KÜLTÜR SANAT - 26 Haziran 2020 Cuma 11:11

50 yıllık Karaca Sineması’nın hikayesi ölümsüzleşti

A
A
A
50 yıllık Karaca Sineması’nın hikayesi ölümsüzleşti

Yaşar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezuniyet filmleri gösterimi, COVID-19 pandemisi nedeniyle bu yıl üniversitenin YouTube kanalında canlı olarak yapıldı.

Yaşar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezuniyet filmleri gösterimi, COVID-19 pandemisi nedeniyle bu yıl üniversitenin YouTube kanalında canlı olarak yapıldı. Öğrencilerin, Türkiye’de metal müziğin geçmişten günümüze yolculuğundan, pandemi sürecinde evlerinde hazırladıkları filmlere kadar birçok seçki sunulurken bir ekip de çektiği “Son Seans” isimli belgeselle 50 yıldır İzmir’in kültür sanat hayatında önemli rol oynayan Karaca Sineması’nın hikâyesini ölümsüzleştirdi.


Her yıl geleneksel olarak Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü’nde seyirciyle buluşan İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezuniyet filmleri, bu yıl COVID-19 nedeniyle online ortamda izleyiciyle buluştu. Öğrencilerin filmlerinden oluşan bir seçki, üniversitenin YouTube kanalında canlı olarak izleyicilere sunuldu. Öğrencilerin, Türkiye’de metal müziğin serüvenini anlattıkları filmleri “Sesi arttır”, pandemi sürecinde evlerinde geçirdikleri dönemi farklı bakış açılarıyla ele aldıkları “Evde karantina”, “Görüntülü Günlük” ve “Etki” filmlerinin yanı sıra kentin kültür sanat hayatında önemli yer tutan 50 yıllık Karaca Sineması ve oradaki çalışanların hikâyesinin anlatıldığı “Son seans” filmleri gösterildi.



Mezuniyet filmleri online ortamda izleyici ile buluştu


Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazlı Bayram, öğretim üyeleri Doç. Dr. Çağrı İnceoğlu, Doç. Dr. Melek Atabey, Dr. öğretim üyeleri Gizem Melek, Ürün Yıldıran Önk ve Dr. Öğretim Görevlisi Burcu Dabak Özdemir tarafından yürütülen ders kapsamında, öğrenciler, filmlerinin senaryosundan çekimine kadar çeşitli aşamalarda birçok kez jüri karşısına çıktı. Danışmanları, bu süreçte değerlendirmeleriyle öğrencilere en iyi filmi ortaya çıkarmaları için destek verdi. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazlı Bayram, “Her yıl geleneksel olarak yaptığımız mezuniyet filmleri gösterimini, pandemi sürecinde online ortama taşıdık. Üniversitemizin YouTube sayfasındaki canlı yayınla mezuniyet filmlerinden bir seçkiyi izleyenlerle paylaştık. Öğrencilerimizin hem pandemi öncesinde yaptıkları çalışmaları hem de bu süreçte kısıtlı imkanlarla ürettikleri projeler seçkide yer aldı. Öğrencilerimizin yaşadıkları bu zor süreçte kendilerini ve çevrelerini gözlemlemelerini, farkında olmalarını, hissettiklerini ve gözlemlerini film diliyle aktarmalarını istedik. Canlı yayında sunduğumuz projelerin bazıları bu fikirle verilmiş ödevlerden oluştu. Öğrencilerimiz, danışman akademisyenlerinin desteğiyle bu şartlar altında birbirinden değişik ve güzel projeler ortaya çıkardı” diye konuştu.



Karaca Sineması’nın hikayesi


50 yılık tarihiyle hem kent kültür sanat hayatında önemli yer tutan hem de sinemaseverlerin uzun yıllardır, ancak film günlerinde veya festivallerde görebilecekleri filmleri izleyebildikleri Karaca Sineması’nın hikâyesi, Yaşar Üniversiteli gençler tarafından hazırlanan belgeselle ölümsüzleşti. İrem Baysoy, Yaren Karadeniz, Sena Ertan, Adem Demirelli ve Andaç Cavildak’tan oluşan ekip, Doç. Dr. Çağrı İnceoğlu danışmanlığında, pandemi dönemi öncesi hazırladıkları aylar süren çalışmayla “Son Seans” adını verdikleri belgesellerini, ilk kez mezuniyet filmleri gösteriminde izleyiciye sundu.


Filmin ortaya çıkış hikâyesini anlatan ekip üyeleri, Karaca Sineması’nın; kentin kalbinde, gün içinde sıklıkla önünden geçilen, kapısı sokağa açılan bir salon ve sinemaseverlerin buluştuğu bir yuva olduğunu belirterek “Sinema, kentin gürültüsünün içinde, içeri girdiğiniz anda sessizliği ve huzuruyla sizi karşılıyor. Haftanın birçok günü buraya gelmeye çalışırdık. Burası bizim için biletimizi alıp koltuklarında kitap okuyarak beklediğimizde günün en huzurlu anlarını geçirdiğimiz yerdi. Kimimizin günde üç seans gittiği de oluyordu. Film sonunda salondan, huzurlu ve kendimize yeniden bir şeyler katmış olmanın mutluluğuyla çıkıp evimizin yolunu tutuyorduk. Bu kadar içinde olduğumuz, koşarak gittiğimiz bir sinemanın, filmi neden olmasın diye düşündük. Diğer sinema salonlarının aksine saygısı, işlerin butik bir şekilde ilerlemesi, salonda çalışan iki kişiyle her zaman selamlaşmamız, film alırken salonun işletmecisinin size film önerileri gibi etkenler bizi buna yöneltti” dedi.



Karaca gibi sessiz ama ruhu olan film ortaya çıktı


Yalnızca Sinema’nın değil çekim sürecinde oradaki çalışanların da hikâyelerinin filmin bir parçası haline geldiğini belirten öğrenciler, “Sinema salonunun işletmecisi Serdar Bey her zaman film zevkiyle ve önerileriyle seyircileriyle sohbet eden biri, İlker Bey filmlerin gösterimini yapan, güler yüzüyle size patlamış mısırlar hazırlayan, salona bizi geçiren bir çalışan, Feryal Hanım ise saygısı ve temizliğiyle bize kendi evimizde hissettiren harika bir kadın. Bu üç kişi ve sıcacık salon, bize müthiş bir ilham verdi. Buranın bir filmi, belgesi olmalıydı. Ama burayı tanıtan klasik bir tanıtım filmi buranın ruhunu bozardı, buraya ruhunu ortaya çıkaran bir hikâye yaratarak bir belgesel çekmek istedik. Uzun süre ekip arkadaşlarımızla beraber gittik, gözlem yaptık. Filme girip salonda insanları gözlemlediğimiz de oldu, tüm günümüzü bekleme salonunda geçirerek geleni gideni izlediğimiz günler de. Filme başlarken oranın ruhunu, seyircilerini doğal çekimlerle yansıtırken baktık ki buradaki insanlar bizim filmimizin bir parçası haline gelmiş. Ekip arkadaşlarımızla birlikte mekanın ve insanların ruhuna tanık olup Karaca gibi sessiz ama ruhu olan bir film ortaya çıkardık” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahinbey, Antep Savunması’nın kahramanlarını mezarları başında andı Şahinbey Belediyesi, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşundaki destansı mücadelenin kahramanlarını mezarları başında andı. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü çerçevesinde, Kırkayak Parkı’nda bulunan anıtta, Kilis yolu üzerinde bulunan Şehit Şahinbey’in mezarında ve Şıh Cami bahçesinde bulunan Şehit Karayılan’ın mezarının başında anma törenleri düzenledi. Şahinbey Belediyesi, Gaziantep’in Kurtuluşunun 104. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği program Kırkayak Parkı’nda başladı. Parkın içerisindeki anıta protokol üyeleri tarafından çelenk konuldu. Düzenlenen törende, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu anıta çelenk bıraktı. Şehit Şahinbey anıldı Kırkayak Parkı’nda düzenlenen törenden sonra anma programı Kilis yolu üzerinde bulunan Şahinbey’in anıt mezarında devam etti. Antep Savunması’nda şehit düşen Şahin Bey mezarı başında anılırken, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu Şahin Bey’in anıt mezarına çiçek koydu. Törende ayrıca Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerde dereceye giren öğrenciler şiir okudu. Karayılan mezarı başında anıldı Şahinbey Anıtı’nda düzenlenen törenin ardından Gaziantep’in Kurtuluş mücadelesinde kahramanlık destanı yazan Karayılan lakaplı Molla Mehmet’in Şıh Cami içerisinde bulunan mezarı ziyaret edilerek dualar okundu. "Eşi benzeri görülmemiş bir mücadele" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Antep Savunması’nda şehit düşenleri minnetle andıklarını ifade ederek, "Şanlı Gaziantep’imizin milli mücadeledeki kararlılığının ve kahramanlığının 104. yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Gaziantep savunması İstiklal Harbimizin ilham kaynağı aynı zamanda milli mücadele tarihimizin çok önemli bir parçasıdır. Mukaddes vatan toprakları için ne canlar verdik, dünya şahit, yıkılmadık. Yokluk içinde yürütülen bu savaşın izlerinde, hatıralarını taşıyan her karede, değerli büyüklerimizden dinlenen her hikâyede bu vatanın bekası için bağımsızlık mücadelesi vardır. Bugün her köşesinde şehadet hatırası barındıran Gazi Şehrimiz; ‘Vurun Antepliler Namus Günüdür’ diyerek şahadete uğurladığımız 6 bin 317 yiğidimizin mücadelesiyle düşmandan kurtuldu. 6 bin 317 Şehit verdiğimiz mücadelemizde, Fransız Kuvvetleri Birliği’nin çok sayıda ağır silah ve askerden oluşan ordusuna karşı, Şahinbey ve arkadaşlarından oluşan Kuvay-i Milliye gönüllüleri büyük bir kahramanlık örneği göstermiştir. Antep savunması için, Fransız General Guro ‘Beyler siz hayal görüyorsunuz! Türklerin işini Yunanlılar mı bitirecek? Biz koca Fransız devleti, bir Antep sancağı ile başa çıkamadık’ demişti. Çünkü ‘Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi olurum’ diyerek direniş gösteren bir Gaziantep halkı vardı. Binlerce isimsiz kahramanı Şehit vererek kazanılan bu memleket bize atalarımızın yadigârları ve milli mücadelemizin mirasıdır. Çehresinde şehit nuru, bedeninde misk kokusu taşıyanlar ile kalbinde şiddet ittifakı yaşatanların mücadelesinde; kazanan elbette ki Gazilik Madalyasını gururla taşıyan Antep halkıdır. Kazanan elbette ki Gazi Mustafa Kemal’in ‘Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar yalnız Antep’i değil tüm Türkiye’yi de kurtardılar’ diyerek iftihar ettiği kahraman Mehmetçiktir. Kazanan elbette ki Aziz Türk Milletidir" dedi.
İzmir JÖH ve JÖAK birliklerinden hedeflere tam isabet Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen "Savaşçı Yarışması", Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı’nda icra edilen ve adrenalin dozunun en üst seviyeye ulaştığı "Sıcak Temas" parkuru ile devam etti. Jandarma Komando Özel Harekât (JÖH) ve Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) personeli, muharebe ortamını aratmayan şartlarda taktik becerilerini ve fiziksel güçlerini sergiledi. Güç engelleri ve kondisyon sınavı Günün ilk ışıklarıyla başlayan "Sıcak Temas" parkurunda yarışmacı unsurlar, kolektif hareket kabiliyetlerini test eden zorlu engellerle karşılaştı. Faaliyet, Tarzan Merdiveni ve halattan inişle başlayan yüksek yoğunluklu güç parkuruyla start aldı. Komandolar sırasıyla üstten geçiş, denge, sürünme ve karın ezme engellerini yüksek disiplin ve süratle aşarak 500 metrelik koşu etabına geçti. Fiziksel sınırların zorlandığı bu aşamada, timlerin kondisyon ve çevikliği en üst düzeyde gözlemlendi. Hassas atış ve muharebe manevraları Koşu etabının tamamlanmasıyla birlikte, yarışmanın en kritik aşaması olan atış etabına geçildi. Muharebe senaryosuna uygun olarak icra edilen bu bölümde ’Keskin Nişancı Atışı’ yapıldı. Unsurdan ayrılan tim nişancısının mevzi almasıyla atış süreci başladı. Keskin nişancının hedefi imha etmesi, harekatın devamı için işaret fişeği niteliği taşıdı. ’Piyade Tüfeği ve Dinamik Mevziler’ bölümünde; nişancı atışının ardından ikiye ayrılan unsurlar, iki farklı mevzi kullanarak farklı mesafelerdeki hedeflere piyade tüfeği ile baskı ateşi ve imha atışları icra etti. ’El Bombası ve Manevra’ bölümün ise, hedef hattına ilerleyen kahraman komandolar, el bombası atışı sonrası dinamik manevralarla mevzi değiştirerek operasyonel esnekliklerini sergiledi. Farklı mesafelerdeki hedeflere yönelik gerçekleştirilen ikinci safha piyade tüfeği atışlarıyla parkur operasyonu tamamlandı. Beyaz flama ile gelen değerlendirme Atış etaplarını başarıyla tamamlayan unsurlar, beyaz flama ile parkuru bitirdiklerine dair işareti vererek faaliyetlerini noktaladı. Uzman gözlemciler tarafından yakından takip edilen yarışmada, timlerin parkuru tamamlama süreleri ile atış hattındaki vuruş hassasiyetleri, puanlamanın temel kriterlerini oluşturdu. Jandarma Genel Komutanlığı personeli, sergiledikleri bu üstün performansla sadece fiziksel güçlerini değil, aynı zamanda baskı altında doğru karar verme ve taktiksel manevra yeteneklerini de bir kez daha kanıtlamış oldu. Yarışma, faaliyet takvimine uygun olarak gerçekleştirilecek 3’üncü parkur etaplarıyla devam edecek.