SAĞLIK - 26 Aralık 2023 Salı 09:40

112 Acil Servis’in en hızlıları, motorize ambulanslar

A
A
A
112 Acil Servis’in en hızlıları, motorize ambulanslar

2009 yılında ilk olarak İzmir’de kullanılmaya başlayan motorize ambulans sistemi, tüm Türkiye’ye örnek oldu. Her gün onlarca hastaya müdahale eden motorize ekipler, özellikle trafiğin yoğun olduğu veya kara ulaşımının olmadığı yerlerde vakalara hızır gibi yetişiyor.

2005 yılında, İzmirli Dr. Kubilay Arslankeçecioğlu’nun önerisiyle 2009 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen motorize 112 ekipleri, özellikle trafiğin yoğun olduğu veya kara ulaşımının olmadığı yerlerde vakalara hızır gibi yetişiyor. Gündüz saatlerinde çalışan motorize ekipler, 112 Komuta Merkezi tarafından yönlendirilerek yoğun trafik ve dar sokakları aşarak dakikalar içerisinde vakalara ulaşıp vatandaşların hayatını kurtarıyor. İzmir’de 12 saat boyunca çalışan, doktor, paramedik ve acil tıp teknisyenlerinden oluşan 8 motorize 112 ekibi, zamanla yarışarak ilk müdahaleyi gerçekleştiriyor.

Zamanla yarış kask kamerasında

Ekiplerin vakalara ulaşmak için gösterdiği yoğun çaba kask kameralarına da yansıyor. Her türlü hava şartlarında yüzlerce kilometre yol katederek vakaya en hızlı ulaşan ekiplerin özellikle yoğun trafikte ve trafiğe kapalı alanlardaki vakalara ulaşma anları, kask kameraları tarafından da görüntüleniyor

Motorize ambulans, İzmir’den Türkiye’ye örnek oldu

2005 yılında gerçekleşen bir maratonda ilk olarak motorize ambulansı önerdiğini, kendi motosikletiyle bunu denediğini ve ilerleyen süreçte de bunun kabul gördüğünü anlatan İzmir İl Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı Dr. Kubilay Arslankeçecioğlu, "Bu öneri herkesin hoşuna gitti ve tüm Türkiye’de dikkat çekti. Sağlık Bakanlığımız da bunun akabinde 2009 yılında 52 adet motosiklet satın aldı ve motorize sistemi İzmir’de ilk olmak üzere tüm Türkiye’de başladı. 365 gün İzmir ve dış ilçeler dahil olmak üzere motosikletli ekipler, ilk müdahale için çalışmakta. Diğer iller de buna katıldı ve şu anda 7 ilde sürekli olarak motorize ekipler çalışmalarına devam ediyor. İki motosiklet olarak başladığımız bu görevde şu anda 8 motosiklete çıktık. Doktor, paramedik ve acil tıp teknisyenlerinden oluşan motorize ekiplerimiz özellikle yazlık ilçelerde çok daha aktif görev alıyor. Festivaller, büyük organizasyonlar; örneğin Teknofest İzmir’de aktif görev aldılar" dedi.

112 Acil Servis’in en hızlıları, motorize ambulanslar

"12 saatte ortalama 7-8 hastaya ulaşıyoruz"

Mesai yaptıkları 12 saat boyunca yaklaşık 7-8 hastanın hayatını kurtardıklarını söyleyen İzmir İl Ambulans Servisi Motosikletli Acil Sağlık Ekipleri Sorumlusu Parademik Halil Gölcük, "Günde 12 saat esasına göre çalışmaktayız. İzmir’in yoğun olan bölgeleri, trafiğe kapalı alanları, özellikle Kemeraltı ve Karşıyaka Çarşısı gibi alanlarda aktif görev almaktayız. Motosikletlerimizde her türlü acil müdahale için ekipmanlarımız vardır. Solunum cihazları, travma ekipmanları gibi malzemeler vardır. Görev alacak arkadaşlarımız seçilirken büyük motor ehliyeti tecrübesine dayanarak seçimler yapılır. Göreve başladıktan sonra da motosiklet eğitimi ve ileri sürüş eğitimleri veriyoruz. İzmir’de yaz aylarında özellikle Çeşme, Gümüldür, Dikili, Çandarlı bölgesine ağırlık vermekteyiz. Kış aylarında da İzmir’in merkezinde, yoğun olan bölgelerde çalışmaktayız. İzmir’de istatistik olarak 3-5 dakika arasında vakaya ilk ulaşma zamanımız var. Biz ulaştıktan sonra arkadaşlarımız gerekli acil yardım yapıyor ve ardından gerekirse transport için ekip çağırıyoruz. Daha sonra vaka tamamlanıyor ve 12 saatte ortalama 7-8 hastaya ulaşıyoruz" diye konuştu.

112 Acil Servis’in en hızlıları, motorize ambulanslar

Emniyet şeridi uyarısı

Emniyet şeritlerinin kendileri için önemli, vatandaşlar için de hayati olduğunun altını çizen, yaklaşık 10 yıldır İzmir’de 112 ekiplerinde, son 5 yıldır da motorize ambulans olarak çalışan Acil Tıp Teknisyeni Bilal Yılmaz ise, "Klasik Ambulanslar, büyük araçlar olduklarından, bunlar trafik içerisinde bize göre daha yavaş seyrediyorlar. Biz daha küçük, daha atik, daha kıvrak hareket edebiliyoruz. Bizim onlara göre ulaşma sürelerimiz yarı yarıdan daha fazla fark ediyor. Büyük bir ambulans İzmir’de şehir içerisindeki vakalara yaklaşık 10 dakika içinde ulaşırken, biz vakalara 3-5 dakika arasında ulaşım sağlıyoruz ve erken müdahaleye başlıyoruz. Biz vakalara gittiğimiz zaman tepe lambalarımız açık, sirenlerimiz açık bir şekilde gidiyoruz ve diğer sürücülerden de bizleri daha çok fark etmelerini diliyoruz. Motosikletler trafik içerisinde biraz zor fark ediliyor diğer araçlar tarafından. Mesela ne kadar ambulans olsak da, sirenlerimiz açık olsa da fark edilmemiz biraz zor oluyor. Bizi gördükleri zaman bize sakince yol vermelerini, emniyet şeridini işgal etmemelerini istiyoruz. Çünkü çok kritik vakalara da gidebiliyoruz. Mesela geçtiğimiz aylarda Çevreyolu Bayraklı Tüneli’nde bir yangın vakası vardı. Oraya ilk ulaşan bendim. İlk gittiğim zaman içerisi zaten dumandan gözükmüyordu. Yani dışarıya kadar duman çıkmıştı. Emniyet şeridi işgal edildiği için normal bir ambulans gelemedi oraya. Öncelikle ben ulaştım. Olay yerindeki vatandaşların, yaralıların durumlarını değerlendirdim. Acil önceliklerini değerlendirip onları sıraya koydum. Ondan sonrasında olay yerine gelen ambulanslarla onların hastanelere sırayla nakil olmasını sağladım. Kriz anlarında, deprem zamanlarında, yangın zamanlarında, afet zamanlarında vatandaşlarımız çok panik oluyor. Sevdiklerine ulaşmaya çalışıp emniyet şeridini de bu yüzden ihlal ediyorlar. Farkında olarak ya da olmayarak belki kendi sevdiklerini de zor duruma düşürebilirler" açıklamasında bulundu.

112 Acil Servis’in en hızlıları, motorize ambulanslar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trendyol Süper Lig’de ilk yarının penaltı karnesi Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında en fazla penaltıyı 5’er kez ile Fenerbahçe, Trabzonspor ve Gaziantep FK kazandı. Bordo-mavililer, 5 penaltıyı da gole çevirerek bu alanda zirvede yer aldı. Trendyol Süper Lig’de 17 haftayla beraber ilk yarı sona erdi. Ligde geride kalan 153 maçta hakemler 40 defa penaltı kararı verdi. Söz konusu penaltıların 31’i golle sonuçlanırken 9’u ise kaçtı. Penaltıdan en çok gol bulan Trabzonspor oldu En fazla penaltı kazanan takımlar 5’er kez ile Fenerbahçe, Trabzonspor ve Gaziantep FK oldu. Fenerbahçe ve Gaziantep FK bu penaltılardan 3’ünü gole çevirip, 2’sinden yararlanamadı. Bordo-mavililer ise 5 penaltıda da topu ağlarla buluşturarak bu alanda zirvede yer aldı. Penaltı gollerinde Paul Onuachu zirvede Karadeniz ekibinin Fatih Karagümrük, Kayserispor, RAMS Başakşehir ve Konyaspor karşılaşmalarında kazandığı penaltıları Nijeryalı futbolcu Paul Onuachu, ilk yarının son haftasında oynanan Gençlerbirliği maçındaki penaltıyı ise Ernest Muçi golle sonuçlandırdı. Onuachu, 4 golle ligin beyaz noktadan en çok skor bulan futbolcusu oldu. Paul Onuachu’yu, Fenerbahçe’den Anderson Talisca ve Gaziantep FK’dan Alexandru Maxim de 3’er golle takip etti. Anderson Talisca, 2 kez penaltı kaçırdı Fenerbahçe’de ligin ilk yarısında kazanılan 5 penaltıyı da Anderson Talisca kullandı. Brezilyalı futbolcu, Antalyaspor, Fatih Karagümrük ve Konyaspor maçlarında ise meşin yuvarlağı ağlara gönderirken, Göztepe ve Alanyaspor müsabakalarında ise penaltıları golle sonuçlandıramadı. Ligde Talisca haricinde 2 penaltı kaçıran futbolcu bulunmuyor. Maxim yoksa penaltıdan gol de yok Gaziantep FK’da kazanılan 5 penaltının 3’ü gol olurken, tamamında Alexandru Maxim’in imzası yer aldı. Rumen futbolcunun kullanmadığı diğer 2 penaltı ise golle sonuçlanmadı. Antep ekibinde Çaykur Rizespor mücadelesinde Dejan Sorescu, Göztepe maçında ise Mohamed Bayo penaltıdan yararlanamadı. Galatasaray 2 penaltı kullandı Ligde liderlik koltuğunda bulunan Galatasaray, sadece ligin ilk haftasındaki Gaziantep FK deplasmanında penaltı kazandı. Bu maçta sarı-kırmızılılar lehine 2 kez penaltı verilirken her ikisini de Barış Alper Yılmaz ağlarla buluşturdu. Beşiktaş, 4 penaltıdan 2’sini gole çevirdi Beşiktaş ise 4 kez penaltı noktasına gitti. Siyah-beyazlılar; Eyüpspor, Kasımpaşa, Samsunspor ve Fatih Karagümrük karşılaşmalarında penaltı kazandı. Kartal, bu 4 penaltıdan 2’sini gole çevirdi, 2’sinden iyi yararlanamadı. Beşiktaş’ın penaltıdan gollerini Tammy Abraham ve Cengiz Ünder kaydederken, kaçıranlar da yine aynı iki futbolcu oldu. Penaltıdan gol atamayan tek takım Göztepe Süper Lig’de 18 kulübün 17’si penaltıdan gol buldu. Beyaz noktadan gol bulamayan tek takım ise Göztepe oldu. İlk yarıda 1 kez penaltı kullanan İzmir temsilcisinde, Başakşehir ile oynadıkları maçta Juan golü bulamadı. Beyaz noktadan en çok gol yiyen Eyüpspor Geride kalan haftalarda aleyhine en çok penaltı kararı 5’er kez ile Eyüpspor ve Gaziantep FK’ye verildi. İstanbul ekibi, 5 penaltıda da meşin yuvarlağı ağlarında gördü. Gaziantep ekibi ise penaltıdan 4 gol yedi. Ligde aleyhine penaltı çalınmayan takım bulunmazken, beyaz noktadan gol yemeyen tek ekip Kasımpaşa oldu. Lacivert-beyazlılar aleyhine 10. haftada oynadıkları Beşiktaş karşılaşmasında penaltı verildi ancak Tammy Abraham bu penaltıyı gole çeviremedi.
Ankara Yaşayan Miras Okulu Ankara’da açıldı, Bakan Ersoy bu okulun yaygınlaştırılacağını duyurdu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yaşayan Miras Okulları’nın açılışında yaptığı konuşmada, "Yaşayan Miras Okulu’nu Ankara’da pilot olarak başlatıyor, bu modeli zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığınca hayata geçirilen ‘Yaşayan Miras Okulu Projesi’ Ankara 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nde tanıtıldı. Somut olmayan kültürel mirasın kuşaktan kuşağa aktarılmasını hedefleyen proje, kültürel mirası yaşayarak öğrenme, üretme ve paylaşma anlayışıyla geleceğe taşımayı amaçlıyor. Açılışa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz ve çok sayıda çocuk katıldı. Bakan Ersoy tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada projenin, kültürel mirası yaşayan bir değer olarak ele alan güçlü bir yaklaşımın ürünü olduğunu belirtti. Somut olmayan kültürel mirasın bir milletin hafızasını oluşturduğunu söyleyen Ersoy, geleneksel sanatlar, zanaatlar, müzik, oyunlar ve sözlü anlatıların kimliği şekillendiren temel unsurlar olduğunu ifade etti. "Bu modeli zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz" Ersoy, "Yaşayan Miras Okulu’nu Ankara’da pilot olarak başlatıyor, bu modeli zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Çünkü biz, kültürel mirasın yalnızca korunacak bir değer değil; öğrenilecek, üretilecek ve paylaşılacak yaşayan bir miras olduğuna inanıyoruz. Bu proje neticesinde çocuklarımız ‘Yaşayan Miras Elçisi’ olacaklar. Ustalarla çıraklar arasında kuşaklar arası doğru ve sahici bir aktarım sağlanmış olacak" ifadelerini kullandı. Çalışmaların 3 aşamada ilerleyeceğini aktaran Ersoy, "Çalışmalar; farkındalık, uygulama ve paylaşım olmak üzere 3 aşamada ilerleyecek. Çocuklarımız, somut olmayan kültürel mirasın ne olduğunu etkileşimli sunumlar ve atölyelerle öğrenecekler. İkinci adım olarak; çocuklarımız ve gençlerimiz, deneyimli ustalarımızın rehberliğinde düzenlenen uygulamalı çalışmalarda usta-çırak ilişkisini doğrudan deneyimleyecekler. Üniversiteli gençlerimiz ise bu süreci belgeleyerek, dijital içerikler ve iletişim çalışmalarıyla mirasımızı çağın diliyle görünür kılacaklar" şeklinde konuştu. Projenin gönüllülük esasına dayalı olarak başlatılmasının önemine değinen Ersoy, "Somut olmayan kültürel mirasımız, kadim medeniyetlere sahip Anadolu kültürünün binlerce yıllık süzgeçten geçtikten sonra günümüze ulaştı bizler asırlara dayanan bu kültürü, yaşayan insan hazinelerimiz ve somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarımızla, çocuklarımıza aktarmak için çaba sarf ediyoruz. Geçmişimizin hazinelerini, geleceğimizin hazinelerine aktarıyoruz. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, bu alanda atılacak her adım bizim için hayati öneme sahip" diye konuştu. "Uluslararası alanda da somut olmayan kültürel mirasımızın görünürlüğünü artırmaya devam ediyoruz" Ersoy, bugüne kadar 7 bin 38 kültürel miras taşıyıcısına ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Kartı’ verildiğini dile getiren Ersoy, Bu rakamın, kültürel birikimin ne kadar güçlü ve canlı olduğunu açıkça gösterdiğini ifade etti. Ersoy, şu ifadeleri kullandı: 2025 yılı itibarıyla, 16 yeni unsurun eklenmesiyle Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri’ne kayıtlı unsur sayımız 368’e ulaşmıştır. Yerel uygulamalara yapılan 162 yeni kayıtla birlikte toplam kayıt sayısı ise bin 707’ye yükselmiştir. Kültürel mirasımızın belirli unsurlarını icra etme ve yeniden yorumlama konusunda üstün bilgi ve beceriye sahip kişileri ise "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak ilan ediyoruz. 2025 yılında yapılan 10 yeni kayıtla, Yaşayan İnsan Hazinesi sayımızı 102’ye yükseltmiş bulunuyoruz. Uluslararası alanda da somut olmayan kültürel mirasımızın görünürlüğünü artırmaya devam ediyoruz." Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşmaların ardından Yaşayan Miras Okulu’nun açılışını yaparak etkinlik alanlarında çocuklarla bir araya geldi.
Antalya ATSO Başkanı Hacısüleyman: "Zor iki yılın ardından 2026’ya umutla bakıyoruz" ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, son iki yılın iş dünyası açısından zor geçtiğini belirterek, 2026 yılında ekonomik dengelenme, ortak akıl ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün başkanlığında ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. ATSO’nun 2025 yılının son meclis toplantısında, 2026 yılı bütçesi 787 milyon TL olarak kabul edildi. Toplantıda konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, oda çalışmaları hakkında bilgi verirken, kadın hakları ve Cumhuriyet kazanımlarından Antalya’nın 2050 vizyonuna, ekonomik gelişmelerden bütçe hedeflerine kadar önemli değerlendirmelerde bulundu. Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hacısüleyman, 2024 ve 2025 yıllarının iş dünyası açısından son derece zor geçtiğini belirterek, yüksek faiz, enflasyon ve finansmana erişimde yaşanan sorunların işletmeleri ciddi biçimde zorladığını söyledi. Hacısüleyman, "Zor iki yılı geride bıraktık. Çıkış için ortak akla ve dayanışmaya ihtiyacımız var" dedi. "Antalya olarak umutlu olmamız gerektiğine inanıyorum" Son iki yılın ekonomik tablosunu değerlendiren ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 2026 yılına girerken bütçelerin henüz netleşmediğini ve çok parlak bir görünüm olmadığını söyledi. Hacısüleyman, "2024 ve 2025 yılları hem şehrimiz hem de ülkemiz açısından işletmelerimizi ayakta tutmaya çalıştığımız, finansmana erişimde zorlandığımız yıllar oldu. 2026’ya baktığımızda ise ne yazık ki çok parlak bütçelerden söz edemiyoruz. Ancak Antalya olarak umutlu olmamız gerektiğine inanıyorum" dedi. Enflasyon ve faiz politikalarına da değinen Hacısüleyman, "Enflasyonun yılsonunda yaklaşık yüzde 30 seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Politika faizinde düşüşler yaşansa da bankaların uyguladığı kredi faizleri hâlâ yüksek. Mevduat faizlerinin yüksek olması kredi faizlerini de yukarı çekiyor ve bu döngü işletmelerimizi zorluyor" diye konuştu. Ekonominin yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını vurgulayan Hacısüleyman, "Artan maliyetler, finansmana erişimde yaşanan güçlükler ve üretim kalitesini artırma konusundaki engeller, bizi en çok zorlayan başlıklar oldu" ifadelerini kullandı. "Mikro işletmelerle uzun vadede ayakta kalmak zor" Antalya’daki işletme yapısına dikkat çeken Hacısüleyman, kentte yaklaşık 190 bin işletme bulunduğunu ve bunların büyük bölümünün mikro ölçekli olduğunu belirtti. TÜİK verilerini paylaşan Hacısüleyman, restoran, kafe ve bakkal sayısındaki yoğunlaşmaya işaret ederek, bu işletmelerin düşük ciro ve yüksek maliyetler nedeniyle zorlandığını söyledi. Çözümün ortaklık ve ölçek büyütmede olduğunu vurgulayan Hacısüleyman, "Mikro işletmeler olarak bu şartlarda uzun vadede ayakta kalmak zor. Orta ölçekli işletmelere geçmeliyiz. Bu sayede krizlere ve ekonomik dalgalanmalara karşı daha dayanıklı oluruz" dedi. 2050 Antalya vizyonu Antalya’nın uzun vadeli yol haritası için bir arama konferansı düzenlediklerini belirten Hacısüleyman, turizm, tarım, kentleşme ve ticaret-sanayi başlıklarında 25 yıllık bir projeksiyon hazırlandığını söyledi. Hacısüleyman, 310 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarının, rehber niteliğinde bir kitap olarak kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti. Antalya turizmde dünyada ilk 10’da Uluslararası verilerin Antalya’nın turizmdeki başarısını ortaya koyduğunu belirten Hacısüleyman, Euromonitor verilerine göre Antalya’nın dünyada sekizinci, Avrupa’da ise üçüncü sırada yer aldığını söyledi. Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü’nün "En İyi Turizm Köyleri 2025" listesinde Kale Üçağız’ın yer almasının da önemli bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. 2026 bütçesi 787 milyon TL Hacısüleyman, 2025 yılı için 645 milyon TL gelir ve 550 milyon TL gider bütçesi planladıklarını, yılın yaklaşık 390 milyon TL giderle kapanmasının beklendiğini, 2026 yılı bütçesinin ise 787 milyon TL olarak belirlendiğini açıkladı. Başkan Yusuf Hacısüleyman, yönetim kuruluna verilen destek ve güven için meclis üyelerine teşekkür ederek, "Fikir ayrılıklarını doğal karşılıyor, yapıcı eleştiriler olduğu sürece bunun birbirimizi güçlendireceğine inanıyoruz. 2026’nın bir seçim yılı olması nedeniyle eleştirilerimizi bu çerçevede sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Yeni yılda sizlere ve ailelerinize sağlık, işletmelerimize ise başarılar diliyor, hepinize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Sinop Boyabat’ta gençlik projeleri Sinop’un Boyabat ilçesinde Kaymakam Enver Yılmaz başkanlığında, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Proje Ofisi Toplantısı gerçekleştirildi. Kaymakamlık toplantı salonunda düzenlenen toplantıda, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Proje Ofisinin yürüttüğü çalışmalar kapsamlı şekilde ele alındı. Toplantıda, devam eden projelerin mevcut durumu değerlendirilerek yapılan faaliyetler hakkında bilgi verildi. Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından yürütülen "Yüzme Bilmeyen Kalmasın", "Merkezim Köyümde", "Dijital Bağımlılık", "ÜNİDES", "Gençler Bakanlığında" ve "Nesilden Nesile Ahde Vefa" projelerinde gelinen aşamalar toplantı gündeminde yer aldı. Projelerin hedef kitlelere sağladığı katkılar, uygulama süreçleri ve karşılaşılan durumlar detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda, özellikle gençlerin kişisel, sosyal ve sportif gelişimine yönelik yürütülen çalışmaların verimliliği üzerinde duruldu. Projelerin daha etkin ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesine yönelik görüş alışverişinde bulunulurken, önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve planlamalar da istişare edildi. Kaymakam Enver Yılmaz, gençlere yönelik gerçekleştirilen projelerin önemine dikkat çekerek, gençlerin her alanda desteklenmesinin toplumsal gelişime katkı sağlayacağını ifade etti. Toplantı, karşılıklı değerlendirme ve önerilerin ardından sona erdi.