ASAYİŞ - 15 Mayıs 2025 Perşembe 18:58

İzmir’de İHA ekibine çirkin saldırı

A
A
A

CHP’nin 19 Mayıs’ta Gündoğdu Meydanı’nda düzenleyeceği mitingle ilgili sahne kurulumu yapılan alanda vinç kazası yaşanması üzerine olayı haberleştirmek için alana giden İHA ekibi, 15-20 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Başlarından ve vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan Muhabir Ali İhsan Çiftçi ve Kameraman Abdurrahman Derici, saldırganlardan şikayetçi oldu.

Olay, bugün saat 14.00 sıralarında meydana geldi. 19 Mayıs’ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in miting yapacağı Gündoğdu Meydanı’nda sahne kurulumu yapılırken vinç kazası yaşandı. Devrilen vinçte bulunan bir işçi yaralandı. Kazayı haber aldıktan sonra olay yerinde giden İhlas Haber Ajansı (İHA) ekibinin yaralı işçinin başında toplanan kalabalık bir grup tarafından önce çekim yapmaları engellendi, ardından tehditle birlikte darp edilmeye başlandı. Gözü dönmüş saldırganların tekmeli yumruklu linç girişiminde Muhabir Ali İhsan Çiftçi ve Kameraman Abdurrahman Derici, başlarından ve vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi görevlilerinin gözü önünde yapılan saldırı sonrası gazeteciler durumu emniyete bildirdi. Polisin olay yerine gelmesi ile saldırganlar kaçarak uzaklaştı. Bir kişinin yakalanarak gözaltına alındığı olayla ilgili emniyet birimleri, kaçan diğer saldırganları yakalamak için araştırma başlattı.

Olayın ardından CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, beraberinde kalabalık bir grupla birlikte meydana gelerek incelemede bulundu. Sahne kurulumu ile ilgili görevlilerden bilgi alan Aslanoğlu, orada bulunan bir başka İHA ekibi tarafından kendisine yaşanan çirkin saldırı ile bilgi verildiğinde ilgisiz kaldı. İHA mikrofonlarına konuşmaktan çekinen Aslanoğlu, ’geçmiş olsun’ bile demeden alandan ayrılmayı tercih etti.

"Saldırı veya kavga değil resmen linç girişimi"

Devlet hastanesine giderek darp raporu alan Muhabir Ali İhsan Çiftçi ve Kameraman Abdurrahman Derici, daha sonra Alsancak Polis Merkezi’ne giderek saldırganlardan şikayetçi oldu.

Yaşananları anlatan Muhabir Ali İhsan Çiftçi, "Olay yerine gittiğimizde alanın çevresinde belediyenin yerleştirdiği bariyerler vardı. Oradaki görevliye gazeteci olduğumuzu söyleyip içeri girdik. Alanda yerde yaralıya müdahale ediliyordu. Bize ‘Çekmeyin, çekim yapamazsınız’ dediler. Biz gazeteci olduğumuzu, kamu görevi yaptığımızı söyledik. Orada belediye görevlileri de vardı, zabıta görevlileri de vardı. Büyükşehir Belediyesi görevlileri de çekim yapamayacağımızı söylediler. Alandaki şahıslardan biri gelip tehditvari konuştu. Açıkça tehdit etti, ‘Çekim yaparsanız ağzınızı yüzünüzü dağıtırım’ dedi. Ben kendisi ile konuşurken görmediğim bir şahıs gözümde gözlük varken yüzüme sertçe tokat attı ve ben sendeledim. Sonrasında hepsi birden üzerime çullandı, yaklaşık 15-20 kişi tarafından darp edildim. Bu basit bir saldırı veya kavga değil, resmen linç girişimi" dedi.

İzmir’de İHA ekibine çirkin saldırı

Büyükşehir zabıta ekipleri sadece izledi

Saldırıdan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi zabıta görevlilerinin "Biz polis değiliz, hiçbir şey yapamayız" dediklerini aktaran Çiftçi, "Zabıta görevlileri sadece izlediler. Gazetecilere bu tür saldırıları her zaman görüyoruz, işitiyoruz ama bu saldırıdan öteydi. Biz sonrasında emniyete bilgi verdik. Polis ekibi geldikten sonra saldırganların hepsi olay yerinden kaçıp uzaklaştılar. Hastaneye gidip darp raporumuzu aldık. Emniyette ifadelerimizi verdik. Bizi tutandan da, bizi darp edende de, yüzümüze gözümüze vuran hepsinden şikayetçiyiz" diye konuştu.

Kameraman Aburrahman Derici de, yaşadıkları çirkin saldırıyı şöyle anlattı:

"Olayın ihbarını aldıktan sonra Gündoğdu Meydanı’na gittik. Ben vincin olduğu bölümü çekerken Ali İhsan’ın bir grup tarafından darp edildiğini gördüm. Yanlarına gidip araya girdim, ’Niye vuruyorsunuz?’ dediğim anda benim üzerime geldiler. Kaçıp kurtulmaya çalıştım ama yakaladılar, tartaklamaya başladılar. Oradaki hiçbir görevli müdahalede bulunmadı, bize yardımcı olmadı. Hepsinden şikayetçiyiz."

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’den kınama

İzmir Gazeteciler Cemiyeti saldırı ile ilgili kınama mesajı yayımladı. Cemiyet Başkanı Dilek Gappi, Ali İhsan Çiftçi ve Abdurrahman Derici’yi ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Açıklama yapan Gappi, "İzmiri’in göbeğinde, İzmir gibi bir kentte böyle 15-20 kişilik linç girişimi akıl alır gibi bir şey değil. Bu cesareti, bu cüreti kimden buluyorlar bilmiyorum. Sonuna kadar meslektaşlarımızın yanındayım. Bunun hesabını elbette birlikte soracağız" ifadelerini kullandı.

İzmir’de İHA ekibine çirkin saldırı

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’dan geçmiş olsun mesajı

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı da sosyal medya üzerinden olayla ilgili kınama mesajı paylaştı. İHA ekibini telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini de ileten Bursalı, "Alsancak Gündoğdu Meydanı’nda sahne kurulumu sırasında yaşanan kaza sonrası haber takibi yapan İhlas Haber Ajansı Bölge Haber Müdürü Ali İhsan Çiftçi, Kameraman Abdurrahman Derici ve Muhabir Zilan Genç’e yönelik fiziki saldırıyı şiddetle kınıyorum. Sadece görevini yapan basın mensubu arkadaşlarımıza yönelik bu çirkin saldırı asla kabul edilemez. Kıymetli meslektaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Prof. Dr. Karalezli: "Gençlerde diz ağrısı önemlidir"" Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas iskelet sistemi tümörlerini anlattı. Kemik tümörlerinin çeşitlerini, bulgularını ve tedavi seçeneklerini paylaşan Dr. Karalezli, özellikle gençlerde diz ve omuz çevresi ağrılarına vurgu yaparak "10-20 yaş arasındaki gençlerde diz ve omuz ağrısı önemlidir" ifadelerini kullandı. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas-iskelet sistemi tümörlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kemir tümörleri Tümörlerin her zaman kötü huylu olmadığına dikkat çeken Karalezli, "Kemik tümörleri kabaca ikiye ayrılır. İyi huylu tümörler ve kötü huylu tümörler yani kanserler" ifadelerini kullanarak, kötü huylu tümörlerin hem kemiğin kendi kanserlerinden hem de vücudun başka yerlerinden sıçrayan tümörlerden kaynaklanabileceğini söyledi. Kemik tümörleri arasında en sık metastatik tümörlerin görüldüğünü aktaran Karalezli, "Aslında en çok görülen kemik tümörleri metastatik tümörlerdir. Yani vücutta herhangi bir yerdeki tümörün kemiğe sıçraması ile olan tümörlerdir. Kemiğe en çok metastaz yapan kanserler akciğer, meme, böbrek, troid ve prostat kanserleridir" dedi. Belirtilerin hastalığın türüne göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Karalezli, "Metastatik tümörlerin bulguları asıl tümörün olduğu yere göre değişir. Örneğin akciğer kanserinin bulgusu ile böbrek kanserininki farklıdır. Ama genel olarak halsizlik, bulantı, kilo kaybı ve ateş gibi bulgular görülebilir. Metastatik tümörlerde ve kemiğin kendi tümöründe asıl semptom ağrıdır" dedi. "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" Ağrıların özelliklerine dikkat çeken Karalezli, "Ağrının dinlenme sırasında ve gece ağrıları şeklinde olması önemlidir" diyerek geçmeyen kemik ağrılarının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Karalezli, "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" ifadeleriyle uzun süren, gittikçe artan ve ilaçlara yanıt vermeyen ağrıların araştırılması gerektiğini belirtti. "Metastatik tümörleri 50 yaştan sonra görülür" Yaş gruplarına göre risk dağılımına da değinen Karalezli, "İstatistiksel olarak primer kemik tümörleri en çok 10-20 yaş arasında, metastatik tümörleri de 50 yaştan sonra görülürler" dedi. Tümörlerin en sık görüldüğü bölgelerin de yaşa göre değiştiğini söyleyerek, "En çok diz çevresi. Daha sonra omuz çevresi. Metastatik tümörler ise omurga ve kalça çevresinde sıktır" ifadelerini kullandı. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" Tanıda kan testlerinin sınırlı olduğunu belirten Karalezli, "Genel olarak spesifik bir test yoktur. Kemik tümörlerinde görüntüleme yöntemleri daha çok işe yararlar" diyerek röntgen, tomografi, MR ve sintigrafinin en çok kullanılan yöntemler olduğunu söyledi. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" diye ekledi. Tedavi seçeneklerine ilişkin konuşan Karalezli, "Kemik tümörlerinde bazen hiçbir şey yapmayız ve takip ederiz. Tabii ki bu iyi huylu olduğu kesin olan tümörlerde uygulanan bir yöntemdir" dedi. İyi huylu olsa bile bazı durumlarda cerrahiye ihtiyaç duyulabileceğini belirterek, "Kırık riski varsa, sinire baskı yapıyorsa veya kemikte deformiteye neden oluyorsa iyi huylu da olsa cerrahi tedavi öneririz" ifadelerini kullandı. Kötü huylu tümörlerde cerrahinin temel tedavi olduğunu belirten Karalezli, "Cerrahi tedavide tümörü çıkartabildiğimiz gibi ampütasyon dediğimiz kolu veya bacağı alma şeklinde çok istemediğimiz tedavi şeklini de yapabiliriz" dedi. Son yıllarda uzvu koruyucu yöntemlerin geliştiğini vurguladı ve bazı durumlarda kemoterapi ile cerrahinin birlikte uygulandığını söyledi. Karalezli, patolojik kırıklara ilişkin olarak, "Normalde kemiğin kırılmasına neden olmayacak enerjideki bir travma ile kemikte kırık olması patolojik kırıktır" diyerek bunun ekseriyetle kemik erimesi veya tümör gibi altta yatan nedenlerden kaynaklandığını ifade etti. Toplumda yaygın olan yanlış inanışlara da değinen Karalezli, "Tümöre neşter vurulursa azar", " Bu çok genel ve yanlış bir inanıştır" sözleriyle cerrahiden kaçınmanın doğru olmadığını belirtti. Yanlış tedavi edilen kötü huylu tümörlerin tekrar edebileceğini söyleyerek, "Bu nedenle hastaların da patoloji sonuçlarını takip etmeleri gerekli ve önemlidir" ifadelerini kullandı.
İstanbul Bakan Bayraktar: "Doğudan batıya ‘yeşil enerji hattı’ çalışmaları başlıyor" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Elektriğin, doğal gazın ve petrolün doğudan batıya kesintisiz akabileceği enerji bağları konusunda somut öneriler sunduk. Yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin doğudan batıya aktarımı için Türk Devletleri Teşkilatı’nı kapsayan büyük bir yeşil şebeke üzerinde çalışmalar başlayacak" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Enerji Bakanları Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Bayraktar, Türk dünyasının enerji ve maden potansiyeline dikkat çekerek, toplantının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Bakan Bayraktar, açıklamasında, "Türk Devletleri Teşkilatı 180 milyonluk bir nüfusa, 4,5 milyon kilometrekarelik bir coğrafyaya ve 2 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip. Bugün enerji alanındaki iş birliğimizi daha ileri taşıyacak çok önemli bir zirve gerçekleştirdik" dedi. "TDT ülkeleri 20 trilyon metreküpün üzerinde doğalgaz rezervine sahip" Üye ülkelerin sahip olduğu enerji kaynaklarının stratejik önemine dikkat çeken Bayraktar, "Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri yaklaşık 20 trilyon metreküpün üzerinde doğalgaz rezervine ve 39 milyar varillik çok büyük bir petrol rezervine sahip. Dünyada üretilen uranyumun yüzde 40’ı yine bu ülkeler tarafından gerçekleştiriliyor" ifadelerini kullandı. Bayraktar, bu potansiyelin etkin şekilde değerlendirilmesi için somut projelerin önemini vurguladı. Toplantıda Türkiye’nin yeni öneriler sunduğunu belirten Bayraktar, "Enerji bakanları toplantılarını, maden alanındaki iş birliğimizi artırmak adına bir ‘Maden Bakanları Toplantısı’ platformuyla çeşitlendirmek istiyoruz. Kritik ve stratejik madenlerde dünyanın artan ihtiyacını üye ülkelerin kaynaklarından sürdürülebilir şekilde karşılamak fevkalade önemli" diye konuştu. Bayraktar; bu önerinin, gelecek yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacak Liderler Zirvesi’nde resmiyet kazanmasının hedeflendiğini söyledi. "Özel sektörü de sürece dahil edeceğiz" Enerji iş birliğinin yalnızca hükümetlerle sınırlı kalmayacağını belirten Bayraktar, toplantılara iş dünyasının da dâhil edileceğini söyledi. Bayraktar, "Somut projeleri hayata geçirecek özel sektör ve iş dünyasıyla daha yakın çalışmayı önerdik. Bundan sonraki toplantıların ikinci bölümünde iş dünyasıyla bir araya geldiğimiz bir iş platformu oluşturmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. "Doğudan batıya kesintisiz enerji akışı için yeni bir yeşil şebeke kurulacak" Bakan Bayraktar, bölgesel enerji entegrasyonuna yönelik yeni projelere de değindi. Bayraktar, "Elektriğin, doğal gazın ve petrolün doğudan batıya kesintisiz akabileceği enerji bağları konusunda somut öneriler sunduk. Yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin doğudan batıya aktarımı için Türk Devletleri Teşkilatı’nı kapsayan büyük bir yeşil şebeke üzerinde çalışmalar başlayacak" ifadelerini kullandı.