GENEL - 12 Temmuz 2019 Cuma 10:51

Trafikte öfkeye karşı sevdiklerinizin fotoğrafına bakın

A
A
A
Trafikte öfkeye karşı sevdiklerinizin fotoğrafına bakın

Son zamanlarda trafikte artan şiddet olayları nedeniyle trafikte nasıl davranılması gerektiğini anlatan Uzman Klinik Psikolog Hasan Arslan, “Mümkün olduğunca kendimizi durdurmak, oluşabilecek sorunları gözümüzün önüne getirmek, araçta sevdiğimiz insanlara ait fotoğraflar ya da onları hatırlatan simgeler bulundurmak kendimizi frenlememize yardımcı olacaktır” dedi.

Son zamanlarda trafikte artan şiddet olayları nedeniyle trafikte nasıl davranılması gerektiğini anlatan Uzman Klinik Psikolog Hasan Arslan, “Mümkün olduğunca kendimizi durdurmak, oluşabilecek sorunları gözümüzün önüne getirmek, araçta sevdiğimiz insanlara ait fotoğraflar ya da onları hatırlatan simgeler bulundurmak kendimizi frenlememize yardımcı olacaktır” dedi.


Trafikte şiddet haberleri gün geçtikçe artarken, İzmir Kent Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Hasan Arslan konu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bu tür durumlara, artan sıcaklık ve nem nedeniyle yaz aylarında daha sık rastlandığını kaydeden Arslan, hem trafikte öfkelenmemek için hem de karşı tarafın öfkelenmesi durumunda yapılabilecekleri anlattı. Arslan, “Öfkeyi tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. ’Hiç öfkelenmemeliyim’ beklentisi gerçeği yansıtmaz. Burada, öfkeyi nasıl ifade ettiğimiz, başkasına zarar verecek boyuta ulaştırıp ulaştırmamamız önemli. Öfke çok güçlü ve ani gelişen bir duygu olduğu ve çoğu zaman da dürtüsel davrandığımız için sonradan pişmanlık duyacağımız bir takım hareketlerde bulunabiliyoruz. Mümkün olduğunca kendimizi durdurmak, olabilecek sorunları gözümüzün önüne getirmek, araçta sevdiğimiz insanlara ait fotoğraflar ya da onları hatırlatan simgeler bulundurmak kendimizi frenlememize yardımcı olacaktır” diye konuştu.



“Öfke gibi hoşgörü de bulaşıcıdır”


Trafiğin başlı başına bir stres kaynağı olabileceğini belirten Arslan, şu ifadelere yer verdi: “Özellikle trafikte öfkeyi tetikleyebilecek ipuçlarına karşı dikkatli olmamız gerekiyor. Örneğin korna çalmak, öfkeyi tetikleyici nitelikte olabilir. Mümkünse korna çalmamak, mümkün değilse kornayı daha makul seviyede çalmak gerekir. Örneğin yol isteme kavgalarına çok şahit oluyoruz. Bu da bir stres faktörü olabilir. Biraz daha hoşgörü ile yaklaşıp mümkünse yol isteyen kişilere yol vermek faydalı olacaktır. Agresif araç süren yolcular olabiliyor. O kişiyle mümkün olduğunca sözel bir münakaşaya girmemek, hatta mümkünse göz temasına girmemek, tartışmaların önüne geçebilecek faktörlerdendir. Trafikte gösterilen nezaket de bu olayların önüne geçecektir. Öfke nasıl bulaşıcı bir duyguysa nezaket, hoşgörü ve saygı da bulaşıcıdır. Dolayısıyla sadece karşı tarafın anlayışlı olması beklenmemeli. Bizim gösterdiğimiz nazik bir tavır, dalga dalga diğer insanlara yansıyacaktır.”



Nefes egzersizleri


Trafikte saldırganlıkla ya da öfkeyle yaklaşan bir insana aynı şekilde davranmanın öfkeyi körükleyeceğini belirten Hasan Arslan, “Mümkün olduğunca bazı durumlarda alttan almaya çalışarak, daha nazik davranarak, hatamız varsa özür dileyerek sorunu çözüme kavuşturabiliriz. Durumu öfkeli kişiyle tartışmaya ya da deyim yerindeyse güç gösterisine döndürmeye çalışmak ciddi boyutta bir tartışmaya yol açabilir. Direksiyon başındayken eğer tartışma olacaksa camı kapatabiliriz, nefes egzersizleri uygulayabiliriz. Ancak belki de en önemli şey ailemizin, sevdiğimiz insanların simgesel olarak yanımızda taşıyabileceğimiz bir fotoğrafı ya da eşyasına bakmak olacaktır. Bu bizi o esnada frenlemek için en önemli ve en etkili yollardan biri olacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Başbakanı Asodov’u kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Görüşmede Türkiye ve Azerbaycan ikili ilişkileri, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmeleri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve bölgedeki son durum ile bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış sürecinde kat edilen mesafenin memnuniyet verici olduğunu, 10 Mayıs’ta Almatı’da yapılacak görüşmeden de olumlu sonuç beklediğini, barış anlaşmasının bir an önce imzalanıp bölgenin özlediği istikrara kavuşması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dışarıdan tek taraflı ve ön yargılı müdahalelerin bölgeyi jeopolitik çekişme alanına çevirmemesi için Türkiye ile Azerbaycan’ın yakın iş birliğine devam edeceğini, Türkiye’nin can Azerbaycan’a desteğinin her alanda süreceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in savaşı bölgeye yayma gayretinde olduğunu, Hamas’ın ateşkesi kabul etmesine rağmen İsrail’in saldırılara devam ettiğini, Gazze’deki sivillere insani yardım ulaştırılması için Türk Devletleri Teşkilatı’nın daha kapsamlı iş birliği yapabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ı gelecek yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na ev sahipliği yapacak olması nedeniyle de tebrik ederek, hazırlıklar konusunda Türkiye’nin her türlü desteğe hazır olduğunu belirtti.
Ordu Ordu’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar davasında 11 sanık beraat etti Ordu’nun Ünye ilçesinde 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar davasında 11 sanık beraat etti. Aile, bu süreçte kızlarının psikolojik destek aldığını belirerek, mahkemenin kararına tepki gösterdi. 2022 yılında o dönem 12 yaşında olan S.A. adlı kız çocuğuna cinsel istismar iddiası üzerine 11 şüpheli gözaltına alındı. 2 yıl süren mahkeme sonucunda sanıkların tümü beraat etti. “Karar bizi bir kez daha yıktı” Duruma tepki gösteren aile, olayın mahkemeye taşınması ile başlayan süreçte kızlarının psikolojik tedavi gördüğünü söyledi. Hastaneden alınan raporlar doğrultusunda kızlarının cinsel istismara uğramasına ve bu raporların mahkemeye sunulmasına rağmen beraat kararının kendilerini adeta yıktığını ifade eden baba İsmet A., “Sanıkların da vermiş olduğu beyanatlara rağmen mahkeme ‘yeterli delil yok’ diyerek, 2-3 mahkeme sonucunda tahliye kararı vermesi bizleri derinden üzdü. Hastanenin vermiş olduğu rapor ve sanıkların ‘Biz onun yaşının küçük olduğunu bilmiyorduk’ ifadelerine rağmen beraat kararı çıkması bizleri bir kez daha yıkmıştır. Kızımla 2-3 yıl öncesinden tanışan ve kızımı korkutan, daha sonra başkaları ile tanıştıran kişi askeriyeye dahil oldu. Olay mahkemeye taşınınca da kendi telefonunu parçalayıp, delilleri yok edip, mahkemeye sunması bile olayın doğruluğunu ispatlamasına rağmen mahkemenin berat vermesi bizleri yıktı” dedi. “Adalet tecelli etmedi” Kızlarını bu olayın etkisinden kurtarmak için çok çaba sarf ettiklerini kaydeden anne Fatma A. ise, “Psikiyatri tedavisi alan kızım zaman zaman intihar etmeye bile yeltendi. Onun tedavisi için ağır ilaçlar kullanıyor. Onu bu durumdan kurtarmak için çok çaba sarf ediyoruz. Ancak mahkemenin kararı ve onların dışarıda gezmesi, başka çocuklar mağdur olmasın istiyoruz ama adalet tecelli etmedi” diye konuştu “Arkadaş kurbanı oldum” Cinsel istismara uğrayan S.A. (15), arkadaş kurbanı olduğunu söyleyerek, “Benim gibi tuzağa düşmesinler istiyorum. Beni korkuttular. Kimse ailesinden korkmasın, asıl tehdit eden kişilerden korkun. Emniyete veya ailelerinize anlatın ki üzerinizdeki baskıdan kurtulun ve bir an önce bu arkadaş çevresinden uzaklaşın. Ben zaten yıkılmıştım, mahkemenin kararı yaşama sevincime bir darbe daha vurdu” şeklinde konuştu.