EKONOMİ - 25 Ekim 2020 Pazar 12:51

EXPO 2026 İzmir, uluslararası ticareti canlandıracak

A
A
A
EXPO 2026 İzmir, uluslararası ticareti canlandıracak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yoğun çabaları sonucunda İzmir’in 2026 yılında dünyanın en önemli Uluslararası Bahçe Bitkileri EXPO’suna ev sahipliği başvurusu onaylandı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yoğun çabaları sonucunda İzmir’in 2026 yılında dünyanın en önemli Uluslararası Bahçe Bitkileri EXPO’suna ev sahipliği başvurusu onaylandı. Pınarbaşı’nda kurulacak EXPO alanı, 6 ay boyunca fuar ziyaretçilerini ağırlayacak, sonrasında ise yaşayan bir kent parkı olarak İzmir’e kazandırılacak.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, 550 günlük görev süresini değerlendirdiği Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezindeki toplantıda İzmir’in 2026 EXPO’suna ev sahipliği yapacağını açıklaması kentte büyük heyecana neden oldu. 2026 yılındaki Botanik EXPO’sunun İzmir için önemini vurgulayan Soyer, “Botanik EXPO kentimizdeki süs bitkileri sektörünü ateşlerken, İzmir’in hem kalkınmasına hem de uluslararası tanınırlığına büyük katkı yapacak. Botanik EXPO, 2030 Dünya EXPO’suna giden yolda önemli bir kilometre taşı olacak” dedi.



Pınarbaşı’ndaki EXPO alanı cazibe merkezi olacak


İzmir’in EXPO 2026’ya ev sahipliği yapması, uzun süredir devam eden temaslar sonucunda Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi. 1 Mayıs-31 Ekim 2026 tarihleri arasında “Uyum İçinde Yaşamak (Living in Harmony)” ana temasıyla yapılacak Uluslararası Bahçe Bitkileri EXPO’sunu 4 milyon 700 bin kişinin ziyaret etmesi öngörülüyor. Tohumdan ağaca sektördeki tüm üreticiler için uluslararası ticaretin kapısını açacak EXPO 2026, İzmir’in dünyadaki bilinirliğini de artıracak. Pınarbaşı’nda 25 hektar üzerine kurulacak fuar alanı tematik sergilerin, dünya bahçelerinin, sanat, kültür, gıda ve diğer etkinliklerin yapılacağı önemli bir cazibe merkezi olacak. Alan 6 aylık EXPO süresince bahçeleri ve etkinlikleriyle misafirlerini ağırlarken, sonrasında yaşayan bir kent parkı olarak İzmir’e kazandırılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ile birlikte İzmir’i EXPO 2026’ya hazırlamak için çalışmaları hemen başlatmayı planlıyor.



“Üç bitki kıtasının sergileme bölgesi olarak kullanılacak”


EXPO 2026, İzmir ve Türkiye’de bitki üreticilerine can suyu olacak, sektörü uluslararası çapta vitrine çıkartacak. Türkiye’de süs bitkileri, çalı grubu bitkileri ve yer örtüsü bitkileri alanında İzmir’in birinci sırada olduğunu söyleyen Başkan Tunç Soyer, “Şehrimiz, süs bitkileri üretim potansiyelinin yanı sıra ihracatında da çok önemli bir yere sahip. Öyle ki İzmir, sektörün sağladığı katma değer ve istihdam ile hem şehrimizdeki üreticilere hem de ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor. Türkiye, üç bitki coğrafyasının kesişme noktasında yer alan bir ülke. Biz EXPO 2026’da farklı ve zıt yaşamların doğadaki, bilhassa Anadolu coğrafyasındaki uyumuna dikkat çekmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. Soyer, EXPO 2026 için yapılacak çalışmaları şöyle anlattı: “EXPO alanı, Türkiye’de görülen ve aynı zamanda dünya yüzölçümünün önemli bir kısmını kaplayan Avrupa Sibirya Yaprakdöken Ormanları, Akdeniz Makilikleri ve İran Turan Bozkırları gibi üç bitki kıtasının sergileme bölgesi olarak kullanılacak. Her üç bitki kıtası da, dünya uygarlığına yön veren birçok bitkinin ana vatanı. Üç bitki peyzaj alanının içerisinde süs ve tarım bitkilerinin geçmişi, tohum dirençliliği, iklim dirençliliği ve bitkilerin geleceği gibi küresel açıdan tartışılan önemli tematik bölgeler yer alacak. Bu konularla ilgili eğitim, farkındalık çalışmaları gibi toplumsal duyarlılığı artıracak çeşitli etkinlikler de gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”



Urlalı düşünür Anaksagoras’a adanacak


İzmir EXPO 2026’da “Süs ve Tarım Bitkilerinin Geçmişi” teması altında bu coğrafyadan çıkarak dünyaya yayılmış, zeytin, buğday, badem, armut, erik, kiraz gibi bitkiler incelenecek. Öte yandan EXPO 2026’ya kadar bu topraklarda yaşayan bitki türlerinin çoğaltılması için de yatırım yapılması ve yeni süs bitkilerinin dünyaya tanıtılması amaçlanıyor. “Tohum Dirençliliği” teması tohumu bir öz olarak ilk defa tarif eden Urlalı düşünür Anaksagoras’a adanacak. Bu tema altında geçmişten gelen, “atalık” olarak tanımlanan tohumların, küresel sistemde nasıl korunması gerektiğine dair yenilikçi projelere yer verilecek. Tohumlar, Nuh’un Gemisi formunda yapılacak bir teşhir alanında sergilenecek.



Lezzetlerin bitki coğrafyaları ile ilişkisini gösteren alanlar


EXPO 2026 için düşünülen üçüncü tema ise “İklim Dirençliliği.” Bu tema altında bitkilerin ve peyzajın geleceğine dair iklim dostu, yatay ve dikey peyzaj örnekleri ele alınacak ve EXPO’da sergilenecek. “Peyzaj Tasarımının Geleceği” başlığını taşıyan tema altında ise sürdürülebilir bahçeler, spesifik tasarım teknikleri, gıda bahçeleri gibi temel yaklaşımların uygulama örneklerinin sunulması planlanıyor. EXPO 2026’nın sergi bölümlerinde İzmir’i ve Anadolu’nun gastronomik zenginliğini gösteren farklı lezzetleri ve bu lezzetlerin bitki coğrafyaları ile ilişkisini gösteren alanlar da yer alacak. Ayrıca katılımcı ülkelerin bahçelerinde dünyanın dört bir yanından gastronomik zenginlikler sergilenecek. EXPO’nun düzenleneceği alanla ilgili çalışmalar da hemen başlatılıyor. Bölgedeki ulaşım ve diğer tüm altyapı çalışmalarının 2026 yılına kadar tamamlanması planlanıyor. Alana raylı sistem ve karayolu ile ulaşmak mümkün olacak. Bahçeleri ve etkinlikleri ile 6 ay boyunca misafirlerini ağırlayacak EXPO alanı, sonrasında da yaşayan bir kent parkı olarak ziyarete açık kalacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Sakaryaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Giresunspor, konuk ettiği Sakaryaspor’a 3-2’lik skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, son dakikalarda yedikleri gollerle mağlup olmalarının üzücü olduğunu belirtti. Güller, maça kazanabilecekleri bir karşılaşma olarak hazırlandıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Öncelikle son dakikalarda yediğimiz gollerle mağlup olduğumuz için tabii ki üzgünüz. Bu maç kendi adımıza kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı. Çok alan bulacağımızı tahmin ederek oynadığımız, hazırlandığımız bir karşılaşmaydı. İlk yarıda attığımız iki gol ile devreyi 2-1 önde kapattık. Fakat daha sonra özellikle ilk yarıda yanlış tercihlerden dolayı gol olması gereken iki tane daha pozisyonumuz vardı. Bunları değerlendiremedik. Genç takım olduğumuz zaman bunları tabii ki doğru tercihler yapmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. İkinci yarıda genel anlamda oyunu tutmaya çalıştık. Daha çok Sakaryaspor’un stoperlerini boş bırakarak onların oyuna girmesini ve oluşacak alanlarda da hızlı hücumlar yapmayı planlamıştık. İşin aslına bakarsanız onların oyun şablondaki tüm oyuncuları iyi bir şekilde marka ettik. Taa ki son dakikalara kadar. Uzatmalarda yediğimiz gol var. Kendi kalemize attığımız gol var. Daha önce de söylemiştim. Özellikle bizim gibi tecrübesiz takımlarda kişisel hatalar çok oluyor. Kişisel hataların da yine ağır bir bedelini ödedik. Sakaryaspor’a başarılar diliyorum. Yani biz her türlü olumsuzluğa rağmen, kulübümüzün içinde bulunduğu duruma rağmen ligi bırakmadan en iyi şekilde oynamaya Giresunspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel bir karşılaşma oldu. Kaldı iki maçımız. Bu iki maçımızı da en iyi şekilde ciddi bir şekilde havlu atmadan oynamaya çalışacağız. İnşallah o maçı da kazanma şansımız olur. Sonuçta elden bir şey gelmiyor. Bazen saha içerisindeki hataları önlemek adına elden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şey yok.” Turgay Karslı: "Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi" Sakaryaspor Teknik Direktörü Turgay Karslı ise kötü bir oyun sergilediklerini söyledi. Karslı, kazanmanın önemli olduğunu ancak bazen kötü oyunlar sonucunda da galip gelmenin mümkün olduğunu belirterek, “Arkadaşlar bazı maçlar vardır. İzahı anlatılır. Taktik olarak teknik performans olarak değerlendirilebilir. Ama bazı müsabakalar vardır. Bugün oynadığımız gibi değerlendirmesi çok güçtür. Tamam biz bazı şeyleri ve bazı gerçekleri görüyoruz. Takım içindeki dengeleri eşit nitelikte tutmaya çalışıyoruz ama kağıtta yaptığınız iş bazen sahada birbirini tutmuyor. İnsan faktörü çok önemli. Bunları bir araya getirdiğinizde böyle bir sorun, böyle bir problem, böyle bir sonuç çıkıyor. Gerçekçi olalım. İlk yarıda çok üstün bir oyun oynamadık. Ama inanın Giresunspor’un ligdeki durumuyla alakalı hiçbir olumsuz bir düşünceyle sahaya çıkmadık. Onların ne kadar ciddiye aldığını bu olayı bizim de bu kadar hedefe yaklaşmışken kazanmak zorunda olduğumuzu bütün oyuncularımız biliyordu. Kötü oynadık, belki de oynadığımız sınırlı sayılı kötü oyunlarından bir tanesiydi. Rakibimizin tabii ki genç olması çok koşan oyunculara sahip olması bu skorla onları çok daha iştahlandırdı. Haklı buluyoruz. Küçücük bir özeleştiri yapalım. Mağlup olduğumuz bir oyunda galip geldikten sonra çok da fazla saha dışı münakaşalara girmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. O konuda biraz kendimize ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta biz burada bir camiayı temsil ediyoruz, Sakaryaspor’u temsil ediyoruz. Söylediğim gibi münferit davranmanın bir anlamı yok. Üç puan aldık. Çok güzel bir oyun muydu, hayır değildi. Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Kayseri İYİ Parti’de liyakatsizlik istifası İYİ Parti Kayseri ilçe yöneticilerinden Hasan Mert Çakmak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Çakmak istifa açıklamasında; "İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım" dedi. Partiden istifa ettiğini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran Hasan Mert Çakmak, partinin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını ifade ederek; "2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu düşünceyle, İYİ Parti’nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim. Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti’nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti’nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim" ifadelerinde bulundu.,