GÜNDEM - 08 Kasım 2023 Çarşamba 11:22

‘Neşeli Günler’ filmine konu olan meşhur turşucu

A
A
A

Türk sinemasının sevilen filmlerinden ‘Neşeli Günler’in esin kaynağının, İzmir’de bulunan ‘turşucu Hasan usta’ olduğu ortaya çıktı. Birçok ürünün turşu yapıldığı 64 yıllık bu turşucu dükkanını görenler şaşkınlık içerisinde kalırken, efsane filmi izleyenleri ise maziye götürüyor. Filmin ortaya çıkış hikayesi ise Yeşilçam’ın usta ismi Adile Naşit’in iş yerini görmesiyle başlıyor.

Türk sinemasının efsanelerinden; Adile Naşit, Münir Özkul, Şener Şen, Ayşen Gruda gibi usta isimlerin rol aldığı 1978 yapımı ‘Neşeli Günler’ filmine ilham kaynağı olan turşucu dükkanı, İzmir’in Narlıdere ilçesinde yer alıyor. Turşucu dükkanının işletmecisi 83 yaşındaki İbrahim Türksever, babası ve annesinden miras kalan 64 yılık iş yerini heyecanla devam ettiriyor. İş yerinde tam 90 çeşit turşu çeşidi yer alırken, 1959 yılında açılan dükkan turşularıyla İzmirlilerin sofralarını süslüyor.

‘Neşeli Günler’ filmine konu olan meşhur turşucu

İşte filmin hikayesi

İbrahim Türksever’in aktardığına göre filmin ortaya çıkış hikayesi de bir o kadar ilginç. O dönemlerde, İzmir Fuarı’ndaki etkinliklerin yoğun olduğu zamanlarda sanatçılar fuar alanına gelir ve programlara katılırdı. Gelen sanatçılar arasında ise Adile Naşit gibi usta isimlerde yer alıyordu. Daha sonrada ise Adile Naşit, 1959 yılından beri işletilen turşucu dükkanını görür ve bir ziyaret yapar. İbrahim Türksever’in yaşamını yitiren anne ve babasıyla yakınlık kuran Adile Naşit, yıllar içerisinde de dostluğunu pekiştirir. Böylelikle ‘Neşeli Günler’ filmi, turşucu Hasan ustadan esinlenerek ortaya çıkar ve uzun yıllar hafızalarda kalır.

83 yaşındaki İbrahim Türksever, anne ve babasının turşuculuğa başlamadan önce Narlıdere’deki bahçelerinde meyve-sebze ürettiklerini, daha sonrada sattıkları sebzelerin ziyan olmaması için turşu yaptıklarını söyledi. Turşuların çok sevildiğini, mahsulden tamamen turşu yapıldığını ifade eden Türksever, babası turşucu Hasan ustanın bu şekilde yaygınlaştığını söyledi.

‘Neşeli Günler’ filmine konu olan meşhur turşucu

Türksever, “Dükkanın ismi olan Hasan amca babamdır. Annem ve babam manavcılık yaparken küçük bir bahçemiz vardı. Bahçemizde yetiştirdiğimiz sebze ve meyveleri satıyorduk. Artan ürünleri de ziyan olmasın diye turşu yapıyorduk. Müşterilerimiz turşuya rağbet gösterince turşucu dükkanını açtık. Neşeli Günler filmine de konu oldu” ifadelerine yer verdi.

Türksever, “İzmir Fuarında etkinliklerin yoğun olduğu dönemlerde sanatçılar fuara gelirdi. Gelen sanatçılar arasında Adile Naşit gibi isimler de yer alırdı. Adile Naşit o dönemlerde diğer arkadaşlarıyla birlikte turşucu dükkanımızı ziyaret edip; çayımızı, kahvemizi, yemeğimizi yerlerdi. Zaman içerisinde tiyatro oyuncuları ve annemle babam arasındaki bağ pekişti ve bir dostluk oluştu. Adile Naşit ve ekibi de bize ‘Neşeli Günler’ filminin bizim turşucu dükkanımızdan esinlenerek ortaya çıktığını söyledi. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.

‘Neşeli Günler’ filmine konu olan meşhur turşucu

Türksever, duvarda asılı bulunan Adile Naşit, Ayşen Gruda gibi isimlerin turşucu dükkanına ziyaret anının yer aldığı fotoğrafa da müşterilerin ilgiyle baktığını, onlarında o günleri hatırlayarak yorum yaptıklarını belirtti.

Çam kozalağının bile turşusu var

Yenilebilir 90 çeşit turşunun bulunduğunu ifade eden İbrahim Türksever, “Biz yenilebilir sebze ve meyve olarak her şeyin turşusunu yapıyoruz. Erik, kavun, portakal gibi birçok meyve ve sebzeden turşu yapıyoruz. Müşterilerimiz turşularımızı çok seviyor. Çam kozalağının da turşusunu yaptık. Onu da aroma için üretiyoruz ve çok güzel bir aroması var. Hem yaşlı kesim hem genç kesim bizden turşu suyu alıyor” dedi.

İyi turşunun ilk önce taze sebze ve meyveden yapılması gerektiğini söyleyen Türksever, “Taze meyve ve sebzelerin iyice temizlenmesi gerekir. Bizim kullandığımız aromalar doğal bir formülasyondan oluşuyor. Bunu hiç bozmadık. Bu yüzden turşularımız lezzetli. Taze ve doğal ürünle yapılan turşu aynı zamanda soğuk yerde muhafaza edilmelidir. Böylece turşu gittikçe güzelleşiyor” şeklinde aktardı.

‘Neşeli Günler’ filmine konu olan meşhur turşucu

Kış mevsiminin gelmesiyle turşunun sağlık açısından yenmesi gerektiğini aktaran Türksever sözlerini şöyle sürdürdü;

“Havalar soğudu, kış mevsimine giriyoruz. Kış mevsimi aslında sebzelerin yavaş yavaş bittiği bir mevsim. Akademisyenlerin de belirttiği üzere turşunun birçok faydası var. Derler ya ‘bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ diye ben de diyorum ki perhize gerek yok lahana turşusu her derde devadır. Kışın bazı hastalıklardan korunmak için ailelere de turşu yemelerini tavsiye ediyorum.”

Mehmet Pamuk - Sinan Yeniçeri


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali dolu dolu geçti Merkezefendi Belediyesi tarafından düzenlenen ve üç gün süren Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali, Denizlililerin yoğun ilgisiyle birlikte sona erdi. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Gerçekleştirmekten büyük mutluluk ve heyecan duyduğumuz Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali’miz üç gün boyunca üretimin, emeğin ve dayanışmanın en güzel örneklerine ev sahipliği yaptı" dedi. Merkezefendi Belediyesi, girişimci kadınlara destek olmak amacıyla başlattığı ve sonrasında geleneksel hale getirdiği Girişimci Kadınlar ve El Emeği Festivali, Merkezefendi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Denizlililerin sahiplendiği ve yoğun katılım gösterdiği üç günlük festivalde, sevilen sanatçı Cem Belevi, darbuka gösterisiyle Ceren Özdemir, şarkıcı Güvenç Yıldırım, Suna Dumankaya, Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Kevser İrdem, Uzman Doktor Betül Yılmaz ve Ritmin Melekleri sevenleri ve dinleyicileri ile buluştu. Festivalde kadın girişimcilerin el emeği ürünlerinin satışa sunulduğu stantlar üç gün boyunca saat 22.00’ye kadar açık kaldı. Denizlililer el emeği, göz nuru ürünlere büyük ilgi göstererek alışveriş yaptı. Hem kadın girişimciler hem de vatandaşlar festivalden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Festivale, Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Ali Marım, Cumhuriyet Halk Partisi Merkezefendi İlçe Başkanı Müjdat İlhan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun eşi Nilgün Çavuşoğlu, Merkezefendi Belediyesi Girişimci Kadınlar Mentörlüğü’nü üstlenen Sevda Karaali, Merkezefendi Belediye Başkan Yardımcıları, muhtarlar, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. "Kadınlarımız burada çok güzel dostluklar oluşturuyor" Merkezefendi’de kadınların ayrıcalığının olmasını belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "2019’da başlayan bu süreçte, artık kadınlarımızın biraz daha sesinin çıkması gerekiyor, biraz daha kendine güvenmeleri gerekiyor, biraz daha özgürlüklerini eline alması gerekiyor dedik. Birçok kadının desteğiyle bugüne geldik. Ürünlere baktığımda birbirinden güzel, el emeği olan hayal dünyasını gerçekleştiren, hayalleri için adım atan birçok kadını görüyorum. Geçmişte de bu festivale katılıp da kendini ihracata adayan ya da dükkân açan birçok kadın ile yol arkadaşlığı yaptık. Hem el emeği üreten kadınlarımızın ürünlerini göreceğiz. Hem onları ziyaret edeceğiz. Kadınlarımız burada çok güzel dostluklar oluşturuyor. Üç gün boyunca hem eğleneceğiz hem güleceğiz hem de girişimci kadınlara destek olacağız. Merkezefendi’de sizlerle birlikte değişimi, dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Bizim için buranın en önemli kısmı yıllardır emek veren kadınların ürünlerini göstermek ve onların satışında yardımcı olmak" dedi. "Kadınların emeğine sağlık" Kadının olduğu her yerin mutlu ve huzurlu olduğunu belirten Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, "Bütün kadınlara saygılarımı sunuyorum. Umarım güzel bir festival olur. Her şey düşünülmüş her şey güzel bir şekilde ayarlanmış. El emeği üretip festivale gelen kadınlarımızın ellerine sağlık. Başta Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan olmak üzere bütün hanımefendilere saygılarımı sunuyorum" diye konuştu.
Antalya Başkan Ali Çandır: "Tarım girdi maliyetleri ortalamanın altında arttı" Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK’in açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verilerine göre tarımsal girdi maliyetlerindeki artışın hem aylık hem de yıllık bazda uzun dönem ortalamalarının altında gerçekleştiğini, Ekim ayında üretici lehine bir tablo oluştuğunu söyledi. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında aylık yüzde 2,04 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, endeksin ölçülmeye başlandığı 2015 yılından itibaren Ekim ayları ortalamasının (2,31) yüzde 15 altında ilan edilmiştir. Böylece son 5 aydır sürekli artış gösteren aylık girdi fiyatları, Ekim ayında ortalama altı yükseliş göstermiştir" dedi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında yıllık yüzde 33,66 arttığını kaydeden Çandır, "Bu yıllık rakam, son 10 yılın Ekim ayları ortalamasının (34,22) altında kalmıştır. Son 7 ayda ise Ağustos ayı hariç yükseliş gösteren yıllık enflasyon Ekim ayında ortalama altı artmıştır. TÜİK tarafından Ekim ayı için açıklanan tarımsal girdi fiyatları maliyetleri enflasyonu, 10 yıllık Ekim ayı ortalamalarına göre aylıkta ve yıllıkta ortalamanın altında artış göstermiştir" değerlendirmesinde bulundu. Ekim’de en yüksek artış veteriner hizmetlerinde Ekim ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 2,12, yıllık yüzde 34,79 artış olduğunu belirten Çandır, "Ekim ayları itibariyle bu rakamlar, aylıkta ve yıllıkta 2022 yılından sonraki en yüksek rakamlar olmuştur" dedi. Çandır, Ekim ayı Tarım-GFE’nin aylıkta tohumda yüzde 4,71, enerjide yüzde 0,09, gübrede yüzde -0,60, ilaçta yüzde 2,26, veteriner hizmetlerinde yüzde 5,61, yemde yüzde 3,19 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0,51 değişim gösterdiğini kaydederken, yıllık ise tohumda yüzde 36,86, enerjide yüzde 22,30, gübrede yüzde 47,39, ilaçta yüzde 18,91, veteriner hizmetlerinde yüzde 64,33, yemde yüzde 35,53 ve diğer kalemlerde ise yüzde 38.69 artış olduğunu belirtti. Çandır, "Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,57 ve yıllık yüzde 27,19’luk artış ilan edilmiştir" dedi. Üretici lehine seyrediyor TÜİK tarafından Ekim ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin, aylık yüzde 4 arttığını, bu rakamın 10 yıllık Ekim ortalamasının (2,56) üzerinde olduğuna dikkat çeken Çandır, yıllıkta ise yüzde 45,40 ile 10 yıllık ortalamanın (25,29) üzerinde ilan edildiğini kaydetti. Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında olduğu gibi Ekim ayında da üretici lehine gerçekleşmeler ilan edilmiştir. Bu 4 ay dışında yıllık gerçekleşmeler üretici aleyhinde olmaya devam etmiştir" dedi. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Çandır, yurtdışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Ekim’de aylık yüzde 0,90 ve yıllık yüzde 28,75 arttığını kaydetti. Yurtiçi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylık yüzde 1,63 ve yıllık yüzde 27 arttığını kaydeden Çandır, "Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 2,87 ve yıllık yüzde 35,73 artmıştı. Bu durum, Ekim ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir" dedi. Manşet enflasyon yüksek Ekim ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 2,55 ve yıllık yüzde 32,87 arttığına dikkat çeken Ali Çandır, "Son 20 yıllık Ekim ayı ortalamalarının aylıkta yüzde 2,24 ve yıllıkta yüzde 18,53 olduğu hatırlanırsa manşet enflasyonun hala ne kadar yüksek seyrettiği daha iyi anlaşılır" dedi. Makas daraldı Tüketici gıda enflasyonunun Ekim ayında aylık yüzde 3,41, yıllık yüzde 34,87 arttığını belirten Başkan Ali Çandır, "İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ekim’de aylık yüzde 4,52 ve yıllık yüzde 34,66 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 5,49, yıllık yüzde 35,84 artmıştır. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı yıllık enflasyon civarında bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla aradaki makas daralmaya başlamıştır. Yani yıllık olarak yüzde 33,66 düzeyindeki tarımsal girdi maliyet artışına karşılık yüzde 45,40’lık tarım üretici fiyat artışı ve yüzde 32,87’lik tüketici fiyat artışı söz konusu olmuştur. Ekim ayında tarımsal üreticiler, aylıkta ve yıllıkta lehte rakamlarla karşılamışlardır" dedi.