YEREL HABERLER - 10 Haziran 2014 Salı 14:25

Ödemiş’te Organik Patates

A
A
A
Ödemiş’te Organik Patates

Ödemiş’in ürettiği tarım ürünlerinin arasında birinci sırada yerini koruyan patatesin 2014 bahar sezonu sökümleri devam ediyor. Patates üreticisi Levent Korukoğlu da Ödemiş’te ilk kez organik patates ürettiğini söyledi.
Levent Korukoğlu, Ödemiş’in Hürriyet Mahallesi Eskicikuyu mevkisinde ürettiği patatesin Ödemiş’in ilk organik patatesi olduğunu ve hasat edilmeye başlandığını söyledi. İlk dönemde 20 dönüm organik patates ürettiklerini belirten Korukoğlu, organik patates üretimi için uzun uğraşlardan sonra başarılı sonuca ulaştıklarını söyledi. Türkiye’de büyük alışveriş merkezlerinin organik ürün raflarında yerine alacak olan organik patateslerin aynı zamanda yurt dışında ilk etapta Avusturya daha sonra da Almanya ve Kanada ülkelerine ihraç edileceği belirtildi.
ZİRAİ İLAÇLARIN KULLANILMADIĞI BİR ORTAMDA ÜRETİM YAPMAK İSTEDİM
Organik patates üretimi hakkında bilgi veren Levent Korukoğlu, şunları söyledi: “Ödemiş’te uzun zamandır patates üreticiliği yapıyorum. Son zamanlarda organik tarım ön plana çıktı. Ödemiş gibi dünyanın üç verimli ovasında bu kadar zirai ilaçların kullanılmadığı bir ortamda üretim yapmak istedim. Organik patates üretimi için gerekli yerlere başvuruları yaptım. Tarla sahibim Derya Dinlenmez Ekici hanımefendi de bu konuda bize destek verdi.”
“TARLAMIZI BİR SEZON EKMEDİK”
Müracaatlarının ardından tarlada bir sezon ekim yapmadıklarını kaydeden Korukoğlu, şöyle konuştu: "Ardından tarlamızı derinden sürerek gerekli işlemleri yaptık. Sonra istenilen organik sıvı analiz ölçümleri gıda tarım ve hayvancılık bakanlığının istekleri doğrultusunda yaptırdık. Daha sonra iki yıl bekletilmiş hayvan gübresini organik materyallerle komposto yaparak tarlamızın üzerine attık. Bu işlemin ardından tarlamızı tekrar sürerek geçen Ocak ayının 15'inde tohumumuzu ektik. Bahar patatesi normalde hepimizin bildiği gibi iki ya da üçe kesilerek parçalanarak ekilir ama organik patates üretiminde patatesleri bütün şekilde kesmeden ektik. Buradaki amaçta patatesin kesilmeyerek herhangi hastalıklara karşı güçlü durmasını sağlamaktı.”
“ORGANİK KARPUZ ÜRETMEK İSTİYORUZ”
Sıfır gübrenin sıfır ilaçla yetişen organik patatesin dekarda 3 ton ürün verdiğini söyleyen Korukoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu verimden mutluyuz. Üretici olarak buradaki amacım bu güzel topraklarda daha temiz ürün yetiştirmek. İnsanların sağlığını düşünerek üretim yapmak ve insanlığa bir şeyler kazandırmak oldu. Bugün patates piyasası 1 TL ile 1 TL 20 kuruş arasında. Organik patatesin ihraç fiyatı kilogramda 4 TL ile 5 TL arasında değişiyor. Ben üretici olarak bu fiyata göre hakkımı alacağım. Ödemiş’te ilk kez organik patates yetiştirildi. Çok zor ve zahmetli aşamalardan geçtik burada önce ürünü yetiştirmek hedefimiz oldu.”
Para kazanmanın ikinci plana kaldığını, bundan sonraki hedeflerinin organik patates üretimine devam etmek olduğunu belirten Korukoğlu, "Bunun yanında da organik karpuz üretmek istiyoruz" diye konuştu.
“TARLADA OT İLACI BİLE YOK”
Organik patatesi Levent Korukoğlu’dan teslim alan firma yetkilisi Ziraat Mühendisi Fatih Dermirbaş da şunları söyledi: “Bugün bildiğimiz geleneksel patates hasadı gerçekleştiriyoruz. Ama bu tarlada ot ilacı bile yok. Dünya da organik üretim artık ilgi görüyor. Ödemiş’te ilk kez üretilen bu organik patatesi Avusturya, Kanada ve Almanya ülkelerine göndereceğiz. Bunun yanında Türkiye’de de organik ürün raflarında yerini alacak. Bu patates 100 farklı testten geçti. Hepsinde başarı gösterdi. Bizim iki numara dediğimiz ve tohumluğa ayırdığımız patatesi yurt dışında bebek maması yapımında kullanılıyor. Buradaki tek hedef ilaç ve ilaç kalıntısı olmamasıdır. Bu tarlarda istenen başarıldı. Gördüğünüz gibi tamamen organik patatesimiz diğer patateslere göre daha küçük daha sert ve kabuğu incedir. Ödemiş ovasının bundan sonra organik patates üretimini geçmesini tavsiye ederiz. Böylelikle ürün organik yetişirken topraklarda kirlenmemiş olur."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.