YEREL HABERLER - 18 Haziran 2014 Çarşamba 16:18

(özel Haber) Kadına Şiddette Son Nokta

A
A
A
(özel Haber) Kadına Şiddette Son Nokta

Kadına yönelik şiddetin son kurbanı 27 yaşındaki Semra Ecerel oldu. Akıllara durgunluk veren işkencelere maruz kalan genç kadın yetkililerden kendisini kurtarmaları için çağrıda bulundu. Kocası tarafından daha önce kafasına bıçak saplanan, edep yeri yakılan talihsiz kadının son olarak da dağa kaldırılarak yüzü ve burnu kesildi.
İzmir’in Buca ilçesinde bir çadırda yaşayan Semra Ecerel, 15 yıllık eşi tarafından insanlık dışı işkencelere maruz kaldı. Kocası tarafından edep yeri çakmakla yakılan ve 5 yerinden bıçaklanan kadının, bu kez de dağa kaldırılarak burnu kesildi. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan ve polis tarafından gözetimde tutulan Ecerel’in tek isteği kocasından kurtulmak ve yaşanabilir bir hayatının olması.
Buca'nın Gediz Mahallesi’nde bir merada çadırda yaşayan bir çocuk annesi Semra Ecerel, yaşadığı dehşet dolu anları İHA muhabirine anlattı.
“EVE YENİ BIÇAK ALDI BİLEYİP BENİ KESTİ”
Yaşadığı şoku üzerinden atamayan talihsiz kadın defalarca kocası tarafından işkence gördüğünü belirterek dehşet anlarını şöyle anlattı: “Cumartesi sabah ezanı vaktinde ağzımı kapatarak, ellerimi ve kolumu bağlayarak dağa götürdü. Elleriyle boğazımı sıkmaya başladı. Nefes alamadım, gözlerim kocaman oldu, elim ayağım titremeye başladı. Öleceğimi anlayınca ellerini çekti. Ellerini çektiğinde ezan okunuyordu. Eve geri getirdi sonra. ‘Git çay koy. Anamı da kaldır ama bu yaptıklarımı kimseye söyleme yuvamız bozulur’ dedi."
Olayın ardından kayınvalidesini kaldırdığını anlatan Ecerel, sözlerini şöyle sürdürdü: "O esnada eşim anneme ‘Gelininin ağzını bantladım, ellerini bağladım ormana götürdüm. Tam öldürecektim kıyamadım. Çözdüm ellerini getirdim’ diye anlattı. Kayınvalidem hiçbir şey demedi. Sadece ‘Niye yaptın, benim gelinimin kabahati yok’ dedi. Öyle konu kapandı. İki saat sonra yine ip aldı, belime bağladı. Zaten iki haftadır ip evde asılıydı. Bana ‘O ipi koy bir yere, bana lazım’ dedi. Ben nereden bileyim o iple beni öyle yapacağını. Sonra bıçak aldı yeni, onu da biledi. Kayınvalideme ‘Şimdi bunu alıp dağa götüreceğim. Elini kolunu, ağzını bağlayacağım, saçlarını keseceğim, yüzünü keseceğim, burnunu da keseceğim. Alıp annesinin kapısının önüne bırakacağım’ dedi. Kaynanam da ‘Benim gelinimin kabahatı yok. Öyle yapacağına madem istemiyorsun git annesine teslim et’ dedi. Beni kocam aldı götürdü ama kaynanam kimseye haber vermedi, arkamdan kimse gelmedi. Dağa götürdü, elimi ayağımı bağladı. Önce saçlarımı sonra burnumu kesti. O bilediği bıçakla kesti. Burnum yere düştü. O an kendimden geçtim.”
“HANİ KOYUNU KESERSİNİZ KAN FIŞKIRIR YA AYNI ÖYLEYDİ”
Kanlar içinde kalan talihsiz kadın kocasının o an kolundaki ve ayağındaki ipleri çözdüğünü söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bir müddet oturdu. Sonra bir çömlek vardı orada, onu verdi. ‘Burnuna tut fazla kanamasın’ dedi. Hani koyunu kesersiniz kan fışkırır ya öyle kan aktı benden. Sonra oturdu başucumda sigara içti. Sonra beni eve götürdü. Burnumu buldu bezin içine kattı. ‘Al bunu hastaneye gidince lazım olur, takarlar yerine’ dedi. Dağdan inerken bir polis arabası geçti aşağıdan beni tuttu kenara çekti, yakalanmayalım diye. Sonra beni eve uzak bir yerde bıraktı. Elim ayağım bağlı, ağzım kapalı çığlık atamadım. Çığlık atabilseydim oradakiler duyardı. Her yerimi kestikten sonra ağzımı açtı. Evin uzağında bıraktı. ‘Buradan anneme git, o seni hastaneye götürür’ dedi. Kanlar içinde çömlek elimde yürüdüm. ”
“SENİ BU HALDE KİMSE ALMAZ HASTANEDEN ÇIKINCA GEL”
Eşinin defalarca cezaevinde yattığını ve sürekli bali çektiğini ifade eden Semra Ecerel, kocasının hiç çalışmadığını 6 yaşındaki oğluna dilencilik yaparak baktığını ifade etti.
Eşinin kendisini kestikten sonra orada öldüreceğini ancak eşine yalvararak engel olduğunu aktaran Semra Ecerel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seni bu halde kimse almaz, ama ben kabul ederim, hastaneden çıkınca gel’ dedi. O beni dağdan indirdi ama ben ‘Yuvamı bozmayacağım, kaçmayacağım, seni seviyorum’ diye yalvardım. Yoksa beni öyle bırakacaktı."
“KAFAMA BIÇAK SAPLADI”
Evlendiği günden bu yana işkence gördüğünü anlatan talihsiz kadın çocuğu için ve korktuğu için kocasına katlandığını belirterek şunları söyledi: “Bir kere kafama bıçak sapladı, bıçak kafamda kaldı. Sonra hastaneye giderken bıçağı kendisi çekip çıkarmış. Bacağımı kırdı, hastaneye götürmedi kendi kendine kaynadı kemiğim. Beş yerimden bıçakladı, çakmakla edep yerimi yaktı. Ben bu darbeleri aldım. Hiçbir sorunumuz yok. Ben ona hep ‘Ekmeğim olmasın, yemeğim olmasın, huzurum olsun’ derdim. Gece gündüz onun yanındayım, hiçbir yere gitmiyorum. Herkesten kıskanıyor. 6 yaşındaki oğlumdan, abisinden, eniştesinden bile kıskanıyor.”
Eşi ile severek evlendiğini ve ailesinin rızası olmamasına rağmen kaçtığını ifade eden Semra Ecerel, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk başlarda yine böyle dövüyordu. Ama seviyordum, yuvam bozulmasın diye ses çıkarmıyordum. Annem beni gelip alıyordu, istemiyorlardı. Ama ben her defasında kaçtım. Kocamdır, yuvam bozulmasın, çocuğum var, babalık sevgisi çekmesin diye katlandım. Ama artık boşanmak istiyorum. Kurtulmak istiyorum.”
“ALTI YAŞINDAKİ OĞLUMUN GÖZLERİ ÖNÜNDE İŞKENCE EDİYOR”
Kocası tarafından 6 yaşındaki oğlunun gözleri önünde defalarca işkence gördüğünü belirten Ecerel, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuğumun yanında ağzımı kolumu bağladı. Oğlum kaç defa şahit oldu. Psikolojisi bozuldu. Onun gözünün önünde dövüyordu. Yalvarırdı eşime, ‘Baba yapma, annemi dövme baba’ diye ağlıyordu hep. Bu son olayda da burnum kesik eve gidince beni kanlar içinde görür görmez çırpınmaya başladı. ‘Babamı istemiyorum anne, kaçalım gidelim anne’ dedi."
Yaşadığı dehşet dolu anları anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Ecerel, şunları söyledi: “Ben bunları hak etmedim. Ben namusumla 15 sene bekledim. Benim tek isteğim yakalansın. Adalet yerini bulsun. Benim çocuğumu kaçırmasın. Ben gitmeyeceğim artık ondan boşanacağım. Bıktım artık her gün işkenceden, ben kurtulmak istiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Polise defalarca davacı oldum. Ama korkuttular beni ve biraz da sevdiğim için boyun büktüm. Ama bundan sonra boyun bükmem.”
Eşinin kendisinden boşanmadığını ifade eden Ecerel, kocasının çocuğunu kaçırarak elinde tutmak istediğini belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Tavus kuşları emin ellerde Hakkari’nin Derecik ilçesinde jandarma ekiplerince yürütülen kontroller sonucu bir kamyonun kasasında ele geçirilen 5 tavus kuşu rehabilite edilmek üzere Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne getirildi. Hakkari’nin Derecik ilçesinde jandarma ekipleri, Beyazağaç Yol Kontrol Noktası’nda durdurulan kamyonette arama yapıldı. Yapılan aramada kamyonetin kasa içerisinde çuvallar içerisine saklanmış 5 adet tavus kuşu olduğu tespit edildi. Jandarma ekipleri tarafından el konulan tavus kuşlarını Doğa Koruma Milli Parklar (DKMP) Yüksekova Şefliği personeline teslim edildi. Tavus kuşları daha sonra rehabilite edilmek üzere Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne getirildi. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, "Kaçak yollarla ülkeye getirilen tavus kuşları olduğu ihbarı üzerine Doğa Koruma Milli Parklar Yüksekova Şefliği ekipleri tarafından jandarmadan teslim alınıp merkez müdürlüğümüze getirildi. B ibrada bu hayvanlara sadece rehabilitasyonları ve ev sahipliğini yapacağız. Rehabilitasyon merkezimiz Van Gölü havzasında, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 14. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı, Siirt, Hakkari, Bitlis, Van ve Muş illeri çevresindeki hayvanların rehabilitasyonu ve tedavilerini yapıp doğaya gönderilmekte. Yaban hayvanı olmayıp ta bazen kaçak yollarla izinsiz halde yurda sokulan hayvanları da yedi emin olarak merkezimizde barındırıyoruz” dedi. DKMP 14. Bölge Müdürlüğü’nün getirmiş olduğu hayvanların refahını sağlayıp hem misafir ediyoruz hem de ekolojik dengede yeri varsa gidebilecek yerleri varsa gönderdiklerini ifade eden Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Son zamanlardaki politikamız yerimiz müsait. Burada yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Hem tavus kuşları hem de başka kuşlar için alan oluşturarak burada minyatür küçük bir doğal yaşam alanı oluşturup Van Gölü havzasındaki bütün hayvanların yaşayabileceği habitatı oluşturuyoruz ve burada misafir ediyoruz. Eğer doğaya dönebilecekler olursa doğaya salıyoruz” şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray karayolu 130 gündür kapalı Van’da kar yağışı ve düşen çığlardan dolayı yaklaşık 130 gündür kapalı bulunan Van-Bahçesaray karayolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yaklaşık 4 aydan bu yana ulaşımın sağlanamadığı yolda Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü 111. Şube Müdürlüğü’ne bağlı Görentaş Bakımevi ekipleri, kar kalınlığının yer yer 3 ile 5 metreyi bulduğu bölgede 3 bin rakımlı Karabet Geçidi’ne çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Çalışmalar büyük titizlikle devam ederken hafta içi yolun açılma planlanıyor. "Çığ altında kalan minibüs ortaya çıktı" 22 Aralık 2023 tarihinde gelen çığ nedeniyle yol kapanınca vatandaşlar ağaçlarını yola bırakıp yaya Bahçesaray ilçesine gitti. Gece gelen başka bir çığ bir yolda bırakılan hafif ticari araç ile minibüsün üzerine düştü. Minibüs yoldan yaklaşık 100 metre uçuruma sürüklenirken, hafif ticari araç ise yolda kaldı. Karayolları ekipleri ile vatandaşların yardımıyla araç kardan temizlenip bölgeden çekilerek ilçeye götürüldü. Minibüs ise olay yerinde kaldı. Yaklalık 4 aydır kar altına kalan minibüs, karların erimesiyle küçük bir bölümü ortaya çıktı. Van-Bahçesaray yolunun kapalı olması nedeniyle ilçeye Bitlis’in Hizan ilçesi üzerinden ulaşım sağlanıyor.