YEREL HABERLER - 11 Mart 2014 Salı 18:00

Dsp Adayı Kayacan "balçova'da Sokak Hayvanlarına Sahip Çıkacağız"

A
A
A
Dsp Adayı Kayacan "balçova'da Sokak Hayvanlarına Sahip Çıkacağız"

DSP Balçova Belediye Başkan Adayı Semra Aksakal Kayacan, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) üyeleri ile bir araya gelerek, Balçova'da yaşayan sokak hayvanlarını korumaya yönelik alınacak tedbirler ile ilgili görüş alışverişinde bulundu.
HAYTAP üyeleri, DSP Balçova Belediye Başkan Adayı Semra Aksakal Kayacan'ı İlçe Başkanlığı'nda ziyaret ederek sokak hayvanları ile ilgili yaşanan sıkıntıları paylaştı. Balçova'da sokak hayvanlarına yönelik hiçbir koruyucu tedbirin alınmadığını ifade eden hayvanseverler acilen bu konuda adım atılması gerektiğini ifade ettiler. Aksakal Kayacan, kentleşme ile birlikte doğal yaşamın önemli bir parçası olan hayvanların yaşam alanlarının giderek daraldığına dikkat çekerek bu konuda acil önlem alınması gerektiğini söyledi. İki kedi ve iki köpek sahibi bir insan olarak hayvanlara karşı özel bir duyarlılığı olduğunu ifade eden Aksakal Kayacan, sokak hayvanlarının Balçova'nın kanayan yarası olduğunu belirtti. Balçova'da bulunun hayvan barınağının 10 yıl önce kontrolsüz bir biçimde kapatıldığına dikkat çeken Aksakal Kayacan "Barınağın kapatılmasının ardından sahipsiz kedi ve köpekler adeta kaderine edildi. Balçova sokakları ne yazık ki sağlık koşullarından uzak yaşayan ve kontrolsüz üreyen sokak hayvanları ile dolu. Bu durum hem minik dostlarımızın yaşam haklarını hem de Balçova’da yaşayan insanımızın sağlığını tehdit eden bir durumdur" diye konuştu.
Aksakal Kayacan, sokak hayvanları ile ilgili yaşanan sorunların çözümü için öncelikle hayvan barınağının yeniden açılacağını ve Veterinerlik Birimi ile koordinasyon içerisinde faaliyet göstereceğini ifade etti. Aksakal Kayacan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa’da evde beslenen hayvanlar hukuki açıdan evin bireyi konumunda yer alıyor. Bu noktada Avrupa hayvan haklarını koruma adına çok önemli bir aşama kaydetmiş durumda. İnsanlar empati kurmalıdır. Hayvanların birer meta, mal gibi görülmekten çıkarılıp onlara karşı işlenen suçların da 'can'a karşı işlenen suç olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun Kabahatler Kanunu kapsamından çıkarılıp Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması zorunludur.”
Sivil toplum kuruluşlarıyla el ele vererek, gönüllük esasıyla hayvan hakları için mücadele edeceklerini kaydeden Aksakal Kayacan “Balçova’ya katılımcı belediyecilik anlayışını getirerek, Balçova’nın sorunlarını hep beraber çözeceğiz. Projelerimizle Balçova’yı Avrupa standartlarına ulaştıracağız. Balçova’da 24 saat vatandaşlarımızın hizmetinde olacağız’’ diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”