EKONOMİ - 04 Ocak 2019 Cuma 20:42

KMTSO Başkanı Zabun: "İhracatımız 1 milyar doları geçti"

A
A
A
KMTSO Başkanı Zabun: "İhracatımız 1 milyar doları geçti"

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun, Kahramanmaraş’ın 2018 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığını, iç ve dış piyasalardaki her türlü zorluklara karşın ihracatta büyümeye devam ettiklerini söyledi.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun, Kahramanmaraş’ın 2018 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığını, iç ve dış piyasalardaki her türlü zorluklara karşın ihracatta büyümeye devam ettiklerini söyledi.


Ticaret Bakanlığı, ihracatta tüm zamanların en yüksek yıllık ihracatına ulaşıldığını açıkladı. Buna göre, Aralık ayında Türkiye ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,4 artarak 13 milyar 902 milyon dolara yükseldi. Aralık ayında ithalat ise yüzde 28,2 azalarak 16 milyar 577 milyon dolara geriledi.


2018 yılının tamamında Türkiye ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 7,1 artarak 168,1 milyar dolara yükseldi ve bu ihracat bir önceki rekor olan 157,6 milyar dolarlık seviyenin de 10,5 milyar dolar üzerine yükselerek Cumhuriyet tarihinin en yüksek yıllık ihracatı olarak kayıtlara geçti. 2018 yılında Türkiye ithalatı yüzde 4,6 oranında azalış ile 223,1 milyar dolara gerilerken dış ticaret hacmi 391,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.


Kahramanmaraş’ın 2018 yılı ihracat performansını değerlendiren Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun, “2018 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik. Son dönemde yaşanan sıkıntılar ve döviz manipülasyonlarına karşın üretime, ihracata devam ettik. İç ve dış piyasalardaki her türlü zorluklara karşın ihracattaki büyümemizi sürdürdük. Aralık ayında 71 milyon dolar ihracat gerçekleştiren ve Türkiye’nin 17. büyük ihracatçı kenti olan Kahramanmaraş, yıllık ihracatını %6,1 oranında artırarak 1 milyar 5 milyon dolara, ihracatçı şirket sayısını ise 290’dan 303’e yükseltmiştir. Her geçen gün ihracat pazarlarını genişleten şehrimiz iş dünyası 2017 yılına göre ihracat yaptığı ülke sayısını da artırarak 114’ten 122’ye ulaştırmıştır” ifadelerini kullandı.


En çok ihracat yapılan ülkeler hakkında bilgi veren Zabun, “Kahramanmaraş’ta, 2018 yılında İtalya, Mısır, Almanya, Portekiz, İspanya, Bulgaristan, Yunanistan, Özbekistan, Bangladeş ve Fas en çok ihracat yapılan ülkeler olurken, bu ülkelere toplam 618 milyon dolar ihracat yapıldı. Buna göre en çok ihracat yapılan ülkelere satışta yüzde 10,4 artış gerçekleştirildi. İhracatın sektörlere dağılımında ise tekstil, demir ve demir dışı metaller, hazır giyim ve konfeksiyon, kağıt, iklimlendirme sanayii ana ekseni oluşturdu. Bu sektörler, toplamda 945,7 milyon dolarlık ihracatla 2017 yılına göre yüzde 7,4’lük artış gösterdi. En çok yükselişi ise iklimlendirme sektörü yüzde 34,7’lik artışla sağladı” ifadelerini kullandı.


2018 yılının ekonomide döviz kuru manipülasyonları ile birlikte çalkantılı bir seyir izlediğini ifade eden Zabun, “Her şeye rağmen Türk özel sektörü motivasyonunu ve ülkesine olan inancını kaybetmeden çalıştı, üretti. Türkiye ekonomisinin temel taşı, sanayisiyle, ticaretiyle, ihracatı ve istihdamıyla Anadolu kentlerine örnek teşkil eden kalkınma modeliyle Kahramanmaraş, ekonomide yeni başarı öykülerine imza atıyor. 2018’de ihracatımızı ve ihracat yaptığımız ülkeleri artırdık. Tüm ihracat yapan şirketlerimizi yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.


Yaklaşık 40 milyar liralık ekonomi ve 1800 sanayi işletmesi ile Türkiye ekonomisine katkı sağladıklarının altını çizen Zabun, “2018’de 6 milyar dolar sanayi üretimi ile 150 bin kişilik istihdam sağlayan Kahramanmaraş, 2019’da sanayi üretimini ve ihracat performansını artıracaktır. Bunun için gerekli moral, motivasyon ve inanca sahiptir. İçinde bulunduğumuz dünya konjonktüründe, ekonomiye katkımızı yükseltmek adına çok çalışarak üretim ve ihracatımızı geliştirerek büyük bir gayret sarf ediyoruz” dedi.


Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak iş dünyasının güçlü sesi olmayı sürdürdüklerini vurgulayan Zabun, “İş dünyamızın her an yanındayız. Sektörlerimizin sorunlarını çare olacak, ticaretin, ihracatın, finansa erişimin önünü açacak çözümlerimizle iş dünyasının güçlü sesi olmayı sürdürüyoruz. İnanıyorum ki, 2018 yılına damgasını vuran küresel ticaret savaşları ile birlikte daha da şiddetlenen global pazarlarda, dünyanın 17., Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi olan ülkemiz 2019’da yeni başarı hikayelerine imza atacak ve kalkınmasını sürdürecektir. Yapısal reformlarıyla, millileşme politikası ve ileri demokrasi hedefleriyle ülkemiz aydınlık yarınlara kavuşacaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Seçil Erzan’la aynı davada sanık olan Eligül’den Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası Yüksek kar getirili "Fatih Terim" fonu vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan ile aynı davada sanık olan Hüseyin Eligül, Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası açtı. Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor. ‘’Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan Denizbank, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır’’ Dava sürerken yeni bir gelişme meydana geldi. Davanın 7 sanığından biri olan ve tutuksuz yargılanan Hüseyin Eligül, Erzan ile bankanın kendisini zarara uğrattığını öne sürerek İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, Erzan’ın suç teşkil eden işlem ve eylemleri nedeniyle Eligül’ün mağdur olduğu ve zarara uğratıldığı belirtilerek, ‘’Davalı banka ise ticari mümessilinin tüm işlem ve eylemlerine seyirci kalarak tüm kaynaklarını kullanmasına rağmen kontrol ve denetim mekanizmalarını işletmekten imtina etmiştir. Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan banka, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır. Bankanın ticari mümessillerinin ve çalışanların işlem ve eylemleri karşısında hareketsizliği ve basiretsizliği, oluşan hukuka aykırı işlem ve eylemlerdeki sorumluluğu bertaraf etmesine neden olmuştur. Bu nedenle, zararımızın karşılanması için şimdilik 3 bin dolarının Seçil Erzan ile bankadan tahsilini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi. ‘’Bana babasının emaneti o, şimdi bizi zor duruma düşürdü’’ Geçtiğimiz Mart ayında İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında savunma yapan sanık Eligül, ‘’Ben yıllarca paramın özel bankacılıkta çalışmasını bekledim, mağdurum. Seçil Erzan bir verdi, beş aldı. Ben Seçil’in ona verdiğim paraları biriktirdiğini sanıyordum. Biz Seçil ile abi kardeş gibiyiz. Bana babasının emaneti o. şimdi bizi zor duruma düşürdü. Yaptığı yanlışlar çok. Milyon dolarları almış, bu duruma sokmuş bizi’’ şeklinde konuşmuştu.
Yalova Yalova’da Kocadere şehitleri anıldı Yalova’nın Çınarcık ilçesinin Kocadere köyünde 29 Nisan 1921 tarihinde Yunan işgal kuvvetleri, Rum ve Ermeni çeteleri tarafından katledilen 830 şehit anıldı. Kocadere şehitlerini anma programı, Kocadere İlkokulu önündeki yürüyüşle başladı. Yürüyüşün ardından Kocadere Şehitlik Anıtı’nda tören düzenlendi. Anıta çelenk bırakılmasının ardından Yalova Milli Eğitim Şube Müdürü Dr. Uğur İlhan konuşma yaparak yaşanan tarihi acıyı anlattı. Törende Yalova Valisi Hülya Kaya da konuşma yaptı. Kaya, Kocadere şehitlerini yad ettiklerini belirterek, “Bu yurdu bize vatan kılanlar unutulmayacaktır” dedi. Kocadere Köyü Muhtarı Volkan Varol ise bundan 103 yıl önce Yunan işgal kuvvetlerinin, Rum ve Ermeni çetelerinin zulüm ve vahşetiyle köylerinde soykırım yaşandığını belirtti. Kocadere ve Şenköy halkından 830 masum insanın Bekir Onbaşının evinde yakılarak ve bir kısmı da denizde boğularak katledildiğini dile getiren Varol, şunları kaydetti: “Burada yaşanan bir cephe savaşı değildir. Kadın, ihtiyar, çocuk, savunmasız masum insanlara yapılan bir soykırımdır. İnsanlık dışı vahşettir. Vatan, namus ve bayrak uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatan toprağının her karışında şehitlerimizin kanları vardır. Bedelini şehitlerimizin kanlarıyla ödediğimiz vatanımız bizlere emanettir. Şanlı tarihimizde olduğu gibi bugün de vatanımızı bölmek isteyen hainlerin karşısında dimdik duracağız. Kutsal emanetimize canımız pahasına sahip çıkacağız. Kahraman şahit ve gazilerimiz, emanetiniz, emanetimizdir. Huzur içinde uyuyun. Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun.” Konuşmaların ardından Kocadere Ortaokulu 6/A sınıf öğrencileri Simay Engin ve Halil İbrahim Özbek şiir okudu. Şenköy Köyü Camii İmamı Haşim Öztürk de Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Törende İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk de dua okudu. Öte yandan, şehitler için Kocadere Merkez Camii’nde mevlit-i şerif okutuldu. Protokol ve vatandaşlar da şehitliğe çiçek bıraktı. Törene; AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, CHP Milletvekili Tahsin Becan, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, Çınarcık Kaymakamı Cemil Aksak, Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Naci Bilci, İl Emniyet Müdürü Salih Gözüm, Teşvikiye Belediye Başkanı Mustafa Nurten, Koruköy Belediye Başkan Kamil Yaman, Esenköy Belediye Başkan Vekili Erdem Küçük’ün yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kastamonu Özel bireyler için önemli çalıştay Kastamonu’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler” çalıştayı başladı. Çalıştayda konuşan Milletvekili Ekmekci, "Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim" dedi. Kastamonu Valiliği tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı” başladı. 2 gün sürecek çalıştayın açılış programı AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Daire Başkanı Fatih Paça ve Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan Milletvekili Serap Ekmekci, “Milletvekili olarak mecliste yürüttüğümüz rutin görevlerimiz ve yer aldığımız komisyonlarımız var. Mazbatamı almamla birlikte öncelikli çalışma alanı olarak sosyal gelişme konularına yöneldim. Darda kalanı feraha erdirmek, eksik kalanı tamamlamak, çaresiz olana çare bulmak için yola çıktım. Geride kalan bir yıllık sürede bu güzergahta çalıştım ve çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğim. Kadın ve anne olmam, avukatlık mesleğimde yaşadıklarım, belediye meclis üyelikleri ve kadın kolları başkanlığındaki edindiğim bilgiler beni bu seçeneğe sürükledi diyebilirim. Milletvekili olmamla birlikte okullarımızı ziyarete başladım. Eğitim en önemli konularımızdan biri. Çocuklar geleceğimizin emekçileri. Her okul ziyaretimde çantamı eksikler, düzeltilmesi gerekenler, tamamlanacaklarla doldurdum. İdarecilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle sohbetlerimiz neticesinde “ortak akıl” diyoruz ya, işte bu çalıştay fikri ortaya çıktı” dedi. Özel eğitimin önemine değinen Ekmekci, "Özel eğitim alanı, üzerinde hassasiyetle durmamız ve dünyada ki mevcut sistemleri dikkatle izlememiz gereken bir çalışma alanı. Bilimin çeşitli dalları ile ilişkili olup, eğitim biçim ve içeriğinin değişme kapasitesi olan özel eğitim için çeşitli paydaşların işbirliği olmazsa olmaz. Akademi ile veli görüşü, sağlıkçı ile sosyal hizmetçi görüşü, eğitimci ile sporcu görüşleri aynı potada harman edilmeli ki ortaya en doğru ve güncel yöntem çıksın” diye konuştu. “Bu ekip birlikte başaracak” Desteklerini daima sürdüreceğini belirten Ekmekci, “Siz değerli çalıştay katılımcıları, her biriniz çalıştığınız alanların uzmanlarısınız. Hazırlık toplantılarımızda her birinizin bu kutsal emeklerini gördük. O kadar dolu bir çalıştay programı hazırladınız ki maça bir sıfır galip başladık diyebiliriz. 2 gün sürecek çalıştayımızın son derece verimli geçeceğinden de şüphemiz yok. Bu ekiple birlikte başaracak. Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim. Çalıştay bildirimizi bakanlıklarımıza ulaştıracağım ve takipçisi olacağım. Verdiğiniz emeğin karşılık bulması için elimden geleni sizlerin desteği ile ortaya koyacağım. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye Yüzyıl’ında ülkemizin her alanda lider ülkelerden biri yapmanın gayretindeyiz. Çağ ne gerektiriyorsa, ortak akıl ve bilim neyi işaret ediyorsa, imece ile ne kadar yol yürüyebiliyorsak, yürüyeceğiz” şeklinde konuştu. Açılışın ardından konusunda uzman ekiplerle birlikte çalıştay için oluşturulan komisyonlarda istişareler yapmaya başladı.
Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” dedi. "Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" başlıklı 13. Çalışma Meclisi Toplantısı Ankara’da düzenlendi. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve diğer sendikaların başkanları ile temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Işıkhan, "1 Mayıs’ın, günün anlam ve önemine uygun olarak, barış içinde ve bayram havasında geçmesini; emekçilerimizin esenliğine de vesile olmasını temenni ediyorum. Meclisimiz, bugün ve yarın; çalışma hayatında insana yakışır iş, yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına etkileri ve adil çözüm; c) sendikal örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri; d) Toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri olarak dört oturum şeklinde toplanacaktır. Bu toplantılarda bulunmamız, çalışma hayatımızın sadece mevcut durumunu değil, geleceğe dair vizyonumuzu tartışmak ve belirlemek için hepimize bir fırsat sunmaktadır" şeklinde konuştu. Dünyada, bölgede, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmaların yaşandığını belirten Işıkhan, pandemi gibi salgın hastalıklar, doğal afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, gıda ve enerji krizlerinin beraberinde yeni riskler ve belirsizlikler getirdiğini vurguladı. Türkiye olarak belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirlere yönelik dikkatli bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam edeceklerini ifade etti. “Kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak özel politikalar geliştiriyoruz” Nihai hedeflerinin Türkiye Yüzyılını, emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmak olduğunu söyleyen Işıkhan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak 12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak, genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak, özel politikalar geliştiriyoruz. Bildiğiniz gibi, günümüzde çalışma hayatı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon gibi faktörler, çalışma hayatındaki rolleri ve beceri gereksinimlerini yeniden tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibarıyla gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün, çalışanları nasıl etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ve hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu anlamak, geleceğe dair stratejiler belirlemede kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. Konuşmasında dönüşümün merkezinde her zaman insanın ve emeğin olması gerektiğini dile getiren Işıkhan, insan onurunu koruyarak, adil çalışma şartlarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun; kurumsal, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli bir rol üstlenen sendikaları desteklediklerini hatırlatan Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin de güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir. Değişen işgücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin; sendikal örgütlenmeye etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Diğer yandan, istihdamın geleceği konusunda ise sadece işsizlik rakamlarına odaklanmak yeterli değildir. İstihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. İstihdam oluşturma politikaları, sadece iş ve işçi sayısını artırmakla kalmamalı, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturulmasını da hedeflemelidir” diye konuştu.