GENEL - 21 Ekim 2020 Çarşamba 09:30

"Z Kuşağının Siyaset Algısı" başlıklı araştırmada dikkat çeken sonuçlar

A
A
A
"Z Kuşağının Siyaset Algısı" başlıklı araştırmada dikkat çeken sonuçlar

Yaşar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr.

Yaşar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Oral, yeni neslin siyasete bakış açısını ortaya koyan "Z Kuşağının Siyaset Algısı" başlıklı araştırmasını, bir sivil toplum kuruluşu üyeleriyle paylaştı. Türkiye nüfusunun yüzde 25’ini oluşturan Z kuşağının, oy vereceği partiyi seçerken hangi faktörlerden etkilendiğini araştıran Dr. Uğur Oral, “Araştırmada dikkat çeken husus, ankete katılan Z kuşağının önemli bölümü yüzde 65 ile partinin programına ve vaatlerine önem veriyor. 1 Mart 2019 yerel seçimlerinde oy kullanan Z kuşağı seçmeni 5 milyon 389 bin 483 kişiydi. 2021 sonunda bu rakam 9 milyon 144 bin 770’e ulaşacak" dedi.


Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Oral, "Z Kuşağının Siyaset Algısı" başlıklı araştırmasının sonuçlarını gençlerle paylaştı. Türkiye’nin farklı şehirlerinden, 1997-2000 yılları arasında doğmuş, ‘Z kuşağı’ olarak da adlandırılan kesime mensup ve seçmen statüsündeki 360 gencin katılımıyla gerçekleşen araştırmada elde edilen sonuçların, seçimle yeni tanışan neslin siyasi duruşuna dair önemli ipuçları verdiğini belirten Oral, Türkiye’de bir seçimden diğerine, seçmen sayısına ortalama 1,5 milyon gencin eklendiğine dikkat çekti.



"Bu kesime yönelik politikalar üreten siyasi partiler, gelecek seçimlerde çok daha avantajlı olacaklar"


Partilerin, geleceğe yönelik yapılanmalarında mutlaka Z kuşağının beklentilerine kulak vermeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Uğur Oral, “31 Mart 2019 yerel seçimlerinde oy kullanan Z kuşağı seçmeni 5 milyon 389 bin 483 kişiydi. 2021 sonunda bu rakam 9 milyon 144 bin 770’e ulaşacak. Z kuşağını doğru analiz eden, sorunlarını, beklentilerini bilen ve bu kesime yönelik politikalar üreten siyasi partiler, gelecek seçimlerde çok daha avantajlı olacaklar” diye konuştu.



Sandık bilinci yüksek bir nesil


Araştırmasında ulaştığı sonuçların, Z kuşağının seçimlere katılım hususunda oldukça bilinçli olduğunu gösterdiğini belirten Dr. Uğur Oral, “Araştırmaya katılan gençlerin sadece yüzde 11’lik bir bölümü oy kullanmaya gitmezken yüzde 89’luk çoğunluk seçime katılmış. Bu oran, 31 Mart 2019 seçimlerindeki yüzde 84 oranındaki katılımın üzerinde. Yani sandık bilinci yüksek bir nesil yetişiyor. Gençlere, verdikleri oyun ülkenin geleceğinde etkili olacağına inanıp inanmadıkları sorulduğunda ise yüzde 52’si ‘Kesinlikle evet’, yüzde 29’u ise ‘Evet’ diyor. ‘Kesinlikle hayır’ diyenler yüzde 12, ‘Hayır’ diyenler ise yüzde 5. Fikri olmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 2. Gençlerin ‘Neden oy kullandıkları’ sorusuna verdikleri yanıt da aynı hassasiyeti doğruluyor. Gençlerin yüzde 77’si oyuyla ülkesinin kaderine yön vereceğine inanıyor. Sadece yasal zorunluluktan ötürü oy kullandığını belirten gençlerin oranı yüzde 6’da kalırken yüzde 2’lik bir bölüm ise ailesinin ve çevresinin baskısıyla sandık başına gittiğini belirtiyor” dedi.


Araştırma sonuçlarının, Z kuşağının siyasete doğrudan katılım hususunda çok istekli olmadığını da ortaya çıkardığını belirten Dr. Oral şöyle devam etti:


“’Bir siyasi partiye üye misiniz?’ ya da ’Olmayı düşünür müsünüz?’ sorusunu yanıtlandıran gençlerin yüzde 64’ü ‘Asla bir siyasi partiye üye olmam’ diyor. Görüşlerini onaylaması durumunda bir siyasi partiye üye olabileceğini beyan eden gençlerin oranı yüzde 29. Bir siyasi parti üyesi olanların oranı ise sadece yüzde 7. Yine bunu destekleyen bir diğer sonuç ise batılı demokrasilerin olmazsa olmazları arasında yer alan sivil toplum kuruluşlarına (STK) katılım hususunda elde edilen veri. Z kuşağı gençlerinin sadece yüzde 17’si bir STK üyesi; hiçbir STK’ye üye olmayan kesim ise yüzde 83. Aynı şekilde imza kampanyası, miting, yürüyüş gibi demokratik kitle hareketlerine katılanların oranı yüzde 47, katılmayanlar ise yüzde 63."



Siyaseti sosyal medyadan takip ediyorlar


Araştırmanın ilgi çekici bulgularından bir tanesinin de gençlerin seçim döneminde siyasi partilerin yaptıkları propaganda çalışmalarından etkilenmemeleri olduğunu ifade eden Uğur Oral, “Siyasi partilerin kitle iletişim araçlarına verdikleri ilanlardan etkilenip etkilenmediği sorulan gençlerin yüzde 62’si ‘Kesinlikle etkilenmediğini’, yüzde 22’si ‘Etkilenmediğini’ beyan ederken yüzde 9’u etkilendiğini, yüzde 3’ü kesinlikle etkilendiğini, yüzde 4’ü ise kısmen etkilendiğini belirtmiş. Peki, Z kuşağı siyasi gelişmeleri nereden takip ediyor? Araştırmanın bu konudaki sorusu adeta Z kuşağı için kullanılan ‘Dijital Medya Kuşağı’ benzetmesini doğrular mahiyette. Gençlerin yüzde 47’si siyaseti sosyal medyadan (facebook, twitter, vs.) yüzde 29’u ise internet medyasından takip ediyor. Arkadaşlarıyla girdiği sohbetler aracılığıyla bilgilenenlerin oranı ise yüzde 3. Araştırmada dikkat çeken bir diğer konu da ankete katılan Z kuşağının önemli bölümü yüzde 65 ile partinin programına ve vaatlerine önem veriyor. Bunu yüzde 15 ile lider izliyor. Adaylara bakarak oy veren gençlerin oranı yüzde 6 iken fikrinin olmadığını belirtenler ise yüzde 10” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Tarsus’ta açılan ’Çocuk Gelişim Merkezi’ hizmete başladı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi koordinesinde Tarsus’ta açılan ‘100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’ faaliyete girdi. Minikler, oryantasyon programıyla etkinliklere başladı. Birbirleriyle tanışıp kaynaşan minikler, öğretmenleri eşliğinde gerçekleşen etkinliklerle eğitime başladı. Günlerine öğretmenleriyle selamlaşma rutini ile başlayan çocuklar, sabah yogası ve zumba danslarıyla etkinliklerine başlıyor. Çocuklar gün boyunca bilişsel ve sanatsal aktiviteler, ana dil etkinlikleri ve bedensel koordinasyonları ile kas becerilerini geliştirecek uygulamalar yapıyor. 36 ay grubu minikler ise günlerinin 1-1,5 saatini dinlenerek geçiriyor. Ailelerin, diğer özel çocuk gelişim merkezlerinden daha güzel olarak değerlendirdiği ’100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’nde minikler, yıl boyunca hem eğlenecek hem de öğrenecek. “Uzman kadromuzla, çocukların yaşına uygun programları uyguluyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi Çocuk Gelişim Merkezleri Eğitim Koordinatörü Özlem Tanışık, 100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’nde ilk etapta 60 öğrenci ile başladıklarını, ilerleyen süreçte bu sayıyı 100’e tamamlayacaklarını ifade ederek, “Burada çocuklarımıza tam gün hizmet veriyoruz. 08.00-17.00 saatleri arasında, 3 öğün sağlıklı beslenmelerini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda alanında uzman eğitim kadromuzla birlikte, çocukların yaş aralıklarına uygun programları uyguluyoruz. Bu eğitim içeriklerinde aktif pasif dengesini, aynı zamanda çocuklarımızın gelişimsel özelliklerini de önemsiyoruz” dedi. Çocukların gelişimleriyle ilgili notları, evdeki süreçlerini desteklemek için sürekli olarak aileleriyle paylaştıklarını da aktaran Tanışık, “36-72 ay arası çocuklara hizmet veriyoruz. Burada 36-48, 48-60, 60-72 ay şeklinde 3 sınıfımız yer alıyor. Miniklerimizin ellerini tutarak başladığımız bu yolculukta, onların kalplerine ulaşmayı hedefliyoruz. Onlarla birlikte harika bir dönem geçireceğimize eminiz” ifadelerine yer verdi. “Özel kreşlerle karşılaştırdığımızda, sağlanan imkanlar çok daha iyi” Velilerden Mine İpek Can, 100. Yıl Atatürk Çocuk Gelişim Merkezi’nin imkanlarını çok beğendiğini belirterek, “Mersin Büyükşehir Belediyesinin yaptığı kreşteyiz. Burası 3- 5 yaş aralığındaki çocuklar için açılan bir yer. Özel kreşlerle karşılaştırdığımızda, sağlanan imkanlar çok daha iyi. Çalışan bir anne olarak sabah 08.00 akşam 17.00 arası çocuklarımızı güvenle bırakıyoruz. Bence çok güzel bir proje” diye konuştu. “Kreş çok kaliteli yapılmış ve her şeye önem verilmiş” Yusuf Kenan Bozdağ, oldukça heyecanlı olduklarını ifade ederek, “Çocuklar çok heyecanlı. Fazla bir sıkıntı yaşamadık. Gelir gelmez çocuklar sınıfa giriş yaptı. İçerisi çok güzel. Bu, belediyenin bize vermiş olduğu büyük bir avantaj. Yakında oturuyorum. Dışarıdaki kreşlere göre çok daha güzel, kaliteli yapılmış ve her şeye önem verilmiş. Çok teşekkür ediyoruz” dedi.
İstanbul Başkan Bingöl, Tuzla Belediyesi Spor Akademisi öğrencileri ile spor yaptı Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl, Tuzla Belediyesi Spor Akademisi’ne bağlı BESYO Akademi Hazırlık Kursları öğrencileri ile spor yaptı. Gençlere başarılar dileyen Başkan Bingöl, “Tuzla, İstanbul’da, Marmara Bölgesi’nde ve hatta tüm Türkiye’de sporun başkenti olma pozisyonuna erişecek” dedi. Tuzla’da Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO), Askeri Lise, Spor Lisesi Polis Meslek Yüksek Okulları (PMYO) ve Milli Savunma Üniversite’sinde okumak isteyen öğrenciler, istedikleri okulların fiziki yeterlilik sınavlarında başarılı olabilmek için Tuzla Belediyesi Spor Akademisi Kurslarında eğitim görüyor. Akademide eğitim gören gençlerle Şelale Park’ta buluşan Başkan Bingöl, tüm öğrencilere başarılar dileyip, onlarla spor yaptı. “Tuzla’da spor en önemli başlıklarımızdan birisi” Sporun, Tuzla’da en önemli başlıklardan biri olduğunu vurgulayan Başkan Bingöl, “BESYO Akademi öğrencileriyle buluştuk. Tuzla’da spor en önemli başlıklarımızdan birisi. Mevcutta çok güzel işleyen bir sistem var; bizler de bunu geliştiren olacağız. Tuzla, sporun İstanbul’da, Marmara Bölgesi’nde ve hatta tüm Türkiye’de başkenti olma pozisyonuna erişecek. Gençlerimizin geleceğe daha doğru baktığı, hedeflerine ulaşmalarında Tuzla Belediyesi’nin köprü olduğu, eğitimlerine fırsat verdiği ve böylelikle tüm ilgili alanlarında fırsat eşitliği sağlayan bir Tuzla Belediyesi var; bunu geliştiren bir noktada olacağız. Daha fazla gencimizi buralarda görmek istiyoruz. Bugün gençlerimizle ısınma yaptım, onlar antrenmana devam edecek, ben de pazara, esnafa gideceğim. Antrenman beni de hızlandırmış olacak” şeklinde konuştu. “Eren Başkana teşekkür ederiz” Tuzla Belediyesi Spor Akademisi öğrencisi Atalay Sevindik, “Milli Savunma Üniversitesi sınavına hazırlanıyorum. Bugün uzman hocalarımızla spor yapmak için Şelale Park’a geldik. Başkanımız da bizlere küçük bir sürprizde bulundu. Çok mutlu olduk, bize spor yapabileceğimiz bu hizmeti sağladığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Hazal Gölgen de “Tuzla Belediyesi’nin spor akademisinde de ücretsiz bir şekilde BESYO için çok güzel hazırlanabiliyoruz. Antrenörlerimiz çok iyi, koşuyoruz ve ısınmalarımızı yapıyoruz” dedi. Görkem Yalçıner, “Hem BESYO antrenmanında buraya geliyorum hem de Tuzlaspor’un futbolcusuyum. U 19’da ve A takımına çıkıyorum. Hedefim bir an önce ana takıma yükselip kendimi Türk halkına göstermek olacaktır. Eren başkanımız da bugün geldi, ona da teşekkür ediyorum. Hepimiz de onu çok seviyoruz. Eminim bize destek olacaktır” ifadelerini kullandı. BEYSO Akademi Hazırlık Kursları hakkkında Tuzla’da BESYO, Askeri Lise, Spor Lisesi, PMYO ve Milli Savunma Üniversitesi gibi okullarda okumak isteyen 105 öğrenci, istedikleri okulların fiziki yeterlilik sınavlarında başarılı olmak için antrenmanlarını sürdürüyor. Tuzla Belediyesi Spor Akademileri Kurslarında uzman eğitimciler eşliğinde süren antrenmanların yanı sıra gençlere akademi tarafından üniversite sınavlarındaki başarıları için düzenli olarak deneme sınavları da yapılıyor. Haziran ayındaki sınavlara hazırlanmak amacıyla mart ayında ücretsiz olarak başlayan eğitimler yoğun bir tempoda devam ediyor.
Giresun Giresun’un Çanakçı ilçesinde asırlık imece geleneği yaşatılıyor Giresun’un Çanakçı ilçesinde Kuşdili ile imeceye çağrılan köylüler, kemençe eşliğinde tarlalarını çapaladılar, ekinlerini ektiler. Çanakçı ilçesinin köylerinde hala yaşatılmaya devam eden imece geleneği ile işler kolaylaşırken, kemençenin de devreye girmesiyle adeta şenlik havasına dönüşüyor. Karadeniz’de her yıl bahar aylarından başlayan ve imece usulü ile yapılan ekin ekme bu yılda köylülerin bir araya gelmesi ile şenlik havasında başladı. Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Düzköy köyü sakinleri Kuşdili ile konuşup anlaşıyorlar, kemençe ile çalışıp, imece usulü ile ekinlerini ekiyorlar. Yöresel kıyafetlerini giyip tarlaya gelen kadınlar hem çalışıyorlar hem de atalarından gördükleri imece usulünü yaşatıyorlar. Köy sakinlerinden Murat Yılmaz, asırlardır bu şekilde mısır ekme geleneğinin devam ettiğini ifade ederek bir gelenek olarak bu anları yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Atalarımızdan gördüğümüz geleneğimiz bizim köyle beraber birkaç köyde yaşatılmaya devam ediyor. Çok önceden daha fazla imece sayısı, daha fazla arazi vardı ama daha sonra nüfusun artması nedeniyle araziler küçüldü. Bizde ne olursa olsun gelenekten kopmama açısından imece usulünü devam ettirmedeyiz. Biz bu şekilde mısır, ekiyoruz ardından mısırın otunu kazıyoruz. Burada sadece amaç yardımlaşarak işleri kolaylaştırmak. Tek başına birkaç günde bitirilecek işleri komşuların yardımıyla bir günde bitiriyoruz. Kemençenin de eşlik etmesiyle adeta horon oynar gibi bir ritim ve neşe içerisinde ekinlerimizi ekiyoruz” dedi. Kuşdili ile imeceye çağrılıyor İmeceye Kuşdili ile çağırdığını anlatan Gülizar Kır ise “Bizim bu köylerde hemen hemen herkes Kuşdilini bilir. Zaten hala köylerimizin her yerinde telefon çekmediği için Kuşdili önemli bir iletişim aracımız olmaya devam ediyor. Biz de Kuşdili ile imecemizi çağırdık. Gelenlerle de iki günde kazacağımız tarlayı bir günde kazmış olduk. Buralarda tarlada tüm haberleşmeyi de neredeyse Kuşdili ile yapan köylüler her gün bir başka tarlada bir araya gelip bahar döneminde ekin ekiyorlar” diye konuştu.