GÜNDEM - 21 Haziran 2025 Cumartesi 11:07

Üniversite sıralarından ev temizliğine: "Öğrenci İşleri Temizlik"

A
A
A
Üniversite sıralarından ev temizliğine: "Öğrenci İşleri Temizlik"

İzmir’de üniversite öğrencileri, "Öğrenci İşleri Temizlik" adını verdikleri girişimle hem eğitimlerine devam ediyor hem de para kazanıyor. Urla ve Çeşme ilçelerinde temizlik hizmeti veren öğrencilerin müşterileri arasında ünlü isimler de yer alıyor.


İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Kimya Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Cihan Kılıç, eğitim hayatını sürdürebilmek için dikkat çekici bir girişime imza attı. Yurt dışında yaygın olan "handyman" modelinden ilham alan Kılıç, "Öğrenci İşleri Temizlik" adını verdiği projeyi hayata geçirdi. Başlangıçta üniversitedeki arkadaşlarının desteğiyle gündelik ev temizliği hizmeti sunmaya başlayan genç girişimci, kısa sürede büyüyerek profesyonel bir ekiple hizmet vermeye başladı. Şu anda Urla ve Çeşme ilçelerinde faaliyet gösteren ekip, 12 öğrenci ve profesyonel temizlik personelinden oluşuyor. Özellikle yaz aylarında nüfusun arttığı bu bölgelerde, temizlik hizmeti bulmakta zorlanan ev sahipleri için önemli bir ihtiyaca yanıt veriyor. "Öğrenci İşleri Temizlik" hizmetinden yararlananlar arasında oyuncu Doğa Rutkay Kamal ve şarkıcı Ceylan Ertem gibi tanınmış isimler yer alıyor. Genç yaşına rağmen hem öğrenim hayatını sürdüren hem de kendi girişimini yöneten Cihan Kılıç, projesiyle çevresindeki öğrencilere istihdam sağlıyor ve yerel halkın temizlik ihtiyaçlarına çözüm sunuyor. Cihan, ilerleyen dönemde faaliyet ağını genişletmeyi ve farklı şehirlerde de "Öğrenci İşleri Temizlik" hizmetini kurmayı hedefliyor.



Okula uyumlu çalışma takvimi


İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Kimya Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Cihan Kılıç, ailesine yük olmamak için özel sektörde çalıştığını, ancak emeğinin karşılığını tam olarak alamadığı için kendi işletmesini kurarak hem daha özgür çalışmayı hem de okul arkadaşlarına fayda sağlamayı hedeflediğini söyledi. Öğrencilerin çalışmak istedikleri gün ve saatleri özgürce seçebildiğini belirten Kılıç, Öğrenci İşleri Temizlik Projesi, öğrencilerin özgür ve kazançlı bir şekilde çalışmasını öngören bir sistem aslında. Biz sektör olarak özel ev hizmetlerini seçtik. Bu kapsamda temizlik, çocuk bakımı, özel ders ve bahçe işleri gibi hizmetler bulunuyor. Çalışan kişi havuzunu ve müşteri havuzunu iyi yönetiyoruz. Böylece hem öğrencilerin derslerine ve sınavlarına engel olmuyoruz hem de müşterilerimize kaliteli hizmet sunabiliyoruz" dedi.



Projeyi tüm ülkeye yayma hedefi


İşe başlamadan önce bulaşıklarını çamaşır suyuyla yıkadığını söyleyen Kılıç, "Şimdi temizlikle ilgili tüm detayları biliyorum. Müşterilerimiz bizi çok destekliyor ve biz de onların verdiği parayı gerçekten hak etmeye çalışıyoruz. Müşterilerimiz arasında Doğa Rutkay ve Ceylan Erten gibi isimler var. Herkes projeyi destekliyor ve benimsiyor. Biz bu projeyi bütün Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Tüm öğrencilerin özgürce çalışmasını ve haklarını almasını amaçlıyoruz. Bu doğrultuda öğrencidenişler.com adlı projemiz çok yakında hizmete başlayacak. Hem müşterilerimiz şeffaf fiyatlarla hizmet alabilecek hem de öğrenciler özgürce çalışabilecek. Bu iş özellikle erkek arkadaşlarımız için çok faydalı oluyor. Pek çok arkadaşımız işe başladıktan sonra "Gözümüze çarpmaya başladı, aslında dağınıkmışız ve pismişiz," diyor" ifadelerini kullandı.



Ekip gittikçe büyüdü


Okul arkadaşı Cihan Kılıç’a işe ihtiyacı olduğunu söyleyen İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Malzeme Bilimi ve Mühendisliği 4. Sınıf öğrencisi Yiğit Gezer, "İlk gün çok heyecanlıydım çünkü temizlik konusunda hiçbir tecrübem yoktu. Hangi malzemenin nereye döküleceği gibi şeyleri hiç bilmiyordum ama ablaların yönlendirmesiyle hızla tecrübe kazandık. Zamanla kendimizi geliştirdik ve bu hem bize fayda sağladı hem de gelir elde ettik. Başlangıçta 4-5 kişiydik, şimdi 12-13 kişilik bir ekibiz. İlk başta zorlanıp ayrılanlar oldu ancak bizim yapabildiğimizi görünce "Biz neden yapamayalım?" düşüncesi oluştu ve ekip büyüdü. Şu an herkes memnun, derslerine de vakit ayırabiliyorlar çünkü çalışma saatleri esnek ve özgürlük sunuyor. Projeye İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü olarak başladık ve şimdi Ege Üniversitesi, Katip Çelebi Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımızı da dahil etmeyi planlıyoruz" sözlerini kullandı.



Harçlıklarını çıkartıyorlar


Bu işe yeni başladığını söyleyen İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde Enerji Sistemleri Mühendisliği 1. Sınıf öğrencisi Emrullah Altun ise "Yaklaşık 10 gündür burada çalışıyorum. Arkadaşlarla beraber rahat bir ortamda çalışıyoruz. Ablalarımız bize iş öğretiyorlar, bu açıdan çok faydalı oluyor. Daha önce yere bile paspas atamayan biriydim ama şimdi çok şey öğrendim. Çalışma saatlerimiz uygun. Final dönemlerinde ve vize zamanlarında izin alabiliyorum, istediğim zaman çalışabiliyorum. Böylece hem okula vakit ayırabiliyorum hem de rahatça çalışıyorum. Ücret açısından da önceki yerlerdeki emeğime göre çok daha iyi kazanıyorum. Haftada ortalama 8 saatlik günlük mesailerimiz oluyor ama işimizi erken bitirdiğimizde erken çıkabiliyoruz. Böylece günün geri kalanında ders çalışabiliyorum, kitap okuyorum ve İngilizcemi geliştiriyorum. Okurken kendi harçlığımı çıkarmak benim için önemli" diye söyledi.


Yeni taşınacağı evinin temizliğini destek olmak için öğrencilere temizletmeye karar veren ev sahibi Balım Bilge de "Şu an gerçekten çok memnunum. Taşındıktan sonra da mutlaka tekrar çağırmayı düşünüyorum. Başta biraz ön yargılarım vardı ama sonuçtan fazlasıyla memnun kaldım. Temizlik ekibinde hem erkek hem de kız öğrenciler var. Özellikle cam temizliğinde erkekler gerçekten çok iyi" diye ekledi.



Üniversite sıralarından ev temizliğine: "Öğrenci İşleri Temizlik"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara (Düzeltme) 15 Temmuz Gazisi Akkoç: "Darbeci asker dalga geçer bir ses tonu ile ‘sen kelime-i şehadet getir’ dedi" 15 Temmuz Gazisi Muhammed Musa Akkoç, "‘Yapmayın, hepimizin çoluğu çocuğu var’ dedim. O da dalga geçer bir ses tonu ile ‘sen kelime-i şehadet getir’ dedi. Ankara’da yaşayan ve Sincan eğitim Araştırma Hastanesinde nöbetçi memur olarak çalışan 38 yaşındaki Muhammed Musa Akkoç, annesinin darbe girişimi olduğunu haber vermesi üzerine hain darbe girişimine karşı sokağa çıktı. Önce Sincan Lale Meydanı’na ulaşan Akkoç, daha sonra meydanda toplanan kalabalıkla beraber Genelkurmay Başkanlığı önüne gitti. Genelkurmay Başkanlığı binasına giren ve binanın ikinci katında darbeci askerlerle karşı karşıya kalan Akkoç, üzerine ateş açıldığını görünce siper aldı. Darbeci askerin açtığı ateşle yaralanan Akkoç’un sol gözünün altından girip boynunun sağ tarafından çıkan kurşun, nefes borusunu, gırtlağını ve dilini parçaladı. Merdivenlerden kaçarak bina dışına çıkan Akkoç, çevredeki vatandaşlar tarafından hastaneye ulaştırıldı. Burada tedavisine başlayan Akkoç, 3 operasyon geçirdi. "Arkadaşlardan birini şehit olmuş olmasına rağmen tekmelediler" Akkoç, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, annesinin darbe girişimini haber vermesinin ardından önce Sincan Lale Meydanı’na daha sonra ise Genelkurmay Başkanlığı binası önüne gittiğini söyleyerek, "Binanın içerisinde odalara baktık, darbeci hainleri arama çalıştık. Birinci katta kimseyi bulamayınca ikinci kata çıktık. İkinci katta hiç tanımadığım ama orada tanıştığım ve mücadele verdiğim kardeşlerimle beraber araştırma yaparken camlı bir kapı açıldı ve oradan ateş açmaya başladılar. Daha sonra biz orada 4 kişi kaldık, diğer arkadaşlar merdiven tarafında oldukları için kaçabildiler. Daha sonra arkadaşlardan birini benim gözümün önünde defalarca kez ateş ederek vurdular. Daha sonra şehit olmuş olmasına rağmen tekmelediler. Ben bunları gördüm ve yere yattım. Baya bir orada kalmışım, daha sonra kamera kayıtlarından gördüm" dedi. "Darbeci asker dalga geçer bir ses tonu ile ‘sen kelime-i şehadet getir’ dedi" Üzerlerine açılan ilk ateşten 15-20 dakika sonra darbeci askerin yanına gelerek ateş ettiğini ifade eden Akkoç, "Ben orada ne olacağını çok merak ediyordum. Ne olacağını hiç bilmiyoruz. Ben sadece vurulan kardeşimi gördükten sonra kelime-i şehadet getirdim. Hiçbir sebep yokken geliyor bana ve ateş ediyor. Ateş ettiğinde ben yine bir şey anlayamadım. Gözlerim kıpkırmızı oldu. Toplam 2,5-3 saniyelik o süreçte birçok şey düşündüm. Hayallerim, yarın için planlarım, çocuklarım ve ailem vardı. Hepsinden şehadet için vazgeçebiliyorsunuz ama çocuklarım vardı sorusuna bir cevap veremiyorsunuz. ‘Yapmayın, hepimizin çoluğu çocuğu var’ dedim. O da dalga geçer bir ses tonu ile ‘sen kelime-i şehadet getir’ dedi. Öyle dalga geçer şekilde söyledi ki tarif bile edemiyorum. Ben de bunu söyledikten sonra ateş edeceğini düşünerek, oradan kalktım ve merdivene doğru koşmaya başladım. Arkamdan ateş ettiler ve kovaladılar ama bir şekilde çıkışı bulabildim" ifadelerini kullandı. Kurşunun sol elmacık kemiğinden girdiğini ve boynunu sağ tarafından çıktığını aktaran Akkoç, dil, dil kökü, soluk borusu ve yemek borusunda tahribat meydana geldiğini ve sağlığına kavuşabilmesi için 3 operasyon geçirdiğini kaydetti. Darbenin başarılı olmadığını 3 gün sonra öğrendiğini belirten Akkoç, "İlk öğrendiğimde çok mutlu oldum. Evlatlarımız, milletimiz ve vatanımız adına verdiğimiz mücadelenin boşa gitmemesinden dolayı çok mutluluklar yaşadık. Bu günlerde de verdiğimiz mücadelenin sonucunu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.