GÜNDEM - 16 Mayıs 2025 Cuma 13:26

İZAZDER’den Bakü’de "Bir Millet, İki Ekonomi" buluşması

A
A
A
İZAZDER’den Bakü’de "Bir Millet, İki Ekonomi" buluşması

İzmir Azerbaycan Derneği (İZAZDER), Türkiye ile Azerbaycan iş dünyasını "Bir Millet, İki Ekonomi" vizyonuyla 22-25 Haziran’da Bakü Ticaret ve İş Birliği Buluşması’nda bir araya getirecek.


İZAZDER, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkileri derinleştirecek önemli bir organizasyona daha imza atıyor. 22-25 Haziran 2025 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilecek "Bir Millet, İki Ekonomi: Bakü Ticaret ve İş Birliği Buluşması", iki ülkenin girişimcilerini, yatırımcılarını ve ticaret temsilcilerini aynı çatı altında buluşturacak.



’Bir Millet, İki Ekonomi’ vizyonu


Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in "Bir Millet, İki Devlet" sözünden ilhamla kurgulanan bu buluşma, kardeşliği ekonomik alana taşıma hedefiyle düzenleniyor. İZAZDER Başkanı Perviz Altay, İzmir’de başlattıkları ekonomik buluşmaların ardından ticaret köprüsünü bu kez Bakü’ye taşımaktan gurur duyduklarını belirterek, "Bir millet, iki devlet anlayışından yola çıkarak, şimdi bir millet, iki ekonomi vizyonunu hayata geçiriyoruz. Amacımız kalıcı iş birlikleri kurmak ve yeni fırsatların önünü açmak" dedi.



Dayanışma, iş birliği, network


"Dayanışma - İş Birliği - Network" temasıyla organize edilen buluşma kapsamında Türk ve Azerbaycanlı iş insanları arasında B2B görüşmeler yapılacak ve sektörel tanıtımlar ile yatırım sunumları gerçekleştirilecek. Etkinlikte enerji, inşaat, tarım, lojistik, sanayi ve savunma sanayii gibi birçok alanda karşılıklı iş birliği olanakları değerlendirilecek. Ayrıca katılımcı heyetin, Azerbaycan’daki kamu kurumları ve ticaret odalarıyla da resmi temaslarda bulunması planlanıyor.



İzmir’den Bakü’ye uzanan ekonomik köprü


Perviz Altay, etkinliğin iki ülke arasındaki dış ticaret hacmine katkı sağlayacağını ve Türk iş dünyasına yeni pazarlar açacağını vurgularken, İzmir’in girişimci ruhunu kardeş coğrafyada somut projelere dönüştürmek istediklerini ifade etti. Başkan Altay, "Bu buluşma, sadece bir iş forumu değil, kardeşliğe dayalı bir ekonomik kalkınma adımıdır" dedi.



Katılım çağrısı: "Fırsatları kaçırmayın"


Etkinliğe katılmak isteyen iş insanları, detaylı bilgiye www.izazder.org.tr adresinden veya +90 546 976 59 36 numaralı iletişim hattından ulaşabiliyor. İZAZDER yetkilileri, katılımcıların hem ticari bağlantılarını güçlendireceğini hem de Azerbaycan’daki yatırım ortamını yerinde görme fırsatı elde edeceğini belirtiyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi raporları tartışması sürüyor Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan Ezgi Apartmanı’na ilişkin yürütülen davada, tutuklu bulunan iş yeri sahipleri hakkında hazırlanan bilirkişi raporları kamuoyunda ve yargı sürecinde tartışılmaya devam ediyor. Sanıkların avukatı Ersan Şen, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz ederek, benzer bir davada aynı üniversitenin farklı yönde görüş bildirdiğini belirtti. Avukat Ersan Şen, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yıkılan bir apartmanla ilgili İslahiye’de görülen davayı emsal göstererek, söz konusu dosyada yapılan ek bilirkişi incelemesi sonucunda tadilat ile yıkım arasında illiyet bağı bulunmadığının açıkça tespit edildiğini hatırlattı. "İlliyet bağı kurulmadan asli kusur yüklenemez" KTÜ tarafından Ezgi Apartmanı dosyasında hazırlanan raporun eksik ve hatalı olduğunu savunan Av. Şen, binanın altında yapılan tadilatlar ile yıkım arasında sebep-sonuç ilişkisi kurulmadan sanıklara asli kusur atfedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Şen, bu gerekçeyle verilen tutuklama kararının da hukuki şartları taşımadığını ileri sürdü. Tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi için kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması gerektiğini vurgulayan Şen, "KTÜ raporunda, tadilat ile yıkım arasında illiyet bağı kurulmadan, ruhsatsız tadilat yapıldığı gerekçesiyle asli kusur isnat ediliyor. Böyle bir tespit hukuken mümkün değildir" dedi. "Asli kusur tespiti mahkemenin yetkisindedir" Bilirkişilerin asli veya tali kusur tespiti yapamayacağını belirten Av. Şen, Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesine dikkat çekerek, kusurun hukuki nitelendirmesinin mahkemeye ait olduğunu söyledi. Bilirkişilerin yalnızca teknik değerlendirme yapabileceğini ifade eden Şen, KTÜ raporunda bu sınırın aşıldığını savundu. Alkollü sürücü örneği Şen, açıklamasında trafik kazaları üzerinden bir örnek vererek, "Bir kişi alkollü veya ehliyetsiz araç kullanabilir ancak tüm trafik kurallarına uygun şekilde seyir halindeyken meydana gelen kazadan otomatik olarak sorumlu tutulamaz. Burada da aynı durum söz konusu. Ruhsatsız tadilat yapılmış olması, yıkımın sebebi olduğu anlamına gelmez. İlliyet bağı yoksa sorumluluk da olmaz" ifadelerini kullandı. "İslahiye’de ek raporda ’yok’ denildi" İslahiye’de görülen benzer davaya dikkat çeken Şen, söz konusu dosyada ilk rapordan sonra mahkemenin aynı bilirkişi heyetinden ek rapor istediğini belirtti. Ek raporda, yapılan tadilatlar ile binanın depremde yıkılması arasında illiyet bağı bulunmadığının tespit edildiğini kaydeden Şen, bu tespitin ardından sanıkların serbest bırakıldığını söyledi. İTÜ ve ODTÜ raporları: "Yıkıma neden olmaz" Ezgi Apartmanı dosyasında daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporlarının da dosyaya girdiğini aktaran Şen, her iki raporda da yapılan tadilatların binanın yıkımına neden olmadığının açıkça belirtildiğini ifade etti. KTÜ raporunda ise bu soruya net bir yanıt verilmediğini savunan Şen, raporun bu yönüyle eksik olduğunu dile getirdi. "Tutukluluk devam ediyor, itirazlarımız sürüyor" Tüm bu raporlara rağmen sanıkların tutukluluk halinin devam ettiğini belirten Av. Ersan Şen, "Tutuklama tedbiri için gerekli olan kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller bulunmamaktadır. Bilirkişi raporları delilleri değerlendirme aracıdır ve son gelen raporlar açıkça lehimizedir. Buna rağmen tutukluluk sürüyor. İtirazlarımızı sürdürüyoruz, süreç devam edecek" dedi.
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.