ÇEVRE - 06 Aralık 2023 Çarşamba 13:28

TOKİ Başkanı ve Azeri yetkili ’Azerbaycan Mahallesi’ inşaat alanında incelemede bulundu

A
A
A
TOKİ Başkanı ve Azeri yetkili ’Azerbaycan Mahallesi’ inşaat alanında incelemede bulundu

TOKİ Başkanı Ömer Bulut ve beraberindeki heyet, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası kardeş ülke Azerbaycan tarafından yapımına başlanan ’Azerbaycan Mahallesi’ ve çevresindeki inşaat alanlarında incelemede bulundu.


Deprem bölgesinin yeniden inşasında önemli rol üstlenen Azerbaycan, Kahramanmaraş’ta bin konut sözü verdi. Kentte, Azerbaycan Mahallesi kurulması için çalışmalara başlandı. 320 dönümlük alan üzerine kurulacak mahallenin 100 milyon dolarlık kısmını Azerbaycan karşılıyor.


Bölgedeki çalışmaları yerinde inceleyen TOKİ Başkanı Ömer Bulut, Kahramanmaraş’ta 20 bin 600 konutun yapılacağını duyurdu. Gazetecilere açıklamada bulunan Başkan Bulut, "Azerbaycan Mahallesi olacak alan ticari anlamda önem arz edecek. Bu alan aslında ilk başta ön etütler neticesinde yapılaşmaya kapalı bir alan haline getirildi ama burasının yapılaşmasının kapanması halinde Kahramanmaraş’ın ticaret ve tarihi anlamda geri duruma düşeceği durum söz konusuydu. Burada çok ayrıntılı etütler yapıldı ve devletimiz hiçbir masraftan kaçınmaksızın alınabilecek bütün tedbirleri aldı" dedi.


İnşaat alanında toplam 2 bin 300 konutun yapılacağını ifade eden Bulut, "Burada yaklaşık 2 bin 300 bağımsız bölüm olacak tabi Azerbaycan Mahallesi olması hasebiyle, Azerbaycanlı kardeşlerimizin yine o eski tarihi yaşatmak adına bir talepleri olmuştu ve bine yakın bir konutu inşa edecekler. Çalışmalar başladı ve inşallah bir yıl içerisinde tamamlayarak buradaki hak sahiplerine vermiş olacağız. Burada 700’e yakın konut ve 300’e yakın iş yeri tabi alanın tamamında ise 2 bin 300. Ancak Azerbaycan tarafının yapacağı alan 1000 ile sınırlı. TOKİ olarak da biz diğer alanlara da eş zamanlı olarak devam edeceğiz" diye konuştu.


Zemine her biri 15 metrelik toplamda 197 kilometrelik fore kazıkların çakılacağını da ifade eden Bulut, "Buranın zemin sınıfı Z.F dediğimiz sınıf yani en zayıf sınıf. Buranın güçlendirilmesi ve inşa yapılabilir en az Z.B konuma getirebilmesi gereken şey ama biz burada sınıfı daha da güçlendirmek maksadıyla yaklaşık 15 bin 500 adet kazık çakıyoruz. Her biri bunun blokların olduğu bölümlerde 15 metre ve otoparkların olduğu alanlarda bile kazık çakıyoruz. Toplam 197 kilometre kazık çakıyoruz. Devlet burada imkanlarını sonuna kadar kullanacağı için vatandaşlarımızın maliyetler konusunda endişelenmesine gerek yok önemli olan bu konutları bir an önce bitirip vatandaşlarımızı yerleştirmektir" ifadelerine yer verdi.


Azerbaycan MİDA Başkanı Sadık Sadıkov ise, "Biz şeref duyuyoruz. Gelip burada Türk kardeşlerimize yardım ediyoruz bu bizim için şereftir. Buranın güzel bir alan ve şehir olması inşasının yapılması ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından 100 milyon dolar ayrılması şerefiyle inşaata devam edeceğiz" ifadesini kullandı.



TOKİ Başkanı ve Azeri yetkili ’Azerbaycan Mahallesi’ inşaat alanında incelemede bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.