GENEL - 09 Aralık 2017 Cumartesi 14:28

(Özel) 200 yıllık çilehanenin sırrı çözüldü

A
A
A
(Özel) 200 yıllık çilehanenin sırrı çözüldü

Kahramanmaraş’ın düşman işgali esnasında milli mücadele kahramanlarına maddi ve manevi komutanlık yapan Şeyh Ali Sezai Kurtaran’ın çilehanesinin sırrı çözüldü.

Kahramanmaraş’ın düşman işgali esnasında milli mücadele kahramanlarına maddi ve manevi komutanlık yapan Şeyh Ali Sezai Kurtaran’ın çilehanesinin sırrı çözüldü. Galibi Vakfı Kahramanmaraş temsilcisi Enver Yanık, “Ali Sezai Efendi, burada ya ibadet, ya zikir ya da devlet işleriyle ilgili sohbetler yapardı” dedi.


Kahramanmaraş’ın işgali sırasında milli mücadele kahramanlarına maddi ve manevi komutanlık yapan Şeyh Ali Sezai Kurtaran’ın Kurtuluş Mahallesi’ndeki çilehanesinin sırrı çözüldü. Yaklaşık 200 yıllık çilehanede Ali Sezai Kurtaran’ın Kahramanmaraş’taki çeteleri ve aileleri bir çatı altında topladığını söyleyen Galibi Vakfı temsilcisi Enver Yanık, çilehanenin geçmişte ibadet amaçlı da kullanıldığını belirtti. Yerin yaklaşık 5 metre altında bulunan çilehanenin sıkıyönetim zamanlarında kapatıldığı ve kendilerinin yeniden açarak ibadet amaçlı kullandıklarını söyleyen Yanık, “Burası bize Ali Sezai Efendi’nin oğlu tarafından gösterildi, bizde duvarını kırarak açtık ve yeniden restore ettik” diye konuştu.


Yanık, “Ali Sezai Efendi’nin külliyesinde, yani Galibi Vakfında şuanki şeyhimiz Alil Yetmiş Şekerci tarafından insanlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Kıyafet, tüp, yemek ve okul zamanı da yüzlerce öğrencimize defter kalem dağıtıyoruz. Bu çilehanenin önemi çok büyük. Bu çilehanede Darendeli Hulusi Efendi ile birlikte Ali Sezai Efendi’nin sohbet ettiğini de oğlu Halit Kurtaran’dan öğrenmiştik. Burası zamanında kapatılmıştı. Biz duvarı kırarak kapısını açtık ve merdiven yaptık. Bu çilehanenin esas amacı inzivaya çekilme, yani Ali Sezai Efendi’nin, Peygamber Efendimiz yerin altında iken kendinin yerin üstünde olup ibadet yapması doğru olmadığı düşüncesiyle buraya yeri geldiğinde müritleriyle oturup muhabbet ve ibadet edermiş. Ali Sezai Efendi, burada ya ibadet, ya zikir ya da devlet işleriyle ilgili sohbetler yapardı. Çünkü Ali Sezai Efendi Kahramanmaraş’ın Kurtuluş Savaşı’nda manevi komutanlık yapmış biridir. Aileleri ve çeteleri birleştirmiş Ali Sezai Efendi burada manevi bir komutanımızdır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.