GENEL - 27 Mart 2020 Cuma 14:36

İZTO’dan üye işletmelere "Korona da Kriz Yönetimi" semineri

A
A
A
İZTO’dan üye işletmelere "Korona da Kriz Yönetimi" semineri

İzmir Ticaret Odası (İZTO), tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü salgını nedeniyle yaşanan ekonomik krizde, şirketlerin alması gereken önlemleri aktarmak ve krizi nasıl yöneteceklerini anlatmak amacıyla interaktif bir seminer düzenleyeceğini bildirdi.

İzmir Ticaret Odası (İZTO), tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü salgını nedeniyle yaşanan ekonomik krizde, şirketlerin alması gereken önlemleri aktarmak ve krizi nasıl yöneteceklerini anlatmak amacıyla interaktif bir seminer düzenleyeceğini bildirdi.


Son teknolojiye sahip "Akıllı Kampüs" aracılığıyla 10 bin öğrencisine uzaktan eğitim imkanı sağlayan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) iş birliğiyle, oda üyelerine yönelik olarak kriz döneminde işletme yönetimi hakkında online seminer düzenlenecek. 31 Mart 2020 Salı günü saat 19.00’da gerçekleştirilecek olan seminere katılmak isteyen İZTO üyesi işletmelerin, kendilerine gönderilen katılım formlarını doldurarak interaktif olarak etkinlikte yer alabileceği ifade edildi.


İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’de üniversite-şehir bütünleşmesinin ilk modeli olarak hayata geçirdikleri Kampüsİzmir’de örnek bir uygulamaya imza attıklarını söyledi. Başkan Özgener, "23 Mart’ta başlayan uzaktan eğitime çabuk uyum sağladık. Öğrencilerimiz, sorunsuz olarak ders görmeye devam ediyor. Teknolojiye yönelik yatırımlarımızın karşılığını, uzaktan eğitim sürecinde aldık. Üniversitemizin güçlü eğitim altyapısının sağladığı imkanları, şimdi de İzmir Ticaret Odası üyelerimize yansıtıyoruz. Küresel bir tehdit haline gelen korona virüsle mücadele ettiğimiz bu süreçte, kriz yönetiminin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Biz de, üyelerimiz için ‘Kriz Dönemi Stratejileri’ semineri gerçekleştirmeye karar verdik. Seminer, interaktif bir ortamda gerçekleşecek. Katılımcılar, istediği soruyu yöneltebilecek ve merak ettikleri konularda bilgi edinme imkanı bulacak. Önümüzdeki dönemde de gereksinim duyulacağına inandığımız konularda, bu tarz uygulamalara devam edeceğiz" dedi.


Prof. Dr. Jülide Kesken de, belirsizliğin yüksek olduğu kriz dönemlerinde, işletme sahipleri ve yöneticilerinin stratejik karar verme yetkinliklerinin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Kesken, bu süreçte nelerin yapılıp yapılmaması gerektiğinin de seminerde ayrıntılı olarak tartışılacağını söyledi.


İnternet bağlantısının olduğu her yerden sisteme giriş yapılarak seminer takip edilebilecek. Prof. Dr. Jülide Kesken’in kriz döneminde nelere dikkat edilmesi gerektiği ve şirketlerin nasıl bir planlama yapabileceği ile ilgili önerilerini aktaracağı sunumun ardından İZTO üyeleri, istedikleri soruyu da Prof. Dr. Jülide Kesken’e yöneltebilecek. “Kriz Dönemi Stratejileri” adlı seminer, aynı zamanda sisteme kaydedilecek. Seminerin kaydedildiği link, İZTO üyelerine ulaştırılacak ve bu sayede üyeler, istedikleri zaman semineri yeniden dinleme olanağına sahip olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Fitness sporcusu sağlık çalışanı kadının başarı hikayesi görenleri hayran bıraktı Elazığ’da vücut geliştirme ve fitness şampiyonu eşi sayesinde spora başlayan sağlık çalışanı Tuba Yıldırım, 4 yıldır hem yaptığı spor hem de yaşam stiliyle dikkat çekiyor. Elazığ’da yaşayan 1 çocuk annesi Tuba Yıldırım, özel bir hastanede yıllardır sağlık çalışanı olarak görev yapıyor. Yıldırım, dünya vücut geliştirme ve fitness şampiyonluğu ve ikinciliği bulunan eşi Uğur Yıldırım ile ’sporcu beslenmesi’ farklılığı nedeniyle spora başladı. Yaklaşık 4 yıldır profesyonel vücut geliştirme ve fitness ile ilgilenen 34 yaşındaki Yıldırım, yaşam stili ve yaptığı sporla dikkat çekiyor. Aynı zamanda sağlık sektöründe çalışan Yıldırım, şampiyon eşi ile birlikte açtıkları salonda hem genç sporcu yetiştiriyor hem de önümüzdeki aylarda düzenlenecek olan Türkiye Vücut Geliştirme ve Fitness Şampiyonası’na hazırlanıyor. "Elazığ’da vücut geliştirme alanında kadın sporcu olarak tekim" Eşinin vesilesiyle bu spor başladığını ifade eden Tuba Yıldırım, "Yaklaşık 4 yıldır profesyonel olarak bu sporu yapıyorum. Eşimle tanıştıktan sonra bu spora başladım ve ondan sonra profesyonel olarak devam etmeye çalışıyoruz. Elazığ’da vücut geliştirme alanında kadın sporcu olarak bir ilkim. İnşallah bunu da şampiyonlukla taçlandıracağız. Önceliğimiz şampiyonluk ardından da dünyaya açılmak niyetindeyiz. Son yıllarda bir artış var ama kadın sporcu olmak biraz zorlu bir süreç oluyor. Kadınların biraz daha ilgisinin artmasını temenni ediyoruz. Ben sağlık çalışanıyım. Eşimle de bu meslekle vesilesiyle tanıştık ve ondan sonra eşim beni spora teşvik etti. Bu spor, sadece vücut geliştirme ya da kas oranı yükseltme anlamında değil, sağlık açısından çok önemli" dedi. 14 yıldır vücut geliştirme sporuyla ilgilenen eşi 33 yaşındaki Uğur Yıldırım ise, "Dünya şampiyonluğu ve dünya ikinciliğim var. Yaklaşık 5 senedir de kendi spor kulübümüzü işletiyoruz. Burada gençlere örnek olmaya ve insanları spora teşvik etmeye çalışıyoruz. Şu anki en büyük hedefimiz de birkaç şampiyonluk daha alıp gençlere daha çok örnek olmak, sporu ve sağlıklı yaşamı insanlara daha çok lanse edebilmek. Eşim bu spora beni görerek teşvik oldu. İlk tanıştığımız zaman kendisi sporla ilgilenmiyordu. Kendisi benden gördükçe hoşuna gitti. Ayrıca sporcu beslenmesi farklı olduğu için evde biraz uyumsuzluk oluyordu. Ya ben ona uyum sağlayacaktım ya o bana. Eşim şu anda Elazığ’da bu spor branşında eğer şampiyon olursa, bu dereceye ulaşmış ilk kadın sporcu olacak. Bu konuda kendisiyle gerçekten gurur duyuyorum. Bu zor bir spor. Kendisi çok iradeli. İnşallah, 14 hafta sonra bunu bir Türkiye şampiyonluğu ile taçlandıracağız” diye konuştu.
Hatay Evladından depremden bu yana haber alamayan anne: “Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi” HATAY (İHA) – Hatay’da asrın felaketinden bu yana 25 yaşındaki evladı Batuhan Güleç’ten haber alamayan Sema Güleç, bu yıl Anneler Günü’nü evladı olmadan geçirmenin burukluğunu yaşıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş ve çok sayıda vatandaştan depremden sonra haber alınamamıştı. Asrın felaketinin üzerinden 16 aydan fazla süre geçmesine rağmen yakınlarından gelecek haberi bekleyen vatandaşların da umutlu bekleyişi devam ediyor. Bu insanlardan biri de Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Sema Güleç. Acılı anne mimarlık bölümü mezunu 25 yaşındaki evladı Mustafa Batuhan’dan aylardır haber alamıyor. Depreme İskenderun ilçesi Numune Mahallesi Güleryüz Apartmanı’nda yakalanan Mustafa Batuhan, asrın felaketinin ardından adeta yok oldu. Acılı anne Sema Güleç, evladından gelecek haberi aylardır umut içerisinde bekliyor. “Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi” Evladının yaşadığı binaya depremden 20 dakika sonra gittiğini dile getiren 53 yaşındaki Sema Güleç, oğlu Batuhan’ı nüfustan düşürmek istemediğini belirterek “6 Şubat depreminden sonra oğlum Mustafa Batuhan Güleç’e hiçbir şekilde ulaşamadım, oğlumu arıyorum. Deprem günü oğlum iş yerinin üzerindeki yine diğer evimizde kalıyordu, tekti. Ben de buradaydım, kendi diğer evdeydi. Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi. Dedim Batuhan’ın yanına gidelim, kızımla, damadımla birlikte o tarafa gittik ve binanın yıkıldığını gördük. Bina yıkıldıktan 20 dakika sonra ordaydım. Depremin ardından ben çok kaygılandım, araştırma yaptım daha bir şey çıkmadı, yani nüfustan düşürme olayı olmadı. Fakat bu kimilerinde miras konusu oluyor bazı işlemlerden dolayı isteğe karşı isteğe karşılıklı düşürülüyormuş nüfustan onu öğrenince biraz rahatladım. Ben daha evladımı arıyorum. Ben oğluma nüfustan düşürme ya da gaiplik verilmesini istemiyorum. Daha arıyorum, yani vefat ettiyse bana mezarını versinler. Yoksa ben kabul etmiyorum, nüfustan düşürmeyi, gaiplik verilmesini onu asla kabul etmiyorum” dedi. “Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi” Anneler Günü yaklaştıkça içini burukluk kapladığını dile getiren Sema Güleç, “Anneler Günü yaklaştıkça benim içimi bir burukluk kaplıyor. Benim diğer çocuklarım var ama hiçbiri birinin yerini tutmuyor. Hepsi ayrı ayrı Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi. Beraber geçirirdik, gerçekten Anneler Günü’nün yaklaşmasını istemiyorum. Oğlum yanımda olmadığı için artık Anneler Günü’nün gelmesini istemiyorum. Oğlum olmadığı için çok zor bir durum” şeklinde konuştu.