EKONOMİ - 21 Temmuz 2020 Salı 09:59

Ata mirası siyez buğdayına biçilmeden sipariş yağdı

A
A
A
Ata mirası siyez buğdayına biçilmeden sipariş yağdı

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde bir öğretmen tarafından ilk kez ekilen ata mirası siyez buğdayına, tarlada biçilmeden sipariş yağdı.

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde bir öğretmen tarafından ilk kez ekilen ata mirası siyez buğdayına, tarlada biçilmeden sipariş yağdı.


Bir okulda Türkçe öğretmenliği yapan Hüseyin Yılmaz, Elbistan’a bağlı İğde Mahallesi’nde babasından kalan yaklaşık 10 dönümlük tarlasına buğdayın atası olarak gösterilen siyez buğdayı ekti. İlçede ilk kez ekilen ve Anadolu’da 12 bin yıllık tarihe sahip olan ve genetiği değişmeden bugüne kadar ulaşan ata yadigarı siyez buğdayının hasadı yapıldı. Boyu metreyi geçen siyez buğdayından elde edilen verim ve yoğun talep, Yılmaz’ı sevindirdi.


Öğretmenliğin yanı sıra daha çok organik tarımla ilgilendiğini belirten Hüseyin Yılmaz, “Türkçe öğretmeniyim. Mesleğimi, işimi severek yapıyorum, ama toprakla uğraşmayı da seviyorum. Özellikle de yıllardır organik tarımla ilgileniyorum. Bu amaçla da ata buğdayı olarak bilinen siyez buğdayı yetiştirdim. Siyez buğdayının çok güzel özellikleri var. Bununla ilgili araştırma yaptım ve genetiği ile oynanmamış tek buğday türümüz olduğunu öğrendim ve Kastamonu’dan tohum getirerek kolları sıvadım” dedi.


Tarlasına ektiği siyez buğdayının başta ilçe halkı olmak üzere Kahramanmaraş ve Gaziantep’ten sipariş aldığını belirten Yılmaz, “Siyez buğdayının 12 bin yıllık bir tarihinin olduğu biliniyor. 10 dönümlük alanda ektim. Genetiği değişmemiş tek buğday. Dünyada ekilen ilk buğday olma özelliği de var. Şanlıurfa’daki Göbekli Tepe’deki kazılarda da bu buğday bulundu. Siyez buğdayı 14 kromozomlu tek buğday. Siyez buğdayının işlenmesi çok zahmetli. O yüzden kimse tarafından ekilmiyor. Halkımıza organik, doğal 12 bin yıllık buğdaydan un ve bulgur yedirmek için bu işe giriştim. Çok güzel verim alıyoruz. Diğer buğdaylar dönüme 25 kilogram ekiliyorken siyez buğdayı 5 kilogram ekiliyor. Gübre istemiyor. Soğuğu seviyor. Çok fazla su istemiyor. Buğdayın boyu neredeyse benim boyuma ulaştı. Çok güzel bir sonuç elde ettik. Akrabalarımı da sayarsak oldukça kalabalık bir aileyiz. Şeker hastaları olan var. Aile fertlerimizin sağlıklı un ve bulgur yiyebilmesi için ekmiştim. Ticari bir düşüncem olmamıştı. Çok talep geldiği için ekim alanını artırdık. Şu an bu buğdayı almak için çok kişi irtibata geçti. Biçilmeden çok sipariş var. Başta ilçe halkımızdan olmak üzere Kahramanmaraş ve Gaziantep’ten sipariş alıyoruz. Bilenler, unu bulguru güzel diye istiyor. Şeker hastalığına iyi geldiğini öğrenenler de denemek için talep ediyor” ifadelerini kullandı.


İğdeliler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Sözcüsü Yahya Marangoz ise, “Elbistan ve çevresinde bu buğdayın nesli geçmiş. Çiftçilerimiz ekmez olmuş. Aslında çok önemli bir buğday. Şeker hastaları tüketiyor. Sayın hocamız da bunu tekrar canlandırdı. Birçok kişi de bu buğdaydan almak için çalışıyor. Normal bir buğdayda bir kök bulunurken bunda 35 kök var. Hüseyin hocamı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.