EKONOMİ - 19 Aralık 2018 Çarşamba 09:44

KIA Stinger Türkiye’de ilk defa İzmirliler ile buluştu

A
A
A
KIA Stinger Türkiye’de ilk defa İzmirliler ile buluştu

Kia’nın lüks sedan modeli Stinger, Türkiye’de ilk defa Kia Borovalı’da düzenlenen test sürüşü etkinliği ile tanıtıldı.

Kia’nın lüks sedan modeli Stinger, Türkiye’de ilk defa Kia Borovalı’da düzenlenen test sürüşü etkinliği ile tanıtıldı.


Kia Türkiye Satış Direktörü Şafak Savcı ve Borovalı Otomotiv Genel Müdürü Gün Arsan’ın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte otomobil meraklıları, tasarım, donanım ve performansı bir araya getiren Kia Stinger’ı İzmir yollarında test etme imkanı buldu. Güney Koreli otomotiv devi Kia’nın tanıtıldığı günden beri konuşulan Stinger modeli, Ekim ayında Türkiye’de satışa sunulmuştu. Almanya’nın Frankfurt şehrinde tasarlanan ve Nürburgring pistinde geliştirilen Kia Stinger, yeni nesil güvenlik sistemleri, performanslı motoru ve sportif duruşuyla dikkat çekiyor.


Kia’nın en lüks modeli olarak sınıflandırılan spor sedan modeli Stinger’ın farklı bir sürüş deneyimi sunduğunu dile getiren Borovalı Otomotiv Genel Müdürü Gün Arsan, benzerlerine göre geniş bir yaşam alanı sunan Stinger’ın konforlu bir yolculuk imkanı sağladığını ifade etti. Kia Stinger test sürüşü sırasında keyifli dakikalar geçiren katılımcılar, aynı zamanda yenilenen yüzüyle Aralık ayında satışa sunulan Kia Sportage Diesel’i de inceleme fırsatı buldu. Sportage’ın sınıfının en gözde modellerinden biri olduğuna dikkat çeken Arsan, “Uzun zamandır beklenen Spotage Diesel’in yenilikçi tasarımı, düşük yakıt tüketimi ve rekabetçi fiyatı ile birlikte beklentileri karşılayacağına inanıyoruz.” dedi.



Yenilenen yüzüyle Sportage Diesel


Dış tasarımı ve iç tasarımı dışında güvenlik teknolojileri ve motoru da yenilenen Kia Sportage, Türkiye pazarına 1.6L dizel motor ve otomatik şanzıman kombinasyonuyla sunuluyor. Yüksek yakıt verimliliğine sahip modern motor ve otomatik şanzıman ikilisi, üstün yakıt ekonomisi ile sürüş performansını bir araya getiriyor ve ortalama da sadece 4,7 litre/100 kilometre yakıt tüketiyor. Yeni Kia Sportage gelişmiş sürüş destek sistemleriyle sürüş güvenliğine katkı sağlarken yenilikçi bilgi ve eğlence sistemi yolculukları keyfe dönüştürüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.