EĞİTİM - 21 Haziran 2022 Salı 09:52

Dokuz Eylül’den dünya çocukları için oyuncaklar tasarlandı

A
A
A
Dokuz Eylül’den dünya çocukları için oyuncaklar tasarlandı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi ve DEÜ Onkoloji Enstitüsü’nün Akar Tekstil’in desteğiyle hayata geçirdiği “Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Sürdürülebilir Tekstil Ürünü Bez Bebek ve Eğitici Oyuncak Tasarımları” projesi, Oyuncaklarla Sürdürülebilir Hikayeler Sergisi ile görücüye çıktı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi ve DEÜ Onkoloji Enstitüsü’nün Akar Tekstil’in desteğiyle hayata geçirdiği “Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Sürdürülebilir Tekstil Ürünü Bez Bebek ve Eğitici Oyuncak Tasarımları” projesi, Oyuncaklarla Sürdürülebilir Hikayeler Sergisi ile görücüye çıktı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, söz konusu projeyi ulusal ve uluslararası ölçekte düşündüklerini belirterek, “Akademisyenlerimiz hem çocuklara hem de çevreye zarar vermeyen olağanüstü güzel oyuncaklar ortaya çıkardılar. İstiyoruz dünyadaki tüm çocuklar üniversitemiz tarafından hazırlanan eğitici ve çevreye zarar vermeyen bu oyuncaklarla oynayabilsinler” dedi.


Topluma hizmet anlayışıyla akademik ve bilimsel faaliyetlerini sürdüren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), sosyal sorumluluk projeleriyle insan hayatına dokunmaya devam ediyor. DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ve DEÜ Onkoloji Enstitüsü’nün, Akar Tekstil’in destekleriyle hayata geçirdiği ‘Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Sürdürülebilir Tekstil Ürünü Bez Bebek ve Eğitici Oyuncak Tasarımları’ Projesi, düzenlenen sergiyle görücüye çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kültür mirası Rektörlük Binası’nda yer alan fuaye alanında açılan Oyuncaklarla Sürdürülebilir Hikayeler Sergisi ile proje kapsamında, alanında uzman isimler tarafından anti alerjen malzemelerden üretilen eğitici bez oyuncaklar sergilendi. 4 Temmuz’a kadar açık kalacak ve daha sonra üniversitenin başka birimlerine de taşınacak Oyuncaklarla Sürdürülebilir Hikâyeler Sergisi, daha ilk günden büyük ilgi gördü.


Üniversite mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği serginin açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversite olarak sosyal sorumluluk ve çevre konularında hassasiyet gösterdiklerini belirterek, “Sürdürülebilir yaşam, sıfır artık, iklim dostu üniversite gibi konularda üniversitemizin yürüttüğü bilimsel çalışmalar kamuoyu tarafından takdir görüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde Dokuz Eylül Üniversitemizden başlatılan İklim Elçileri projesinden bahsetti. Bugünkü sergimizin de bu çalışmalarımızın bir yansımasını olduğunu söyleyebiliriz. Akademisyenlerimiz hem çocuklara hem de çevreye zarar vermeyen olağanüstü güzel oyuncaklar ortaya çıkardılar. Üretim ve kullanım fazlası organik tarım ile üretilen anti alerjen kumaşları kullandılar ve atık malzemeleri toplumun faydasına sunulacak birer oyuncağa dönüştürdüler. Söz konusu projemizi en kısa sürede ulusal boyuta yayacak ve uluslararası arenaya taşıyacağız. İstiyoruz dünyadaki tüm çocuklar eğitici ve çevreye zarar vermeyen bu oyuncaklarla oynayabilsinler. Biz bu hayalimizin gerçekleşeceğine yürekten inanıyoruz. Bu güzel projeyi ortaya çıkaran değerli hocalarımıza ve Akar Tekstil yetkililerine şahsım ve kurumum adına teşekkür ediyor; projemizin tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.



Uluslararası arenaya taşınacak


DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ve DEÜ Onkoloji Enstitüsü ile Akar Tekstil’in desteğiyle hayata geçirilen “Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Sürdürülebilir Tekstil Ürünü Bez Bebek ve Eğitici Oyuncak Tasarımları” Projesi’nde sürdürülebilirlik ve çevrenin korunması esas alındı. Projede, tekstil ve hazır giyim sektöründe ortaya çıkan kullanım fazlası tekstil ve aksesuar malzemeleri kullanıldı. Sağlık koşullarına uygun, organik tarım ile anti toksik ve anti alerjen malzemeden üretilen kumaşlar, alanında uzman tasarım ve sanat eğitimi almış akademisyenler tarafından eğitici bez oyuncaklara dönüştürüldü. DEÜ Onkoloji Enstitüsü’nde tedavisi devam eden çocuklarla buluşturulan eğitici bez bebeklerin projenin amacını desteklediği görüldü. Uluslararası boyuta taşınması planlanan Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Sürdürülebilir Tekstil Ürünü Bez Bebek ve Eğitici Oyuncak Tasarımları Projesi ile israfın en az seviyeye indirilmesi de hedefleniyor.



Projede kimler var?


Bilimsel araştırma projesi olarak hayata geçirilen ve DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Selda Kozbekci Ayranpınar’ın yürütücülüğünü üstlendiği projede, Doç. Gülcan Batur, Doç. Dr. Sadık Tumay, Doç. Dr. Refik Emre Çeçen, Dr. Öğr. Üyesi Deniz Kızmazoğlu, Öğr. Gör. Pelin Dikmen, Öğr. Gör. Mustafa Kula, Öğr. Gör. Canan Erdönmez ve Çocuk Gelişim Uzmanı Nilhat Aygın yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Batman’a eksi birinci katta 30 milyonluk "dikey tarım" yatırımı Batman Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan üç katlı dikey tarım serası, hem büyüklüğü hem de teknoloji altyapısıyla Türkiye’nin en dikkat çekici tarım yatırımları arasına girdi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da benzeri bulunmayan, komşu ülkelerde dahi örneği olmayan tesis, bölgenin tarımsal üretim vizyonunu değiştirmeye hazırlanıyor. Yaklaşık 30 milyon TL’lik yatırımla eksi birinci katta hayata geçirilen hidroponik sera, 1100 metrekarelik dikey üretim alanıyla klasik 6 dönümlük seraya eş değer kapasite sağlıyor. Topraksız tarım yönteminin en gelişmiş örneklerinden biri olan tesiste, fesleğen başta olmak üzere pek çok aromatik bitki üç katlı sistemde yıl boyunca kontrollü şekilde yetiştiriliyor. Hidroponik sistem sayesinde bitkilerin gelişim süresi neredeyse yarı yarıya düşüyor. Toprakta 65 günde yetişen fesleğen, bu teknolojik serada 30 günde hasat edilebiliyor. Ayrıca üretimde kullanılan su miktarı da büyük ölçüde azalıyor. Topraklı tarımda bir günde tüketilen su, bu tesiste tüm sezon boyunca kullanılabiliyor. Böylece yüzde 95’e varan su tasarrufu sağlanıyor. Uzmanlar, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin belirginleştiği bir dönemde su verimliliği sunan bu tip seraların bölge tarımı için hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor. Tesis, şu an 20 kişiye istihdam sağlıyor. Üretim hattında sadece taze fesleğen değil, katma değerli aromatik ürünler de hazırlanıyor. İşletme, bölgede ilk kez üretilen fesleğen reçeli, sütlü fesleğen reçeli, pesto sosu ve fesleğen şerbeti ile gastronomi alanında da yeni bir pazar oluşturmayı hedefliyor. Batman OSB’deki bu yatırımın, hem modern tarımın hem de katma değerli ürün üretiminin bölge ekonomisine uzun vadede ciddi katkı sunması bekleniyor. Firma Yatırımcısı Metin Başak, Türkiye’deki en büyük dikey tarım tesisinin kurmanın mutluluğu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Yapılan yatırımın yaklaşık 30 milyon olduğunu ifade eden Başak, "Bu tesis sera aydınlatmaları için kullanılan LED ışıkların AR-GE’sini yaptığımız kapalı alan dikey tarım tesisidir. LED verimliliğinin etkisi üzerine farklı bitkileri deneme çalışmalarımız bulunmaktadır. Bu tesis yaklaşık 30 milyonluk bir yatırımdır" dedi. "Topraksız tarım stratejik yatırım haline gelmiştir" Özellikle küresel iklim değişikliklerinin gündemde olduğu bu dönemlerde bu sistemlerin geleceğin sistemleri haline geldiğini vurgulayan Başak, "Küresel iklim değişikliği ve özellikle de kuraklık artmasından dolayı geleceğin tarımı denilen akıllı tarımdır. Dünyada ve ülkemizde topraksız tarım stratejik yatırım haline gelmiştir. Topraklı tarıma göre daha fazla verim elde edilmektedir. Tıbbi ve aromatik bitki grubundan fesleğen üretimi yapılmaktadır. Katma değeri yüksek bir bitkidir. Yetiştirilen ürünler işlenerek reçel, marmelat, şerbet ve fesleğenli süt reçeli gibi gıdalara dönüştürülmüştür. Marul ve çilek gibi bitkiler üzerinde de AR-GE çalışmaları devam etmektedir" diye konuştu. "Yüzde 95 su tasarrufu" Hidroponik ve Dikey Tarım Sistemleri Uzmanı Öğr. Gör. Esra Okudur, topraksız tarım sistemlerinin geleceğin tarım sistemleri olduğunu söyledi. Bu sistemin özellikle su tasarrufu sağladığına dikkati çeken Okudur, "Batman ilinde dikey tarım ile topraksız tarım yöntemleriyle bitkilerin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu tesiste fesleğen bitkisinin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Kapalı alan dikey tarım sistemlerinde sürdürülebilir tarımın yapılmaktadır. Bu ortamlarda bitkilerin istediği ışık, sıcaklık, CO2 ve oransal nemi ayarlayabilme imkanı sağlamaktadır. Kontrollü ortamlar olduğu için kimyasal ilaç kullanımı minimize edilmektedir. Yapılan yetiştiricilikte yaklaşık yüzde 95 oranında su tasarrufu sağlamaktadır. Gübreleri de etkin bir şekilde kullanmaktayız. Bitkilerin istediği gübreleri ayarlayabilme imkanı sağlanmaktadır. Bitkiler hızlı ve sağlıklı bir şekilde yetiştirilmektedir" dedi. Firmanın Üretim Sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Nuri Elik de, bu sistemin topraklı yetiştiriciliğe oranla çok daha sağlıklı ve katma değerinin yüksek olduğunun altını çizdi. Elik, "Topraklı yetiştiriciliğe kıyasla 6 kat daha fazla dikim yapılmaktadır. Bu tesis 1000m2 alanda üretim yapılmaktadır. Topraksız tarım yöntemi olan NFT dediğimiz kanallar içerisinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bölgemizde bu şekilde yapılan üretim tesisi bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
Batman Batman’da Gömek Yaylası’nda yeraltında cami bulundu Batman’ın Sason ilçesine bağlı Karameşe köyü Gömek Yaylası’nda köylüler tarafından tesadüfen yeraltı camisi bulundu. Cehennem Deresi yakınlarında bulunan yapının içindeki mimari detaylar, bilinmeyen bir tarihe işaret ediyor. Kayalık bir yamacın altında açılan küçük bir oyuktan girilen yeraltı yapısında mihrap, duvarlara gömülü ses yalıtımı amacıyla kullanıldığı değerlendirilen onlarca küp ve kimliği bilinmeyen büyük bir mezar bulunuyor. Yapının bulunduğu alanda yapılan yüzey incelemesinde, aralarında çocuk mezarlarının da yer aldığı çok sayıda uzun mezar tespit edildi. Daha önce Batman Valiliğince bölgede yapılan araştırmalarda elde edilen eserlerin Batman Kültür Envanteri’ne işlendiği bilinirken, bu yeraltı camiine dair herhangi bir kayıt bulunmaması dikkat çekti. Caminin keşfine tanıklık eden doğa yürüyüşçüsü Sabahattin Atalay, Cehennem Deresi’nden geçtikten sonra karşılaştıkları manzara karşısında şaşkına döndüklerini ifade ederek, "Gömek Yaylası’nda doğa yürüyüşü yaparken köylüler bir oyuk gösterdi. İçeri girince karşılaştığımız manzara gerçekten şaşırtıcıydı. Mihrap tamamen sağlamdı. Duvarların içine gömülü çok sayıda küp vardı, bunların akustik için kullanıldığı öğrendim. İçeride büyükçe bir mezar bulunuyor. Dışarı çıktığımızda da onlarca mezarın yaylaya yayıldığını gördük. Tarihin derinliklerinden çıkmış gibi bir yapı. Dönemi bilinmiyor, uzman incelemesi gerekiyor. Yaptığım araştırmada uzmanlar, yapının mimarisinin ilk bulgularla Orta Çağ - erken İslam dönemi veya daha eski bir kültüre işaret edebileceğini, ancak net tarihlemenin ancak kapsamlı bir arkeolojik çalışma ile yapılabileceğini belirttiler" dedi.
Ordu Ordu’da telefon dolandırıcılarına darbe: 3 tutuklama Ordu İl Emniyet Müdürlüğü tarafından telefon dolandırıcılara yönelik yapılan operasyon kapsamında, gözaltına alınan 13 şüpheliden 3’ü tutuklandı, 31 şahsa adli işlem yapıldı. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dolandırıcılık olaylarının engellenmesi ve şüphelilerinin yakalanması için çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda ekipler, şüpheli şahısların Fatsa ilçesinde gençleri hedef alarak adlarına banka hesapları ile hat çıkardıklarını, bu işlem karşılığında hesap kiralama bedeli olarak para verdiklerini ve kiralanan banka hesapları üzerinden ülke genelinde çok sayıda vatandaşı dolandırıldığını tespit etti. Bunun üzerine Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Ankara ve İstanbul İllerini kapsayan Fatsa merkezli ’nitelikli dolandırıcılık, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması’ suçları kapsamında 7 şahsa yönelik eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Operasyonda 5 şüpheli Fatsa ilçesinde, 2 şüpheli ise Ankara ve İstanbul illerinde yakalanarak suç unsurları ile birlikte gözaltına alındı. Operasyonun devamında ise 6 şüpheli daha gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 şüpheliden 3’ü tutuklanırken, 10 şüpheli ise savcılık kararıyla serbest bırakıldı. Operasyonda ayrıca, dolandırıcı şahıslara hesaplarını kullandırdığı tespit edilen 31 şahsa da adli işlem yapıldı.