EKONOMİ - 15 Kasım 2022 Salı 10:11

Mimar Kemalettin Caddesi “Eleman arıyor”

A
A
A
Mimar Kemalettin Caddesi “Eleman arıyor”

İzmir’de gelinlik ve abiye dükkanlarının ağırlıkta olduğu Mimar Kemalettin Caddesi’nde hemen hemen her mağazanın camında “Eleman aranıyor” yazılarını görmek mümkün.

İzmir’de gelinlik ve abiye dükkanlarının ağırlıkta olduğu Mimar Kemalettin Caddesi’nde hemen hemen her mağazanın camında “Eleman aranıyor” yazılarını görmek mümkün. Eleman açığını kapatmak amacıyla İstihdam için Mesleki Eğitim Programı (İMEP) ile dikiş kursları düzenleniyor, hatta kursiyerlere her gün için 90 lira ücret de ödeniyor ancak rağbet fazla olmadığından sektörün eleman ihtiyacı karşılanamıyor.


Gelinlik ve abiyenin başkenti İzmir, tekstil sektöründeki eleman açığını kapamaya çalışıyor. Makineci, kesimci, el işçisi ve monteci eleman ihtiyacı, gün geçtikçe artıyor. Bu işleri yapabilen kişilerin yaş ortalaması ise 35’in altına inmiyor. Mimar Kemalettin Caddesi’nde neredeyse her mağazanın camında “Makineci aranıyor”, “Monteci aranıyor” yazıları göze çarpıyor. İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, İMEP ile dikiş kursu düzenlediklerini ancak genellikle yabancı uyruklu kişilerin kursa katıldığını belirtti. Türk kursiyerlerin de kursa ilgi göstermesini amaçladıklarını belirten Başkan Güvenli, tekstil sektöründe elaman ihtiyacının hat safhada olduğunu ve Konak Kaymakamlığı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası olarak bu açığı kapatmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi. İzmir’in gelinlik ve abiye esnafı ise eleman ihtiyacının çok yoğun olduğunu aktararak “Yeter ki gelin, biz de işi öğretiriz” dedi.



Kursiyerlere para ödeniyor


İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, “Tekstil piyasasında makineci, el işçisi gibi mesleklerde açığın oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Biz, düzenlediğimiz kurslarda yetişen elemanlarımızı işyerlerine yerleştiriyoruz. Ancak kurslara rağbet, istediğimiz düzeyde değil. Özellikle yabancı uyruklu arkadaşlarımız ilgi gösteriyor. Şu an devam eden kursumuzda sadece tek Türk kursiyerimiz var. Kursa katılanlara her gün için 90 lira da veriyoruz. Ayrıca bu kursların uzatılmasını planlıyoruz” diye konuştu.



“Gençleri bulmakta zorlanıyoruz”


Yeni neslin genelde masa başı işlere rağbet ettiğini kaydeden Başkan Güvenli, “Biz gençleri bu sektörde çalışmaları için ikna etmeye çalışıyoruz. Tekstil sektöründe Türkiye, dünyada sayılı ülkelerden biri. Bu yüzden eleman açığını kapatmak zorundayız. Bu işi öğrenen kişilerin iş bulma sıkıntısı olmaz. Yeter ki bize gelsinler, işi öğrensinler. Pek çok firma bizi arayıp makineciye, monteciye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Bu açığı kapatmazsak elaman bulma sıkıntısı hat safhaya çıkacaktır. Sektöre genç nesil katılmıyor. Genelde firmalara 30 yaşın üstündeki kişiler başvuruyor. 20’li yaşlardaki gençleri bulmakta zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.



“Piyasada ciddi anlamda makineci açığı var”


Dikiş Makinesi Eğitmeni Semra Yıldız da kurs hakkında şunları söyledi: “Kursiyerlerimize ilk önce dikiş makinelerini öğretiyoruz. Teorik eğitimin ardından uygulamaya geçiyoruz. Çeşitli egzersizler yaptırıyoruz ve belirli tekniklerle parçadan bütüne hareket etmeyi öğretiyoruz. Bluz, pijama takımı gibi ürünleri dikmeyi öğrenmelerini sağlıyoruz. Piyasada ciddi anlamda makineci açığı var. Kurs bittiğinde kursiyerlerimiz artık bir firmada çalışabilecek durumda oluyor.”



Tek Türk kursiyer


Kursun tek Türk kursiyeri Umut Kurtaranlar, “Kursta ilk haftayı geride bıraktık. Ben 31 yaşındayım ve hep giyim firmalarında satış üzerine çalıştım. Kendim de üretim yapmak için bu kursa katıldım. Kendi ürettiklerimi satmak istiyorum. Kurs bittikten sonra makineci arayan bir firmada çalışıp işi iyice tecrübe ettikten sonra kendi atölyemi açmak istiyorum” sözlerine yer verdi.



Suriyeli öğretmen, dikiş eğitiminde


Kursta özellikle Suriye’den gelen yabancı uyruklu kursiyerler eğitim görüyor. Bu kişilerin arasında Fransızca, fizik, felsefe öğretmeni olan ancak göç ettikleri İzmir’de tekstil sektöründe çalışmak için uğraşanlar da var. Suriye’de felsefe öğretmenliği yapan Türkiye El Ramadan, “Suriye’de öğretmenlik yapıyordum ama burada bu işi öğrenmeye çalışıyorum. Öğrendikten sonra dikiş işleri yapmak istiyorum” derken, Sare Halife ise “Benim mesleğim yoktu. Bu kursa gelerek işi öğrenmek ve iş bulmak istiyorum” dedi.



"Bu meslekte işsizlik yok"


Gelinlik firması sahibi, aynı zamanda kesimci Jale Canlıyiğit Ercan, “Sektörümüzde kesimci, makineci, el işçisi, monteci ihtiyacı var. Bu yüzden işler yetişmiyor. Ben kesimciyim, eşim de makineci. Şu anda el işçisine ihtiyacımız var. Eşim eğer el işçisinin yanı sıra bir makineci daha bulursa dışarıdaki başka işlere de koşturabilecek ama şu anda sadece makine işini yapmaya vakti kalıyor. Çevredeki diğer esnafın da eleman ihtiyacı çok fazla. Bizim mesleğimiz nedense küçümseniyor. Herkes masa başı iş istiyor. Bu meslekte işsizlik yok. Mesleği öğrenmek isteyenlere işi öğretiriz. Özellikle gençleri bekliyoruz. Çünkü 35 yaşın altında elaman yok. İzmir’deki birçok firmada eleman aranıyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.