KÜLTÜR SANAT - 13 Mayıs 2025 Salı 09:08

Uluslararası ödüllü ‘Limandaki Aşk’ oyunu sergilendi

A
A
A
Uluslararası ödüllü ‘Limandaki Aşk’ oyunu sergilendi

Sahne Tozu Tiyatrosu’nun 56 kişiyle sergilediği ve uluslararası en iyi prodüksiyon ödülüne sahip ‘Limandaki Aşk’ oyunu İzmirli seyirciden tam not aldı. Cumhuriyet dönemimden bu yana İzmir’de özel bir tiyatronun yaptığı en yüksek bütçeli oyun haline geldiğini söyleyen Yönetmen Çağlar İşgören, "2016 yılında dekorlarını yapmaya başladım. Önce demirlerini, sonra merdivenlerini, ardından gondolunu, perdelerini ve kostümlerini derken her yıl bir parçasını tamamladım. Sonunda ortaya devasa bir eser çıktı" dedi.


Yazar Çağlar İşgören’in kaleminden çıkan "Limandaki Aşk", bir Türk yazar tarafından kaleme alınan ve İngiltere tarihini konu alan ilk tiyatro oyunu olma özelliğini taşıyor. Uluslararası alanda "En İyi Prodüksiyon Oyunu" ödülünü kazanan eser, Ortaçağ İngiltere’sine ışık tutarak güçlü anlatımı ve görsel zenginliğiyle dikkat çekiyor. Oyun, ana karakterler Gabriel ve Annie’nin sınıf farklılıklarına rağmen yaşadığı aşk hikâyesini konu alıyor ve izleyiciye tarihi bir atmosferde duygusal bir yolculuk sunuyor. Limandaki Aşk’ı yıllar önce yazamaya karar verdiği ve oyunun ilk isminin Soylular ve Köleler olduğunu belirten Yönetmen Çağlar İşgören, "Ancak ilk iki üç yıl içerisinde aslında yazamadığımı fark ettim. Sonra süreç yavaş yavaş gelişti. Bir süre beklemeye aldım. Müzikallerin Türkiye’de Broadway tarzında, görsel şölen ağırlıklı olması gerektiği fikri gönlümde yatan bir aslan gibi. O zaman dedim ki: "Bu hikâyeyi yazmak mesele değil, önce onun görsel yanlarını hayata geçirmem lazım. 2016 yılında dekorlarını yapmaya başladım. Önce demirlerini, sonra merdivenlerini, ardından gondolunu, perdelerini ve kostümlerini derken her yıl bir parçasını tamamladım. Sonunda ortaya devasa bir eser çıktı. Yaklaşık 14-15 yıllık bir birikim sonucu oluştu. Adı da bu süreçte "Soylular ve Köleler"den "Limandaki Aşk"a dönüştü" ifadelerini kullandı.



İzmir’de en yüksek bütçeli oyun


Tüm Türkiye’yi "Limandaki Aşk" ile tanışmaya davet eden İşgören sözlerini şu şekilde noktaladı: "Tam prömiyer yapacağımız sırada COVID salgını başladı. Yine de son provalara girmiştik. "Acaba yapabilir miyiz?" diye düşünürken, zannediyorum 2020’nin sonu ya da 2021’in başı gibi prömiyer yaptık. Sonrasında, Batı’yı müzikal anlamda kaleme alan ilk yazar ödülünü aldım. Ardından arkadaşlarımla birlikte uluslararası prodüksiyon ödülünü kazandık. Şu anda kadro, bazı zamanlar 50-55 kişiye düşse de, yaklaşık 70 kişiden oluşuyor. 82 kostüm kullanılıyor. Prodüksiyon maliyeti açısından bakıldığında, İzmir’de Cumhuriyet döneminde özel bir tiyatronun yaptığı en yüksek bütçeli oyun haline geldi. Bu durumdan gurur duyuyoruz. Oyunda yer alan tüm oyuncularımla, tiyatro sanatçısı arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Buradan özel bir teşekkürüm olacak. Prof. Dr. Oya Başak Hocama çok teşekkür ediyorum. Bu işin ucundan, son virajda kendisi tutmuştur."



Yüz kez sahnelendi


Limandaki Aşk’ta seyirciyi çok güzel bir hikaye beklediğini söyleyen oyunun ikinci yönetmeni Duygu Asker Aksoy, "Çağlar İşgören hocamızın yazıp yönettiği bir oyun. Daha önce de yüze yakın kez sahnelendi. Zannediyorum, İzmir tarihinde bir özel tiyatronun çıkardığı en büyük prodüksiyon bu. Çünkü şu anda 56 kişiyle sahneliyoruz bu oyunu ve çok güzel bir iş çıktı ortaya. Aslında dediğim gibi, bu temsili yüze yakın kez oynadık ve İzmirli seyircilerimizin de beğenisini kazandık. Yine onları da oyunumuza bekliyoruz. Oyunun ana karakterleri Gabriel ve Annie aslında. Ama burada en küçük karakter bile zaman zaman başrole dönüşebiliyor; dikkati üzerine çekebiliyor. Ancak biz, Gabriel ve Annie’nin yaşadıklarına odaklanıyoruz. Onların yaşadığı bir aşk hikâyesi diyebiliriz. Biraz farklı bir hikâye. Hatta bu hikâyeyi daha önce Shakespeare’in yazdığını düşünenler bile oldu. Bu tabii ki gurur verici. Çünkü eski İngiltere’yi anlatan ve içinde Shakespeare’i de barındıran bir oyun. Seyircinin ilgisini çekecek bir konusu olduğunu düşünüyorum. Hem güldürecek, hem ağlatacak; merakla bekletecek; görsel şovlarıyla seyirciyi etkileyecek bir oyun. Aynı zamanda bir müzikal tabii ki. Şarkıları da birçok seyirciyi mest edecektir diye düşünüyorum" diye ekledi.



"Annie bana birçok şey öğretti"


Limandaki Aşk’ta Annie karakterini canlandıran Çağla karayel, "Annie, limandaki aşkın belki de en masum, belki de en bahtsız karakteri olabilir. Hayatının aşkını bulduğu noktada aslında hayatının en önemli dönüm noktalarından birini yaşıyor. Önce babasını kaybettiğini, sonra da aşkıyla ilgili yaşadığı kırılmaları ve dönüm noktalarını keşfediyor. Birçok duygusunu aslında ilk kez keşfediyor; çünkü zaten o duyguları keşfetme yaşında. Annie hem çok mutlu hem çok üzgün, hem çok şanslı hem çok şanssız bence. Hocamız Çağlar İşgören, gerçekten çok detaylı ve derin yazmış tüm karakterleri. Ben de Annie ile birçok noktada kendimden bir şeyler buldum; aynı zamanda Annie bana birçok şey öğretti. Bu süreçte herhalde hem onun için çok ağladım hem de onunla beraber çok güldüm. Annie’yi canlandırmaktan çok mutluyum. Bu ekiple, hocamızın yazdığı böyle bir oyunda, böyle bir prodüksiyonda yer almaktan her şeyden önce çok gurur duyuyorum. Hepimiz çok mutluyuz, çok heyecanlıyız. Seyirciyi etkileyecek bir oyun bekliyor" diye belirtti.



"Çok eğlenceli bir oyun; içinde hem hüzün hem de insanların güleceği öğeler var"


Limandaki Aşk oyununda Gabriel karakterini oynayan Arif Yıldırım ise şu ifadeleri kullandı: "Limandaki Aşk oyununa, pandemi dönemi başlamadan önce provalara başlayarak hazırlanmaya başladık. O dönemde prömiyerimizi yapacak, galamızı düzenleyecektik; ancak araya pandemi girdi. Pandemi süresince, iki yıl boyunca bu oyunun provalarını yapma şansına eriştik. Valilikten özel yazılı izin alarak, herkesin sokağa çıkamadığı günlerde gelip burada prova yaptık. Oyun, Orta Çağ İngiltere’sinde geçiyor ve 60 kişilik dev bir kadroya sahip. Çok eğlenceli bir oyun; içinde hem hüzün hem de insanların güleceği öğeler var. Seyirci zaman zaman hüzünlenecek, zaman zaman ise gülecek. Herkesi oyuna bekliyoruz. Biz provalarda çok eğlendik. Umarım seyirciler de geldiklerinde hem eğlenir, hem güler, hem de duygulanırlar. Oyunun yazarı Çağlar İşgören, aynı zamanda Uluslararası Tiyatro Ödülleri’nde "En İyi Prodüksiyon" ödülünü aldı. Oyun, geçmiş yıllarda Kültür Bakanlığı tarafından hem maddi hem manevi olarak desteklenen bir projeydi."


Limandaki Aşk 16-17-18-23-24-25-30-30 Mayıs / 1 Haziran tarihlerinde Sahne Tozu Tiyatrosu Haldun Dormen Sahnesi’nde sahnelenecek



Uluslararası ödüllü ‘Limandaki Aşk’ oyunu sergilendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "Mahmut Boynukara" taziye evi dualarla açıldı Yeşilyurt Belediyesinin destekleriyle, 25. ve 26. Dönem AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara tarafından, merhum Mahmut Boynukara anısına yaptırılan Taziye Evi, düzenlenen törenle ve edilen dualarla hizmete açıldı. 510 metrekarelik alan üzerinde inşa edilen Mahmut Boynukara Taziye Evi modern ve işlevsel yapısıyla dikkat çekerken, içerisinde 400 kişilik bay ve bayan oturma salonları, mescid, mutfak, çay ocağı ve WC bölümleriyle hizmet verecek şekilde tasarlandı. Taziye evi, vefat eden vatandaşların yakınlarına destek olmayı amaçlarken, mahalle halkının da uzun süredir talep ettiği önemli bir ihtiyacı karşılamış oldu. Büyük bir katılım altında gerçekleşen açılış töreninde konuşan merhum Mahmut Boynukara’nın kardeşi Fatih Boynukara, "Merhum abimiz Mahmut Boynukara’nın aziz hatırasını yaşatmak amacıyla hayata geçirilen taziye evinin açılışını yapmanın heyecanını yaşıyoruz. İnsanın doğduğu, büyüdüğü, ekmeğini yediği, suyunu içtiği memleketine hizmet edebilmesi, ardında bir eser bırakabilmesi büyük bir nasiptir. Bizler de bu topraklara, bu güzel ilçeye olan vefa borcumuzu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu projeyi hayata geçirdik. Bu özel mekanının, şehrimizdeki birlik, beraberlik, paylaşma ve kardeşliğe hizmet etmesini; hüzünlü günlerde insanlarımızın yükünü hafifletmesini temenni ediyorum. Vefatının ardından bize bıraktığı ahlaki mirasla yolumuzu aydınlatan, bizleri doğruluk, çalışkanlık ve insan sevgisiyle yetiştiren kıymetli büyüğümüz Merhum Mahmut Boynukara’yı rahmetle, minnetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Allah kendisinden razı olsun. Bu eserin hayata geçmesinde emeği geçen başta Yeşilyurt Belediye Başkanımız olmak üzere değerli büyüğümüz Adnan Boynukara’ya ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise, taziye evinin yapımına katkı sunan hayırsever Adnan Boynukara’ya teşekkür ederek, merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diledi. Taziye evlerinin toplum hayatında önemli bir ihtiyacı karşıladığını vurgulayan Başkan Geçit, "Malaya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Battalgazi Belediye Başkanımızla birlikte seçim dönemindeki vaatlerimiz arasında yer alan ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan ’Taziye Evi’ projemiz kapsamında ilk taziye evimizi Çilesiz’de hizmete sunuyoruz. Taziye evleri acıların paylaşıldığı, dayanışmanın en güçlü şekilde hissedildiği mekanlardır. Kültür ve inanç dünyamızın önemli bir parçası olan taziye evleri, toplumsal birlik ve beraberliğin de en somut göstergelerinden biridir. Bu mahallemizde büyümüş, buranın bir evladı olan merhum Mahmut Boynukara adına yapılan taziye evimiz hayırlı olsun. Bu yılın 9 Mayıs’ında temelini attığımız taziye evimizle birlikte ilçemizdeki ilk taziye evini hemşerilerimizin hizmetine sunmuş oluyoruz. İnşallah bu taziye evimiz; vatandaşlarımızın acı günlerinde bir araya gelerek dayanışma içinde olacakları, dualarla teselli bulacakları, birlik ve beraberliğin pekişeceği bir mekan olacaktır. Bizler de Yeşilyurt Belediyesi olarak, hayırseverlerimizin katkılarıyla bu tür sosyal projeleri artırmaya, ilçemizin her mahallesine dokunmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı eserin ilçemize kazandırılmasında büyük bir gönül örneği sergileyen, 25 ve 26’ncı dönem AK Parti Adıyaman Milletvekilimiz Sayın Adnan Boynukara’ya ve ailesine, merhum Mahmut Boynukara anısına böyle kalıcı ve hayırlı bir hizmeti Yeşilyurt’umuza kazandırdıkları için şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum. Merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diliyor, mekânının cennet olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Malatya’nın güçlü ve modern yatırımlarla daha güçlü bir şekilde ayağa kalktığını, dönüşüm sürecinde sosyal hayata katkı sunan yatırımlara da önem verdiklerini ifade eden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise, "Şehrimizde deprem yaraları hızla sarılırken aynı zamanda bu tür sosyal sorumluluk isteyen projelerin hayata geçmesine ayrı bir önem veriyoruz. Merhum Mahmut Boynukara adına böylesine özel bir mekanı şehrimize kazandıran Adnan Boynukara ve ailesine teşekkür ediyorum. Seçim döneminde şehrimizde çadır anlayışını geride bırakıp, modern ve çok amaçlı alanlara sahip taziye evleri kurmaya karar vermiştik. Bugünde bunun güzel bir örneğini hep birlikte taşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak TOKİ ile işbirliği halinde 20’ye yakın taziye evi inşa ediyoruz, ilçe belediyelerimizde bu tür mekanların sayısını hızla artırıyor. Yeni inşa edilen camilerimizin olduğu alanlara da taziye evleri de kuruyoruz. Çadırlar şehrimize yakışmıyor, bunu kaldırıyoruz. Taziye evlerinin yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif mekanlarla şehrimizi modern ve yaşam standardı yüksek bir şehir kimliğine kavuşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu. AK Parti Milletvekili Bülent Tüfenkci ise, Malatya’nın yeni sosyal mekânlara kavuşmasından ziyadesiyle memnun olduklarını ifade ederken, Yeşilyurt’ta ilk olarak hizmete sunulan taziye evinin yapımında emeği geçen Yeşilyurt Belediyesine ve Adnan Boynukara’ya teşekkür etti. Tüfenkci, "Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediye Başkanlarımıza seçim dönemindeki vaatlerinden bir tanesini gerçeğe dönüştürdükleri için teşekkür ediyorum. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan şehrimiz hızla toparlanıyor, yeniden inşa ve ihya sürecinde taziye evleri, kültür ve sanat merkezlerinin sayısını hızla artırmaktayız. Şehrimizin her noktasının daha yaşanabilir bir kimliğe kavuşması için böylesine sosyal mekanların sayısının artması için her türlü desteği veriyoruz. Çilesiz mahallemizde hizmete sunulan Taziye Evimiz şehrimize ve ilçemize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu. Yeşilyurt İlçe Müftüsü Hüseyin Bayrak tarafından okunan duaların ardından kurdele kesimi gerçekleştirilerek "Mahmut Boynukara Taziye Evi" resmen hizmete girdi. Açılış törenine; AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Sadıkoğlu, Adıyaman TSO Başkanı Mehmet Torunoğlu, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Boynukara ailesinin fertleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Çorum Milyonlarca liralık vurgun yapan şebekenin çökertildiği operasyonda 7 tutuklama Araç satmak isteyen 55 vatandaşı "senet hilesiyle" milyonlarca liralık dolandıran şahıslara yönelik Çorum merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden 7’si tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Çorum il Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından, internet üzerinden araçlarını satmak için ilan veren vatandaşları ağına düşüren ve satın almak istedikleri araçların ücretinin bir kısmını güvenli ödeme ya da elden ödeyip, geri kalan tutarı ise senet düzenleyip ödeme yapmayan şebekeye yönelik çalışma başlattı. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, şüphelilerin devri alınan araçların kaydını kendi aralarında ya da üçüncü şahıslara devrettiği, bu yöntemle elde ettikleri gelirleri kendilerine ait şirketler üzerinden akladıkları tespit edildi. Şebekenin yöntemiyle toplam 55 araç sahibini dolandırdığını belirleyen ekipler, MASAK’tan temin edilen raporlarda şüphelilerin banka hesaplarında 2025 yılı içerisinde tam 45 milyon TL’lik işlem hacmi bulunduğu ve bu paranın 15 milyon TL’lik kısmının şirketler üzerinden aklandığını belirledi. Düğmeye basan ekipler, Çorum merkezli Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat ve Ankara’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 14 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin suçtan elde ettikleri değerlendirilen ve piyasa değeri yaklaşık 46 milyon 500 bin TL olan 58 araca ve 2 taşınmaza da el konuldu. Gözaltına alınan 14 şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından Çorum Adliyesi’ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şüphelilerden 7’si tutuklanırken, 7’si ise adli kontrol adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karabük Bakan Tunç: "Adaleti sadece köhne binalardan kurtarmadık, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Adalet Sarayı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası inşa ettiklerini belirterek, adaletin sadece fiziki mekanlarla değil vesayetçi ve darbeci anlayışlardan arındırılarak milletin yargısı haline getirildiğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük’te yapımı gerçekleştirilecek Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Tunç, AK Parti iktidarları döneminde Karabük’ün önemli yatırımlar aldığını belirtti. Bakan Tunç, Karabük’ün eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu hizmet binalarına, sanayi tesislerinden altyapı projelerine kadar birçok önemli esere kavuştuğunu ifade ederek, "AK Parti iktidarlarıyla Karabük’ümüz çok önemli yatırımlar aldı, birçok esere sahne oldu. Türkiye genelinde olduğu gibi eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu binalarına, kamu hizmet yapılarından sanayi tesislerine varıncaya kadar Karabük’ümüz çok büyük eserlere kavuştu. Bugün de bunun devamını sağlamış oluyoruz" dedi. Adalet sarayının Karabük için önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tunç, göreve geldikleri ilk günden itibaren çalışmaların başlatıldığını belirterek, "Kamu hizmet binalarımızdan bir eksiğimiz vardı. Adalet binamızın bir an önce yapılması noktasında valimiz ve milletvekillerimiz, Bakanlığımızın ilk günlerinde ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelir gelmez, memleketimize bir adalet binası kazandıralım dediler. Biz de ilk günden itibaren hemen proje çalışmalarına başladık" ifadelerini kullandı. Bakan Tunç, adalet sarayının yapım sürecine ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: "Saraylı binamızın temelini attıktan sonra, inşallah 600 gün süresi olan bu projeyi müteahhit firma 2 yıldan önce bitirerek Karabük’ümüze bu güzel eseri kazandıracak. Böylece adalet hizmetlerinin daha uygun bir mekânda, adaletin makamına yakışır bir şekilde yürütülmesini sağlamış olacağız." Türkiye genelinde adalet altyapısına yönelik yatırımlara da değinen Tunç, "Biz bugüne kadar Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası yaptık. 78 olan sayı, üç yüz doksan beşe yükseldi" dedi. Sadece bina yapmakla yetinmediklerini dile getiren Tunç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tabii bunu söylediğimizde ‘Sadece bina mı yaptınız? Bina yapmakla adalet gerçekleşir mi?’ deniliyor. Hayır, biz sadece adalet binaları yapmakla kalmadık. Eğitimden sağlığa, üniversitelerden tünellere, limanlardan altyapı ve üstyapı projelerine kadar Türkiye’nin fiziki kalkınmasını sağlarken, ekonomik ilerlemesini de destekledik. Kamu binalarımızı da yeniledik, adaleti köhne binalardan kurtardık." Adaletin vesayetçi anlayıştan kurtarıldığını vurgulayan Tunç, "Ama biz adaleti sadece köhne binalardan ya da merdiven altı duruşma salonlarından kurtarmadık. Adaleti birilerinin arka bahçesi olmaktan, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık ve milletin yargısı haline getirdik" şeklinde konuştu. Anayasal reformlara değinen Tunç, "Anayasada ‘darbeciler yargılanamaz’ anlayışı vardı. Sizin oylarınızla bunlar değişti. 30-40 yıl sonra 12 Eylül darbecileri ve 28 Şubat postmodern darbecileri yargı huzuruna çıkarıldı ve millet önünde hesap vermeleri sağlandı" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dikkat çeken Tunç, terörle mücadele konusunda da kararlı olduklarını belirterek, "İnşallah terörsüz bir Türkiye’yi de hep birlikte inşa edeceğiz. Terörden kurtulacağız ve bu noktada kararlı bir çalışmamız var" dedi. Terörün sona erdirilmesine yönelik yürütülen sürece de değinen Tunç, "İnşallah terörün sona erdirilmesi ve terör örgütünün tasfiyesiyle ilgili süreci şu anda yürütüyoruz. Terör örgütü silah bırakma kararı aldı" ifadelerini kullandı. Sürecin Meclis ve devlet kurumlarının koordinasyonu içinde sürdüğünü vurgulayan Tunç, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına da değinerek, terörün kalıcı olarak Türkiye gündeminden çıkarılması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Konuşmaların ardından protokol üyelerinin katılımıyla butonlara basılarak adalet sarayının temeli atıldı.
Kastamonu Kastamonu’da vatandaşlar Filistin için ses yükseltti Kastamonu’da cuma namazı çıkışında bir araya gelen vatandaşlar, Gazze’deki insanlık dramı için İsrail’i protesto etti. İnsanlık İttifakı ve Milli İrade Platformu tarafından Kastamonu’da cuma namazı çıkışında basın açıklaması düzenlendi. Nasrullah Meydanı’nda bir araya gelen grup Filistin’de devam eden İsrail saldırılarını kınadıklarını belirterek ’barışçıl şahitlik’ çağrısını yeniledi. Grup adına konuşan TÜGVA Kastamonu İl Temsilcisi Selim Önen, "Gazze’de yaşam, ‘normalleşme’ değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürmektedir. Uluslararası hukuk, güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze’de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hala tartışma konusuysa burada yalnızca bir ‘kriz’ değil, aynı zamanda uluslararası düzenin ‘itibar kaybı’ yaşanmaktadır. Bugün yaşadığımız iletişim çağında, bir çocuğun soğukta can verdiği haberini ‘akış’ içinde tüketebiliyorsak, burada bir sorun vardır. Bir toplumun ihtiyaç duyduğu ‘insani yardım’ kavramı bile süslenerek tartışmalı hale getiren ‘prosedürler’ var ise burada bir sorun vardır. Bu çağrımız bir ülkeye, bir halka, bir kuruma karşı önyargı değil; insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebi içermektedir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında 400’ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte, kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl ‘şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz" dedi.