YEREL HABERLER - 28 Ağustos 2014 Perşembe 11:56

İzmir’in Yeni Stadı Haziran’da Tamam

A
A
A
İzmir’in Yeni Stadı Haziran’da Tamam

137 yıl önce Türkiye’deki ilk futbol maçına ev sahipliği yapan Bornova, şimdi yeni bir stada kavuşuyor. Büyükşehir ve Bornova belediyelerinin işbirliğinde yapımı devam eden Doğanlar Stadyumu’nun, Haziran ayında tamamlanması hedefleniyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bornova Belediyesi işbirliğiyle yapılan ‘Bornova Doğanlar Stadyumu’ inşaatı hızla devam ediyor. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila ile birlikte çalışmaları yerinde inceleyen ve yetkililerden bilgi alan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, spor kompleksinin kentin önemli bir ihtiyacını karşılayacağını söyledi. Başkan Kocaoğlu, stadyumun hayata geçmesiyle Bornova ilçesinin spor alanında çıtasını yükselteceğini kaydetti.
Doğanlar Hurdacılar Sitesi’nin karşısındaki 1410, 1412 ve 1607 sokaklar arasında kalan 21 bin metrekarelik alanda inşa edilen stat, UEFA standartlarında olacak. Teknik standartlarının yanısıra, Ankara Caddesi üzerindeki Naldöken Kavşağı’ndan kolaylıkla ulaşılması bakımından İzmir’in en önemli spor alanlarından biri olacak Doğanlar Stadyumu’nun yaklaşık 10 milyon liralık maliyetini İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bornova Belediyesi ortaklaşa karşılıyor. İlk etapta 6 bin 630 seyirci kapasiteli stadın ihtiyaca göre genişletilmesi planlanıyor. İnşaat seviyesi yüzde 30’lar düzeyinde olan Doğanlar Stadyumu’nun batı tribünü betonarme inşaatı tamamlandı. Doğu tribününün betonarme imalatı ise Eylül ayında bitecek. Betonarme inşaatının tamamlanmasının ardından çatıya çelik konstrüksiyon çatı kaplama malzemesi döşenecek. Kaba inşaat bittikten sonra tribün koltukları monte edilecek, aydınlatmalar yapılacak, otopark ile çevre ve yol düzenlemeleri gerçekleştirilecek. Statta engellilerin spor karşılaşmalarını rahatlıkla izleyebilmesi için gerekli altyapı düzenlemeleri de olacak. Geçtiğimiz Şubat ayında temeli atılan stadyumun 2015 yılının Haziran ayında tamamlanması planlanıyor.
FUTBOL TÜRKİYE’DE İLK KEZ BORNOVA’DA OYNANMIŞTI
Tarihçiler, Türkiye’de ilk futbol maçının Bornova çayırlarında oynandığını belirtiyor. Futbolu ülkemize ilk getirenler, Osmanlı İmparatorluğu’nun belli başlı ticaret limanlarındaki kentlere yerleşen İngilizler olmuş. Osmanlı topraklarında ilk futbol maçının 1875’te Selanik’te oynandığı biliniyor. 1877 yılında ise İzmir’in Bornova çayırlarında futbol maçlarının yapıldığı tarih kayıtlarında yer alıyor. Bornova semtine yerleşmiş ve pek çoğu tütün ve pamuk ticaretiyle uğraşan İngiliz aileleri arasında Bornova çayırlarında futbol müsabakaları oynanmaya başlamış. Bu ünlü aileler arasında Lafontaine’ler, Giraud’lar, Whittall’ler ve Charnuad’lar ön planda yer alıyor. Daha sonra futbol, İngiliz ailelerin İstanbul’a taşınması üzerine 1895’te Kadıköy ve Moda’da oynanmaya devam etmiş.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.