GÜNDEM - 19 Mart 2024 Salı 14:04

Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay:

A
A
A
Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay:

Belediye-İş Sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden TİS görüşmelerimin tıkanması sonucu yaklaşık 6 bin işçi eyleme çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi Binası önüne basın açıklaması yapan, “Emekçiler, alın terinin karşılığını almak için iki ayı aşkın süredir belediye yönetimi ile görüşüyor. Ancak emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar. Belediye yönetiminin sorunlarımıza karşı duyarsızlığı karşısında öfkeleniyoruz. Biz emekçiler, huzur içinde çalışmak, alın terimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.


Belediye-İş Sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’da çalışan emekçileri kapsayan toplu iş sözleşmesinin (TİS) yapılan görüşmeler sonrasında tıkanması sonucunda yaklaşık 6 bin işçi eyleme çıktı. Saat 10.00’da Konak Pier Binası önünde toplanan binlerce işçi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi Binası önüne sloganlar atarak yürüdü.



"Emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar


İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi Binası önünde bir basın açıklaması yapan Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay, “Bizler İzmir’imizi alın teriyle güzelleştirenleriz. Bizler su, kanal, arıtma, otobüs hizmeti, asfalt, mezarlık ve itfaiye hizmetlerini sabahın kör karanlığından gece yarılarına, yaz demeden kış demeden günün 24 saati durmaksızın yerine getiren emekçileriz. İzmir’in her evinde, her sokağında, her caddesinde emekçilerin alın teri ve emeği var. Ancak bu kadar önemli ve vazgeçilmez olan bu hizmetleri yapan bizler, yaşanan ekonomik sıkıntılar ve enflasyon altında eziliyoruz. Belediye yönetimi sesimizi duymuyor, yaşadığımız yoksulluğu geçim sıkıntısını görmüyor. Belediye yönetiminin sorunlarımıza karşı duyarsızlığı karşısında öfkeleniyoruz. Biz emekçiler, huzur İçinde çalışmak, alın terimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.



"Kabul edilemez tekliflerle gelerek neden bizi eyleme, protestoya, greve zorluyorsunuz?"


“Toplu iş sözleşme masasında emekten yana tavır sergilemek zor iş mi?” diye sözlerini sürdüren Atalay, “Kabul edilemez tekliflerle gelerek neden bizi eyleme, protestoya, greve zorluyorsunuz? Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor? Buradan bir kez daha haykırıyoruz; yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz. Olmayacağız. Bizim amacımız, alın terimizin karşılığını alarak, toplu sözleşmemizi halaylarla coşkuyla tamamlamak. Biz insanca bir yaşam için, enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ iş yerlerince çalışan emekçiler, alın terinin karşılığını almak için iki ayı aşkın süredir belediye yönetimi ile görüşüyor. Ancak emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar. Belediye emekçileri esnaf gibi her maliyet artışında ürettiği ürün veya verdiği hizmete zam yapamaz. Çünkü, emekçinin tek geçim kaynağı, alın teri olan ücretidir” ifadelerini kullandı.



“Bu sesi duyun”


Sözlerini sürdüren Atalay, şunları söyledi:


"Biz insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret istiyoruz. Enflasyonun sebebi emekçiler değil. Belediyenin bütçesini de emekçiler yapmıyor. Biz seçim derdinde değiliz. Biz geçim derdindeyiz. Hiç kimse, emekçilere ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye kalkmasın. Uyarıyoruz; artık zaman daralıyor, grev çanları çalıyor. Buradan belediye yönetimine sesleniyorum; yangında hayatını ortaya koyan itfaiye emekçisinin, yazın 40 derece sıcağında çalışan İZBETON emekçisinin, kışın soğuğunda suyun içinde çalışan su arıza emekçisinin, kanalizasyonda lağımın içinde çalışan kanal emekçisinin, atık su arıtma ve atık su pompalarda koku gaz ve lağımın içinde çalışan arıtma İZSU ve İZDOĞA emekçisinin, sabah-akşam, yağmur-sıcak demeden sabahın dördünde yola çıkıp her türlü riski alan ve can taşıyan İZULAŞ emekçisinin, kenti güzelleştirmek için ter döken ‘kent ustaları’ emekçisinin sesine kulak verin. Bu sesi duyun. Çünkü bu ses emeğin emekçinin sesidir.”


Eylemde kısa bir konuşma yapan Türk-İş İzmir 3. Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak ise “Bu dava kutsal dava, bu dava emek davası, ekmek kavgası, seçim kavgası değil. Bir an önce masanın yeniden kurulup bu davayı seçim sonucuna kadar bitirip; davamıza, ekmeğimize, kentimize sahip çıkmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Öte yandan, işçilerin belediye binası önündeki oturma eylemi sürüyor.



Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.