GENEL - 06 Eylül 2022 Salı 09:34

Başkan Demircan: "Uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalı"

A
A
A
Başkan Demircan: "Uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalı"

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Türkiye şartlarında 5, 8 aylık zaman dilimleri sonrasında hayata geçecek promosyon anlaşmalarının kazanım değil zarar olduğuna dikkat çekerek, "Uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalıdır" dedi.

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Türkiye şartlarında 5, 8 aylık zaman dilimleri sonrasında hayata geçecek promosyon anlaşmalarının kazanım değil zarar olduğuna dikkat çekerek, "Uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalıdır" dedi.


Banka promosyonları ile ilgili değerlendirme yapan Demircan, "Promosyonlarla ilgili revizyon için ne bekleniyor. Bankanın menfaati çalışanların menfaatinin önünde mi geliyor. Emekliler için harekete geçerek iki bin liradan yedi, sekiz bin lira promosyon ödemesine başlayan bankalar, kamu çalışanları için neden işi yokuşa sürüyor, idareler buna neden sessiz kalıyor? Bazı idareler bankaya neden altmış gün süre tanıyor? Veya yetkili sendika tüm bu olanlar karşısında neden dut yemiş bülbül kesiliyor? Banka, idare ve sendikalar arasında nasıl bir bağ var. Banka kendi menfaatini düşünebilir, sendika ve idare tamamen çalışanın yanında yer almak zorunda, en azından biz böyle olması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.


İlgili makamlara çağrıda bulunan Demircan, "Türkiye şartlarında 5, 8 aylık zaman dilimleri sonrasında hayata geçecek promosyon anlaşmaları kazanım değil zarardır. Geçen ay imzalanan bir banka promosyon sözleşmesi TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon oranı ile 1,46, başka bir firmaya göre ise 5,86 oranında eridi. Bu nedenle uzun vadede hayata geçecek promosyon ödemeleri kur korumalı imzalanmalıdır." diye konuştu.



"Asıl talep, sağlık çalışanlarına tek kalem maaş ödemesi"


Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen ek ödemelere ilişkin şu açıklamayı yaptı: "Düzenleme taban ek ödeme, teşvik ek ödeme birçok eksiklikle geldi. Bazı kesimler yönetmeliğin tamamen dışında bırakıldı. Taban ek ödeme ve teşvik ek ödeme bordrolarını düzenleyen mutemet arkadaşlarımız başta olmak üzere, genel idari hizmetler, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, eczacılar, üniversite hastaneleri, acil sağlık hizmetleri, sözleşmeli idareciler, ebe kadrosunda olup klinik sorumlusu olarak çalışan arkadaşlarımız, kalite, eğitim hemşireliği, enfeksiyon hemşireliği gibi birimlerde görev yapan sağlık çalışanları tamamen veya kısmen uygulamanın dışında bırakıldılar. Sağlık Bakanlığının politikalarını illerde, ilçelerde, kurumlarda kim uygulayacak. İdareci arkadaşlar. Ancak bu yönetmelik onları da kapsam dışı bıraktı. Sağlık Bakanlığı yakın zamanda idarecilik görevini kabul edecek personel bulamayacak. Özellikle başhekim, başhekim yardımcılığı gibi görevlerle il sağlık müdürlüklerinde başkanlıklarda görev yapan hekim arkadaşlar maddi kayıpları nedeniyle kurumlarına geri dönmek isteyebilirler. Dileğimiz bakanlık tarafından yayınlanan yönetmeliğin tüm kesimleri kapsar nitelikte olmasıdır. Fakat son iki yönetmelik birçok sakatlıkla yayınlandı. Sağlık Bakanlığımızdan talebimiz birinci basamaktan başlayarak, acil sağlık hizmetleri, ikinci ve üçüncü basamak hastaneler ile üniversite hastaneleri ve hudut sahiller sağlık genel müdürlüğü, adli tıp kurumunu kapsayacak ve her kesimi memnun edecek nitelikte bir yönetmeliği ivedilikle hazırlayarak iş barışını bozmayacak şekilde yürürlüğe koymasıdır. Aslında asıl talep sağlık çalışanlarına tek kalem maaş ödemesidir. Bugün sağlık çalışanları dışında her devlet memuru aylık ne kadar maaş alacağını biliyor. Sadece sağlık çalışanları maaşlarını bilmiyor. Bunun nedeni de performans sistemine ek getirilen diğer performans ödeme kalemleridir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yaralı pelikanın yürek ısıtan dostluğu Adana’da yaralı halde bulunarak tedavi altına alınan pelikanın, kendisini tedavi eden görevliyle kurduğu bağ görenlerin içini ısıttı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Adana Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerince Yumurtalık ilçesindeki bir lagünde avcı kuşların saldırısıyla yaralanan pelikan bulundu. Koruma altında tutularak tedavisine başlanan pelikanın, bir hafta sonra doğaya salınmasının planlandığı belirtildi. Yaralı pelikanı hem tedavi eden hem de onunla gece gündüz ilgilenip yemeğini yediren görevli Kazım Baykurt, hayvanın avcı kuşların saldırısına uğradığını, göğüs kısmında yara bulunduğunu ifade etti. Baykurt, tedavi sürecinde pelikanla aralarında özel bir dostluk oluştuğunu söyleyerek, "Yemeğini vermem nedeniyle aramızda bir bağ oluştu. Balıkla besliyoruz, akşamları da ilaçlarını veriyorum. Bana karşı hiç saldırgan değil. Hatta sakin ve uyumlu davranıyor" dedi. Pelikanın, kendisine alıştığını belirten Baykurt, hayvanın zaman zaman başkalarına karşı temkinli davrandığını ancak kendine karşı güven duyduğunu, gün geçtikçe aralarındaki bağın daha da güçlendiği dile getirdi. Baykurt, "Bir hafta sonra doğal yaşam alanına bırakacağız. Gitmesine üzülüyorum çünkü aramızda güzel bir dostluk oluştu. Ama ne kadar alışsak da onların yeri doğa. İyileştikten sonra özgürce yaşaması için ait olduğu yere bırakacağız" diye konuştu.
Van Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.