GÜNDEM - 21 Mart 2024 Perşembe 09:40

Ölümden dönen şerbetçi, arı korkusundan mesleği bırakıp kuyumcu oldu

A
A
A

İzmir’de geçtiğimiz eylül ayında arı sokması sonucu ölümden dönen ve kuyumcu komşusu tarafından kurtarılan Mehmet Güneş, şerbetçiliği bırakıp kuyumcu dükkanı açtı. Ömür boyu iğne kullanmak zorunda kaldığını belirten Güneş, “Kuyumcuda hayatımız kurtuldu, şimdi kendimiz kuyumcu olduk” dedi.

İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda, yıllardır içecek satan şerbetçi esnafı Mehmet Güneş (40), geçtiğimiz eylül ayında şerbet içerisine düşen arıyı kurtarmak isterken parmağını arı sokması sonucu ölümden dönmüştü. Arı sokmasından 7 dakika sonra nefes almakta zorluk çeken ve yüzü kızaran Güneş, kuyumcu dükkanı olan komşusu Cem Köker’in iş yerine giderek yardım istemişti. Dükkan komşusu Köker de 112’yi aramış ve 3 buçuk dakika içerisinde ambulansın gelmesiyle Güneş’e ilk yardım yapılmıştı; o anlar anbean güvenlik kamerasına yansımıştı. Eski şerbetçi ustası Güneş, şimdi ise yıllardır sürdürdüğü mesleğini bırakıp ölümden döndüğü iş yerini kuyumcu dükkanına çevirdi ve hayatını kurtaran komşusu ile meslektaş oldu.

Ölümden dönen şerbetçi, arı korkusundan mesleği bırakıp kuyumcu oldu

“Şimdi artık arılardan uzak duruyoruz”

Başından geçen olayı anlatan Mehmet Güneş, “Meyve suyu işi yapıyorduk. Tepsinin içine arı girdi. Can çekişiyordu. Ben de onu parmağımla arıyı çıkardım. Daha sonra arı parmağımı soktu. Soktuktan sonra da hemen kuyumcunun yanına girdik. Allah razı olsun ambulans da çok hızlı bir şekilde geldi. İlk müdahaleyi yaptılar. Arı sokmasından sonra dükkanımızı değiştirdik. Arı buna vesile oldu. Şimdi artık arılardan uzak duruyoruz” diye konuştu.

Ölümden dönen şerbetçi, arı korkusundan mesleği bırakıp kuyumcu oldu

Tedbir amaçlı meyve suyu işini değiştirdik”

Olaydan sonra tedavi olmak için hastaneye gittiğini ve doktor tarafından kendisine iğne verildiğini anlatan Güneş, şunları kaydetti:

“Artık iğneyi ömür boyu yanımızda taşıyacağız. Rabbim kimseye nasip etmesin. Ölüm geldi mi muhakkak ölümden kaçış yok. Biz tedbir amaçlı meyve suyu işini değiştirdik. Kuyumcuda hayatımız kurtuldu, şimdi kendimiz kuyumcu olduk.”

Komşusunun kuyumcu olmasında kendisinin de vesile olduğunu aktaran Köker, şu ifadelere yer verdi: “O gün benim müşterim vardı. Arkadaş geldi ve ‘fena oldum’ dedi. Arıya alerjisi varmış. Biz de ambulans çağırdık. Sedyeler dükkana sığmadığı için ben arkadaşı kucağıma alıp ambulansa koydum. Ölümden döndü. Arkadaşımızı şimdi kuyumcu yaptık. Herhalde arının da bir vesilesi var. Allah iş versin.” 

Ölümden dönen şerbetçi, arı korkusundan mesleği bırakıp kuyumcu oldu

Mehmet Pamuk - Mustafa İç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.