KÜLTÜR SANAT - 14 Nisan 2024 Pazar 09:24

İtalya’da klasik müzik konserlerinde türkü söyleyen kız

A
A
A
İtalya’da klasik müzik konserlerinde türkü söyleyen kız

Yaşar Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi çello sanatçısı Adasu Akın, müzik tutkusuyla sınırları aşıyor. Beethoven’dan Neşet Ertaş’a birçok farklı eseri hem çalıp hem söyleyerek seslendiren ve kendine has bir tarz oluşturan Akın’ın çok yakında kendine ait besteleri yayınlanacak.



Yaşar Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi çello sanatçısı Adasu Akın, yeteneği ve başarısıyla dikkat çeken genç müzisyenlerden biri oldu. Ailesinin ilgisi nedeniyle müziğin içinde büyüyen Akın, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın Çocuk Korosu’na girerek müzik eğitimine başladı. Daha sonra ilk enstrümanı olan keman eğitimine başlayan Akın, ilkokulu bitirdiği yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın sınavını kazandı ve ortaokul ile liseye burada devam etti. Konservatuarda kendine enstrüman olarak viyolonseli seçen genç yetenek, hocası ile birlikte Akdeniz Viyolonsel Sınıf Buluşması kapsamında İspanya, İtalya ve Yunanistan’a gidip Master Class derslerine katıldı. Öğretmeninin yönlendirmesi ile girdiği sınavda birinci olan Akın, Avrupa’nın önemli müzik okullarından biri olan İtalya Parma Conservatorio Arrigo Boito’da 4 sene boyunca eğitim gördü ve buradaki eğitimini de 2022 yılında 110 tam puan ve övgü puanı alarak tamamladı. İtalya’da bulunduğu dönemde orkestralara katılarak 50’ye yakın konser veren Adasu’nun yeteneği ve başarısı uluslararası anlamda da fark oluşturdu. Adasu Akın, İzmir’e döndükten sonra burslu olarak girdiği Yaşar Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine Müzik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serdar Mamaç ile birlikte devam ediyor. Aynı zamanda Yaşar Üniversitesi Senfoni Orkestrası’yla beraber sahne alan Adasu, bireysel konserler de veriyor. Genç yetenek, 2 yıldır üzerinde çalıştığı kendi tarzındaki besteleri çok yakında yayınlayacağını söyledi.



“Türk Halk Müziği ile büyüdüm”


Müzik yolculuğunun nasıl başladığını anlatan Adasu Akın, “Müziğin içine doğdum diyebilirim. Annem beni geceleri uyuturken türkü söylerdi, ben de çok duygulanırdım hatta ağlardım bazen. Akrabalarımızla bir araya geldiğimizde bağlama çalınıp türkü söylenirdi. Babamla yolculuk yaparken beraber türküler söylerdik, bize türkülerin hikayelerini anlatırdı. Abim de ilgimi farklı yerel müziklere yöneltmemi sağladı. Devlet Konservatuarı’nı kazandığımda bana hangi enstrümanla devam etmek istediğim soruldu. ‘Aşkı Memnu’nun bir bölümünde viyolonsel sahnesini görmüştüm ve çok etkilenmiştim. Nasıl bir enstrüman olduğunu hiç bilmediğim halde viyolonsel çalmak istediğimi söyledim ve bu enstrümanla olan hikayem böyle başladı” diye konuştu.



Zorlu İtalya süreci


Üniversite eğitimi için hocasının yönlendirmesiyle İtalya’ya gidiş hikayesinden bahseden Akın, “İtalya’ya gidişim 15 gün içinde belli oldu. İtalya’ya gidene kadar ailemden bir gün bile ayrı kalmamıştım. İlk gittiğimde hiç İtalyanca bilmiyordum, çok az İngilizce biliyordum. Şimdi her ikisine de iyi derecede hakimim hatta İtalyanca ders veriyorum. Ailem varlıklı değil, Çinli ev arkadaşlarımla öğrenci evinde kaldım. Dil bilmiyorken başka şehirlere konser vermeye giderken kaybolduğum çok oldu, dolandırıldığım oldu, evsiz kaldığım bile oldu. Doğalgaz olmadan sıfır derecede soğuktan uyuyamadığım oldu. Ama yalnız ayakta kalabilmeyi öğrendim ve çok iyi bir eğitim aldım” dedi.



“İtalya’da klasik müzik konserleri sonrası türkü söyledim”


İtalya’da birçok farklı kültürü tanıyan ve kendini klasik müzik ve diğer müzik türlerinde geliştirmeye çalışan Akın, şunları söyledi: “Şili, Kore, Rusya, Makedonya, Japonya, Çin ve Romanya’dan ve tabi İtalya’dan çok arkadaşım oldu, birçok farklı kültürü tanıdım. İtalya’daki üniversite döneminde 50’ye yakın konser verdim. Bunların içinde birincilikle seçildiğim OGVE (Orchestra Giovanile della Via Emilia) Orkestrası ve caz orkestrası da bulunuyor. Ayrıca uluslararası viyolonsel orkestrası eşliğinde solist olarak şarkı söyledim. İtalya/Parma Tıp kongresinde sadece türkülerden oluşan solo konser verdim. İtalya’ da klasik müzik konserlerinin sonunda çok beğendikleri için bana türkü söyletiyorlardı.”



“Şarkı söyleyerek viyolonsel çaldığımda tamamlanmış hissediyorum”


Kariyerine ve eğitimine İzmir’de devam eden Akın, “Kendi tarzımda söylediğim türkü ve pop-caz coverlar var, yedi dilde şarkı söylüyorum, konserler veriyorum. Harçlığımı çıkarmak için viyolonsel piyano ve İtalyanca özel dersleri veriyorum. Şu an yüksek lisansıma devam ettiğim bu üniversiteye tam burslu girdim, sonrasında doktora eğitimini de düşünüyorum. Yakın gelecekteki hedefim bestelerimi yayınlamak. Müzik yapmak benim ruhuma olan sorumluluğum, çello çaldığımda, şarkı söylediğimde ya da piyano çaldığımda olmam gereken yerdeymişim gibi hissediyorum. Şarkı söyleyerek viyolonsel çaldığımda, tamamlanmış hissediyorum” şeklinde konuştu.



İtalya’da klasik müzik konserlerinde türkü söyleyen kız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat TOGÜ öğrencileri toplumsal rolleri sahneye taşındı TOGÜ Eğitim Fakültesi tarafından sahnelenen "Evden İşe Gidene Kadar" adlı tiyatro oyunu, gündelik yaşamın derinliklerini mizah ve drama eşliğinde ele alarak sanatseverlerden yoğun ilgi gördü. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Eğitim Fakültesi tarafından hazırlanan "Evden İşe Gidene Kadar" adlı tiyatro oyunu, sanatseverlerle buluştu. 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi Millî İrade Salonu’nda sahnelenen oyun, izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Yazarlığını Ahmet Arslan’ın üstlendiği, yönetmenliğini ise Ayşe Elif Şener’in yaptığı oyun; gündelik hayatın sıradan gibi görünen ancak derin anlamlar barındıran yolculuklarını sahneye taşıdı. Oyunun sanat danışmanlığını Dr. Öğr. Üyesi Büşra Güven yürüttü. Toplumsal roller, bireysel kimlikler ve modern yaşamın insan üzerindeki etkilerini mizah ve dramatik unsurlarla ele alan "Evden İşe Gidene Kadar", sahne dili ve oyunculuk performanslarıyla dikkat çekti. Gösterimde, farklı karakterler aracılığıyla izleyiciye hem düşündüren hem de gülümseten sahneler sunuldu. Oyunda Ayşe Elif Şener, Seray Demir, Cemal Yıldız, Mihriban Sade, Belgin Taştan, Kadriye Kavut, Fadime İrem Özcan, Dilara Sarı, Rabia Özen, Esmanur Taş, Rümeysa Sebuktekin, Derya Coşkun, Esma Tensil, Eda Şener, Ayşe Defne Döker, Nisanur Cılız, Serkan Güneş, Arda Doğan ve Güven Haşimoğlu rol aldı. Işık ve ses ekibinin katkılarıyla sahne atmosferi güçlendirilirken, oyunun teknik altyapısı da beğeni topladı.
Balıkesir Balıkesirli kadınların yaptğı minyatürler büyük ilgi gördü Burhaniye ilçesinde, Halk Eğitim Merkezinin düzenlediği ve Ressam Figen Köprülünün eğitmenliğini yaptığı minyatür resim kursu devam ederken, hazırlanan eserler de Cumhuriyet Meydanında görücüye çıktı. Renklerin Sanata Yolculuğu adı verilen sergi 3 gün devam edecek. Ahmet Akın Kültür Merkezinde devam eden Minyatür Resim Kursu devam ederken, 40 kadının yıl boyu hazırladığı resimler de Cumhuriyet meydanında görücüye çıktı. İlk gün çok sayıda resmin alıcı bulduğu serginin 3 gün boyunca devam edeceği açıklandı. Kursun ilgi gördüğünü kaydeden Ressam Figen Köprülü, "Halk Eğitim Merkezinde minyatür resim kursu veriyorum. Arkadaşlarımızla hazırladığımız minyatür ağırlıklı resimlerimizi burada sergiliyoruz. Yeni yıl öncesinde hediyelik geri dönüşüm eserlerimizde var. Ürün değerlendirme sergisi adını verdiğimiz bu sergide minyatür sanatından örnekler verdik Minyatürü tablolara yansıttık. Sergimiz 3 gün açık kalacak. Herkesi bekliyoruz" dedi. Kursiyerlerde Bahar Yaman da. "Ev hanımları için açılan kursta yaptıklarımızı sergiliyoruz. Güzel bir sergi hazırladık. 3 gün boyunca buradayız. Bütün Burhaniyelileri bekliyoruz" dedi. Çiğdem Çınar ise, "Minyatür kursuna hep birlikte katılım sağladık. Güzel bir sergi hazırladık. Figen hocamızın sayesinde bir sürü resme imzalarımızı attık. İnşallah, güzel geçer. 3 gün açığız. Bütün Burhaniyelileri bekliyoruz" dedi.
Muğla Muğla’da 103 denetçiyle "Güvenli gıda" operasyonu Yaklaşan yeni yıl öncesinde, vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir şekilde alışveriş yapabilmesi amacıyla Muğla genelinde gıda denetimleri en üst seviyeye çıkarıldı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde yürütülen saha çalışmalarıyla, gıda güvenliği mercek altına alındı. Denetimler, tarladan sofraya gıda zincirinin her aşamasını kapsıyor. Ekipler; üretim tesislerinden satış noktalarına, restoran ve otel gibi toplu tüketim alanlarından market raflarına kadar geniş bir yelpazede kontrollerini sürdürüyor. Denetimlerde özellikle; Ürünlerin son kullanma tarihleri, Hijyen şartları, Muhafaza şartları, İçeceklerin bandrol ve fatura kontrolleri titizlikle inceleniyor. Muğla genelinde görev yapan 103 uzman denetçi, ilçe ilçe gezerek hiçbir noktanın denetimsiz kalmamasını sağlıyor. Vatandaşların sağlığını tehdit edebilecek her türlü olumsuzluğa anında müdahale eden ekipler, mevzuata aykırı hareket eden işletmelere yönelik yasal prosedürleri işletiyor. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, denetimlerin sadece yılbaşı öncesiyle sınırlı kalmayacağı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: "Vatandaşlarımızın güvenilir gıdaya ulaşması temel hedefimizdir. 103 kişilik ekibimizle sahadayız; üretimden tüketime kadar her aşamada aralıksız denetim yapmaya devam edeceğiz. Halkımızın sağlığıyla oynanmasına asla müsaade edilmeyecektir" Vatandaşların alışveriş sırasında karşılaştıkları şüpheli durumları veya hijyen eksikliklerini "Alo 174 Gıda Hattı" üzerinden yetkililere bildirmeleri istenirken, denetimlerin yılbaşı gecesine kadar artarak süreceği kaydedildi.