ÖDEMİŞ MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN VATANDAŞLARA YÖNELİK “İNSAN GELİŞİMİ VE AİLE” KONFERANSI: “SABAH SEDA SAYAN, ÖĞLEDEN SONRA İZDİVAÇ, AKŞAM DİZİ!”

Ödemiş Müftülüğü “İnsan gelişimi ve aile” konulu konferans düzenledi. Saray Salon’da gerçekleşen konferansa, Ödemiş Müftüsü Mustafa Bilgiç, Tire Müftüsü Salih Sağlam, Bayındır Müftüsü Mustafa Akdağ, Beydağ Müftüsü M. Emin Yıldırım, Vergi Dairesi Müdürü Hamza Cihaner, Çaylı ve Kayaköy belde belediye başkanları, din görevlileri, eğitimciler ve vatandaşlar katıldı. Konferansın konuşmacısı eğitimci-yazar Said Çamlıca aile içi ilişkiler ve kişisel gelişim konularında çeşitli örneklerle önemli ipuçları verdi.
Kuran-ı Kerim okunması ile başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan Ödemiş Müftüsü Mustafa Bilgiç, “İnsanoğlunu diğerlerinden ayıran en önemli özellik farkında olma duygusudur. İnsan hayatının farkına varma yolculuğuna eğitim ile çıkar. Bu akşam da aslında yurdumuz için en önemli konulardan biri olan aile ve kişisel gelişim konularında insanlara faydalı olmayı görev bilmiş bir ilim insanı olan Said Çamlıca’yı dinleyerek bu konudaki ufkumuzu genişletiyoruz” dedi.
Konferansa çocuk eğitimi konusuna değinerek başlayan Çamlıca, “Ben, çocuklara sahip çıkmanın önemine dair konferanslar veriyorum. Çünkü biz çocuklarımızı kaybedersek yarın bu çocuklar bizim başımızı ağrıtacak, hepimiz hem kendimizden hem de evlatlarımızdan sorumluyuz. Örneğin bir çocuğa ders çalışma alışkanlığını, kitap okuma alışkanlığını kazandırmak anne babasının sorumluluğundadır. Anne babasının elinde kitap görmeyen bir çocuk nasıl kitap okuyacak? Herkesin okumaya az çok zamanı vardır. Zamanım yok diyenlere inanmıyorum” dedi.
“SABAH SEDA SAYAN, ÖĞLEDEN SONRA İZDİVAÇ, AKŞAM DİZİ!”
Teknolojinin gelişiminin ve evlerde hayatın önüne geçişinin kişisel gelişimi olumsuz etkilediğine dikkati çeken Çamlıca, “Üzülerek söylüyorum bazı anneler sabah Seda Sayan’ın programıyla güne başlıyor, öğlen üç dört tane izdivaç programı izleyip arkasından akşamleyin üç dizi film seyrederek gününü geçiriyor. Evde anne babası TV başından kalkmayan çocuklara camideki din görevlisi kardeşim Kur’an’da bize anlatılan hayatı, Allah resulünün hayatını nasıl öğretecek? Çocuk Allah resulünün hayatında öğrendiklerini babasının hayatında görmemişse, o çocuğa Kur’an ve sünnet merkezli bir hayat yaşamayı anne-baba nasıl öğretecek? Çocuğun eğitiminde öncelikle sorumluluk anne babasındadır. Merhum Prof. Dr. İbrahim Canan’ın bir tespiti var. Diyor ki rahmetli hocamız: ‘Ben Kur’anı baştan sona eğitim bakış açısıyla inceledim. Şunu gördüm ki Allah çocukların terbiye edilme sorumluluğunu önce ne camideki hocaya, ne de okuldaki öğretmene veriyor. Bu sorumluluğu önce anneye sonra babaya vermiş.’ Ama biz millet olarak ne hale gelmişiz ki, çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılayıp okula göndermeyi annelik babalık olarak yeterli görüyoruz. Çocuk doğurmayı annelik, çocukların karnını doyurmayı babalık olarak yeterli görüyoruz. Aslolan çocuğu eğitmek, terbiye etmektir” dedi.
“DAYAKLA ÇOCUK TERBİYE EDİLMEZ”
Çocuk eğitiminde şiddetin kesinlikle işe yaramadığını kaydeden Çamlıca şöyle devam etti: “Dayakla çocuk terbiye edilmez. Allah resulü hayatında bir çocuğun kulağını bir kez çekmiş mi? Çocuklarını dayakla namaza alıştırmaya çalışan bir baba çocuğunu namazdan uzaklaştırır. Bu durum, çocuğa kazandırılması düşünülen her alışkanlık için geçerlidir. Çocuğun kalbine yönelik konuşmak ve örnek olmaktır”
Kuran-ı Kerim’in meali ve tefsiriyle birlikte okunmasının ve anlaşılmasının kişiliğin gelişimindeki en önemli anahtar olduğunu da dile getiren Çamlıca, “Dünyadaki her yaraya, ihtiyacımız olan bir merhem mutlaka Kur’an’da vardır. O merhemleri öğrenmeye, anlamaya çalışmaya, bunun için kafa yormaya mecburuz. Kur’an alfabesini öğrenen çocuklara Kur’an ahlakından da mutlaka bahsetmek, dinin sadece caminin dört duvarı arasında yaşanan bir hayat olmadığını da öğretmek zorundayız.
Aksi takdirde namazı Allah ile kılıp, ticaretini şeytanca yapan, 5 vakit namaz kılıp, 10 vakit yalan söyleyen bir Müslüman’ın sakalı da namazı da sorgulanır. Çünkü Allah bize her gün namazda ‘Vay o namaz kılanların haline…’ ayetini okutuyor. Düşünün bir kez; mahallende bir tane yetimin başını okşamamışsan, bir tane öksüzün elinden tutmamışsan, kenarda bir sürü para biriktirdiğin halde fakire fukaraya sahip çıkmamış, elinden tutmamışsan; Allah, ‘Vay o namaz kılanların haline’ diyor. Kur’an’da namazla zekatın sürekli peş peşe zikrediliyor olmasını hatırlatıyorum bu durumda olanlara” ifadelerini kullandı.
Konferans sonunda Çamlıca’ya teşekkür eden Mustafa Bilgiç Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından oluşan kitap seti hediye etti.