EĞİTİM - 05 Ocak 2025 Pazar 10:29

Gurbetçiler dizilerde de "Öteki"

A
A
A
Gurbetçiler dizilerde de "Öteki"

Yaşar Üniversitesi doktora öğrencisi Cenk Çakar, Almanya’daki Türk göçmenlere yer veren son 30 yılda çekilen 15 dizi içinden 35 karakteri inceledi. İletişim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ürün Yıldıran Önk’ün tez danışmanlığını yaptığı araştırmada, gurbetçilerin dizilerde ’Alamancı’ ve ’gavur’ gibi ifadelerle ötekileştirildiği vurgulandı.


Almanya’daki Türk göçmenlere yer veren son 30 yılda çekilen 15 dizi içinden 35 karakteri inceleyen Yaşar Üniversitesi doktora öğrencisi Cenk Çakar, dizi sektörünün gelişmesine rağmen gurbetçilerin bu dizilerde dikkate değer oranda temsil edilmediğini, ’Alamancı’ gibi ifadelerle anılan gurbetçilerin dizilerde de ötekileştirildiğini vurguladı.


Çakar, gurbetçilerin dizilerde genellikle yüzeysel veya karikatürize edilerek tasvir edildiğini belirterek, "30 yıllık bir sürece yayılan ana akım geleneksel televizyon kanallarındaki dizilere yoğunlaştık. Kanalların dağılımına dikkat ettik. Toplamda 35 karakteri inceledik. 30 yıl boyunca çekilen yerli dizi sayısını dikkate alırsak 35 karakter oldukça az. Bunların da sadece 4-5 tanesinde ana odak noktası gurbetçi aileler. Birçoğunda sadece bir karakter olarak görülüyor. Dizilerde gurbetçi karakterlerde; basmakalıp, marjinalleştirme ve karikatürleştirme yöntemleri kullanılmış. Ayrıca Almanya’daki Türklerin sosyokültürel hayatlarına dair gösterilmek istenmeyen konular ise çeşitli film stratejileriyle gözden uzak tutulmuş" dedi.



Dizilerdeki temsilleri


Almanya’daki Türklerin 60-70 yıl boyunca her zaman iki kültür arasında kalmış iki tarafa da ait olmayan bireyler olarak biraz da yadırganarak temsil edilmiş olduğunu anlatan Çakar, "Türkçeyi de güzel konuşamıyor, Almancayı da. Hiçbir yere ait değil gibi algılanıyordu. Diziler, ilk jenerasyonu görgüsüz olarak resmediyordu. Sonraki jenerasyonu da karikatürleştiriyor ve komedi unsurları katıyor" diye konuştu.


Sözlerini sürdüren Çakar Çakar, şunları kaydetti:


"Oysa göçmenlik sadece Türklere özel bir durum değil, dünyanın pek çok ülkesinde göçmen gruplar var. Ancak Almanya’daki Türkler ciddi anlamda geniş bir topluluk. Uzun süredir bir entegrasyon ya da tezde ifade ettiğim gibi bir kültürleşme süreci içindeler. Almanya’daki Türklerin kültürel olarak melezleştikleri, Almanya’da karşılaştıkları kültür ve Türkiye’den götürdükleri orijinal kültürü sentezleyip yeni üçüncü bir kültür oluşturdukları varsayımına dayanan bu tez çalışması onların Türkiye’deki televizyon dizilerindeki temsillerini sosyokültürel özelliklerine odaklanıyor. Bu çalışma, Türk televizyon dizilerinin gurbetçileri nasıl temsil ettiklerini, yani ötekileştirip dışlayan mı yoksa kapsayıp kucaklayan bir biçimde mi temsil ettiklerini araştırmaktadır."



"Bastırılmış kadın karakteri"


Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ürün Yıldıran Önk’ün tez danışmanlığını yaptığı araştırmada, TV dizilerindeki kadın karakterlerin temsillerini de ele aldıklarını anlatan Çakar, şunları söyledi:


"Kadın temsillerine baktığımızda kadınların çoğunlukla istedikleri hayatı yaşayamadıklarını gördük. Kadının cinselliği toplum kaygısı olarak görüldüğü için ergenlik çağına gelen kızların Türkiye’ye gönderilmesi ya da oradaki Almanlarla flört etmelerinin istenmemesi bir diğer ifade ile nerede yaşayacakları, kimle evlenecekleri gibi hayatlarının aileleri tarafından kurgulandığını görüyoruz. Bastırılmış bir Türk kadını portresi var. Menekşe ile Halil dizisinden örnekleyecek olursak, kız Berlin’de gezemiyor, iş yerine ailesi götürüyor, Türkiye’den birisine başlık parası karşılığında evlendirilmeye zorlanıyor, Menekşe istemeyince de töre cinayeti ile karşı karşıya kalıyor. Aslında jenerasyonlar arasında da farklılıklar var. Anne karakterleri bu baskıyı kabul eden, direnç göstermeyen kadınlar. Henüz kültürleşmemiş kendi kültürünü küçük Almanya’sında sürdüren kadınlar. Bir sonraki jenerasyonda kabuğunu kırmaya çalışan kadınlar var. Bir de marjinal diye konumlandırdığımız kadınlar var. Türkiye’ye dönen ve Almancı olarak nitelenen kadınlar. Özellikle daha genç yaşta olan, özgürlükçü Türk toplumuna da uyum sağlayamayan bir tarzları var."


Türkiye’nin çok fazla beyin göçü verdiği bir dönemde olunduğunu vurgulayan Çakar, "60-70 sene önce oraya giderek yerleşmiş vatandaşlarımızla bu durum başlı başına bir paradoks oluşturuyor. Bu insanların memleket hasreti var. Çünkü uzun yıllar ırkçılıkla mücadele ettiler. Ayrıca yıllarca işçi sınıfı olarak büyük zorluklar yaşadıkları da oldukça net bir gerçeklik. İşte bu nedenle bu konuyu incelenmeye değer buldum" ifadelerine yer verdi.



Gurbetçiler dizilerde de "Öteki"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik’te güneş enerjisiyle sulama sistemi kuruldu Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Avdan Köyü’nde güneş enerjisiyle sulama sistemi kuruldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Avdan Köyü’nde, Osmaneli Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği (KHGB) ve Muhtarlık iş birliğiyle hayata geçirilen tarımsal sulama amaçlı "Güneş Enerji Sistemi"(GES) projesi yerinde incelendi. Osmaneli Kaymakamı Abdüssamed Kılıç, proje kapsamında kurulan sistemi sahada inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Proje kapsamında, kaynak sularının açık biriktirme havuzunda toplanarak Avdan Göleti’ne basılmasını sağlamak amacıyla araziye 30 adet güneş panelinden oluşan 15 kW Off-Grid Güneş Enerji Sistemi kuruldu. Kurulan sistemle 15 kW’lık su pompasının enerji ihtiyacı karşılanırken, toplanan suyun Avdan Göleti’ne kesintisiz şekilde deşarjı sağlandı. Uygulama sayesinde tarımsal sulamada enerji maliyetleri düşürülürken, suyun daha verimli kullanılmasıyla üretimde süreklilik hedeflendi. Projenin, bölgedeki çiftçilere önemli katkı sağlaması bekleniyor. Osmaneli Kaymakamı Abdüssamed Kılıç, "30 adet güneş panelinden oluşan 15 kW Off-Grid Güneş Enerji Sistemi ile su pompasının enerji ihtiyacı karşılanmış, toplanan suyun Avdan Göleti’ne kesintisiz şekilde aktarılması sağlanmıştır. Bu çalışma ile tarımsal sulamada verimlilik artırılmıştır. Bu vesileyle tüm çiftçilerimize bol ve bereketli kazançlar diliyoruz" dedi.
Mersin Tarsus Üniversitesi öğrencileri Mercan Bilim Merkezi’nde bilimle buluştu Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni ziyaret eden Tarsus Üniversitesi öğrencileri, seminerler ve planetaryum gösterimiyle iklim, çevre ve uzay temalı bilim dolu bir gün yaşadı. Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, öğrenci gruplarını ağırlamaya devam ediyor. Tarsus Üniversitesi’nin değişik bölümlerinden 120 öğrenci Mercan Bilim Merkezi’ni ziyaret etti. Öğrenciler, merkezde yer alan deney düzeneklerini inceleyerek iklim, çevre ve bilim temalı uygulamalar hakkında bilgi aldı. Program kapsamında 2 farklı başlıkta seminer de düzenlendi. Mercan Bilim Merkezi Coğrafya Öğretmeni Sercan Tekin, ‘Isınan Dünya: Küresel İklim Değişikliğinin Nedenleri ve Sonuçları’ başlıklı sunumunda, küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla iklim değişikliğinin güncel etkileri ve çözüm yollarını ele aldı. Seminerde ayrıca, Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yürüttüğü çalışmalar hakkında öğrencilere bilgi verildi. Düzenlenen bir diğer seminerde ise Astronom Merve Oylum, ‘Multidisipliner Bir Alan: Uzay’ başlıklı sunumuyla öğrencilerle buluştu. Oylum, uzay çalışmalarının birçok farklı disiplinin iş birliğiyle yürütüldüğüne dikkat çekerek, öğrencilerin kendi bölümleri ile astronomi arasında bağ kurmalarını sağladı. Seminerde uzay teknolojilerine yönelik farkındalık artırılırken, farklı disiplinlerin ortak çalışmasının önemi vurgulandı. Program kapsamında son olarak öğrenciler, planetaryum gösterimiyle uzay ve evren konularında görsel bir deneyim yaşadı. "Anaokulundan üniversiteye kadar her düzeydeki öğrenciyi bekliyoruz" Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi Şefi Duygu Ezici, tematik bir bilim merkezi olarak öğrencilere çeşitli deneyimler yaşattıklarını belirterek, "Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim merkezi olarak kendi bünyemizde ve öğretmenlerimizle yaptığımız ilk seminerimizdi. Öğrencilere hem iklim değişikliğinin nedenleri ve sonuçlarından hem de dünyaya etkilerinden bahsettik. Daha sonra astronominin aslında onların bölümüne uzak olmadığını, kendi bölümleriyle ilişkili olduğunu anlattık. Akabinde de planetaryumumuzda bir film gösterimine aldık" dedi. Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin, anaokulundan üniversiteye kadar her düzeydeki öğrencilerin ziyaretleriyle çok yoğun bir programa sahip olduğunu sözlerine ekleyen Ezici, "Son zamanlarda lise ve üniversitelerden yoğun talep almaya başladık. Biz bu taleplerden oldukça memnunuz. Tüm öğrencilerimizi Mercan Bilim Merkezi’ne bekliyoruz" diye konuştu.
Mersin AYKOME’nin 2025 yılı 2. Genel Kurulu gerçekleştirildi Mersin Büyükşehir Belediyesi AYKOME’nin 2025 yılı 2. Genel Kurulu’nda, altyapı çalışmalarının değerlendirilmesi, 2026 yılı yatırım programları ve kent genelinde hayata geçirilmesi planlanan önemli ulaşım projeleri ele alındı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Altyapı Koordinasyon Şube Müdürlüğü’nün (AYKOME), 2025 yılı 2. Genel Kurulu gerçekleşti. Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nda Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanı Ahmet Serkan Ataman’ın başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, ilgili şube müdürleri, ilçe belediyelerinin ilgili personeli ile altyapı kurum ve kuruluşların temsilcileri katılım sağladı. Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı’na bağlı AYKOME Şube Müdürü Gül Gök, toplantı maddelerini içeren bir sunum gerçekleştirdi. AYKOME’nin 2025 yılı 2. Genel Kurulu’nda; ‘2025 yılı altyapı çalışmalarının genel değerlendirilmesi, 2026 yılı yatırım programları, 2026 yılı ücret tarifesi, kazı yasağı, Mezitli Kuyuluk Katlı Kavşak Projesi ile ilgili gelişmeler ve yapılması planlanan Yenişehir Beşyol Kavşağı Tüp Geçit Projesi’ ile ilgili konular görüşüldü. "Vatandaşlarımızın ve şehrimizin konfor alanını artırmak üzere toplandık" Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanı Ahmet Serkan Ataman, gerek altyapı ile ilgili kurum ve kuruluşlar, gerekse de belediye iştirakleri ile bir araya gelerek kentin yararına kararlar alınması adına bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktardı. Ataman, "Toplantıda aldığımız kararların, vatandaşlarımızın ve şehrimizin rahatlık alanını artıracağını düşünüyoruz. Bu anlamda 2026’nın, geçmiş yıllardan daha konforlu bir yıl olmasını diliyorum" dedi. Toplantının ana maddeleri üzerinden yapılan değerlendirme ve fikir alışverişlerinin ardından; 2026 yılı yatırımları noktasında, kurum ve kuruluşlarla iş birliğinin önemine vurgu yapıldı. Altyapı çalışmaları esnasında hem vatandaşlar, hem de kurumlar açısından iş ve işlemlerin daha hızlı ve güvenli yapılabilmesi hususunda fikir alışverişinde bulunuldu. Toplantı, önerilerin aktarılması ile sona erdi.
Erzincan Erzincan beyaza büründü: Geçitlerde karla mücadele seferberliği Erzincan’da gece saatlerinde başlayan ve etkisini artıran kar yağışı, kent merkezini ve yüksek kesimleri beyaza bürüdü. Şehirde kartpostallık görüntüler oluşurken, ulaşımda aksama yaşanmaması için ekipler teyakkuza geçti. Erzincan’da beklenen kar yağışı, şehir merkezi ve yüksek rakımlı bölgelerde etkili olmaya başladı. "Beyaz gelinliğini" giyen kentte kar kalınlığı yer yer yükselirken, güne karla uyanan vatandaşlar araçlarının üzerinde biriken karları fırçalarla temizleyerek mesailerine başladı. Çocukların neşesi, büyüklerin çilesi oldu Park ve bahçelerde biriken kar, görsel bir şölen sunarken çocukların eğlence kaynağı oldu. Karın tadını çıkaran çocukların aksine, sürücüler ve işe gitmeye çalışan vatandaşlar zor anlar yaşadı. Belediye ve Karayolları ekipleri, ulaşımın etkilenmemesi için ana arterlerde ve kaldırımlarda temizlik çalışmalarını yoğunlaştırdı. Kritik geçitlerde aralıksız çalışma Kar yağışının en yoğun hissedildiği noktalar ise Erzincan’ı komşu illere bağlayan yüksek rakımlı geçitler oldu. Sakaltutan Geçidi: Erzincan-Sivas kara yolundaki 2 bin 160 rakımlı geçitte kar ve tipi ulaşımı olumsuz etkiliyor. Ahmediye Geçidi: Erzincan-Gümüşhane kara yolundaki 2 bin 120 rakımlı bölgede ekipler küreme ve tuzlama çalışmalarını sürdürüyor. Karayolları 164. Şube Şefliğine bağlı iş makineleri, geçitleri ulaşıma açık tutmak için 24 saat esasına göre çalışırken, bölge trafik ekipleri de zincirsiz ve hazırlıksız araçların geçişine izin vermiyor. Meteorolojiden "dikkatli olun" uyarısı Meteoroloji yetkilileri, yağışların yüksek kesimlerde devam edeceğini bildirerek buzlanma ve don olaylarına karşı uyarılarda bulundu. Özellikle şehirlerarası yola çıkacak sürücülerin; kış lastiği, zincir ve çekme halatı gibi ekipmanlarını yanlarında bulundurmaları noktasında dikkatli olmaları istendi.