SAĞLIK - 09 Nisan 2016 Cumartesi 11:21

İzmir'i Yıldızlaştıracak Dev Proje İçin 2.5 Milyon Liralık Bağış

A
A
A
İzmir'i Yıldızlaştıracak Dev Proje İçin 2.5 Milyon Liralık Bağış

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi içinde yapımına başlanan Türkiye’nin ilk Gen Araştırma merkezi Nevvar Salih İşgören Vakfı tarafından tamamlanacak. İzmir’in kamu yatırımlarının gerçekleşmesine katkı koyan Nevvar-Salih İşgören Vakfı bu önemli projeye 2.5 milyon liralık bağışta bulundu.
İzmir’i tıp alanında çağ atlatması öngören merkezin tamamlanmasına yönelik protokol, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nde (İBG-İzmir) düzenlenen törenle imzalandı. Törene İzmir Valisi Mustafa Toprak, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Füzün, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, Vali Yardımcısı Cemil Özgür Öneği, İl Sağlık Müdürü Dr. Ayhan İzzettinoğlu, İzmir Müftüsü Prof. Dr Ramazan Muslu, Balçova Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, Nevvar Salih İşgören Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ömer Şener, Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mustafa Ökmen, Başkan Yardımcısı Erol Urgun, Denetim Kurulu Başkanı Ünal Ödemiş Genel Koordinatör Berna Şahin ile akademisyenler katıldı.
EZBER BOZMAYA DEVAM
Törenin başında Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk çalışmalar ilgili bilgi verdi. Ardından konuşan DEÜ Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün, Biyotıp ve Genom Merkezi’nin İzmir’e büyük değerler kazandıracağı belirterek, "Bu projenin hayata geçirilmesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destek nedeniyle şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca böyle bir proje Nevvar Salih İşgören Vakfı ile birlikte yaptığımız için çok mutluyuz. Rahmetli Salih İşgören sağlığında üniversitemiz için çok büyük hayırlar gerçekleştirmiştir. Onu da buradan bir kez daha saygıyla anıyoruz" dedi. Nevvar Salih İşgören Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ökmen de vakfın İzmir’in sosyal sermayesini artırma yolunda yatırımlara devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
’’Burada Nevvar ve Salih İşgören büyüklerimizi tekrar şükranla anıyoruz. İnanın böyle bir manzarayı görseler çok memnun olurlardı. Dokuz Eylül Üniversitesi rahmetli Salih Ağabey’in özel ilişkileri olan bir kurum. Daha önce buraya önemli desteklerimiz olmuştu bunlar artarak devam edecek. Rahmetli Salih İşgören’in bize vasiyeti, ’Yatırımları yaparken kılı kırk yarın. Valilik makamıyla sürekli istişare halinde olun’ şeklindeydi. Bu konuda sayın valimiz Mustafa Toprak beyefendiye doğru tercihleri yapma konusunda desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Mehmet Öztürk hocamın ifadesiyle ezberi bozmaya devam edeceğiz. Nevvar Salih İşgören Vakfı olarak İzmir’e destek vermek bizim için şereftir onurdur."
ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI
İzmir Valisi Mustafa Toprak da böylesi dünya çapında bir merkezin halkın ve hayırseverlerin yapacağı katkılarla yürümesi gerektiğinin altını çizerek, "Nevvar Salih İşgören Hanımefendi ve beyefendi yaşamlarında insanlığa katkı sağlamayı ve hedef edinmiş ve bu noktada gayretlerini ortaya koymuş insanlardır. Şu anki vakıf yönetimi olan arkadaşlar da gerek mütevelli gerekse yönetim kurulu olarak aynı anlayış birliği içinde bu katkıları merhumların vasiyetleri üzerine katkı sağlamaya devam ediyorlar. Ben bu katkının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi muhasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma noktası ve işaret edilen o nokta bu gibi projelerden geçiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da projenin tamamlanması konusunda büyük katkıları olmuştur. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Bir de tabi ki Nevvar Salih İşgören Vakfımızın kurucusu rahmetli Salih İşgören Beyi hasta yatağında ziyaret ederek onore etmiştir. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde Nevvar Salih İşgören Vakfı bugüne kadar gerek eğitim alanında gerek sağlık alanında, gerek sosyal ve kültürel alanlarda yapmış oldukları katkılarla önemli bir işlevi orta çıkarıyor. Sadece DEÜ bünyesinde Nevvar Salih İşgören Vakfı’nın yaptığı katkılar bile takdire şayandır" dedi.
Konuşmaların ardından merkezin kısa sürede tamamlanmasına yönelik hazırlanan protokol iki kurum yöneticileri tarafından imzalandı. Protokolün imzalanmasının ardından olan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nin (İBG-İzmir) girişinde oluşturulan bağış ağacına da ilk yapraklar Vali Mustafa Toprak ve Nevvar Salih İşgören yöneticileri tarafından asıldı. Kök Hücre Tedavi Merkezi’ne Nevvar Salih İşgoren ismi verilirken, uluslararası boyuttaki merkezde moleküler biyoloji, genetik ile tıp bilimlerini birleştirerek yeni çığırlar açacak çalışmalar gerçekleştirilecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil köprü korkuluklarına çarparak durabildi Gümüşhane’de sürücüsünün yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminde kontrolünü kaybettiği otomobil köprüdeki köprülüklere çarparak durabildi. Şoför hastanede tedavi altına alınırken kaza yapan otomobilin tekerleği metrelerce öteye savruldu. Kaza, öğleden sonra Gümüşhane merkez Pirahmet Köyü’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Erzincan’dan Gümüşhane istikametine hareket halindeki 42 YD 504 plakalı Fiat Marea markalı otomobilin sürücüsü Ahmet Baş (28) Pirahmet Köyü geçişinde yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil ters istikamete dönerek köprüdeki korkuluklara çarparak durabildi. Kazanın etkisiyle ise otomobilin sol ön tekeri metrelerce uzağa fırladı. İhbar üzerine olay yerine 112 acil sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Otomobilin hava yastığının açılması nedeniyle hayata tutunan sürücü sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay yerinden başka bir vakaya giden ambulansın kazayı görerek müdahale ettiğini söyleyen görgü tanığı İsmail Çilenk, “Ben evimin kapısının önünde oturuyordum bir ses duydum, köprüden araba gittiğini düşündüm koştum geldim bu araba bu hale gelmiş. Demirlere vurarak durmuş ve ters dönmüş. Şans eseri başka bir hastaya giden ambulans gördü de müdahale etti. Şoförün durumu iyiydi sadece kaburgalarım ağrıyor diyordu” dedi. Kaza nedeniyle Gümüşhane - Erzincan Karayolu’nda trafik kontrollü olarak verilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bursa Bursa’yı "Bidaa Dükkan" tutkusu sardı Bursa’da ’bidaa dükkan’ların ilk konsept mağazası, Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde hizmete girdi. Tüketicilerden büyük ilgi gören bidaa dükkanlar, ev dışında yemek yeme alışkanlıklarının değiştiği günümüzde, gençler, çalışan ebeveynler, çekirdek aileler, bekarlar, ofis çalışanları ve evde yemek yapmaya vakit harcamak istemeyen herkese; koruyucusuz ve hijyenik ortamda üretilmiş, hızlı, pratik yiyecekler sunmayı hedefliyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Dönmez, Yankı Gıda ile birlikte grup firması olan Doybox Gıda’nın, bidaa Markası ile EDT pazarında yeniliklere devam ettiğini, perakende pazarında da bidaa dükkan konseptleri ile yoluna devam edeceğini söyledi. Toplumun tüketim alışkanlıklarının yeni konseptleri ile uyumluluğunu görmek için açtıkları tanıtım standının büyük ilgi gördüğünü belirten Coşkun Dönmez, “Buradan aldığımız cesaretle Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde ‘bidaa dükkan’ı açtık. Buradaki konseptimizi tüm Türkiye’de uygulayacağız. Ev yemeği lezzetinde hizmet verecek ‘bidaa dükkân’ların Bursa’mızdan başlayarak kısa zamanda tüm Türkiye’ye yayılmasını hedefliyoruz” dedi. Yankı Yemek A.Ş olarak, sektörde 35 yıllık bir deneyime sahip olduklarını ve gurup şirketleri olan Doybox’un bidaa markası ile geleneksel ev yemeği lezzetinde, tüketicilere tamamen doğal ve hızlı hazırlanabilen ekonomik fiyatlı yiyecekler sunmayı hedeflediğini belirten Coşkun Dönmez, "Belirlediğimiz, ‘Geleneğin Pratik Tadı’ sloganımız, bu vizyonun bir yansıması olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Coşkun Dönmez, 2 yılı aşkın süredir restoranlar ve fast food işletmeleri için çözüm ortağı olduklarını belirterek, bunun yanı sıra, tam otomatik çorba makineleri olan ‘Doymatikleri’ geliştirerek tüketicilere sunmanın gururunu yaşadıklarını da vurguladı. Dönmez, "Bidaa dükkânların yanı sıra bir yandan da ‘Doymatik’lerimizi halkımızın kolay ulaşacağı noktalarda hizmete sunacağız” dedi. Coşkun Dönmez, dünya genelinde sağlıklı, koruyucusuz güvenli hızlı tüketim ürünlerinin, hızla yükselen bir eğilim haline geldiğini, özellikle 35 yaş altındaki gençlerin, yoğun iş temposu ve hızlı yaşam tarzları nedeniyle ev dışında yemek yeme alışkanlığını benimsediklerini söyledi. Dönmez, “Pratik, hızlı, sağlıklı ve güvenli yemek seçeneklerine olan talep her geçen gün artıyor. Biz de hızla büyüyen bu talebi karşılamak ve geleneksel lezzetleri modern ve hızlı bir şekilde sunmak için yeni yollar arıyoruz. Hızlı tüketim pazarındaki büyümeye hızla adapte olmak ve genişlemek istiyoruz. Bursalıları oldukça ekonomik ve tamamen doğal lezzete sahip olan menülerimizi tatmaya bekliyoruz” diye konuştu.