EKONOMİ - 03 Aralık 2024 Salı 12:59

Türk inciri uluslararası standartlara göre üretiliyor

A
A
A
Türk inciri uluslararası standartlara göre üretiliyor

Türkiye’nin dünyanın kuru incir ihtiyacının yüzde 60’ını karşıladığı bilgisini veren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’de üretilen kuru incirin karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazerlerle kontrol edildiğini, bir pestisit olmayan aflatoksinin incirlerden ayıklandığını, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru inciri herkesin gönül rahatlığıyla tüketebileceğini dile getirdi.


Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru incirler gıda güvenilirliğinin temini, tüketici sağlığı ve menfaatlerinin korunması amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak gıda kodeksine göre üretiliyor ve tüketicilere sunuluyor.


Cennet meyvesi olarak tanımlanan, noel sofralarının vazgeçilmezi kuru incirde Türkiye dünyanın kuru incir ihtiyacının yüzde 60’ını karşılıyor.


Türkiye’de yetişen kuru incir dünyanın en kaliteli kuru inciri olarak öne çıkarken, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Japonya Türk incirini en çok tüketen coğrafyalar olarak öne çıkıyor.


Son dönemde kuru incirin aflatoksin nedeniyle ihraç pazarlarından geri gelmesiyle ilgili haberlerin artması üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın toplantısı düzenleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Son dönemde yoğun olarak gündeme gelen kuru incirde aflatoksin, kuru incire insan eliyle konulan zirai ilaç/pestisit değildir. Aflatoksin diğer pek çok tarım ürününde olduğu gibi iklim koşullarına bağlı olarak doğada bulunan saprofit mantarlar tarafından üretim aşamasında meydana gelmektedir. İklim koşullarına bağlı olarak aflatoksin oluşumu her yıl farklılık göstermektedir. Üretim dönemindeki hava koşullarına bağlı olarak toplam üretimdeki aflatoksin varlığı, %0,5 ila %1,5 arası oranlarda değişmektedir. 2024 üretim sezonunda görülen olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında önemli bir artış meydana geldi. 2024 yılında aflatoksin ve okratoksin bulaşıklığı nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatımızda alınan Hızlı Alarm Bildirimi sayısı 2023 yılına göre artış gösterdi” diye konuştu.


Kuru incirde aflatoksin oluşumunun önüne geçmek için, üreticiler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Enstitüler, Üniversiteler, Borsalar ve Tüccarlarla yoğun bir iş birliği yaptıklarını anlatan Başkan Işık şöyle devam etti: “Aflatoksin sorunu ilk olarak 1987 yılında ortaya çıktı. O andan itibaren Ege İhracatçı Birlikleri tarafından, Ege Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekleri ile tüm kuru incir işletmelerimizde aflatoksin bulaşıklığını ayıklamak amacıyla kontrol sistemleri oluşturulmuş ve bu sistemin etkinliği denetlenmektedir. Tüm kuru incir işletmelerimiz hammadde alımlarında aflatoksin kontrolü yapmakta ve izleme programları yürütmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığımız ve diğer paydaş kurumlarımız ile birlikte üretim aşamasında aflatoksin bulaşıklığını önlemek ve azaltmak için yoğun çalışmalar yapıyoruz. Kuru incirde Aflatoksin ve Okratoksin oluşumunun engellenebilmesi amaçlı her yıl binlerce kurutma kereveti, ilek filesi, hasat filesi, tuzaklar ve örnek kurutma tünelleri Birliğimizce yaptırılmakta, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda üreticilerimize ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Diğer yandan, örnek bahçeler oluşturarak bilgilendirici broşür ve kitapçıklar yaptırılarak üreticimize yol gösterilmektedir.”



Aflatoksinli incirler 24 yıldır imha ediliyor


Ege İhracatçı Birlikleri olarak hedeflerinin sadece ihraç pazarlarında değil, ülkemizde de tüketicilerin sağlıklı kuru incir tüketimine katkı sağlamayı misyon edindiklerinin altını çizen EKMİB Başkanı Mehmet Ali Işık, “Bu amaçla işletmelerimize gelen kuru incirler özel karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazer ayıklama makinelerinde fiziki kontrollerle sarımsı yeşil renkli ışıma veren aflatoksinli kuru incirler ayıklanıyor. Bu kontroller sonucunda aflatoksin tespit edilen kuru incirlerin ticarete konu olmasının önüne geçilmesi için Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimizce 2000 yılından beri Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası Projesi yürütülüyor. İklim değişikliği ve yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle bu yıl aflatoksin oluşumunda artış meydana gelmiştir. Bu nedenle Projemiz kapsamında geçen yıl 0,7 olan aflatoksinli kuru incir oranı %1,5’a çıkarılmış, ayrıca Okratoksin-A oluşumuna etki ettiği bilinen küflü incirlerin de %1 oranında toplanarak imhası kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda yılda ortalama 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha edilirken, önümüzdeki dönemde imha edilecek toksinli incir miktarı yılda 1.500 tona yükselecek. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında son 3 yıldır toplanan aflatoksinli incirler Biyogaz tesislerinde bertaraf ediliyor” şeklinde konuştu.



Geri gelen kuru incirler ne oluyor?


Çok yoğun kontroller sonucunda ihraç edilen kuru incir partilerimiz çeşitli nedenlerle ülkemize geri gelebildiğini aktaran Işık, bu ürünlerle ilgili takip edilen yolu da şöyle özetledi: “Kuru incirin büyük taneli ve homojen olmayan yapısı nedeniyle, analiz edilen numunenin içine tek bir aflatoksinli incirin karışmış olması bile analiz sonucunun olumsuz çıkmasına yol açabilmektedir. İhracattan Geri Dönen Ürünler Türk Gıda Kodeksi (TGK) Mevzuatına Uygunsa Ülkemize Girebilmektedir. İhracattan geri gelen kuru incirler, ülkemize girişte Türkiye’nin ithalat prosedürüne tabi tutulmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde analiz edilerek sonucu uygun olan partilerin yurda girişine izin verilmektedir. Bakanlık yetkilileri gözetiminde; UV lambalı karanlık odalarda ayıklanan ve lazer makineleri ile tesislerimizde elden geçirilen aflatoksinli kuru incirler tekrar ayıklanmakta, tekrar numune alınarak analiz edilmekte, TGK mevzuatına göre yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebilmektedir. Bu açıdan, çeşitli mecralarda zehirli, pestisitli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcıdır.”



Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz


Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “İncirde kalite sorunu yaşanmasının en büyük nedeni Haziran ve Temmuz ayındaki sıcaklığın 45 derecelere çıkması. Enstitümüz kayıtlarında yaklaşık 300 çeşit incir var. Küresel ısınma ve İklim değişikliği ile sıcaklıklar artmaya devam ettikçe üretim bölgelerini değiştirerek dengeleyeceğiz. Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz.” dedi.



Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor


Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay, “İncir stratejik ürünümüzdü son 5 senedir prestij ürünümüz oldu. Yıllar geçtikçe ürünün kalitesini artırıyoruz. Türk incirini prestij ürün olarak satmak istiyoruz. Paydaşlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle kalite sorunları yaşıyoruz. Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor. İncirde ovadan dağa doğru bir kayma var. Şuan yüzde 70’i dağda, yüzde 30’u ovada yetiştiriliyor. İyi Tarım Uygulamaları ile bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.



İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk oluşturması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım


Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksan, “Aydın’da insanların refahını bu ürün belirliyor. İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk oluşturması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım, bir kişi günde 300 gr incir tüketiyor. Aydın’da sabah öğlen akşam incir yiyor insanlarımız 100 yaşına kadar yaşıyorlar. Rekolte dahada artacak, bizim incirimize sahip çıkmamız gerekiyor.” dedi.



Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz


35 bin ailenin geçimini incirden sağladığını söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi, Fatma Behit, “Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz.”dedi.



Türk inciri uluslararası standartlara göre üretiliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.