GÜNDEM - 28 Kasım 2025 Cuma 10:27

Beyin felcine rağmen pes etmedi; yeniden doğuşun hikâyesini yazıyor

A
A
A

İzmir’de yaşayan ikiz çocuk annesi Türkan Toprak, geçirdiği beyin felci sonrası yatalak kalmasına ve doktorların yaşayamaz demesine rağmen hayata tutunmayı başardı. Şimdi ise toparlanma sürecindeki mücadelesini ve hayata dönüş hikayesini sosyal medyada paylaşarak binlerce kişiye ilham oluyor.

İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki Türkan Toprak, 2022 yılında hem ağır bir boşanma süreci yaşadı hem de babasını kaybetti. Peş peşe gelen bu iki büyük kayıp, genç kadının hayatını derinden sarstı. Yoğun stresin etkisiyle baş ağrıları, vücutta uyuşukluk ve görme problemleri yaşamaya başlayan Toprak, bir süre ilaç tedavisi gördü. Ancak 2023 yılının Şubat ayında aniden fenalaşarak bayılan Toprak, hastaneye kaldırıldı. Beyin felci geçirdiği belirlenen genç kadın, burada yaklaşık 45 gün yoğun bakımda tedavi altında tutuldu. Bu süreçte iletişim kurma kabiliyetini kaybeden ve solunum cihazına bağlanan iki çocuk annesi kadın uzun süre komada kaldı. Doktorlar yaşama ihtimalinin düşük olduğunu belirterek, bağlı olduğu cihazlarla birlikte Toprak’ı evine nakletti. Türkan Toprak, matematik öğretmeni olan ağabeyi tarafından hazırlanan üzerinde harf ve rakamların bulunduğu özel bir afişle ilk iletişimini sağlayabildi. Zamanla tedaviye olumlu yanıt veren genç kadının vücudundaki solunum ve beslenme cihazları sırayla çıkarıldı; yeniden konuşmaya ve yürümeye başladı. Şu anda fizik tedavi gören Toprak, eski sağlığına kavuşmak için mücadelesini sürdürüyor. Koma sürecini geride bırakan Türkan Toprak, yaşadıklarını sosyal medyada paylaşma kararı aldı. Evinde yaptığı yayınlarla kısa sürede geniş bir takipçi kitlesine ulaşan Toprak, izleyicilerine hayatta sürprizlere yer olduğunu ve asla pes edilmemesi gerektiğini anlatıyor.

Beyin felcine rağmen pes etmedi; yeniden doğuşun hikâyesini yazıyor

Yoğun stres

İkiz çocuk annesi Türkan Toprak 2023 yılında bir inme geçirdiğini belirterek bunun öncesinde de bazı belirtilerin olduğunu ifade etti. Sağlıklı olduğu dönemde normal hayatına devam etmeye çalıştığını ama özellikle baş ağrılarının çok arttığını aktaran Toprak, "Hiçbir ilaç işe yaramıyordu. Bulanık görme, vücudumda uyuşmalar ve aşırı sinir hali yaşıyordum. Bunları o dönem yaşadığım stresli olaylara, boşanmama ve babamı yeni kaybetmiş olmama bağlıyordum. 3 Şubat 2023 tarihinde duş aldıktan sonra saçlarımı kuruturken midem bulandı ve kusmaya başladım. Bu da hatırladığım son andı. Gözümü yoğun bakımda açtığımda konuşamıyor, nefesimi kendim alamıyor ve vücudumu hareket ettiremiyordum. Her şeyi duyuyor ve algılıyordum fakat tepki veremiyordum. Boynumu tutamıyor, yutkunamıyor ve tükürüğümü bile yutamadığım için sürekli temizliyorlardı. Doktorlar iyileşmemin mümkün olmayacağını düşünerek solunum cihazı ve mideye beslenme hortumu taktı, hatta cihazları ‘yaşamaz, cihazları geri getirirsiniz’ diyerek teslim ettiler" dedi.

Beyin felcine rağmen pes etmedi; yeniden doğuşun hikâyesini yazıyor

Duyusal kabiliyetini yitirdi

Yoğun bakım sürecindeyken hislerinin neredeyse tamamını kaybettiğini belirten Toprak, "Çok az ve bulanık görüyordum, derinden duyuyordum, koku alamıyor ve acı hissetmiyordum. Sadece başımı hafifçe sallayarak evet, hayır tepkisi verebiliyordum. Parmaklarımı bile zor hareket ettiriyordum. Ancak beklenmedik bir şekilde iyileşme başladı. Solunumum güçlendi ve bir süre sonra trakeostomi kapatıldı. Sonra Konya’da bir fizik tedavi hastanesine yattım ve yaklaşık 10 ay boyunca her gün düzenli tedavi gördüm. Görme, duyma, konuşma ve hissetme kabiliyetim zamanla geri geldi. Yaklaşık 2,5-3 yıldır iyileşme durmadan devam ediyor ve bugün kendi ihtiyaçlarımı büyük ölçüde kendim karşılayabiliyorum. Üşüdüğümü, acıktığımı veya susadığımı ifade edebiliyor, yardımla da olsa günlük işlerimi yapabiliyorum" ifadelerini kullandı.

Beyin felcine rağmen pes etmedi; yeniden doğuşun hikâyesini yazıyor

Sosyal medyada hayat buldu

Şu anda sosyal medyada canlı yayınlar yaptığını ve çok sayıda insana ulaştığını kaydeden Toprak sözlerini şu şekilde noktaladı: "Pek çok kişi benim hikayemi duyunca ‘Sen bize umut oldun, biz de iyileşebiliriz’ diyor. Bu süreçte ailem, annem, ağabeyim ve akrabalarım en büyük destekçilerim oldu. Özellikle ikiz çocuklarım benim için en güçlü motivasyon kaynağıydı. Onların bana ihtiyacı olduğunu düşünmek, ayağa kalkıp iyileşmem gerektiğini hissettirdi. İnsanlara umut olabilmek, yaşadıklarımı paylaşabilmek ve kendi yolculuğumun başkalarına güç vermesi benim için çok kıymetli."

En büyük destekçisi ağabeyi oldu

Kız kardeşi Türkan Toprak’ın hayatının belki de en güzel dönemini yaşarken böyle talihsiz bir hadiseyle karşılaştığını ifade eden ağabeyi Yavuz Selim Toprak, "Yaklaşık 45 gün süren çok acı bir yoğun bakım tecrübemiz oldu. Yoğun bakım süreci bizim için zordu çünkü içeriden düzenli ve net haber alamıyorduk. Bu dönemin ardından yaklaşık iki ay süren bir palyatif servis süreci yaşadık. Palyatif servise geldiğimizde kardeşimle iletişim kuramıyorduk; boğazında trakeostomi, midesinde cihaz vardı ve trakeostomiden dolayı konuşma kabiliyetini yoktu. Ayrıca beynin konuşmayla ilgili merkezinde oluşan hasar nedeniyle trakeostomi çıkarıldıktan sonra da uzun süre diyalog kurmakta zorlandık. Bu iletişim sorununu aşmak için bir alfabe kartı hazırladık ve parmaklarını harflerin üzerinde gezdirerek kendini ifade etmesini sağladık. Eve döndüğümüzde hem özel servise götürüp getirdik hem de eve özel fizyoterapist geldi; bu süreç haftanın neredeyse her günü devam etti. Sonrasında hastanede yatılı bir dönemimiz başladı ve annem bu süreçte hep yanında olarak büyük destek verdi. Yurt dışından el açılmasını ve plastisitenin gelişmesini destekleyen cihazlar getirdik; evde yürüyüş yapabilmesi için koşu bandı, eliptik bisiklet, vibrasyon cihazı ve pedal cihazı gibi aklımıza gelen her şeyi denedik. Tüm bu zorlu süreçlerin ardından geldiğimiz noktadan memnunuz" sözlerini kullandı.

Abdurrahman Derici - Sinan Yeniçeri  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Şimşek: ‘‘Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.
Antalya 16 yaşındaki özel çocuk Bayram Efe müzik sevgisini bisikletine taşıdı Antalya’nın Serik ilçesinde 9. sınıf özel birey öğrencisi Bayram Efe Baykan’ın en büyük tutkusu müzik dinlemek. Küçük yaşlardan itibaren elektronik eşyalara olan ilgi duyan Baykan’ın bu merakını gören öğretmenlerinde dikkatini çekti. Okul yönetimi de Bayram Efe’nin kendisinden istediği müzik sistemi malzemeleri alarak destek oldu. Kendi başına bisikletine bağladığı müzik sistemini açarak her gün okula gelen özel rehabilitasyon öğrencisi Bayram Efe, "Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Bisikletimi görenler video çekiyor. ’Sen mi yaptın ?’ diye soruyorlar. Ben yaptım deyince inanmıyorlar" dedi. Bayram Efe Baykan, " Müzik sistemini aküye bağlayarak çalıştırdım. Ardından hoparlöre bağladım. Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Görenler video çekiyor. ’Sen mi yaptın ?’ diye soruyorlar. Ben yaptım deyince inanmıyorlar. 16 yaşındayım 9. sınıf öğrencisiyim. Kendim yaptım sadece babam suntayı kesmeye yardımcı oldu" dedi. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi kurucusu Olcay Akça, "Bayram Efe, bizim öğrencimiz. Yaklaşık 8 yıl oldu okulumuzda öğrenim göreli. İlk geldiğinde konuşma bozukluğu ve özgüveni problemi yaşıyordu. Dil terapisi ile Bayram Efe’de iyileşmeyi gördük ve konuşması düzeldi. Daha sonra büyüyünce elektronik eşyalara ilgi alakası arttı. Daha sonra bindiği bisiklete müzik sistemini kendisi bağladı. Bizde ona akü, teyp, hoparlör müzik malzemelerini aldık ve destek olduk. Tebrik ediyoruz. Okulunu çok seviyor. O bizi çok seviyor, Bizde onu karşılıksız çok seviyoruz" diye konuştu.