ÇEVRE - 21 Temmuz 2024 Pazar 12:25

Peçeli baykuşlar özgürlüğe kanat çırptı

A
A
A
Peçeli baykuşlar özgürlüğe kanat çırptı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’nda bugüne kadar bin 300 yaban hayvanı iyileştirilip yeniden doğaya salındı. Bunlar arasında doğada annesiz kalan 6 peçeli baykuş da vardı. Minik yavrular bakıcılar tarafından özenle büyütüldükten sonra özgürlüğe kanat çırptı.


İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı’na bağlı İzmir Doğal Yaşam Parkı, 15 yaşında.


Sadece 126 türde bin 336 hayvana ev sahipliği yapmakla yetinmeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı; yaralı, hasta ve tedaviye muhtaç halde getirilen yaban hayvanlarına da kucak açıyor. Veterinerler ve uzman personel tarafından gösterilen yakın ilgi ve bilimsel yöntemlerle kısa sürede sağlığına kavuşturulan hayvanlar, tedavilerinin bitiminde yeniden doğaya salınıyor.



Şifa dağıtıyor


Görüntülü tanı, operasyon ve tedavi hizmeti verilen kliniğin yanı sıra karantina bölümleri, 24 adet farklı boyutlarda kafes, 3 adet sürüngen terraryumu, yoğun bakım kabinleri, akuatik (suda yaşayan) hayvanlar için 3 geçici barındırma tankı alanları bulunan Doğal Yaşam Parkı, yaralı ve hasta yaban hayvanlarına bakım ve tedavi imkanı sunuyor. Parkta bakılıp büyütülen peçeli baykuşlar da onlarca canlıdan sadece bazıları. Yurttaşların ihbarı üzerine İzmir Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından 40 gün önce İzmir Doğal Yaşam Parkı’na getirilen annesiz 6 yavru peçeli baykuş burada özenle büyütüldü. Bakıcıların anneleri gibi ilgilendiği yavrular, doğal yaşama uyum sağlayacak seviyeye getirildi. Yüzleri kalp şeklinde olan baykuşlar, veteriner hekimlerce doğaya salınabilir raporu hazırlandıktan sonra özgürlüğe kanat çırptı.



“Özel bakıma aldık”


Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Serkan Eğrilmez, bugüne kadar İzmir Doğal Yaşam Parkı’na 6 binden fazla hayvanın tedavi amacıyla getirildiğini ve bunların bin 300’ünün tedavi edildikten sonra doğal hayata yeniden döndüğünü belirtti. Şimdi sıranın peçeli baykuşlarda olduğunu söyleyen Serkan Eğrilmez, “6 peçeli baykuş yavrusu bize getirildi. Klinikte özel bir bakıma aldık. Bakıcıları tarafından özverili şekilde bakıldılar, beslendiler. Zor bir süreçti. Anneleri olmadığı için o bakımı biz yaptık. Bakıcılarımız anne rolünü üstlenerek 40 gün boyunca baykuşlara baktı. Doğaya salınmaya hazır hale geldiler” dedi.



“Doğal döngü için faydalı canlılar”


İnsanlara en yakın baykuş türü olan peçeli baykuşların yıkılmış damlar, terk edilmiş ağıllar, terk edilmiş evlerin çatılarını tercih ettiğini vurgulayan Eğrilmez, “O nedenle yerleşim yerlerine yakın bir noktada doğayla buluşturduk. Bu canlılar gece aktifler. Oyukların içerisinde, çatıların altında gündüzü geçiriyorlar. Gün batımında aktif hale gelerek avlanıyorlar. Biz karanlıkta hiçbir şey görmüyoruz ama bu hayvanlar rahatlıkla görebiliyor. Böcek, kertenkele, fare ile besleniyorlar. Doğal döngü için faydalı canlılar. İnsanlara hiçbir zararı yok. Ve birçok ülkede baykuşun bir eve gelip yuva yapmasının, oraya uğur getirdiğine inanılıyor” ifadelerini kullandı.


Taşıma kafesine konularak Menemen Tuzçullu Mahallesi yakınlarına getirilen baykuşlar günbatımında doğaya bırakıldı.



Peçeli baykuşlar özgürlüğe kanat çırptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Kars’ta YKS heyecanı Kars’ta Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi heyecanı başladı. Sınavda görevli ve bina sorumlusu olduğunu ileri süren o sırada görevini yapan muhabiri engellemeye çalıştı. Güvenlik görevlilerine ‘atın bunu dışarı’ diyerek kendisini görevli olarak tanıtan kişinin elinin cebinde olması ise dikkat çekti. Kars’ta sabah erken saatlerde YKS sınavına girmek için öğrenciler aileleriyle birlikte sınava girecekleri okulların yolunu tuttu. Okul bahçelerinde görevliler tarafından karşılanan öğrenciler, polis ekiplerince titizlikle gerçekleştirilen üste aramalarının ardından sınav salonuna alındı. Bir öğrenci ise 3 dakika geç kaldığı için içeriye alınmadı. "Gazeteciye görevli engeli" YKS sınavı haber çalışmasını yapan gazeteciye görevliden engelleme geldi. İşini yapan İhlas Haber Muhabirini bina sorumlusu olduğunu ileri süren görevli engellemeye çalıştı. ‘atın bunu dışarıya’ diye güvenlik görevlilerine seslenen bina sorumlusu gazetecinin dışarıda olduğunu ise gözden kaçırdı. O anlar kameraya yansıdı. Öte yandan, Kars’ta 9 bin 213 adayın girdiği Temel Yeterlilik Testi saat 10.15’te başladı. Oturumda adaylar 120 soruyu cevaplayacak. Kars’ta 42 bina, 532 salonda bin 426 görevli nezaretinde 5 bin 196 kadın, 4 bin 017 erkek aday olmak üzere toplam 9 bin 2213 kişi TYT sınavında ter döktü. Adaylar sınavda ter dökerken, aileleri de bina dışında heyecanla bekledi.
Malatya MAGİNDER Başkanı Karademir: "Çiftçimizin alın teri kutsaldır" Zirai don sonrası tarım arazilerini inceleyen MAGİNDER Başkanı Karademir, çiftçilere destek çağrısında bulundu. 12 Nisan’da yaşanan zirai don felaketinin ardından Malatya’daki çiftçilerin yaşadığı zararlar yerinde incelendi. MAGİNDER Başkanı Salih Karademir ile Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, hasat dönemine verim kaybıyla giren üreticilere destek için Özal köyünü ziyaret etti. Malatya’da arpa ve buğday hasadı sürerken, zirai don felaketinin ardından birçok üretici büyük zarar yaşadı. Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Başkanı Salih Karademir, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek ile birlikte Özal ve Karahan köylerindeki tarım arazilerinde incelemelerde bulunarak çiftçilerin sorunlarını dinledi. Ziyaret sırasında konuşan Karademir, "Çiftçimizin alın teri kutsaldır. 12 Nisan’da yaşanan don felaketi arpa ve buğday ekili arazilere ciddi zarar verdi" dedi. Malatya genelinde 460 bin dönüm buğday, 380 bin dönüm arpa ekili alan bulunduğunu ifade eden Karademir, geçen yıl 160 bin ton buğday, 80 bin ton arpa hasadı yapılmasına karşın bu yıl ciddi düşüş beklendiğini belirtti. Karademir, "Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) sadece 20 bin ton alım yapıyor. Bu kapasitenin artırılması, depolama alanlarının genişletilmesi şart. Ayrıca çiftçimize mazot ve ilaç gibi desteklerin artırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. Zirai donun etkilerine dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek ise, "Arapgir, Arguvan ve kısmen Malatya Ovası’nda arpa hasadı başladı. Ancak 11-13 Nisan’da yaşanan don ve ani sıcaklık değişimleri başaklarda doluluğu etkiledi. Özal-Karahan bölgesinde geçen yıl dönüme 400 kilogram ürün alınırken, bu yıl 200-250 kilogram bekleniyor" dedi. Türkiye genelinde buğday üretiminin de kuraklık ve iklim etkisiyle 22 milyon tondan 19 milyon tona gerilediğini belirten Çiçek, üretici kayıplarının destekleme kapsamına alınması gerektiğini vurguladı. Bölgede üretim yapan çiftçilerden Nihat Karademir ise, "Hasat bayramı dediğimiz bu dönemi buruk geçiriyoruz. Geçen yıl 400 kilogram aldığımız ürünü bu yıl yarı yarıya biçiyoruz. Girdi maliyetleri yüksek, üretici zorda. TARSİM ödemeleri acilen yapılmalı" diyerek destek çağrısında bulundu. Ziyarette yapılan açıklamalarda, zirai donun ve iklim değişikliklerinin tarımsal üretimi büyük ölçüde etkilediği belirtilerek üretimin sürdürülebilirliği için devlet desteklerinin artırılması gerektiği vurgulandı.
Ankara ODTÜ’de dansöz oynatılmasıyla ilgili çıkan haberlere rektörlükten açıklama Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) dansöz oynatılmasıyla ilgili çıkan haberlere ilişkin rektörlükten açıklama geldi. ODTÜ’de bir kampüste dansöz oynatılmasına ilişkin video sosyal medyada gündem oldu. Rektörlük, konuyla ilgili yayınlanan haberlere ilişkin açıklama yaptı. Okuldan yapılan açıklamada, "Söz konusu olay, 28 Mayıs 2025 tarihinde, Üniversitemizin bilgisi ve izni dışında, tamamen bireysel inisiyatifle gerçekleştirilmiş bir eylemdir. Görüntülerde yer alan bazı kişilerin kampüsle herhangi bir bağı olmayan bireyler olduğu ve kampüs alanına dışarıdan giriş yaptıkları, güvenlik kameraları kayıtları ve ilgili birimlerin incelemeleriyle net olarak tespit edilmiştir" denildi. Olayın, ODTÜ’nün resmi mezuniyet töreniyle ilgisi bulunmadığı belirtilen açıklamada, "Üniversitemizin 2024-2025 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, 13 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilecektir" ifadelerine yer verildi. Rektörlük, üniversitenin kurumsal değerleriyle bağdaşmayan olayla ilgili gerekli inceleme süreçlerinin başladığı belirtti. "Üniversitemiz toplumsal sorumluluğu temel alan duruşuyla anılmayı hak etmektedir" Ayrıca yapılan açıklamada, "ODTÜ’nün kurumsal kimliğini gölgelemeyi amaçlayan bu tür kasıtlı çarpıtmaları ve karalama kampanyalarını esefle karşılıyoruz. Üniversitemiz, evrensel değerlere dayalı bilimsel yaklaşımı ve toplumsal sorumluluğu temel alan duruşuyla anılmayı hak etmektedir" ifadeleri kullanıldı.