SAĞLIK - 14 Mart 2018 Çarşamba 11:15

Başkan Yıldırım, sağlık çalışanlarının taleplerini açıkladı

A
A
A
Başkan Yıldırım, sağlık çalışanlarının taleplerini açıkladı

Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım ve Sağlık-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada yaptı.

Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım ve Sağlık-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada yaptı. Yıldırım ve Özdemir, sağlık personelinin acil çözüm bekleyen sorunlarını anlattı.


“Tıp, insan sağlığına ve insanlığa saygının en yücesidir. Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır” diyen Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, “Bir başkasının acısını duyabiliyorsa insandır, Eşref-i mahluk olarak yaratılan insanın yaşamına değer verme, ilk insan ile başlar. Kendi yaşamına değer veren insan elbette başka yaşamlarında değerli olduğunu bilebilir. Dünyadaki her meslek belli bir değeri taşır ve yaşam koşulları adına gereklidir. İnsanın hem kendisine hem de topluma mutlaka doğrudan ya da dolaylı yararı olan bir icraattır. Hekimlerin sıkıntısı her geçen gün azalır diye baktığımız da azalmıyor sorunlar yumağı haline gelerek büyümeye devam ediyor. Hekimlik mesleği uzun süren bir eğitim maratonu olmasına rağmen günümüz Türkiye’sinde istediği itibarı yakalamaktan uzaklaşıyor. Son yıllarda sağlık sisteminde yapılan, yapılmaya çalışılan değişiklikler halkı memnun ederken çalışma alanında yaşanan sıkıntılar hekimlerin özlük haklarında ciddi gerilemeler her geçen gün kaybettikleri özlük hakları ve birçok haksız, temelsiz suçlamalara ve baskılara maruz kalmaktadır” dedi.


Sağlık çalışanlarının talepleri sıralayan Yıldırım, şunları söyledi: “Yıpranma payının bir an önce çıkarılması ve geçmişe dönük yapılması, döner sermaye adaletsizliğinin giderilmesi, hekim ve hekim dışı personelin havuzlarının ayrılması, döner sermayenin emekliliğe yansıtılarak emekli olduklarında gelir kaybının asgariye indirilmesi, insanı yaşatmaya çalışan bir meslek gurubu olduğu göz ardı edilmeyerek her türlü şiddetin önlenmesi için ciddi yaptırımların yapılması, tükenmişliğin ciddi anlamda arttığı, aile bütünlüğünün bozulduğu bir sağlık çalışma sistemi içinde yoğun mesai ve nöbetlerin asgariye indirilmesi için birçok hastaneye personel desteği sağlanması gerekmektedir. Sağlık çalışanlarına toplu ulaşımdan indirimli faydalanabilmesi sağlanmalıdır. Bu vesile ile sağlık sisteminin ekip işi olduğunu bu ekibin başını çeken değerli hekimlerimiz başta olmak üzere, tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutlarım.”



“Sağlıkta erişim arttı ama”


Sağlık-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir ise “Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında, yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik müjde beklemekte ve bayramı gerçek anlamda yaşamak istemektedir” dedi. Sağlıkta dönüşümün mimarı olan sağlık çalışanları maalesef bu çalışmalarının karşılığını alamadığını anlatan Başkan Özdemir, “Hasta memnuniyeti ve sağlık hizmetlerine erişim artarken, sağlık kurumlarına şehir hastaneleri başta olmak üzere yeni tesisler eklenirken sağlık çalışanlarının sayısı aynı oranda artmamaktadır. Ağır iş yükü altında tükenmişlik sınırında yaşayan sağlık çalışanları sorunlarına acilen çözüm bulunmasını beklemektedir. 4 yıl önce sendikamız Sağlık-Sen programında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözü verilen ve kısa bir süre önce de ilgili bakanlıklar tarafından çalışmaları tamamlanan yıpranma payının sendikacılık tarihinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından hayata geçmesinin müjdeleneceğini beklediğimiz yıpranma payının, son derece önemli ve değerli bir kazanım olarak 500 bine yakın sağlık çalışanımızı ilgilendireceği muhakkaktır. Nitekim sağlık çalışanlarımız, yoğun sendikal baskılarımız neticesinde her fırsatta, her kazanımımıza karşın kamu kaynaklarının etkin kullanımını gerekçe gösteren Maliye Bakanlığı’nın bu konuda da direnç göstererek hazırlıklarını nihayet tamamladığına şahitlik etti. Her şeye rağmen, hak arama ve hak alma mücadelesinde yıpranma payının hayata geçecek olması bizlere yepyeni kazanımlar için önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Yıpranma payının önemli ayrıntılar içerecek olması ve muhtemel eksikliklerin giderilmesi için de sendikal mücadelemiz tereddütsüz şekilde ve aynı kararlılıkla devam edecektir” şeklinde konuştu.



“Performans hakkaniyetli bir şekilde düzenlenmeli”


Özdemir şöyle devam etti: “Sağlık çalışanlarının bir diğer önemli sorunu ise adaletsiz ve kimsenin memnun olmadığı performans sistemidir. Sabit ödemenin dışında ek ödeme verilemez duruma gelen performans sistemi acilen hakkaniyetli bir şekilde yeniden düzenlenmeli, mağduriyetler giderilmelidir. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının emeklilikte yaşadıkları düşük emekli maaşı mağduriyeti de ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasıyla çözülmeli, sağlık çalışanlarının emekli maaşlarında ayrıca artış yapılmalıdır. Sağlık çalışanlarının iş yükünün artmasına sebep olan yetersiz istihdam konusu da çözüme kavuşturulmalı, sağlık hizmetlerinde yeni personel alımlarına gidilmelidir. Yeni alımlar sağlık çalışanlarının iş yükünün azalmasına katkı yapacağı gibi, atama bekleyen sağlıkçıların istihdamıyla da başka bir mağduriyeti giderecektir. Sağlıkta farklı istihdam modellerine son verilmelidir. Tüm sağlık çalışanları hangi kadroda olursa olsun sözleşmeli statüde değil, istisnasız 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/A kadrosunda istihdam edilmelidir. Sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen bir başka sorunu ise nöbet ücretlerinin artırılması, kreş sorununun çözülmesidir. 24 saat kesintisiz hizmet veren sağlık çalışanları, tuttukları nöbetin karşılığını alamamakta, ayrıca bu nöbetlerinde çocuklarını bırakacak yer sorunu yaşamaktadır. Sağlık kurum ve kuruluşlarında kreş açılması konusundaki kararlılık sürmeli, 24 saat hizmet verilen yerlerde 24 saat açık kreşler olmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.