EKONOMİ - 06 Şubat 2020 Perşembe 12:56

Bakan Pakdemirli’den yatırımcılara çağrı

A
A
A
Bakan Pakdemirli’den yatırımcılara çağrı

İzmir’de düzenlenen 15.

İzmir’de düzenlenen 15. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Yazılımı da, tasarımı da yerli ve milli elektrikli traktörümüz test aşamasında. Çiftçimizin halihazırda kullanmakta olduğu traktörü de dönüştürebileceğiz. Tüm dizel traktörlere beygir gücüne göre dönüşüm işlemini yapabileceğiz. Gübre için de kolları sıvadık. Araştırma enstitülerimizde akıllı tarım çalışmalarını başlattık. Bu kapsamda gübrede yüzde 30 tasarruf sağlayacağız” dedi. Bakan Pakdemirli ayrıca, “Ülkemize yatırım yapmak isteyen tüm yatırımcılara gereken tüm kolaylıkları göstereceğimizden şüpheniz olmasın” diyerek çağrıda bulundu.


Orion Fuarcılık tarafından 6-9 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ilk dört büyük tarım fuarından biri olan 15. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, Fuar İzmir’de Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla başladı. Fuarın açılışına ayrıca İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer de katıldı. Bakan Pakdemirli, yerli ve milli traktör hakkında bilgi verirken, gübrede yüzde 30 tasarruf sağlanması için kolları sıvadıklarını belirtti. Bakan Pakdemirli, yatırımcılara da "ülkemizde üretin, hep birlikte kazanalım" mesajını verdi.



"Gübrede yüzde 30 tasarruf sağlayacağız"


Tarımda AR-GE ve inovasyonu çok önemsediklerini, tarımda bir teknoloji devrimine imza attıklarını kaydeden Bakan Pakdemirli, “Yazılımı da, tasarımı da yerli ve milli elektrikli traktörümüz test aşamasında. Çiftçimizin halihazırda kullanmakta olduğu traktörü de dönüştürebileceğiz. Tüm dizel traktörlere beygir gücüne göre dönüşüm işlemini yapabileceğiz. Gübre için de kolları sıvadık. Araştırma enstitülerimizde akıllı tarım çalışmalarını başlattık. Bu kapsamda gübrede yüzde 30 tasarruf sağlayacağız. Sulamanın başarının anahtarı olduğunu çok iyi biliyoruz. Su, bizler için adeta bir katalizör vazifesine sahip. Şu an için 6,5 milyon hektar sulanan alanımız mevcut. İnşallah 2023 yılına kadar 2 milyon hektar alanı daha sulamaya açmayı hedefliyoruz. Bunun sonucunda tarıma yıllık 14 milyar lira gelir artışı sağlamış olacağız” diye konuştu.



"Ülkemizde üretin ve hep birlikte kazanalım"


Türkiye’nin tarım, gıda ve hayvancılık üretimi için topoğrafik, jeolojik, iklimsel ve endemik her türlü imkâna sahip olduğu gibi Asya, Avrupa, Orta Doğu ve Avrasya’nın arasında köprü vazifesi gören, 4 saatlik uçuş mesafesinde 50’den fazla ülkeye ulaşabilen tek ülke konumunda olduğunu hatırlatan Bakan Pakdemirli, “Körfez, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Avrasya ülkelerine coğrafi yakınlığından dolayı önemli bir avantaja sahip olan Türkiye, bu konumunu yabancı yatırımcıyla beraber fırsata çevirmelidir. Söz konusu ülkeler ile Avrupa ve Balkanlar arasında bir köprü vazifesi yapan Türkiye, hedef bölgelerin gıda tedarikçisi olarak konumunu gün geçtikçe güçlendirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı olarak özellikle bir çağrıda bulunmak istiyorum; ülkeme yatırım yapmak isteyen tüm yatırımcılara gereken tüm kolaylıkları göstereceğimizden şüpheniz olmasın. İş ortaklarınızı bulun, ülkemizin cazip teşvik sistemimizden faydalanın, ülkemizde üretin ve hep birlikte kazanalım. Türkiye’ye yapılan her yatırım fazlasıyla karşılık bulacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İnşallah salondaki çok uluslu bu katılım Türkiye ekonomisinin gücünü ve güvenilirliğini göstermesi açısından, uluslararası camiaya güçlü bir mesaj olacaktır” dedi.



"Tarımı olmayan ülke, mutfağı olmayan eve benzer”


Dünyanın bütün ülkelerinde beslenme, gıda ve sağlık konularının önem sıralamasında ilk sırayı oluşturduğunu, bu bağlamda küresel ölçekte tarım, hayvancılık ve gıda sektörünün öneminin giderek arttığını dile getiren Bakan Pakdemirli, "Her zeminde ifade ettiğimiz gibi bir devlet için savunma ve yerli silah sanayii ne kadar önemliyse, o devlet için tarım da o nispette öneme sahiptir. Yakın gelecekte hep beraber göreceğiz; dünyayı doyuran ülke dünyanın lider ülkesi olacak. Şu bir gerçek ki tarımı olmayan ülke, mutfağı olmayan eve benzer” dedi.


Tarım ve hayvancılık sektörünün taşıdığı büyük potansiyeli kamuoyuna daha iyi anlatabilme araçlarından birisinin ticari fuarlar olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu fuar ile inşallah ticari ilişkilerinizi daha da güçlendirmiş ve yeni işbirliklerine kapı aralamış olacağız. Sektördeki firmalar bu vesileyle, rakiplerini tanıma ve takip fırsatı kazanacak, bu sayede marka bilinirliklerini artırmış olacaklardır. Bu durum beraberinde yeni temsilcilikler kazanmalarına da fırsat sağlayacaktır. Uluslararası platformda tanıtım yapma ve güçlü ihracat bağlantıları kurma noktasında, bu fuarın ülkeler arası önemli bir kazanç vesilesi olacağına inancım tamdır. Özellikle yabancı firmalar, Türk tarım sektörünün önde gelen temsilcilerine ve 250 bini aşkın sektör mensubuna etkin biçimde ulaşma, Türk tarım sektörünün öncü firmalarının deneyimlerini paylaşma olanağına sahip olacaklar. Yine düzenlenecek seminer ve toplantılar neticesinde tüm firmalar, faaliyet alanlarındaki son yenilikleri ve teknolojik ilerlemeleri takip etme ve diğer sektör mensuplarıyla paylaşabilme fırsatına da sahip olacaklar."



"Türkiye birçok Avrupa ülkesini geride bıraktı"


Tarım orman sektörünün 2019 yılının ilk üç çeyreğinde ortalama yüzde 3,56’lık büyüme ile sanayi ve hizmet sektörlerine göre pozitif bir büyüme gösterdiğini kaydeden Bakan Pakdemirli, “Ülkemiz çok şükür, son 17 yılda yıllık ortalama olarak yüzde 2,72’lik büyüme ile Hollanda, İspanya, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesini geride bıraktı. Dünyada yaşanan hem ekonomik olumsuzluk, hem de iklim değişikliklerine rağmen sektörümüz, son 17 yılın 14’ünde büyüyerek sürdürülebilir gelişmesini devam ettirmiştir. Uygulayacağımız politikalarla ettirmeye de devam edecek inşallah” diye konuştu.


Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin 2019 yılında da 193 ülkeye bin 827 tarımsal ürün ihraç ederek ihracatçı bir ülke olduğunu ispat ettiğini söyledi.



"Hedef, nüfusumuz kadar küçükbaş hayvan varlığına sahip olmak"


Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretiminde dünya birincisi olduğunu, hayvansal üretimde de dünyada önemli ülkelerden biri olduğunu söyledi. Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:


“Büyükbaş hayvan varlığımız 1 milyon artışla 18,2 milyona, küçükbaş hayvan varlığımız ise 4 milyon artışla 50 milyona ulaştı. Ülkemiz, Avrupa’da toplam hayvan ve küçükbaş hayvan varlığında 1., büyükbaş hayvan varlığında 2. sırada bulunuyor. 2023 hedefimiz nüfusumuz kadar küçükbaş hayvan varlığına sahip olmak.”



"86 ülkeye tohum ihracatı yapmaktayız"


Tohum arz güvenliğinin önemine vurgu yapan Pakdemirli, “Türkiye’yi kendi tohumluğunu üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirdik. Hâlihazırda 86 ülkeye tohum ihracatı yapmaktayız. Şimdiye kadar yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda yerli tohumda üretimimizi 150 bin tondan, 1 milyon 59 bin tona çıkardık. Dünya sertifikalı tohum piyasasında 10. sıradayız” diye konuştu.


Bugün meyvecilikte kullanılan fidan ve fidelerin yüzde 96’sının yurt içinde üretilip sertifikalandırıldığının bilgisini veren Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:


“Tohum gen bankalarımızda gelecek nesiller için tohumlarımızı koruyoruz. Çiftçilerimiz ve halk tarafından Bakanlığımıza, yerel bitki ve çeşitlerine ait binden fazla tohum bağışlandı. İzmir ve Ankara da bulunan Ulusal Gen Bankasında yaklaşık 4 bin türe ait yaklaşık 105 bin tohum örneği korunmaktadır.”



“Önemi daha da artacak”


Vali Erol Ayyıldız, “Dünya nüfusu artıyor, doğal kaynaklar azalıyor veya kirleniyor. Tarım ve hayvancılığın stratejik öneminin gelecekte daha da artacağını işaret ediyor. Tarım sektörünün alt sektörler temelinde entegrasyonunu ve paydaşların bir araya gelmesini sağlayan bu fuarın organizasyonunda emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.



Yerel üretim vurgusu


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, fuarın ülke ekonomisine önemli katkılar sunacağını belirterek şunları söyledi:


“Geçen yıl 600 milyon dolarlık ticaret hacmi sağlayan fuarın sektöre ve ekonomimize katkısını çok önemsiyoruz. Ümit ediyorum bu buluşma sektöre, geçen yılın rakamlarını aşan boyutta bir katkı sağlayacak. Tarım ve gıda sadece ekonomik değil; toplumsal, tarihsel, ekolojik, kültürel olmak üzere bir bütün olarak değerlendirmeli. Hızla artan dünya nüfusu, tükenen kaynaklar, tarımsal üretimin, gıda sisteminin önemini her geçen gün daha fazla ortaya çıkarıyor. Üreticinin, köylünün toprakla bağının kopması, gıda fiyatlarında artış, genetiği değiştirilmiş ürünler, kimyasal tarımın yaygınlaşması gibi sorunlar, tartışmaların ana eksenini oluşturuyor. Küresel tarımın olumsuzlukları sonucu, çabamızı yerel ürünlerin teşvik edilmesi ve bereketli toprakları korumaya harcamalıyız. Yeter ki yerli üreticinin toprakla bağını, yerelin gücünü, bereketli toprakları tanıyalım. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üreticiyi toprakla buluşturan, üretimi adilce paylaşan kapsamlı bir tarım stratejisi geliştirdik.”



“Fuarın asıl ev sahibi çiftçilerdir”


Orion Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tan, “Yerli ve yabancı öncü firmaların katılımıyla gerçekleşen ve dört gün boyunca sektörün kalbinin İzmir’de atmasını sağlayacak fuarımızı düzenlemenin onur ve gururunu yaşıyoruz. Ancak bugün fuarın asıl ev sahibi çiftçilerdir. 2019 yılının Şubat’ında düzenlediğimiz fuarımız, 875 binin üzerinde firma ve 337 bin ziyaretçiyi ağırladı. Bu yıl da fuarımızda ilk kez Yöresel Lezzet Şöleni’ne yer vereceğiz. Fuar boyunca ayrıca açık seminerler oluşturacağız. 2020 model traktör lansmanı, Genç Çiftçiler Yarışıyor, Ağır Abiler Yarışıyor, Yoğurt Yeme Yarışması gibi birçok ilgi çekici etkinliklerimiz olacak” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından yurt dışından gelen misafirlere plaket takdim edildi. 110 bin metrekare kapalı alanda 75 ülkeden 954 katılımcı firma ile 360 bin ziyaretçinin hedeflendiği fuarda çok sayıda stant yer aldı. Yaklaşık 2 bin iş adamı arasında gerçekleştirilecek olan ikili görüşmelerle 700 milyon dolarlık bir iş hacminin sağlanması bekleniyor. Fuarın açılışında onur konuğu olarak Özbekistan, Sırbistan ve Fas’tan bakan ve bakanlık temsilcileri ağırlanacak. Hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşunun etkin rol alacağı fuarda, Türkiye’nin en kapsamlı canlı hayvan sergisi kurulacak. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İzmir Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, İzmir İli Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Tire Süt Kooperatifi ve daha birçok kurumun desteği ile boğa ırk tanıtımları, en ağır boğanın seçildiği ’Ağır Abiler Yarışıyor’ yarışması gerçekleşecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "Mahmut Boynukara" taziye evi dualarla açıldı Yeşilyurt Belediyesinin destekleriyle, 25. ve 26. Dönem AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara tarafından, merhum Mahmut Boynukara anısına yaptırılan Taziye Evi, düzenlenen törenle ve edilen dualarla hizmete açıldı. 510 metrekarelik alan üzerinde inşa edilen Mahmut Boynukara Taziye Evi modern ve işlevsel yapısıyla dikkat çekerken, içerisinde 400 kişilik bay ve bayan oturma salonları, mescid, mutfak, çay ocağı ve WC bölümleriyle hizmet verecek şekilde tasarlandı. Taziye evi, vefat eden vatandaşların yakınlarına destek olmayı amaçlarken, mahalle halkının da uzun süredir talep ettiği önemli bir ihtiyacı karşılamış oldu. Büyük bir katılım altında gerçekleşen açılış töreninde konuşan merhum Mahmut Boynukara’nın kardeşi Fatih Boynukara, "Merhum abimiz Mahmut Boynukara’nın aziz hatırasını yaşatmak amacıyla hayata geçirilen taziye evinin açılışını yapmanın heyecanını yaşıyoruz. İnsanın doğduğu, büyüdüğü, ekmeğini yediği, suyunu içtiği memleketine hizmet edebilmesi, ardında bir eser bırakabilmesi büyük bir nasiptir. Bizler de bu topraklara, bu güzel ilçeye olan vefa borcumuzu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu projeyi hayata geçirdik. Bu özel mekanının, şehrimizdeki birlik, beraberlik, paylaşma ve kardeşliğe hizmet etmesini; hüzünlü günlerde insanlarımızın yükünü hafifletmesini temenni ediyorum. Vefatının ardından bize bıraktığı ahlaki mirasla yolumuzu aydınlatan, bizleri doğruluk, çalışkanlık ve insan sevgisiyle yetiştiren kıymetli büyüğümüz Merhum Mahmut Boynukara’yı rahmetle, minnetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Allah kendisinden razı olsun. Bu eserin hayata geçmesinde emeği geçen başta Yeşilyurt Belediye Başkanımız olmak üzere değerli büyüğümüz Adnan Boynukara’ya ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise, taziye evinin yapımına katkı sunan hayırsever Adnan Boynukara’ya teşekkür ederek, merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diledi. Taziye evlerinin toplum hayatında önemli bir ihtiyacı karşıladığını vurgulayan Başkan Geçit, "Malaya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Battalgazi Belediye Başkanımızla birlikte seçim dönemindeki vaatlerimiz arasında yer alan ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan ’Taziye Evi’ projemiz kapsamında ilk taziye evimizi Çilesiz’de hizmete sunuyoruz. Taziye evleri acıların paylaşıldığı, dayanışmanın en güçlü şekilde hissedildiği mekanlardır. Kültür ve inanç dünyamızın önemli bir parçası olan taziye evleri, toplumsal birlik ve beraberliğin de en somut göstergelerinden biridir. Bu mahallemizde büyümüş, buranın bir evladı olan merhum Mahmut Boynukara adına yapılan taziye evimiz hayırlı olsun. Bu yılın 9 Mayıs’ında temelini attığımız taziye evimizle birlikte ilçemizdeki ilk taziye evini hemşerilerimizin hizmetine sunmuş oluyoruz. İnşallah bu taziye evimiz; vatandaşlarımızın acı günlerinde bir araya gelerek dayanışma içinde olacakları, dualarla teselli bulacakları, birlik ve beraberliğin pekişeceği bir mekan olacaktır. Bizler de Yeşilyurt Belediyesi olarak, hayırseverlerimizin katkılarıyla bu tür sosyal projeleri artırmaya, ilçemizin her mahallesine dokunmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı eserin ilçemize kazandırılmasında büyük bir gönül örneği sergileyen, 25 ve 26’ncı dönem AK Parti Adıyaman Milletvekilimiz Sayın Adnan Boynukara’ya ve ailesine, merhum Mahmut Boynukara anısına böyle kalıcı ve hayırlı bir hizmeti Yeşilyurt’umuza kazandırdıkları için şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum. Merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diliyor, mekânının cennet olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Malatya’nın güçlü ve modern yatırımlarla daha güçlü bir şekilde ayağa kalktığını, dönüşüm sürecinde sosyal hayata katkı sunan yatırımlara da önem verdiklerini ifade eden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise, "Şehrimizde deprem yaraları hızla sarılırken aynı zamanda bu tür sosyal sorumluluk isteyen projelerin hayata geçmesine ayrı bir önem veriyoruz. Merhum Mahmut Boynukara adına böylesine özel bir mekanı şehrimize kazandıran Adnan Boynukara ve ailesine teşekkür ediyorum. Seçim döneminde şehrimizde çadır anlayışını geride bırakıp, modern ve çok amaçlı alanlara sahip taziye evleri kurmaya karar vermiştik. Bugünde bunun güzel bir örneğini hep birlikte taşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak TOKİ ile işbirliği halinde 20’ye yakın taziye evi inşa ediyoruz, ilçe belediyelerimizde bu tür mekanların sayısını hızla artırıyor. Yeni inşa edilen camilerimizin olduğu alanlara da taziye evleri de kuruyoruz. Çadırlar şehrimize yakışmıyor, bunu kaldırıyoruz. Taziye evlerinin yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif mekanlarla şehrimizi modern ve yaşam standardı yüksek bir şehir kimliğine kavuşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu. AK Parti Milletvekili Bülent Tüfenkci ise, Malatya’nın yeni sosyal mekânlara kavuşmasından ziyadesiyle memnun olduklarını ifade ederken, Yeşilyurt’ta ilk olarak hizmete sunulan taziye evinin yapımında emeği geçen Yeşilyurt Belediyesine ve Adnan Boynukara’ya teşekkür etti. Tüfenkci, "Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediye Başkanlarımıza seçim dönemindeki vaatlerinden bir tanesini gerçeğe dönüştürdükleri için teşekkür ediyorum. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan şehrimiz hızla toparlanıyor, yeniden inşa ve ihya sürecinde taziye evleri, kültür ve sanat merkezlerinin sayısını hızla artırmaktayız. Şehrimizin her noktasının daha yaşanabilir bir kimliğe kavuşması için böylesine sosyal mekanların sayısının artması için her türlü desteği veriyoruz. Çilesiz mahallemizde hizmete sunulan Taziye Evimiz şehrimize ve ilçemize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu. Yeşilyurt İlçe Müftüsü Hüseyin Bayrak tarafından okunan duaların ardından kurdele kesimi gerçekleştirilerek "Mahmut Boynukara Taziye Evi" resmen hizmete girdi. Açılış törenine; AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Sadıkoğlu, Adıyaman TSO Başkanı Mehmet Torunoğlu, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Boynukara ailesinin fertleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Çorum Milyonlarca liralık vurgun yapan şebekenin çökertildiği operasyonda 7 tutuklama Araç satmak isteyen 55 vatandaşı "senet hilesiyle" milyonlarca liralık dolandıran şahıslara yönelik Çorum merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden 7’si tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Çorum il Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından, internet üzerinden araçlarını satmak için ilan veren vatandaşları ağına düşüren ve satın almak istedikleri araçların ücretinin bir kısmını güvenli ödeme ya da elden ödeyip, geri kalan tutarı ise senet düzenleyip ödeme yapmayan şebekeye yönelik çalışma başlattı. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, şüphelilerin devri alınan araçların kaydını kendi aralarında ya da üçüncü şahıslara devrettiği, bu yöntemle elde ettikleri gelirleri kendilerine ait şirketler üzerinden akladıkları tespit edildi. Şebekenin yöntemiyle toplam 55 araç sahibini dolandırdığını belirleyen ekipler, MASAK’tan temin edilen raporlarda şüphelilerin banka hesaplarında 2025 yılı içerisinde tam 45 milyon TL’lik işlem hacmi bulunduğu ve bu paranın 15 milyon TL’lik kısmının şirketler üzerinden aklandığını belirledi. Düğmeye basan ekipler, Çorum merkezli Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat ve Ankara’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 14 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin suçtan elde ettikleri değerlendirilen ve piyasa değeri yaklaşık 46 milyon 500 bin TL olan 58 araca ve 2 taşınmaza da el konuldu. Gözaltına alınan 14 şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından Çorum Adliyesi’ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şüphelilerden 7’si tutuklanırken, 7’si ise adli kontrol adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karabük Bakan Tunç: "Adaleti sadece köhne binalardan kurtarmadık, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Adalet Sarayı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası inşa ettiklerini belirterek, adaletin sadece fiziki mekanlarla değil vesayetçi ve darbeci anlayışlardan arındırılarak milletin yargısı haline getirildiğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük’te yapımı gerçekleştirilecek Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Tunç, AK Parti iktidarları döneminde Karabük’ün önemli yatırımlar aldığını belirtti. Bakan Tunç, Karabük’ün eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu hizmet binalarına, sanayi tesislerinden altyapı projelerine kadar birçok önemli esere kavuştuğunu ifade ederek, "AK Parti iktidarlarıyla Karabük’ümüz çok önemli yatırımlar aldı, birçok esere sahne oldu. Türkiye genelinde olduğu gibi eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu binalarına, kamu hizmet yapılarından sanayi tesislerine varıncaya kadar Karabük’ümüz çok büyük eserlere kavuştu. Bugün de bunun devamını sağlamış oluyoruz" dedi. Adalet sarayının Karabük için önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tunç, göreve geldikleri ilk günden itibaren çalışmaların başlatıldığını belirterek, "Kamu hizmet binalarımızdan bir eksiğimiz vardı. Adalet binamızın bir an önce yapılması noktasında valimiz ve milletvekillerimiz, Bakanlığımızın ilk günlerinde ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelir gelmez, memleketimize bir adalet binası kazandıralım dediler. Biz de ilk günden itibaren hemen proje çalışmalarına başladık" ifadelerini kullandı. Bakan Tunç, adalet sarayının yapım sürecine ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: "Saraylı binamızın temelini attıktan sonra, inşallah 600 gün süresi olan bu projeyi müteahhit firma 2 yıldan önce bitirerek Karabük’ümüze bu güzel eseri kazandıracak. Böylece adalet hizmetlerinin daha uygun bir mekânda, adaletin makamına yakışır bir şekilde yürütülmesini sağlamış olacağız." Türkiye genelinde adalet altyapısına yönelik yatırımlara da değinen Tunç, "Biz bugüne kadar Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası yaptık. 78 olan sayı, üç yüz doksan beşe yükseldi" dedi. Sadece bina yapmakla yetinmediklerini dile getiren Tunç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tabii bunu söylediğimizde ‘Sadece bina mı yaptınız? Bina yapmakla adalet gerçekleşir mi?’ deniliyor. Hayır, biz sadece adalet binaları yapmakla kalmadık. Eğitimden sağlığa, üniversitelerden tünellere, limanlardan altyapı ve üstyapı projelerine kadar Türkiye’nin fiziki kalkınmasını sağlarken, ekonomik ilerlemesini de destekledik. Kamu binalarımızı da yeniledik, adaleti köhne binalardan kurtardık." Adaletin vesayetçi anlayıştan kurtarıldığını vurgulayan Tunç, "Ama biz adaleti sadece köhne binalardan ya da merdiven altı duruşma salonlarından kurtarmadık. Adaleti birilerinin arka bahçesi olmaktan, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık ve milletin yargısı haline getirdik" şeklinde konuştu. Anayasal reformlara değinen Tunç, "Anayasada ‘darbeciler yargılanamaz’ anlayışı vardı. Sizin oylarınızla bunlar değişti. 30-40 yıl sonra 12 Eylül darbecileri ve 28 Şubat postmodern darbecileri yargı huzuruna çıkarıldı ve millet önünde hesap vermeleri sağlandı" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dikkat çeken Tunç, terörle mücadele konusunda da kararlı olduklarını belirterek, "İnşallah terörsüz bir Türkiye’yi de hep birlikte inşa edeceğiz. Terörden kurtulacağız ve bu noktada kararlı bir çalışmamız var" dedi. Terörün sona erdirilmesine yönelik yürütülen sürece de değinen Tunç, "İnşallah terörün sona erdirilmesi ve terör örgütünün tasfiyesiyle ilgili süreci şu anda yürütüyoruz. Terör örgütü silah bırakma kararı aldı" ifadelerini kullandı. Sürecin Meclis ve devlet kurumlarının koordinasyonu içinde sürdüğünü vurgulayan Tunç, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına da değinerek, terörün kalıcı olarak Türkiye gündeminden çıkarılması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Konuşmaların ardından protokol üyelerinin katılımıyla butonlara basılarak adalet sarayının temeli atıldı.
Kastamonu Kastamonu’da vatandaşlar Filistin için ses yükseltti Kastamonu’da cuma namazı çıkışında bir araya gelen vatandaşlar, Gazze’deki insanlık dramı için İsrail’i protesto etti. İnsanlık İttifakı ve Milli İrade Platformu tarafından Kastamonu’da cuma namazı çıkışında basın açıklaması düzenlendi. Nasrullah Meydanı’nda bir araya gelen grup Filistin’de devam eden İsrail saldırılarını kınadıklarını belirterek ’barışçıl şahitlik’ çağrısını yeniledi. Grup adına konuşan TÜGVA Kastamonu İl Temsilcisi Selim Önen, "Gazze’de yaşam, ‘normalleşme’ değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürmektedir. Uluslararası hukuk, güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze’de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hala tartışma konusuysa burada yalnızca bir ‘kriz’ değil, aynı zamanda uluslararası düzenin ‘itibar kaybı’ yaşanmaktadır. Bugün yaşadığımız iletişim çağında, bir çocuğun soğukta can verdiği haberini ‘akış’ içinde tüketebiliyorsak, burada bir sorun vardır. Bir toplumun ihtiyaç duyduğu ‘insani yardım’ kavramı bile süslenerek tartışmalı hale getiren ‘prosedürler’ var ise burada bir sorun vardır. Bu çağrımız bir ülkeye, bir halka, bir kuruma karşı önyargı değil; insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebi içermektedir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında 400’ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte, kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl ‘şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz" dedi.