasyonu’nun çevre adına örnek bir yatırım olduğunu belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Latife Hanım Mahallemizde inşa ettiğiniz bu merkezle İzmir’de bir ilke imza atarken, Türkiye’nin de sayılı tesislerinden birini kentimize kazandırmış olduk. Burada 13 ayrı türde atık çöpe karışmadan toplanıyor; hem çevre hem de ekonomi adına önemli kazanımlar sağlanıyor. Atıkların üretim süreçlerinde yeniden kullanılmasıyla, sıfırdan üretime oranla büyük tasarruflar elde edilirken; doğal kaynaklar, çevre, su, ağaçlar, yani dünyamız ve geleceğimiz korunmuş oluyor. Hem merkezimizle hem de diğer faaliyetlerimizle, çocuklarımıza daha yaşanabilir bir gelecek bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
