GENEL - 22 Mayıs 2019 Çarşamba 20:17

TBMM Başkanı Şentop: “Siyasetteki tartışmalar toplumsal hayatımızda yok”

A
A
A
TBMM Başkanı Şentop: “Siyasetteki tartışmalar toplumsal hayatımızda yok”

İzmir Ticaret Odasında (İZTO) düzenlenen “Üçüncü Binyılın Başında Dünya ve Türkiye” başlıklı toplantıda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Siyasetin gürültüsü birlik beraberliğimizi sağlayan tabloyu sanki çarpıtıyor gibi.

İzmir Ticaret Odasında (İZTO) düzenlenen “Üçüncü Binyılın Başında Dünya ve Türkiye” başlıklı toplantıda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Siyasetin gürültüsü birlik beraberliğimizi sağlayan tabloyu sanki çarpıtıyor gibi. Bu yanıltıcı. Türkiye, temel meselelerinde birlikte hareket etmeyi başarabilen bir millete, topluma sahip” dedi.



TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İZTO’da düzenlenen “Üçüncü Binyılın Başında Dünya ve Türkiye” başlıklı toplantıya katıldı. Toplantıya, eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız ve AK Parti İzmir milletvekilleri de katılım sağladı. Toplantıda, katılımcıların sorularını da yanıtlayan Şentop, “Türkiye’de bütün toplumların bir arada yaşamasıyla ilgili sıkıntılar devam ediyor” diyerek, “Siyasetteki tartışmalar, çekişmeler, çekişmeler, tırnak içinde bölünmüşlükler aslında toplumsal hayatımızda yok. Türkiye birçok ülkeyle mukayese edildiğinde bütünleşiklik konusunda belki birinci sırada. Ciddi bir sıkıntı olduğu kanaatinde değilim. Siyasetin gürültüsü, birlik beraberliğimizi sağlayan tabloyu sanki çarpıtıyor gibi. Bu yanıltıcı. Türkiye, temel meselelerinde birlikte hareket etmeyi başarabilen bir millete, topluma sahip. O konuda hiçbir tereddüdüm yoktur” cevabını verdi.



“Daha güçlü bir Türkiye için”


Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada sözü ve kararı merak edilen, itibar edilen bir ülke olduğunu vurgulayan Şentop, “Yeni dünyanın kurulacağı döneme girerken 20. yüzyıldan farklı çatışmalar yaşanıyor. Yeni kurulacak dünyada ülkeler güç ve pozisyon elde edilebilme mücadelesi sürdürüyor. Türkiye, 100 yıl öncesine göre çok daha iyi imkanlara sahip. Bunu takviye edebilmek ve yeni döneme hazırlanabilmek için 2017’de Türkiye bir hükümet sistemi değişikliği gerçekleştirdi. Bugün bütün dünyada hükümet sistemi tartışmaları var. Türkiye kendisini yeniden devlet olarak inşa edecek bir adım attı. Önümüzdeki oluşacak yeni dünyada daha güçlü bir Türkiye olarak yer alabilmek için yaptı. Türkiye, kendisini yeniden kurarak dünyanın inşa faaliyetine daha güçlü katılmak için mücadelesini ortaya koyuyor” diye konuştu.



“20. yüzyıl paradigmaları sona erdi”


“Uluslararası siyasette, ticarette, ekonomide 20. yüzyıl paradigmaları sona erdi” diyen Şentop, şöyle konuştu: “Yeni dünya düzeninin, yeni paradigmaların arefesindeyiz. 20. yüzyıldaki teknolojik gelişmeler 1990’lardan itibaren sosyal ve ekonomik hayatı etkilemeye başladı. Bunun siyasi sonuçlarını görmeye başlamak üzereyiz. Küreselleşme dediğimiz önemli bir değişiklik geçiriyoruz. 30 sene önce gazeteleri açtığınızda Türkiye sınırları dışında kaç olayı haber olarak görebilirdiniz? 3-5’i geçmezdi. 10-15 yıllık gazetelere baksak haberlerin önemli kısmı Türkiye sınırları dışında gerçekleşen olaylarla ilgili. Artık adeta ‘ülke içi olaylarla ülke dışı olaylar arasında ehemniyet ve vatandaşın takibi bakımından fark kalmamış durumda’ diyebiliriz. Jenerasyon farkları da eskiye göre bariz bir şekilde ortaya çıkmaya başladı. Değişim o kadar hızlı ki jenerasyon farkını kısa sürede ortaya çıkarabiliyor.”



“Dünyada yeni siyasi oluşumlar”


Küreselleşmenin sadece ekonomi ve ticarette değil, sosyal ve kültürel hayatta da olduğunu kaydeden Şentop, “Gençler, kültür endüstrisinin ürettiği mamulleri kullanıyor. Bu değişimin sadece sosyal ve ekonomik hayatı değil siyasi hayatı da değiştireceğini beklememiz lazım. Dünyada yeni siyasi oluşumlara imkan sağlayacak, yeni paradigmalara yol açacak bir tablo var” ifadelerini kullandı.



“Gelinen nokta çok ilginç”


20. yüzyıl dünyasının, birçok ülke arasında çok ciddi farklılıklar ortaya koyduğunu söyleyen TBMM Başkanı Şentop, “Teknolojide, bilimde gelinen nokta çok ilginç. Daha önce bu yarışa başladığınız için belli bir yerden başlama durumunuz vardı. Şimdi bilim ve teknoloji öyle noktada ki istediğiniz yerden başlayabiliyorsunuz. Türkiye’nin 20. yüzyıl paradigmaları ile değil 21. yüzyıl paradigmalarıyla şansının çok fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bazı risk ve zorluklarla karşı karşıyayız ama geleceğe ümitle bakıyorum” dedi.



“Güzel bir görüntü ortaya çıktı”


19 Mayıs’ta Samsun’da çekilen fotoğraf hakkında da konuşan TBMM Başkanı, “19 Mayıs’ta Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100 yılını Samsun’a çıkışını andık. Programda güzel bir görüntü de Cumhurbaşkanımızın talebiyle ortaya çıktı. Farklı partilerin genel başkanlarını davet etti, daha sonra fotoğraf çekilme çağrısında bulundu. Güzel bir Türkiye fotoğrafı ortaya kondu. Söz konusu Türkiye olduğunda birlik mesajı vermek adına güzel gelişmeler yaşadık” ifadelerine yer verdi.



“Benzer olaylarla çok daha fazla karşılaşacağız”


ABD ile Çin firması Huawei konusunda yaşanan gelişmelerle ilgili soruyu yanıtlayan Şentop, “ABD’nin tavrına karşı Avrupa, karşı çıkıyor. 5G ile ilgili altyapı konusunda Çin firması ile beraber çalışma kararları var. ABD’de Trump doktrini çerçevesinde sadece Çin değil ABD ile ticaret yapan ve bundan kar elde eden bütün ülkelere, yabancı firmalara bir tavır var ama Çin’deki bu teknoloji devinin durumu farklı. Sanıyorum altyapı teknolojisi, ABD’deki firmalardan ileride. Bir dizginleme yapmaya çalışıyor. Bunun birçok alanda devam edeceğini düşünebiliriz. Huawei, Google yerine ikame edilecek yazılım konusunda uzun zamandır çalıştığını ifade etti. Bunun şimdiden nereye varacağını kestirmek mümkün değil ama buna benzer olaylarla çok daha fazla karşılaşacağız” yanıtını verdi.



“Gelişimin başlangıç noktası olmaya devam edeceğiz”


Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, teknolojinin değişimiyle birlikte yeni bir çağın eşiğinde olduğumuzu, dünyanın teknolojinin gelişimiyle küçük bir köy haline geldiğini söyledi. İnsanlığın, teknolojiyle tamamen entegre hale geleceğini, evlerde ve iş hayatında robotların varlığının sıradanlaşacağını kaydeden Özgener, “Üçüncü bin yıla değişimlerle başladık. Tüm bu değişimlerin ortasında bir şey hep aynı kalacak. Türkiye olarak dünyada değişimlerin merkezi, birçok gelişimin başlangıç noktası olmaya devam edeceğiz. Belki teknoloji üretimi açısından henüz istediğimiz yerde değiliz ama halkımızın teknolojik gelişmelere uyum sağlama ve teknolojiyi hayatlarına entegre etme hızları en üst düzeyde” ifadelerini kullandı.



“Biraz daha konsantre”


Türkiye’nin yeniliklere çok iyi adapte olan bir ülke olduğunu dile getiren Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yüzden ekonomik hayatın ve iş süreçlerinin dijitalleşmesinin çok hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Devletimizin ekonomi, işgücü, eğitim, yatırım ve vergi gibi alanlarda teknolojiye uyum sağlama konusundaki reflekslerinin çok iyi olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Dijitalleşme ve inovasyon gibi terimler, ekonomi ve sanayimizi yönetenlerin en çok kullandığı sözcükler ve en çok proje ürettiği alanlar. Bölge ülkelerini ve dünyayı etkileme gücü yüksek olan bir ülke olarak Endüstri 4.0 alanında da ekonomik ve ticari anlamda öncü olmamız hepimizin biraz daha konsantre olmasına bağlı. Yatırım teşviklerini, teknoloji fonlarını, girişimci ruhumuz ve eğitimli genç insan kaynağımızla bir araya getirdiğimizde başaramayacağımız şey yok.”



“Dünyaya yön vermelidir”


İzmir’de küresel bir kent olma hedefiyle, Türkiye ekonomisine katkı vermeye ve küresel ekonomi pastasından en yüksek payı almanın hedeflenmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, “Ekonomisinden sosyal yaşamına, sanatından ticaretine kadar pek çok konuda dünyaya yön vermelidir. Tarihten gelen eşsiz deneyimlerini kullanarak küresel fark sağlamalıdır. İzmir’in çok sesli, hoşgörülü ve ahenkli yapısı, ticari işbirliği ve yerel kalkınmaya olumlu katkı vermelidir. Türkiye’nin yakın bir gelecekte dünya ekonomisinden, dış ticaretinden daha çok pay alarak daha çok sayıda ülkeyle ticari ortaklık yoluna gitmesi ve bu sayede vatandaşlarımızın refahına katkı yapmasını diliyoruz” diye konuştu.



Konuşmaların ardından, Özgener tarafından Şentop’a 1885 yılında yapılan Balkanlar haritası takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa Milli Eğitim Müdürlüğünden ‘Maarif’ konferansı Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli tarafından idarecilere yönelik Milli Eğitim Bakanlığının, internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağı hakkında bilgi verildi. Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Gelecek Çok Güzel Gelecek” başlığı altında idarecilere yönelik konferans düzenlendi. Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli tarafından verilen konferansta Milli Eğitim Bakanlığının, internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağı hakkında bilgiler verildi. Eğitim modellerinin artık statik olmadığını dinamik olarak her geçen gün değiştiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu değişime ayak uyduracaklarını ifade eden Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, “Türkiye Yüzyılı’ ifadesi bizim için sadece iki kelime olmaktan öte bir yerde. Yani Türkiye Yüzyılı’nın içerisinde bir mefkure var. Bu fikirle beraber biz aslında yeni müfredatımıza maarif model içerisine Türkiye Yüzyılı başlığıyla başlamak istedik. Peki neden maarif? Neden eğitim değil? Zaman içerisinde biz kelimelerin içerik ve nitelik bakımından daha sadelerini kullanmaya başladık. Aslında maarif sadece eğitimi ifade etmiyor. Bilgiyi, irfanı, beceriyi, bilmeyi ifade ediyor. Dolayısıyla maarif modeli bizim Türkiye Yüzyılında uygulamaya çalıştığımız eğitim sistemimizde mottomuz haline geldi. Biz bunu yaparken ‘Yeni bir şey bulduk’ demiyoruz. Çünkü bu coğrafya, bu millet, ülkemizde yaşayan bütün insanlar bir köke sahip. O yüzden de alt motto olarak dedik ki ‘köklerimizden geleceğe ilerleyeceğiz.’ Geçmişten gelen birikimle beraber biz geleceğe yürümek istiyoruz. Bütün bunları yaparken de Manisa olarak biz de bir şey söyleyelim. Biz inşa etmeye çalıştığımız geleceğin çok güzel bir gelecek olduğunu söyleyelim. Buna da inanıyorum. Görüyorum ki bakanlığımızdan tutun bütün çalışanlarımıza fikir üretenlerden tutun da biz maarif modele inanıyoruz. Bu bizim açımızdan çok kıymetli” dedi.
Mardin Uzmanı uyardı "Cizre ilçesinin yarısı dere yatağında kurulmuş" Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik Cizre’de yaşanan sel felaketinin ardından yaptığı araştırmalar sonucu ilçenin yüzde 60’nın dere yatağında kurulduğunu ve bu durumun sel felaketlerine davetiye çıkardığını söyledi. İlçede dere yatağında kurulan evlerin acilen taşınması gerektiğini ve rakımı yüksek yerlere yerleşmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, "4 Mayıs’ta Şırnak’ın Cizre ilçesinde oluşan sel felaketinde böyle bir felaketin bir daha yaşanmamasını dilerim. Yaptığım araştırmalar neticesinde Cizre‘nin yüzde 60’ının tamamen dere yatağında kurulduğunu gördüm. Bu dere yatağında kurulan Cizre ilçesinin tek çaresi dere yataklarının bulunduğu yerlerden taşınmasıdır. Herhangi bir altyapı, su taşıma ve su tahliyesi yapmak masraftan başka bir şey getirmiyor. Gerek küçük dereler gerekse Dicle Nehrinin tamamen altında kalmaktadır. Önümüzdeki süreçte oluşabilecek bir sel felaketinde Cizre’nin yarısından fazlası su altında kalıp ve can ve mal kaybını önlemek için devletimiz ve yetkililerden burada bulunan evlerin yüksek yerlere taşınması ve dağ tarafına taşınmasını öneriyorum. Özellikle Katran bölgesi tarafına taşınması hem deprem açısından hem de yeraltı sularının bol olduğu ve rakımı yüksek olduğundan önemli olur diye düşünüyorum. Cizre’de yaptığım araştırmalarda dere yatağında bulunan bütün evlerin taşınmaları gerekir. Oluşabilecek sel felaketinde dere yatağında bulunan evler etkileyecektir. İlçenin yüzde 60’ı dere yatağında kurulmuştur. İlçenin büyük bir felaket daha yaşamadan buradan taşınması gerekiyor" dedi. Dere yatağında kurulan anaokulunun oluşabilecek herhangi bir felakette zarar görmemesi için taşınması gerektiğini dile getiren Çelik, “Cudi Mahallesi’nde bulunan Sevgi Anaokulu yapılmış durumda. Dere yatağına bir anaokulu yapılmış durumda. Burada bulunan çocukların herhangi bir felaket yaşamaması adına anaokulunun taşınması gerektiğini önemle arz ediyorum. Bu dere yatağına baktığımız zaman burada bulunan evlerin taşınması gerektiği ve dere yatağına ev yapılmaması gerektiğini belirtiyorum” diye konuştu.
Samsun Samsun’da "N’apsak bu gençleri” temalı konferans Samsun’da öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Danışmanı tarafından "N’apsak bu gençleri” temalı konferans verildi. Programda ayrıca “israfın önlenmesi” amacıyla düzenlenen “Resim, Karikatür, Afiş Yarışması” ödül töreni gerçekleştirildi. Gençleri anlamak ve onları daha yakından tanımak, gençlerle ilgili ön yargılardan arınmak amacıyla Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) iş birliğinde düzenlen programda Millî Eğitim Bakanlığı Bakan Danışmanı Erol Erdoğan "N’apsak bu gençleri" temalı konferansı verdi. SBB Atakum Sanat Merkezinde düzenlenen etkinlik eserlerin sergilendiği açılışla başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet İrfan Yetik, “Bu çok anlamlı günde burada bir arada olmanın haklı kıvancını yaşıyoruz. Zira pırıl pırıl gençlerimiz, sevgili öğrencilerimiz, Müdürlüğümüz ile MÜSİAD Samsun Şubesi iş birliğinde, ülkemizdeki israfın önlenmesi, tasarruf bilincinin geliştirilmesi, kamuoyunda farkındalık oluşturulması için etkili çözümler bulunmasını hedefleyen üç kategoride düzenlediğimiz, ’Ortaokul öğrencileri arası resim, lise öğrencileri arası karikatür ve afiş yarışması, ’Tasarruf – İsraf Programı’ ’Tasarruf Et, İsraf Etme’ temalı yarışmalar için yaptıkları çalışmalarla, birbirinden güzel eserlere imza attılar. Hepsini yürekten kutluyorum. Bu vesileyle de tasarruf ve israfla ilgili bilincin dalga dalga yayılarak ülkemizde yaşayan her bir birey için örnek teşkil etmesini temenni ediyorum" dedi. "Üzerimize düşen görev ve sorumlulukların bilincindeyiz" İrfan Yetik şunları söyledi: "Bizler; bilgi çağı olarak nitelendirdiğimiz çağımızda, ülke kalkınmasını sağlayacak olan gençlerimizin modern çağın gereklerine uygun olarak yetiştirilmesi için üzerimize düşen görev ve sorumlulukların bilincindeyiz. Bu bağlamda; ’Gençliğin Olduğu Her Yerdeyiz’, ’21. Yüzyıla Hazır Gençliğimiz’ sloganlarıyla; maziden atiye kurduğumuz köprünün, ’Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin mihenk taşı liseli gençlerimizle 9 kez ’Kantin Buluşmaları’ ve 19 kez de ’Gençlerle Buluşma Konferansları’ projelerimiz kapsamında bir araya geldik. Yine; gençlerimizin hitabet becerilerini geliştirmek, topluluk karşısında konuşma yetilerini desteklemek, topluma değer katan şahsiyetleri daha yakından tanımalarını sağlamak amacıyla bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz ’Hitabet Yarışması’ sayesinde öğrencilerimize, Türk edebiyatına ve kültürüne damga vurmuş şair ve yazarlarını tanıma ve tanıtma fırsatı verdik. Gençlerimiz Sezai Karakoç’u, Rasim Özdenören’i, Necip Fazıl Kısakürek’i ve onların hayatlarını, eserlerini, bakış açılarını, medeniyet yaklaşımlarını, topluma örnekliklerini yeniden yaşadılar ve muhteşem sunumlar yaptılar. Bir kez daha ilgi, istek ve beklentileri doğrultusunda çok yönlü desteklediğimiz gençlerimizi tebrik ediyor, yürekten kutluyorum" diye konuştu. MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Hasan Tahsin Şengül de gıda kayıpları ve israfın, açlık ve kötü beslenme ile birlikte oluşan küresel sorunların yüksek düzeyde bir ekonomik zarara yol açtığını ve bunun da bir ülkenin ekonomik kaybı ve çevre üzerinde olumsuz etkilere sebep olmasıyla ilgili istatistiki veriler paylaşarak, Türkiye’deki gıda kayıplarını ve israfı önleyerek, azaltarak ve yöneterek hem tüketim hem üretim bakımından sürdürülebilir gıda sistemlerine katkıda bulunan bir ülke haline getirmenin öneminden bahsetti. Millî Eğitim Bakanlığı Bakan Danışmanı Erol Erdoğan’ın “N’apsak bu gençleri” temalı konferansı ile anlamlı dakikalar yaşanan program yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin takdimiyle sona erdi. Programa ayrıca Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar, İl AFAD Müdür V. Seyit Ahmet Seldüz, Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu ve protokol üyeleriyle gerçekleştirilen programa çok sayıda öğrenci, öğretmen ve veliler de katıldı.
Samsun Estetikte yeni çılgınlık: Photoshoplu fotoğrafı gibi olmak istiyorlar Ünlü estetikçi Prof. Dr. Hayati Akbaş, "Photoshoplu fotoğraflarını gösterip, fotoğraftaki haline benzemek isteyen kişiler var. Kişilerin gerçek şekillerinden farklı bir şekilde topluma kendilerini göstermelerinin psikolojik, sosyolojik, etik ve ahlaki birçok sıkıntısı kesinlikle ortaya çıkacaktır" dedi. Sosyal medya kullanımını her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. İnsanlar photoshoplu hallerini sosyal medyada yayınladıktan sonra gerçek hayatta da bu hallerine benzemek için estetik merkezlerine başvuruyor. Bu durumun yanlış bir yaklaşım olduğunu ifade eden FBM Tıp Merkezi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Akbaş, "Günümüzde sosyal medyanın çok yaygın kullanımı ile birlikte insanlarda fotoğraf paylaşımı çok yaygın bir konudur. İnsanlar photoshop yaparak, fotoğraf düzenleyerek sosyal medyasına koyuyor. Ben bunu bir plastik cerrah olarak doğru bir yaklaşım olarak düşünmüyorum. Bir hanım bana geldi. Genç bir kız 25 yaşlarındaydı. Photoshoplu fotoğrafının sosyal medyada paylaşarak bir delikanlı ile diyaloğa girmişler. İş evlenme noktasında gelmiş. Kız ağlayarak bana geldi. ‘Ben hep photoshoplu fotoğraflarımı sosyal medyada kullandım ve birisi ile tanıştım. Kişi o halimi biliyor fakat gerçek halim bu’ dedi. Kişinin gerçek hali ile sosyal medyada kullandığı fotoğraflar ile hiçbir bağlantı yok. Kız ağlıyor ve ‘beni buna benzetin’ diyor. Böyle bir şey hiç doğru değil. Kişilerin gerçek şekillerinden farklı bir şekilde topluma kendilerini göstermelerinin psikolojik, sosyolojik, etik ve ahlaki birçok sıkıntısı kesinlikle ortaya çıkacaktır. Bir insanının yüzü ile görüntüsü ile ilgili sorunları varsa plastik cerrahi ile ilgili branş vardır. Plastik cerrahi o bedeni estetik cerrahi uygulamaları daha hoş bir hale getirebilir. Bu photoshoplu fotoğraflar üzerinde yaparak bundan bir kazanım elde etmeye çalışmak son derece yanlıştır" diye konuştu.
Antalya 19 gün önce kaybolan Fetullah Kaya için komandolar devrede Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Zeytinada Mahallesi’nde yaşayan ve 19 Nisan tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Fetullah Kaya’yı arama çalışmaları yeniden başlatıldı. Kaya için 50 kişiden oluşan arama kurtarma ekipleri arama yapıyor. Kaya’nın kaybolduğu gün kullandığı motosiklet, ekipler tarafından ormanlık alanda bulundu. Olay, Gazipaşa’ya yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki Zeytinada Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 19 Nisan Cuma günü saat 15.00’te evinden çıkan 51 yaşındaki Gökmen lakaplı Fetullah Kaya’dan 19 gündür haber alınamıyor. O günden sonra evine geri dönmeyen Kaya, jandarma ve AKUT ekipleri tarafından aransa da izine rastlanmamış, arama çalışmaları ise sonlandırılmıştı. Aramalar yeniden başladı 19 gün önce kaybolan ve haber alınamayan Fetullah Kaya’yı arama çalışmaları yeniden başlatıldı. Antalya İl Jandarma Komutanlığına bağlı komando timleri ve sivil arama kurtarma ekipleri Zeytinada Mahallesi’nde arama çalışmalarını yeniden yoğunlaştırdı. Motosikleti bulundu Fetullah Kaya’nın olay günü kullandığı motosiklet, ekipler tarafından Zeytinada Mahallesi’nde ormanlık alanda bulundu. Jandarma olay yeri inceleme ekipleri tarafından incelenen motosikletin plaka yazılarının ise tamamen silik olduğu dikkatlerden kaçmadı. Ekiplerin, Kaya’yı arama çalışmaları devam ediyor. Kayıp Fetullah Kaya’nın yeğeni Raşit Baysal, dayısının aranması çalışmalarına yeniden başlandığını belirterek ölü ya da diri bulunmasını beklediklerini söyledi.