ASAYİŞ - 19 Kasım 2021 Cuma 11:29

Vergi suçlarında bozulan dosyaların oranı iki kat fazla

A
A
A
Vergi suçlarında bozulan dosyaların oranı iki kat fazla

İzmir Bölgesel İçtihat Forumu’nda konuşan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda 2020’de yüzde 70 oranında bozma kararı verildiğini, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğunu söyledi.

İzmir Bölgesel İçtihat Forumu’nda konuşan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda 2020’de yüzde 70 oranında bozma kararı verildiğini, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğunu söyledi. Akarca ayrıca, gelişen teknoloji ile sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarına yeni bir boyut eklendiğini, dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçlarının uygulamada en sık karşılaşılan suçlar arasında yer aldığını söyledi.


Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından düzenlenen “Vergi, Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik Suçları” başlıklı İzmir Bölgesel İçtihat Forumu, Balçova’da gerçekleştirildi. Foruma Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay Birinci Başkan Vekili Eyup Yeşil, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur, Yargıtay Daire Başkanlığı üyeleri, İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener, hakimler ve savcılar katılım gösterdi.



Bozma kararı oranının yüzde 30


Forumda konuşan Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Akarca, “Ticaret hayatına ve ekonomik düzene etkileri ile soruşturma ve kovuşturma usulünün Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suç tiplerine göre farklılık göstermesi gibi hususlar dikkate alındığında, vergi suçlarının ayrı bir uzmanlık konusu olduğu açıktır. Vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda, 2017’de yüzde 70, 2018’de yüzde 77, 2019’da yüzde 62, 2020’de yüzde 70 oranında bozma kararı verilmiştir. Yargıtay ceza dairelerinin 2020 yılında verdikleri bozma kararı oranının yüzde 30 olduğu dikkate alındığında, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğu söylenebilir. Bu durum da adli kalite bakımından konunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır” diye konuştu.



“Vergi suçlarında uzmanlık ve uzmanlaşma önemli”


Vergi suçlarında uzmanlık ve uzmanlaşmanın son derece önemli olduğunu kaydeden Akarca, kamu giderlerinin karşılanmasının ana kaynağının vergi olduğunu anımsatarak şunları söyledi: “Toplanan vergiler yoluyla sağlanan mali kaynak sayesinde kamu ihtiyaçları karşılanır. Bu nedenle vergilerin zamanında ve tam olarak toplanması hem devlet ve toplum düzeninin devamı hem de vergi yükünün dengeli ve adil dağıtılması bakımından önemlidir. Anayasamızın 73’üncü maddesine göre, ‘Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.’ 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde vergi suçları özel olarak düzenlenmiş ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Bu nedenle vergi suçları; adalet, ticaret, mali ve kamu yönetimi gibi farklı alanlara sirayet eden çok boyutlu bir olgudur.”



“Gelişen teknoloji ile sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarına yeni bir boyut eklenmiştir”


Dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçları hakkında da değerlendirmede bulunan Akarca, “Gelişen teknoloji ile klasik anlamdaki belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarına yeni bir boyut eklenmiştir. Bu konudaki güncel gelişmelerin ve yeni suç işleme yöntemlerinin ele alınması, hukuk sisteminin günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaması bakımından kritik önem taşımaktadır. Sosyal yaşamdaki değişimin hızı, teknolojik gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe artmaktadır. Ceza hukuku bu değişimlere cevap verebilecek şekilde yeni suç tanımlarını yapmalı, toplumu suça karşı koruyabilmeli ve değişimleri zamanında algılayabilecek hassas mekanizmalar oluşturmalıdır” ifadelerini kullandı.



“En sık karşılaşılan suçlar arasında”


Kanunlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek yorumlarla toplumsal düzeni ve sosyal barışı teminat altına alan içtihatların geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Akarca, “Dolandırıcılık ve belgedeki sahtecilik suçları uygulamada en sık karşılaşılan suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçlara ilişkin içtihatların doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, büyük sayılara ulaşan davaların da doğru bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir” sözlerine yer verdi.



5 milyondan fazla karar erişime açıldı


Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, sözlerini şöyle tamamladı: “Gururla ifade etmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay içtihatlarının erişime açılması için 5 milyondan fazla kararını şu ana kadar erişime açmıştır. Bu konuda kişisel verilerden arındırmak suretiyle büyük bir çaba içerisindeyiz. Ancak bunu yeterli görmüyoruz. O içtihatları gerçekten de en önemlilerinin ön plana çıkarılarak uygulamacılara ışık tutması bakımından da gerekli veri tabanı ve altyapı çalışmalarımız teknik düzeyde sürmektedir.”



“Vergi suçları ihtisas mahkemesinde görülmeli”


Mahmut Özgener ise “İş dünyası olarak belgede sahtecilik ve vergi suçlarıyla bazı durumlarda eylemin iki tarafı, hatta 3. tarafı olarak karşı karşıya kalabiliyoruz. Genellikle sahte fatura veya naylon fatura iddiasıyla ilgili vergi daireleri tarafından ihbar üzerine veya savcılık birimlerince resen soruşturma yapılıyor. Hatta naylon fatura/sahte faturayı kullanan tarafla iş yapan ticaret erbabı da vergi dairelerinin kod liste uygulamasına muhatap olabiliyor. Bunun sonucu idari olarak maalesef bazı haksız uygulamalar da ortaya çıkabiliyor. Yasanın karmaşık ve teknik yönü, ağır yapısı, ceza yargılamasında suç ve cezanın şahsiliğine uygun olarak gerçek sorumlunun tespiti açısından, Türk Ticaret Kanunu’nun ve benzeri mevzuat hükümlerinin de koordineli olarak bilinmesini gerektiriyor. Tabii ki her suç için ayrı ihtisas mahkemesi kurulması mümkün olmaz ancak buradaki mağduriyetlerin ağırlığını değerlendirdiğimizde genel mahkemelerin çok sayıda suç tipine bakıyor olması ve iş yoğunluğu göz önüne alındığımızda uzmanlaşmanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca vergi suçlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilemiyor olması da ayrı bir sorun teşkil ediyor. Özetlemek gerekirse vergi suçlarının Türk Ceza Hukuku sistematiğine daha uygun bir hale getirilerek alanında uzmanlaşmış bir ihtisas mahkemesinde görülmesinin ya da bu konuda farklı bir çözüm bulunmasının gerekli olduğu kanaatindeyiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.